Procat'dan çağrı merkezi sektöründe küresel aktörlük hedefi

Türkiye’nin müşteri deneyimi yönetimi ve çağrı merkezi sektörü, son bir yılda yüzde 64 büyüyerek 68,5 milyar TL’lik hacme ulaştı. 2024 sonu itibarıyla sektörün yüzde 35’i yurtdışına hizmet verirken, bu oran her geçen yıl artıyor. Türkiye’nin 12 milyar doları aşan dış ticaret açığı karşısında yüksek katma değerli iletişim teknolojileri ihracatı kritik önem taşırken, Procat Sales bu alanda stratejik bir rol üstleniyor. 60’tan fazla kurumsal markaya hizmet sunan şirket, yapay zekâ destekli sistemleri ve çok dilli çözümleriyle hem Avrupa hem de Orta Doğu pazarlarında büyüyor. Procat Sales CSO’su Nilgün Yorulmaz, önümüzdeki 5 yılda 10’dan fazla ülkede aktif operasyon yürütmeyi, hizmet verdiği dil sayısını 16’dan 20’nin üzerine çıkarmayı ve uluslararası müşteri portföyünü 3 kat artırmayı hedeflediklerini belirtiyor.

Gelişen dijital teknolojiler ve artan müşteri beklentileriyle birlikte, iletişim çözümleri küresel ölçekte stratejik bir dönüşüm yaşıyor. Bu dönüşümde, Türkiye sahip olduğu genç ve çok dilli iş gücü, teknolojik adaptasyon kabiliyeti ve coğrafi avantajlarıyla öne çıkan ülkeler arasında yer alıyor. Küresel pazarlarda rekabet eden yerli şirketler, sadece hizmet sunmakla kalmıyor aynı zamanda müşteri deneyimi yönetimi ve iletişim teknolojilerinde yenilikçi çözümleri ihraç ederek Türkiye’nin hizmet ihracatına değer katıyor. Procat Group çatısı altındaki faaliyetleriyle bu vizyonun öncülerinden biri olan Procat Sales de teknoloji odaklı yaklaşımı ve uluslararası pazarlarda elde ettiği başarılarla, Türkiye'nin iletişim teknolojileri alanındaki gücünü dünyaya taşıyor.

Yüzde 64 büyüyen müşteri deneyimi yönetimi sektörü küresel standartları karşılıyor

Türkiye’nin çağrı merkezi ve müşteri deneyimi yönetimi alanındaki konumunun küresel ölçekte giderek güçlendiğine dikkat çeken Procat Sales CSO’su Nilgün Yorulmaz, “Coğrafi avantajımız, genç ve çok dilli iş gücümüz, teknolojiyi içselleştiren hizmet anlayışımız sayesinde Avrupa, Orta Doğu ve Asya başta olmak üzere birçok pazarda rekabetçi bir oyuncuyuz. Ülkemizde son bir yılda yüzde 64 büyüyerek 68,5 milyar TL’lik hacme ulaşan müşteri deneyimi yönetimi sektörü, 170 bin kişilik istihdam kapasitesiyle sadece iç pazarın değil, uluslararası pazarların da beklentilerine yanıt verebilecek düzeyde. 2024 yılı sonu itibarıyla sektörde faaliyet gösteren şirketlerin yüzde 35’i halihazırda yurtdışına hizmet sunarken, bu oranın her yıl katlanarak artacağını öngörüyoruz. Ne var ki bu yüksek potansiyele rağmen sektörümüz hâlâ ihracat desteklerinden yeterince faydalanamıyor. Oysa Türkiye’nin 2025 Nisan itibarıyla 12 milyar doları bulan dış ticaret açığını kapatmada, iletişim teknolojileri gibi yüksek katma değerli hizmet ihracatının kritik bir rolü olacağına inanıyoruz. Yerel şirketlerin küresel rakiplerle rekabetinde; dil çeşitliliği, kültürel esneklik ve uluslararası regülasyonlara uyum sağlama becerisi önemli hale geldi. Procat Sales olarak bu dönüşümün tam merkezinde yer alıyoruz ve Türkiye’nin küresel hizmet sağlayıcı ülkeler liginde daha üst sıralara tırmanmasına katkı sunmaktan büyük gurur duyuyoruz” diye konuştu.

“Uluslararası müşteri portföyümüzü 3’e katlamaya odaklandık”

Uluslararası pazarlarda güçlü ve sürdürülebilir bir büyüme için doğru iş birlikleri kurmanın kritik önem taşıdığına vurgu yapan Nilgün Yorulmaz, “Procat Sales olarak 60’tan fazla kurumsal markaya sunduğumuz çözümlerle edindiğimiz deneyim ve yüksek ölçeklenebilirliğimiz sayesinde zorlukları fırsata dönüştürebiliyoruz. Çağrı merkezi hizmetlerinden yapay zekâ destekli otomasyonlara, fraud önleme sistemlerinden teknoloji danışmanlığına kadar uzanan geniş hizmet portföyümüzle hem yurtiçinde hem de yurtdışında büyümeye devam ediyoruz. Her pazarın kendine özgü yapısını analiz ederek yerel iş ortaklarımızla birlikte geliştirdiğimiz çözümler sayesinde yeni pazarlarda uyum sürecimizi hızlandırıyor, rekabet gücümüzü artırıyoruz. Önümüzdeki beş yıl içinde 10’dan fazla ülkede aktif operasyon yürütmeyi, hizmet verdiğimiz dil sayısını 16’dan 20’nin üzerine çıkarmayı ve uluslararası müşteri portföyümüzü üç kat artırmayı hedefliyoruz. Avrupa ve Orta Doğu’nun çok dilli çözüm sağlayıcıları arasında lider konuma gelme vizyonumuz doğrultusunda hem insan kaynağımıza hem de teknolojik altyapımıza yatırımlarımızı artırarak devam ettireceğiz. Türkiye’den çıkan bir marka olarak iletişim teknolojilerini dünyaya ihraç etmenin sorumluluğuyla, oyunun kurallarını yeniden yazan bir oyuncu olmayı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.