Prof. Dr. Özgül Keleş: Batarya teknolojileri için kolektif akıl şart
Prof. Dr. Özgül Keleş: Batarya teknolojileri için kolektif akıl şart
Prof. Dr. Özgül Keleş, Otomotiv Distribütörleri Mobilite Derneği ODMD sayfasına verdiği demeçte batarya teknolojisi ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Haber Giriş Tarihi: 02.06.2025 16:35
Haber Güncellenme Tarihi: 02.06.2025 17:00
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.dijitalhaber.com.tr
Prof. Dr. Özgül Keleş, Türkiye’nin batarya teknolojilerinde potansiyelini, yerli teknoloji üretiminin stratejik önemini ve elektrikli araç bataryalarında bütüncül tasarım yaklaşımının gerekliliğini anlattı.
Batarya deyince batarya paketi de anlaşılabiliyor. Batarya paketi bataryalar/pillerin seri ve paralel bağlanması ile oluşturuluyor. Bu piller, ülkemizde hali hazırda birkaç firma tarafından lisanslı olarak üretiliyor. Bu söyleyeceğim her teknoloji için geçerli, bugün eğer en az 30 yıl sonra pazara çıkacak orijinal veya oyun değiştirici inovasyonlar için hayal kurup, harekete geçmezseniz 30 yıl sonra bu teknolojileri paranız varsa alırsınız. Gün gelip bu teknolojileri yaratan ülkeler bu teknolojilerin stratejik olduğuna karar verirlerse paranız olsa da lisanslayamaz ve daha büyük bedeller ödemek zorunda kalırsınız.
Ülkemiz batarya teknolojileri ekosisteminde sanayimiz hali hazırda malzeme ve teknolojiyi dışardan lisanslayıp üretmek, dışardan veya ülkeden temin edilen pillerden batarya paketi oluşturmak ve bu paketleri yönetmek konusunda oldukça bilgili ve tecrübeli. Halkanın malzeme ve makine teknolojileri alanında ise üniversiteler kendi üzerine düşen görevleri yapmaktalar. Ancak, üniversite ve araştırma kurumlarındaki laboratuvar seviyesinde valide edilmiş bilgi ve tecrübeninin pilot ve seri üretim ölçeğine aktarılması gereklidir. Bütün bu sürecin başında teknolojinin iç ve dış pazarda rekabetçi olması içinde inovatif iş planı stratejileri ile desteklenmelidir.
Geri dönüşüm konusunda ise dünyada mevzuatlar henüz oluşmaya başlamış ve ülkemizde de ilgili bakanlıklar bizlerin de içinde bulunduğu bir proje ile tüm tarafların görüşlerini alarak Avrupa Birliği Batarya Mevzuatına uyum için hızla çalışmalarını yapıyorlar. Bu çalışma aynı zamanda bataryaların geri kazanım, tekrar kullanım ve geri dönüşümü ile ilgili yönetim sistemini konusunda da yol gösterici olacaktır.
Bilindiği üzere Çin, Japonya ve Güney Kore oldukça uzun sürelerdir doğru stratejilerle lityum iyon içeren batarya teknolojileri alanında da Ar-Ge ile başladıkları yolculuklarını büyük inovasyonlarla kanıtlamışlar ve bu alanda da birçok ürün ile pazarda yer alıyor. Önce kendi pazarlarında yaygınlaştırdıkları batarya içeren birçok ürün şimdi tüm dünya tarafından kullanılıyor ve bazılarının bataryaları ilk ömürlerini doldurdular, başka alanlarda kullanılmaları veya geri dönüştürülmeleri gerekli. Bataryaların başka alanlarda tekrar kullanımları için yaygın kullanım sabit depolama sistemleridir ki güneş, rüzgâr gibi alternatif enerji üretim kaynaklarından elde edilen enerjinin depolanması sağlanmaktadır. Bu uygulamalar için bilgi, tecrübe ve girişimler ülkemizde mevcuttur.
Ancak, bu firmaların önündeki en büyük engellerden biri, bataryaların toplanması, transferi ve temin edilen bataryaların içerisinde hangi anot, katot, elektrolit vb. malzemelerin olduğunun bilinmesinin zorluğudur. Bataryalar hayatımıza ilk girdiğinde hem o dönem malzemelerin çeşitliliğinin azlığından, hem gizlilikten, hem de ülkeler arası ticarette bu kadar bilgi sorgulanmadığı için üreticiler etiketlemelerinde ayrıntı vermiyorlardı. Bir elektrikli araç bataryasının 5-10 yıl kullanıldığı düşünülürse yıpranmalar neticesinde etiketlerin okunamaması da başka bir durum ortaya çıkarmaktadır. Neyse ki dijitalleşme burada da çözüm olarak görüldüğü için artık her bataryanın bir dijital pasaportu olması konusunda hem fikir olundu. Bu uygulama ile batarya içerikleri bilinebilecek ve geri dönüşüm prosesindeki bu büyük engel ortadan kaldırılabilecek ve ayırma prosesleri biraz daha kolaylaşacaktır.
İkinci ve en önemli engellerden biri uygun geri dönüşüm prosesinin seçilip yatırım yapılması. Zira burada ölçek ekonomisi çok önemli. Tedariği yeterince olmayan ve küçük ölçekli sistemler kârlı olmayacaktır. Bu durumla ilgili Avrupa’da kapanmış geri dönüşüm tesisleri mevcut. Çin gibi bu konuda teknolojisini geliştirmiş ve geri dönüşüm için girdisi çok olan bir ülke ile rekabet oldukça zor. Ama bu geri dönüşüm için ülkemizin girişiminin olmaması gerektiği anlamına gelmez. Sadece bu fırsata akıllıca yaklaşmak gereklidir. Zira yeni dünya düzeninde ülkeler döngüsel ekonomi kavramını da benimsemiş ve alanda eğer hâlâ iç kaynaklarımızı insanımızın aklını, bilgisini ve tecrübesini kollektif olarak kullanmazsak bu fırsat tehdite dönüşecektir.
Elektrikli araç bataryalarının tasarım süreci nasıl bir mühendislik yaklaşımı gerektiriyor?
“Mühendisler için Tasarım ve Malzeme ve Proses Seçimi” dersini veren öğretim üyesi olarak derste üzerinde durduğum temel konu tasarımın herkesin işi olduğu yani herkesin tasarımcı olduğu ve tasarım aşamasında uçtan uca her alanın düşünülmesi ve sınır şartları doğrultusunda seçimlerin yapılması gerektiğidir. Batarya tasarımı denilince sadece işin mühendislik kısmı anlaşılmamalıdır. Mühendislik ve diğer süreçlerin eş zamanlı ve disiplinler arası çalışması gereklidir.
Elektrikli araç bataryası veya aracın herhangi bir bileşeni açısından durum farklı değildir. Her tasarım süreci ne istenildiğinin bilindiği zeminde dinamik ve eş zamanlı yönetilmelidir. Malzeme, makine, elektrik, elektronik, çevre ve bilgisayar mühendisliği yanı sıra bir ürünün üst yönetim politikalarının oluşturulması, insan kaynağının yetiştirilmesi, finans bulunması, gerekli yatırımların yapılması, üretim, kalite, akreditasyon, satış- pazarlama, bakım-servis destek ve geri dönüşümden oluşan tüm ekosistemin aynı anda tasarımlarına başlayıp birbirlerinin sınırlarından, isteklerinden, fırsatlarından, tehditlerinden ve ortaya çıkabilecek risklerden haberdar olunarak tasarım süreci bütüncül olarak yönetilmelidir. Unutulmalıdır ki, günümüz ticaretinde her ürün tasarımında rekabetçi tasarımlar için en kritik sınır koşulu artık aday tüm bileşen/malzeme/proseslerin yaşam döngüsü analiz değerlendirmeleridir. Yapılan tasarımların yaşama etkisi müşterilerin öncelikleri arasındadır.
Otomotiv sektörünün geleceğine dair neler söylemek istersiniz?
Otomotiv sektörü dinamik hareket edebilen lokomotif bir sektör. Ülkemizin kısıtlı kaynakları düşünüldüğünde Kolektif İnovasyon Stratejisi otomotiv dünyamız için doğru bir yaklaşım olabilir. Gelişmiş ülkeler Ar-Ge ve inovasyon kültürünü çok önce edinmiş, dijitalleşme ve yapay zekâ desteği ile yeni buluş ve inovasyonları eskisinden daha hızlı hayatımıza katmak için çaba ve para harcıyorlar. Ülke olarak insanımızın çok çalışkan ve pratik zekaya sahip olduğunu biliyoruz. Evrensel değerlerden uzaklaşmadan dijital dönüşüm ve yapay zekanın bizlere sunduğu fırsatları kolektif aklı kullanarak değerlendirebilirsek dünya teknolojisine bizler de teknolojik çözümler sunabiliriz. Unutulmaması gereken nokta artık çok çalışmak değil akıllı çalışmak gerektiğidir.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Prof. Dr. Özgül Keleş: Batarya teknolojileri için kolektif akıl şart
Prof. Dr. Özgül Keleş, Otomotiv Distribütörleri Mobilite Derneği ODMD sayfasına verdiği demeçte batarya teknolojisi ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Prof. Dr. Özgül Keleş, Türkiye’nin batarya teknolojilerinde potansiyelini, yerli teknoloji üretiminin stratejik önemini ve elektrikli araç bataryalarında bütüncül tasarım yaklaşımının gerekliliğini anlattı.
Batarya deyince batarya paketi de anlaşılabiliyor. Batarya paketi bataryalar/pillerin seri ve paralel bağlanması ile oluşturuluyor. Bu piller, ülkemizde hali hazırda birkaç firma tarafından lisanslı olarak üretiliyor. Bu söyleyeceğim her teknoloji için geçerli, bugün eğer en az 30 yıl sonra pazara çıkacak orijinal veya oyun değiştirici inovasyonlar için hayal kurup, harekete geçmezseniz 30 yıl sonra bu teknolojileri paranız varsa alırsınız. Gün gelip bu teknolojileri yaratan ülkeler bu teknolojilerin stratejik olduğuna karar verirlerse paranız olsa da lisanslayamaz ve daha büyük bedeller ödemek zorunda kalırsınız.
Ülkemiz batarya teknolojileri ekosisteminde sanayimiz hali hazırda malzeme ve teknolojiyi dışardan lisanslayıp üretmek, dışardan veya ülkeden temin edilen pillerden batarya paketi oluşturmak ve bu paketleri yönetmek konusunda oldukça bilgili ve tecrübeli. Halkanın malzeme ve makine teknolojileri alanında ise üniversiteler kendi üzerine düşen görevleri yapmaktalar. Ancak, üniversite ve araştırma kurumlarındaki laboratuvar seviyesinde valide edilmiş bilgi ve tecrübeninin pilot ve seri üretim ölçeğine aktarılması gereklidir. Bütün bu sürecin başında teknolojinin iç ve dış pazarda rekabetçi olması içinde inovatif iş planı stratejileri ile desteklenmelidir.
Geri dönüşüm konusunda ise dünyada mevzuatlar henüz oluşmaya başlamış ve ülkemizde de ilgili bakanlıklar bizlerin de içinde bulunduğu bir proje ile tüm tarafların görüşlerini alarak Avrupa Birliği Batarya Mevzuatına uyum için hızla çalışmalarını yapıyorlar. Bu çalışma aynı zamanda bataryaların geri kazanım, tekrar kullanım ve geri dönüşümü ile ilgili yönetim sistemini konusunda da yol gösterici olacaktır.
Bilindiği üzere Çin, Japonya ve Güney Kore oldukça uzun sürelerdir doğru stratejilerle lityum iyon içeren batarya teknolojileri alanında da Ar-Ge ile başladıkları yolculuklarını büyük inovasyonlarla kanıtlamışlar ve bu alanda da birçok ürün ile pazarda yer alıyor. Önce kendi pazarlarında yaygınlaştırdıkları batarya içeren birçok ürün şimdi tüm dünya tarafından kullanılıyor ve bazılarının bataryaları ilk ömürlerini doldurdular, başka alanlarda kullanılmaları veya geri dönüştürülmeleri gerekli. Bataryaların başka alanlarda tekrar kullanımları için yaygın kullanım sabit depolama sistemleridir ki güneş, rüzgâr gibi alternatif enerji üretim kaynaklarından elde edilen enerjinin depolanması sağlanmaktadır. Bu uygulamalar için bilgi, tecrübe ve girişimler ülkemizde mevcuttur.
Ancak, bu firmaların önündeki en büyük engellerden biri, bataryaların toplanması, transferi ve temin edilen bataryaların içerisinde hangi anot, katot, elektrolit vb. malzemelerin olduğunun bilinmesinin zorluğudur. Bataryalar hayatımıza ilk girdiğinde hem o dönem malzemelerin çeşitliliğinin azlığından, hem gizlilikten, hem de ülkeler arası ticarette bu kadar bilgi sorgulanmadığı için üreticiler etiketlemelerinde ayrıntı vermiyorlardı. Bir elektrikli araç bataryasının 5-10 yıl kullanıldığı düşünülürse yıpranmalar neticesinde etiketlerin okunamaması da başka bir durum ortaya çıkarmaktadır. Neyse ki dijitalleşme burada da çözüm olarak görüldüğü için artık her bataryanın bir dijital pasaportu olması konusunda hem fikir olundu. Bu uygulama ile batarya içerikleri bilinebilecek ve geri dönüşüm prosesindeki bu büyük engel ortadan kaldırılabilecek ve ayırma prosesleri biraz daha kolaylaşacaktır.
İkinci ve en önemli engellerden biri uygun geri dönüşüm prosesinin seçilip yatırım yapılması. Zira burada ölçek ekonomisi çok önemli. Tedariği yeterince olmayan ve küçük ölçekli sistemler kârlı olmayacaktır. Bu durumla ilgili Avrupa’da kapanmış geri dönüşüm tesisleri mevcut. Çin gibi bu konuda teknolojisini geliştirmiş ve geri dönüşüm için girdisi çok olan bir ülke ile rekabet oldukça zor. Ama bu geri dönüşüm için ülkemizin girişiminin olmaması gerektiği anlamına gelmez. Sadece bu fırsata akıllıca yaklaşmak gereklidir. Zira yeni dünya düzeninde ülkeler döngüsel ekonomi kavramını da benimsemiş ve alanda eğer hâlâ iç kaynaklarımızı insanımızın aklını, bilgisini ve tecrübesini kollektif olarak kullanmazsak bu fırsat tehdite dönüşecektir.
Elektrikli araç bataryalarının tasarım süreci nasıl bir mühendislik yaklaşımı gerektiriyor?
“Mühendisler için Tasarım ve Malzeme ve Proses Seçimi” dersini veren öğretim üyesi olarak derste üzerinde durduğum temel konu tasarımın herkesin işi olduğu yani herkesin tasarımcı olduğu ve tasarım aşamasında uçtan uca her alanın düşünülmesi ve sınır şartları doğrultusunda seçimlerin yapılması gerektiğidir. Batarya tasarımı denilince sadece işin mühendislik kısmı anlaşılmamalıdır. Mühendislik ve diğer süreçlerin eş zamanlı ve disiplinler arası çalışması gereklidir.
Elektrikli araç bataryası veya aracın herhangi bir bileşeni açısından durum farklı değildir. Her tasarım süreci ne istenildiğinin bilindiği zeminde dinamik ve eş zamanlı yönetilmelidir. Malzeme, makine, elektrik, elektronik, çevre ve bilgisayar mühendisliği yanı sıra bir ürünün üst yönetim politikalarının oluşturulması, insan kaynağının yetiştirilmesi, finans bulunması, gerekli yatırımların yapılması, üretim, kalite, akreditasyon, satış- pazarlama, bakım-servis destek ve geri dönüşümden oluşan tüm ekosistemin aynı anda tasarımlarına başlayıp birbirlerinin sınırlarından, isteklerinden, fırsatlarından, tehditlerinden ve ortaya çıkabilecek risklerden haberdar olunarak tasarım süreci bütüncül olarak yönetilmelidir. Unutulmalıdır ki, günümüz ticaretinde her ürün tasarımında rekabetçi tasarımlar için en kritik sınır koşulu artık aday tüm bileşen/malzeme/proseslerin yaşam döngüsü analiz değerlendirmeleridir. Yapılan tasarımların yaşama etkisi müşterilerin öncelikleri arasındadır.
Otomotiv sektörünün geleceğine dair neler söylemek istersiniz?
Otomotiv sektörü dinamik hareket edebilen lokomotif bir sektör. Ülkemizin kısıtlı kaynakları düşünüldüğünde Kolektif İnovasyon Stratejisi otomotiv dünyamız için doğru bir yaklaşım olabilir. Gelişmiş ülkeler Ar-Ge ve inovasyon kültürünü çok önce edinmiş, dijitalleşme ve yapay zekâ desteği ile yeni buluş ve inovasyonları eskisinden daha hızlı hayatımıza katmak için çaba ve para harcıyorlar. Ülke olarak insanımızın çok çalışkan ve pratik zekaya sahip olduğunu biliyoruz. Evrensel değerlerden uzaklaşmadan dijital dönüşüm ve yapay zekanın bizlere sunduğu fırsatları kolektif aklı kullanarak değerlendirebilirsek dünya teknolojisine bizler de teknolojik çözümler sunabiliriz. Unutulmaması gereken nokta artık çok çalışmak değil akıllı çalışmak gerektiğidir.
Haftanın popüler haberleri
Atasun Optik'e En Mutlu İş Yeri ödülü
Atasun Optik üçüncü kez “En Mutlu İş Yeri” seçildi.
DHL Raporu: Yapay zeka ve sosyal medya e-ticareti dönüştürüyor
Yapay zeka ve sosyal medya, Türkiye’de online alışverişi yeniden şekillendiriyor.
İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik ödülleri sahiplerini buldu
Kaleseramik Vakfı (KSV) tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenen İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Programı’nın (İBSG) kazananları açıklandı.
Sosyal medyada en başarılı şirketler Baykar, Aselsan, Tabii
Sosyal medya performansı en yüksek markalar belli oldu.
Ayhan Sincek: Çocukların geleceğine umut Erken BES
Çocukların finansal geleceğine yapılan yatırımın önemi her geçen gün artıyor.
Artemis Halı’dan ekolojik katkı
Artemis Halı’dan 31 milyon liralık yatırımla 61.924 ağaçlık ekolojik katkı.
Almanya'da 1.8 milyonu aşan iş gücü açığı fırsat mı?
Almanya'daki işçi açığı büyük bir fırsat yaratıyor.
Align Technology, yeni bir pazarlama girişimi başlattı
Align Technology, 20 milyon Invisalign gülümsemesinden ilham alan yeni bir pazarlama girişimini başlattı.
Texhibition İstanbul 10 Eylül'de başlıyor
Trendler, inovasyon ve sürdürülebilirlik bu fuarda bir araya geliyor.
BDDK, Aytemiz Yatırım Bankası'na faaliyet izni verdi
BDDK, Aytemiz Yatırım Bankası AŞ'ye faaliyet izni verdi.
BDDK, Halk Katılım Bankası'nIn kurulmasına izin verdi
BDDK, Halk Katılım Bankası AŞ'nin kurulmasına izin verdi.
Numan Kurtulmuş, yeniden TBMM Başkanı seçildi
AK Parti İstanbul Milletvekili Numan Kurtulmuş, TBMM Genel Kurulundaki üçüncü tur oylamada, 329 oy alarak yeniden TBMM Başkanı seçildi.
Elektronik defterlerin oluşturulma ve imzalanma süresi uzatıldı
GİB, elektronik defterlerin (e-defter) oluşturulma ve imzalanma süresi ile e-defter ve berat dosyalarının yüklenme süresinin uzatıldığını bildirdi.
Büyük Menderes'in Hikâyesi 11 Haziran'da Salt Beyoğlu'nda
WWF-Türkiye ve Salt'tan Suya Adanmış Bir Buluşma: Büyük Menderes'in Hikâyesi 11 Haziran'da Salt Beyoğlu'nda
157 yıllık Tophane MTAL mezunlarının duygusal buluşması
Mesleki eğitimde Türkiye’ye rol model olan ve Bursa'nın sanayileşmesine öncülük rolü üstlenen Tophane MTAL mezunları bir araya geldi.
Öngörü: Çağrı merkezi yapay zekâ pazarı, 2032’de 10 milyar doları aşacak
Şirketlerin yüze 92’si müşteri deneyimini dijitalleştirerek rekabette öne geçmeye odaklandı.
Sandoz Türkiye'de sürdürülebilirlikle gelen başarı
Sandoz Türkiye, Gebze'de güneş enerjisi ve yağmur suyu toplama projelerini de hayata geçirdi.
Multitek "yaz tatilinde aklınız evinizde kalmasın" diyor
Multitek, Akıllı interkomlarla huzurlu tatiller diliyor.
İzocam'dan sürdürülebilir yeşil felsefesi
İzocam, sürdürülebilirlik vizyonunu üretim yaptığı tüm tesislerine yansıtarak iklim değişikliğiyle mücadelede kapsamlı bir strateji yürütüyor.
TÜBİSAD Başkanlığına yeniden Mehmet Ali Tombalak seçildi
TÜBİSAD'ın yönetim kurulu başkanı yeniden Mehmet Ali Tombalak oldu.
ÖNSİAD Başkanı Ekrem Kap: İhracatın niceliği kadar niteliği de önemli
Önder Sanayici İşadamları Derneği (ÖNSİAD) Başkanı Ekrem Kap mayıs ayı ihracatının geçen yılın aynı dönemine göre artışından memnun olduklarını belirtti.
Enflasyon, yıllık yüzde 35,41
Enflasyon, mayısta aylık bazda yüzde 1,53 olurken yıllık bazda yüzde 35,41'e geriledi.
Katil İsrail, Gazze'deki çocukları ağlatıyor
İsrail'in Gazze'de yardım almak isteyen Filistinlilere yönelik saldırısında 27 kişi hayatını kaybetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine sonrası konuştu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi.
İzQ Girişimcilik ve İnovasyon Merkezi ödüle layık görüldü
İzQ Girişimcilik ve İnovasyon Merkezi, İstanbul Zorlu PSM’de düzenlenen DAC SPACE’25’te “Mekanlar Seçkisi” kategorisinde ödüle layık görüldü.
Prof. Dr. Özgül Keleş: Batarya teknolojileri için kolektif akıl şart
Prof. Dr. Özgül Keleş, Otomotiv Distribütörleri Mobilite Derneği ODMD sayfasına verdiği demeçte batarya teknolojisi ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Bakan Şimşek'ten dış ticaret analizi
Bakan Şimşek, Mayıs ayındaki ihracat ve ithalat verilerini paylaştı.
İngiltere’den 12 yeni saldırı denizaltısı ve 6 mühimmat fabrikası
Başbakan Starmer, ülkenin savunma kabiliyetlerini artırmak için 62 maddelik stratejik plana onay verdi.
Katılımevim Mayıs'ta 13,5 milyar liralık sözleşme imzaladı
Katılımevim Tasarruf Finansman A.Ş., 2025 yılı Mayıs ayında toplam 13.534.356.431 TL tutarında yeni konut ve araç finansman sözleşmesi imzaladığını açıkladı.
Kerim Lokman Kuriş'in yeni adresi Fiba Yatırım
Fibabank, şirkette Kurumsal ve Ticari Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı görevinde bulunan Kerim Lokman Kuriş'in görevinden ayrıldığını duyurdu.
Prof. Dr. Ahmet Bolat IATA Yönetim Kurulu’na yeniden seçildi
Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat IATA Yönetim Kurulu’na yeniden seçildi.
Gama Holding ortaklarından Uğur Yurdakul yaşamını yitirdi
Gama Holding, şirket ortaklarından Tevfik Uğur Yurdakul'un vefatını duyurdu.
İstanbul PERDER Başkanlığına Rahmi Kartal seçildi
Başkanlığa Özenler Market Genel Müdürü Rahmi Kartal seçildi.
Türkiye-Rusya-Ukrayna Üçlü Toplantısı gerçekleşiyor
Türkiye-Rusya-Ukrayna Üçlü Toplantısı Bakan Fidan'ın başkanlığında gerçekleşiyor.
Dijital dönüşümün merkezinde hızlı haberleşme var
CLPA tarafından geliştirilen CC-Link IE TSN teknolojisi üretim hatlarında esneklik ve verimlilik sağlıyor.
AURA & İPA Yaz Akademisi 2025 başvuruları başladı
“Sürdürülebilir Normale Doğru” yaz akademisinin üçüncüsü “Afete Dayanıklı Müşterek Mekanlar” temasıyla 21 Temmuz'da İPA Kampüs'te gerçekleşecek.
Geleceği korumanın yolu suyu doğru yönetmekten geçiyor
Su kıtlığı, enerji israfı ve altyapı verimsizliği, iklim krizini her geçen gün derinleştiriyor.
TEI, Amerikan donanmasının güç türbini bakım ihalesini kazandı
TEI, Amerikan donanmasının LM2500 güç türbini bakım ihalesini kazandı.
Vertiv, Polar’ın Norveç’teki veri merkezine çözümler sunacak
Vertiv, Polar’ın Norveç’te kurulacak yenilikçi veri merkezi için yapay zekâya hazır altyapı çözümleri sunacak.
Ahmet Rasim Çağın soruyor: Yapay zeka neden şimdi moda oldu?
Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Ahmet Rasim Çağın: “Yapay zeka artık sadece bir teknoloji değil, dönüşümün kendisi.”