Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Döviz kazandırıcı faaliyetlerin geliştirilmesi gerekiyor.
Haber Giriş Tarihi: 08.08.2023 20:16
Haber Güncellenme Tarihi: 08.08.2023 20:16
Kaynak: AA
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın başkanlığında, 2023 Yılı 2. Yarıyıl Ekonomi ve İstişare Toplantısı yapıldı. Ticaret Bakanlığındaki toplantıya, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ile Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı katıldı.
Toplantıya, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK), Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD), Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD), Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON), Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD), Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND), İstanbul Ticaret Odası (İTO), İstanbul Sanayi Odası (İSO), Ankara Ticaret Odası (ATO), Ankara Sanayi Odası (ASO), Mersin Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (MESİAD), Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği (İGİAD), Türkiye Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Federasyonu (TAMPF), Birleşmiş Markalar Derneği (BMD), Türkiye Perakendeciler Federasyonu, Gıda Perakendecileri Derneği (GPD), Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES), Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) ve E-ticaret platformu temsilcileri de katıldı.
Toplantının ardından açıklama yapan Yılmaz, dünyanın ve Türkiye'nin içinde bulunduğu bölgenin zorlu bir dönemden geçtiğini belirterek, toplantıda zorlukların yanı sıra içinden geçilen sürecin getirdiği fırsatların da ele alındığını söyledi.
Yılmaz, kamu ve özel sektörün ortak temel hedefinin istikrar içinde büyümek, kalkınmak ve sosyal refahı artırmak olduğunu vurgulayarak, büyümeyi istikrarlı bir şekilde ve istikrarlı bir ortamda gerçekleştirmenin önemli olduğunu kaydetti.
"Sosyal anlamda da son derece kıymetli"
Ekonomiye ilişkin hedeflere, serbest piyasanın ve rekabetin esas olduğu, güçlü işleyen bir hukuk sistemi içinde ulaşılması gerektiğine dikkati çeken Yılmaz, toplantıda bu çerçevede finansal istikrar ve fiyat istikrarının önemine işaret edildiğini aktardı.
"Enflasyonla mücadele, fiyat istikrarını sağlamak, sadece ekonomik anlamda değil, sosyal anlamda da son derece kıymetli. Enflasyonla mücadele edilmesi gerektiği, bunun da sabırla, ısrarla yapılması gerektiği noktasında genel bir fikir birliği olduğunu ifade edebilirim" diye konuşan Yılmaz, siyasi istikrarın devamının, belirsizliklerin azalması ve öngörülebilirliğin arttırılması açısından ekonomi için son derece kıymetli olduğunu dile getirdi.
Yılmaz, eylül ayında kamuoyuyla paylaşılacak Orta Vadeli Programın (OVP), ekonomideki öngörülebilirliğin artırılması yönünde önemli bir işlev göreceğini belirterek, "Enflasyonla ilgili olarak girdi maliyetlerini düşürücü, aracı maliyetlerini azaltıcı, arzı arttırıcı politikaların yine önemi üzerinde duruldu." ifadesini kullandı.
Bu çerçevede gıda konusuna vurgu yapıldığını bildiren Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Konut arzının arttırılması, konut maliyetlerinin düşürülmesi noktasında da önemli katkılar, görüşler ifade edildi. Bir taraftan bütçede disiplini sağlarken bütçedeki deprem başta olmak üzere artan harcamaları, bütçe açığımızı belli bir düzeyin üstüne çıkarmaması bakımından yaptığımız çalışmalar var. Bu çalışmalar çerçevesinde temel hedefimiz şu; bütçede deprem ile ilgili yapılan tek seferlik harcamalar hariç, Maastricht Kriterleri civarında bir bütçe açığı ile Türkiye'nin yoluna devam etmesi. Bu çerçevede bazı tedbirler almış durumdayız, gelir tedbirleri aldık, biliyorsunuz. Ama bunlar yetmez, harcama tedbirleri de mutlaka alınmalı kamuda."
Kamu ve özel sektör iç tasarruf oranlarını artırdığında cari açığın da aşağıya çekilmiş olacağını dile getiren Yılmaz, dışa bağımlılığı azaltıcı yerli ve milli üretimin desteklenmesi, özellikle ara malların yurt içi üretimine seçici destekler verilmesi konusunda bir görüş birliğinin olduğunu anlatarak, işvereni ve işçisiyle toplumun bütün kesimlerinde, özellikle doğrudan vergilerin payının artırılmasına, vergi sisteminin sadeleştirilmesine dönük bir beklentinin bulunduğunu, bir taraftan sosyal adaleti sağlayan, diğer taraftan kamunun gelirlerini istikrarlı bir şekilde devam ettiren bir vergi reformuna ihtiyaç olduğunu belirtti.
"İhracat, yatırım ve üretim konuları istisna kılınmış durumda"
Yılmaz, toplantıda sanayinin arazi sorununun da gündeme geldiğini bildirerek, bu konuda uluslararası bazı mukayeselerle, çevreye, tarıma diğer hususlara da dikkat ederek, sanayinin ihtiyaç duyduğu araziyi uygun maliyetlerle sağlama noktasında bir çalışmanın dile getirildiğini ifade etti.
Küçük ve orta ölçekli işletmelerin finansa erişiminin de gündeme getirildiğini aktaran Yılmaz, "Para politikamız çerçevesinde atılan bazı adımlar var biliyorsunuz. Kredilerde miktarsal sıkılaştırma denen uygulamalar yapılıyor. Ancak bu toplantıda da ifade edildiği üzere, ihracat, yatırım ve üretim konuları istisna kılınmış durumda bu sıkılaştırmada. Aşırı birtakım tüketim noktalarında veya büyüme ile çok ilgili olmayan noktalarda miktarsal sıkılaştırma yapılırken, ihracatımızı, yatırımımızı, üretimimizi arttıracak konularda daha esnek bir tutum olduğunu ifade edebilirim. Bunun yansımalarını önümüzdeki aylarda daha iyi bir şekilde göreceğimizi ifade etmek isterim." sözlerini sarf etti.
Yılmaz, ihracat ve döviz kazandırıcı faaliyetlerin, Türkiye için çok kıymetli olduğuna dikkati çekerek, "Bir taraftan ithal ürünleri yurt içinde üreterek, ama diğer taraftan da daha fazla ihracat yaparak, sadece mal ihracatı değil daha fazla hizmet ihracatı yaparak, döviz kazandırıcı faaliyetlerin geliştirilmesi gerekiyor. Burada, en az miktar kadar, katma değerinin de çok önemli olduğu ifade edildi." bilgisini verdi.
"Mesleki eğitimi daha geniş şekilde özel sektörle ele almamız gerekiyor"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, toplantıda Türkiye'nin teknoloji ve bilgi içeriği daha fazla, katma değeri yüksek ürünlere doğru dönüşümü noktasında genel bir fikir birliği olduğunu söyleyerek, "Bunun, geleneksel sektörleri, emek yoğun sektörleri de ihmal etmeden yapılması gerektiği de toplantıda ifade edildi. Bir anlamda, iki hatlı stratejiden bahsedebiliriz. Bir taraftan katma değeri, teknolojik içeriği yüksek sektörlerde ihracatımızı ve döviz kazandırıcı faaliyetleri geliştirmek, diğer taraftan emek yoğun, istihdam yoğun sektörlerde de bölgesel politikalarımızı da dikkate alarak dönüşümü desteklemek ve buraları da ihmal etmemek şeklinde ifade edebilirim. Dolayısıyla hem verimliliği, büyümeyi arttırıcı, hem de istihdamı ve bölgesel kalkınmayı destekleyici bir çerçeve üzerinde durulduğunu söyleyebilirim." dedi.
İstihdam hakkında en fazla dile getirilen konulardan bir tanesinin mesleki eğitim ve ara iş gücü ihtiyacı olduğunu vurgulayan Yılmaz, "Burada en fazla üzerinde durulan nokta eğitim sistemimiz ile iş gücü piyasamızın ihtiyaçları arasındaki örtüşmenin artırılması hususu oldu. Diğer taraftan Çalışma Bakanlığımızın yürüttüğü iş başında eğitim, staj imkanları gibi programlar üzerinde duruldu." diye konuştu.
Kamu ve özel sektör iş birliğinin de öne çıkan başlıklardan olduğunu dile getiren Yılmaz, "Özellikle son yıllarda prestijli bazı firmalarımızın mesleki eğitim alanına girmiş olmaları, çok daha üst noktada puan alan öğrencilerimizin de mesleki eğitimi tercih etmelerini teşvik ediyor. Bu da kayda değer bir gelişme. Önümüzdeki dönemlerde ekonomimizin, sosyal hayatımızın ihtiyaçlarını dikkate alarak mesleki eğitim konusunu çok daha geniş bir şekilde özel sektörle birlikte ele almamız gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Yapısal reformlar
Yılmaz, toplantıda, verimliliği ve rekabeti arttırıcı yapısal reformlar üzerinde de durulduğunu söyleyerek, şöyle devam etti:
"Yapısal reformların iki boyutu olduğunu ifade etmek isterim. Birincisi, yapısal reformlar, orta vadede somut sonuçlar üreterek kıymetli bir değişime yol açarlar. Bu anlamda önemlidirler ama en az bunun kadar önemli olan, beklentiler kanalıyla yapısal reformların yaptığı etkidir. Yapısal reform yapabilen ülkeler, geleceği daha parlak ülkelerdir. Dolayısıyla beklentilerin daha hızlı iyileştiği ülkelerdir. Yapısal reformlar bu yönüyle kısa vadede de hemen beklenti kanalıyla etkilerde bulunurlar. Dolayısıyla Türkiye olarak hedefimiz para politikaları, maliye politikalarının yanı sıra sacayağının üçüncüsü olan yapısal reformlarla yolumuza devam etmek. Bu konuda, Orta Vadeli Programımıza dönük epeyce teklifler aldık. İnşallah eylül ayı içinde bu başlıkları toplumla paylaşacağız."
Yılmaz, toplantıda markalaşma ve markalaşma desteklerinin güçlendirilmesi konusunun da görüşüldüğünü aktardı.
Toplantı gündeminde Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı, çevre ve sürdürülebilirlik konularının bulunduğunu açıklayan Yılmaz, şunları paylaştı:
"Aslında bu politikalar, cari açığımızı da doğrudan etkileyen politikalar. Türkiye biliyorsunuz enerjiyi çok yoğun kullanan ve ithal eden bir ülke. Dolayısıyla enerji verimliliğini, sürdürülebilirliği arttırdığımızda, yeşil ekonomiyi geliştirdiğimizde bu aynı zamanda cari açığımızı azaltıcı bir etki yapıyor. Enerji konuları başta olmak üzere, sürdürülebilirlik konusunda önümüzdeki dönemde yine adımlar atılmaya devam edilecek. Yenilenebilir enerji, yerli enerji, enerji verimliliği gibi konular, yine tartıştığımız hususlar arasında yer aldı."
Cevdet Yılmaz, Türkiye'nin, gelecek dönemde dezenflasyon süreci içinde, iç talebin daha dengeli seyredeceği bir ülke olacağını belirterek, "Dolayısıyla iç talebin daha dengeli seyrettiği bir ortamda dış piyasalar daha fazla önem kazanacak. Yeni pazarlara açılma, yeni ürünlerle bunu destekleme, uzak ülkeler stratejisinden başka alanlara varıncaya kadar Türkiye'nin ihracat hedeflerini daha üst noktalara çıkarması, yine üzerinde durduğumuz önemli bir başlık oldu." ifadesine yer verdi.
Türkiye Yüzyılı'nı inşa etme sürecinde, ilgili tüm taraflarla istişarelere devam edeceklerini vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti:
"85 milyonun hükümeti olarak, ülkemizin hedeflerine ulaşmasında alt, orta gelirden üst orta gelire yükselmiş ve yüksek gelirli ülkeler ligini hedefleyen bir ülke olarak hedeflerine ulaşmasında, vizyonunu gerçekleştirmesinde ve çok daha güçlü bir şekilde uluslararası alanda yerini almasında üzerimize düşeni bütün toplumsal kesimlerle birlikte hayata geçireceğiz. Türkiye Yüzyılı, hepimizin yüzyılı. İşçisiyle, çalışanıyla, kamusuyla, özeliyle, sivil toplumuyla, sendikalarıyla, akademik dünyasıyla bütün kesimlerin katkısıyla inşa edilebilecek bir yüzyıl."
Yılmaz, bazen kısa vadeli gündemlerin, orta ve uzun vadeye bakılmasını engellediğine dikkati çekerek, "Şunu çok rahatlıkla söyleyebiliriz, ülkemizin geleceği çok parlak. Zor zamanlarda önemli inisiyatifler aldı, dünyadan daha hızlı büyüdü, daha çok istihdam üretti ama bir taraftan da sorunlarımız var. Onlarla da hep birlikte ilgileniyoruz. Onları çözmek için de gayret sarf ediyoruz." dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
EİT'de 'Döviz kazandırıcı faaliyetlerin geliştirilmesi' vurgulandı
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Döviz kazandırıcı faaliyetlerin geliştirilmesi gerekiyor.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın başkanlığında, 2023 Yılı 2. Yarıyıl Ekonomi ve İstişare Toplantısı yapıldı. Ticaret Bakanlığındaki toplantıya, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ile Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı katıldı.
Toplantıya, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK), Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD), Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD), Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON), Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD), Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND), İstanbul Ticaret Odası (İTO), İstanbul Sanayi Odası (İSO), Ankara Ticaret Odası (ATO), Ankara Sanayi Odası (ASO), Mersin Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (MESİAD), Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği (İGİAD), Türkiye Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Federasyonu (TAMPF), Birleşmiş Markalar Derneği (BMD), Türkiye Perakendeciler Federasyonu, Gıda Perakendecileri Derneği (GPD), Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES), Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) ve E-ticaret platformu temsilcileri de katıldı.
Toplantının ardından açıklama yapan Yılmaz, dünyanın ve Türkiye'nin içinde bulunduğu bölgenin zorlu bir dönemden geçtiğini belirterek, toplantıda zorlukların yanı sıra içinden geçilen sürecin getirdiği fırsatların da ele alındığını söyledi.
Yılmaz, kamu ve özel sektörün ortak temel hedefinin istikrar içinde büyümek, kalkınmak ve sosyal refahı artırmak olduğunu vurgulayarak, büyümeyi istikrarlı bir şekilde ve istikrarlı bir ortamda gerçekleştirmenin önemli olduğunu kaydetti.
"Sosyal anlamda da son derece kıymetli"
Ekonomiye ilişkin hedeflere, serbest piyasanın ve rekabetin esas olduğu, güçlü işleyen bir hukuk sistemi içinde ulaşılması gerektiğine dikkati çeken Yılmaz, toplantıda bu çerçevede finansal istikrar ve fiyat istikrarının önemine işaret edildiğini aktardı.
"Enflasyonla mücadele, fiyat istikrarını sağlamak, sadece ekonomik anlamda değil, sosyal anlamda da son derece kıymetli. Enflasyonla mücadele edilmesi gerektiği, bunun da sabırla, ısrarla yapılması gerektiği noktasında genel bir fikir birliği olduğunu ifade edebilirim" diye konuşan Yılmaz, siyasi istikrarın devamının, belirsizliklerin azalması ve öngörülebilirliğin arttırılması açısından ekonomi için son derece kıymetli olduğunu dile getirdi.
Yılmaz, eylül ayında kamuoyuyla paylaşılacak Orta Vadeli Programın (OVP), ekonomideki öngörülebilirliğin artırılması yönünde önemli bir işlev göreceğini belirterek, "Enflasyonla ilgili olarak girdi maliyetlerini düşürücü, aracı maliyetlerini azaltıcı, arzı arttırıcı politikaların yine önemi üzerinde duruldu." ifadesini kullandı.
Bu çerçevede gıda konusuna vurgu yapıldığını bildiren Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Konut arzının arttırılması, konut maliyetlerinin düşürülmesi noktasında da önemli katkılar, görüşler ifade edildi. Bir taraftan bütçede disiplini sağlarken bütçedeki deprem başta olmak üzere artan harcamaları, bütçe açığımızı belli bir düzeyin üstüne çıkarmaması bakımından yaptığımız çalışmalar var. Bu çalışmalar çerçevesinde temel hedefimiz şu; bütçede deprem ile ilgili yapılan tek seferlik harcamalar hariç, Maastricht Kriterleri civarında bir bütçe açığı ile Türkiye'nin yoluna devam etmesi. Bu çerçevede bazı tedbirler almış durumdayız, gelir tedbirleri aldık, biliyorsunuz. Ama bunlar yetmez, harcama tedbirleri de mutlaka alınmalı kamuda."
Kamu ve özel sektör iç tasarruf oranlarını artırdığında cari açığın da aşağıya çekilmiş olacağını dile getiren Yılmaz, dışa bağımlılığı azaltıcı yerli ve milli üretimin desteklenmesi, özellikle ara malların yurt içi üretimine seçici destekler verilmesi konusunda bir görüş birliğinin olduğunu anlatarak, işvereni ve işçisiyle toplumun bütün kesimlerinde, özellikle doğrudan vergilerin payının artırılmasına, vergi sisteminin sadeleştirilmesine dönük bir beklentinin bulunduğunu, bir taraftan sosyal adaleti sağlayan, diğer taraftan kamunun gelirlerini istikrarlı bir şekilde devam ettiren bir vergi reformuna ihtiyaç olduğunu belirtti.
"İhracat, yatırım ve üretim konuları istisna kılınmış durumda"
Yılmaz, toplantıda sanayinin arazi sorununun da gündeme geldiğini bildirerek, bu konuda uluslararası bazı mukayeselerle, çevreye, tarıma diğer hususlara da dikkat ederek, sanayinin ihtiyaç duyduğu araziyi uygun maliyetlerle sağlama noktasında bir çalışmanın dile getirildiğini ifade etti.
Küçük ve orta ölçekli işletmelerin finansa erişiminin de gündeme getirildiğini aktaran Yılmaz, "Para politikamız çerçevesinde atılan bazı adımlar var biliyorsunuz. Kredilerde miktarsal sıkılaştırma denen uygulamalar yapılıyor. Ancak bu toplantıda da ifade edildiği üzere, ihracat, yatırım ve üretim konuları istisna kılınmış durumda bu sıkılaştırmada. Aşırı birtakım tüketim noktalarında veya büyüme ile çok ilgili olmayan noktalarda miktarsal sıkılaştırma yapılırken, ihracatımızı, yatırımımızı, üretimimizi arttıracak konularda daha esnek bir tutum olduğunu ifade edebilirim. Bunun yansımalarını önümüzdeki aylarda daha iyi bir şekilde göreceğimizi ifade etmek isterim." sözlerini sarf etti.
Yılmaz, ihracat ve döviz kazandırıcı faaliyetlerin, Türkiye için çok kıymetli olduğuna dikkati çekerek, "Bir taraftan ithal ürünleri yurt içinde üreterek, ama diğer taraftan da daha fazla ihracat yaparak, sadece mal ihracatı değil daha fazla hizmet ihracatı yaparak, döviz kazandırıcı faaliyetlerin geliştirilmesi gerekiyor. Burada, en az miktar kadar, katma değerinin de çok önemli olduğu ifade edildi." bilgisini verdi.
"Mesleki eğitimi daha geniş şekilde özel sektörle ele almamız gerekiyor"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, toplantıda Türkiye'nin teknoloji ve bilgi içeriği daha fazla, katma değeri yüksek ürünlere doğru dönüşümü noktasında genel bir fikir birliği olduğunu söyleyerek, "Bunun, geleneksel sektörleri, emek yoğun sektörleri de ihmal etmeden yapılması gerektiği de toplantıda ifade edildi. Bir anlamda, iki hatlı stratejiden bahsedebiliriz. Bir taraftan katma değeri, teknolojik içeriği yüksek sektörlerde ihracatımızı ve döviz kazandırıcı faaliyetleri geliştirmek, diğer taraftan emek yoğun, istihdam yoğun sektörlerde de bölgesel politikalarımızı da dikkate alarak dönüşümü desteklemek ve buraları da ihmal etmemek şeklinde ifade edebilirim. Dolayısıyla hem verimliliği, büyümeyi arttırıcı, hem de istihdamı ve bölgesel kalkınmayı destekleyici bir çerçeve üzerinde durulduğunu söyleyebilirim." dedi.
İstihdam hakkında en fazla dile getirilen konulardan bir tanesinin mesleki eğitim ve ara iş gücü ihtiyacı olduğunu vurgulayan Yılmaz, "Burada en fazla üzerinde durulan nokta eğitim sistemimiz ile iş gücü piyasamızın ihtiyaçları arasındaki örtüşmenin artırılması hususu oldu. Diğer taraftan Çalışma Bakanlığımızın yürüttüğü iş başında eğitim, staj imkanları gibi programlar üzerinde duruldu." diye konuştu.
Kamu ve özel sektör iş birliğinin de öne çıkan başlıklardan olduğunu dile getiren Yılmaz, "Özellikle son yıllarda prestijli bazı firmalarımızın mesleki eğitim alanına girmiş olmaları, çok daha üst noktada puan alan öğrencilerimizin de mesleki eğitimi tercih etmelerini teşvik ediyor. Bu da kayda değer bir gelişme. Önümüzdeki dönemlerde ekonomimizin, sosyal hayatımızın ihtiyaçlarını dikkate alarak mesleki eğitim konusunu çok daha geniş bir şekilde özel sektörle birlikte ele almamız gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Yapısal reformlar
Yılmaz, toplantıda, verimliliği ve rekabeti arttırıcı yapısal reformlar üzerinde de durulduğunu söyleyerek, şöyle devam etti:
"Yapısal reformların iki boyutu olduğunu ifade etmek isterim. Birincisi, yapısal reformlar, orta vadede somut sonuçlar üreterek kıymetli bir değişime yol açarlar. Bu anlamda önemlidirler ama en az bunun kadar önemli olan, beklentiler kanalıyla yapısal reformların yaptığı etkidir. Yapısal reform yapabilen ülkeler, geleceği daha parlak ülkelerdir. Dolayısıyla beklentilerin daha hızlı iyileştiği ülkelerdir. Yapısal reformlar bu yönüyle kısa vadede de hemen beklenti kanalıyla etkilerde bulunurlar. Dolayısıyla Türkiye olarak hedefimiz para politikaları, maliye politikalarının yanı sıra sacayağının üçüncüsü olan yapısal reformlarla yolumuza devam etmek. Bu konuda, Orta Vadeli Programımıza dönük epeyce teklifler aldık. İnşallah eylül ayı içinde bu başlıkları toplumla paylaşacağız."
Yılmaz, toplantıda markalaşma ve markalaşma desteklerinin güçlendirilmesi konusunun da görüşüldüğünü aktardı.
Toplantı gündeminde Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı, çevre ve sürdürülebilirlik konularının bulunduğunu açıklayan Yılmaz, şunları paylaştı:
"Aslında bu politikalar, cari açığımızı da doğrudan etkileyen politikalar. Türkiye biliyorsunuz enerjiyi çok yoğun kullanan ve ithal eden bir ülke. Dolayısıyla enerji verimliliğini, sürdürülebilirliği arttırdığımızda, yeşil ekonomiyi geliştirdiğimizde bu aynı zamanda cari açığımızı azaltıcı bir etki yapıyor. Enerji konuları başta olmak üzere, sürdürülebilirlik konusunda önümüzdeki dönemde yine adımlar atılmaya devam edilecek. Yenilenebilir enerji, yerli enerji, enerji verimliliği gibi konular, yine tartıştığımız hususlar arasında yer aldı."
Cevdet Yılmaz, Türkiye'nin, gelecek dönemde dezenflasyon süreci içinde, iç talebin daha dengeli seyredeceği bir ülke olacağını belirterek, "Dolayısıyla iç talebin daha dengeli seyrettiği bir ortamda dış piyasalar daha fazla önem kazanacak. Yeni pazarlara açılma, yeni ürünlerle bunu destekleme, uzak ülkeler stratejisinden başka alanlara varıncaya kadar Türkiye'nin ihracat hedeflerini daha üst noktalara çıkarması, yine üzerinde durduğumuz önemli bir başlık oldu." ifadesine yer verdi.
Türkiye Yüzyılı'nı inşa etme sürecinde, ilgili tüm taraflarla istişarelere devam edeceklerini vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti:
"85 milyonun hükümeti olarak, ülkemizin hedeflerine ulaşmasında alt, orta gelirden üst orta gelire yükselmiş ve yüksek gelirli ülkeler ligini hedefleyen bir ülke olarak hedeflerine ulaşmasında, vizyonunu gerçekleştirmesinde ve çok daha güçlü bir şekilde uluslararası alanda yerini almasında üzerimize düşeni bütün toplumsal kesimlerle birlikte hayata geçireceğiz. Türkiye Yüzyılı, hepimizin yüzyılı. İşçisiyle, çalışanıyla, kamusuyla, özeliyle, sivil toplumuyla, sendikalarıyla, akademik dünyasıyla bütün kesimlerin katkısıyla inşa edilebilecek bir yüzyıl."
Yılmaz, bazen kısa vadeli gündemlerin, orta ve uzun vadeye bakılmasını engellediğine dikkati çekerek, "Şunu çok rahatlıkla söyleyebiliriz, ülkemizin geleceği çok parlak. Zor zamanlarda önemli inisiyatifler aldı, dünyadan daha hızlı büyüdü, daha çok istihdam üretti ama bir taraftan da sorunlarımız var. Onlarla da hep birlikte ilgileniyoruz. Onları çözmek için de gayret sarf ediyoruz." dedi.
Kaynak: AA
Haftanın popüler haberleri
OYAK Çimento ikinci çeyrekte de büyümeye devam etti
OYAK Çimento Fabrikaları A.Ş., 2024 yılının ikinci çeyreğinde 9 milyar 375 milyon TL net satış elde etti.
Öğrencilerin fikirleri Bi-Fikir KAP’ta ödüllendirildi
Öğrencilerin yenilikçi fikirleri Bi-Fikir KAP’ta 6. kez ödüllendirildi.
Anadolu Vakfı burs başvuruları başladı
Anadolu Vakfının burs başvuruları başladı. Başvuru için vakıf internet sitesinden başvuru yapılması gerekiyor.
Sektör temsilcilerinden Dijital Oyun Ajansı kurulmalı önerisi
Endüstri temsilcileri, uzmanlar, akademisyenler, oyun geliştiriciler ve oyun şirketleri "Dijital Oyun Ajansı" kurulmasını önerdi.
Dünya modasına yön verenler IFCO da buluştu
7-9 Ağustos’ta İFM’de altıncısı düzenlenen IFCO, onlarca alım grubunun yanı sıra 150’yi aşkın ülkeden binlerce seçkin alıcıyı İstanbul’da buluşturdu.
Food Point Fuarı 24 Eylülde Bursa'da başlayacak
Gıda Sektörünün Kalbi Eylül’de Bursa’da Atacak.
Türk Prysmian'da İtalyan Daniele Lorenzo Mazzeralla dönemi
Sarah Lynn Snyder'ın Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği görevinden ayrılmasıyla boşalan YK Başkan Vekilliğine şirketin CEO'su Sn. Daniele Mazzeralla atandı.
Doğan Holding, Gümüştaş ve Doku Madencilik'in yüzde 75 hissesini alıyor
Rekabet Kurumundan Doğan Grubunun Gümüştaş ve Doku Madencilik şirketlerinin yüzde 75 hisselerini almasına izin verildi.
Başak Tanses, Dünyagöz Hastanelerine katıldı
Dünyagöz Hastaneler Grubu’nun Kurumsal İletişim Müdürü Başak Tanses oldu.
La Lorraine Bakery Group Ticari Direktörü Sevil Ayaz oldu
Değirmencilik ve fırıncılık sektöründe 85 yılı aşkın tecrübesi ile köklü bir geçmişe sahip olan Belçika merkezli La Lorraine Bakery Group (LLBG) Türkiye’nin Ticari Direktörü Sevil Ayaz oldu.
Renault Group İletişim Başkanı Christian Stein oldu
Christian Stein, Renault Group’un İletişim Başkanı olarak atandı.
ISS Türkiye: Proser Genel Müdürlüğüne Ertaç Erden atandı
ISS Türkiye, Proser Güvenlik Hizmetleri’nde Ertaç Erden’in Genel Müdürlük görevine atandığını duyurdu.
Tüketici elektroniği fuarı IFA, Berlin'de kapılarını açtı
Tüketici elektroniği fuarı IFA 2024, Almanya'nın başkenti Berlin'de yapay zeka yenilikleriyle kapılarını açtı. Fuara Türkiye'den 52 firma katılım sağladı.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Model Fabrika sayısını 15'e çıkaracak
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacı: Model fabrika sayısını 15'e çıkaracağız dedi.
Nitelikli İK için 81 ile Millî Teknoloji Atölyesi kurulacak
Tübitak tarafından 81 ilde Milli Teknoloji Atölyeleri kuruluyor.
Goldman Sachs analizi: Yapay zeka petrol fiyatlarını etkileyebilir
Goldman Sachs, yapay zekanın önümüzdeki 10 yılda petrol fiyatlarını etkilemesinin muhtemel olduğunu analiz etti.
SK Hynix Ekim'de HBM3E çiplerinin seri üretimine başlayacak
SK Hynix önümüzdeki ay HBM3E çiplerinin seri üretimine başlayacak
Avrupa demir çelik talebini Türkiye'ye çevirdi
ADMİB Başkanı Fuat Tosyalı, demir ve demir dışı metaller ihracatında da pozitif rakamların elde edildiğini kaydetti.
Sanko Pazarlama Genel Müdürlüğe Mustafa Besli atandı
Rezzan Topal'dan boşalan Sanko Pazarlama Genel Müdürlüğüne Mustafa Besli atandı.
Bayraktar "Türk savunma sanayisine büyük ilgi var"
TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı Bayraktar: Tüm dünyadan Türkiye'nin savunma eserlerine büyük bir rağbet var dedi.
Avrupa Havacılık Raporu: İstanbul Havalimanı en yoğun havalimanı
İstanbul Havalimanı, 26 Ağustos-1 Eylül'de Avrupa'nın en yoğun havalimanı oldu.
Sevil Özakça: EİDS’de yetkilendirme süresi asgari 3 ay olacak
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Akademi projesi kapsamında “Elektronik İlan Doğrulama Sistemi (EİDS) Bilgilendirme Semineri” düzenlendi.
Hisarcıklıoğlu “OVP ile önemli bir yol haritası sunuldu”
(TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu “OVP ile önemli bir yol haritası sunuldu” dedi.
OVP ile 2026'da yüzde 9,7'ye düşen enflasyon oranı öngörülüyor
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Orta Vadeli Programın amacı, enflasyonun tek haneye düşürülmesidir.
Forever, Herbalife ve Homm'a Rekabet Kurulundan soruşturma
Forever Living Sağlık ve Güzellik Ürünleri Dağıtım, Herbalife International Ürünleri Tic. Şirketi ve Homm Bitkisel Ürünler Pazarlama hakkında soruşturma açıldı.
Apple, 2025'ten itibaren tüm iPhone'larda OLED ekranlara geçiş yapacak
Apple, 2025'ten itibaren çıkacak tüm iPhone'larda OLED ekranlara geçiş yapacak.
Havelsan ile JODDB arasında ikili işbirliği görüşmeleri başladı
Ürdün'de düzenlenen SOFEX 24 Fuarında Havelsan ile JODDB arasında ikili işbirliğine ilişkin mutabakat zapt imzalandı.
Beyaz eşya satışları geçen yıla göre yüzde 10 artış gösterdi
TÜRKBESD Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Sığın, ocak-temmuz döneminde iç satışların geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10 arttığını belirtti.
Konkordato Komiserliğinden Afra Profil alacaklılarına davet
Konkordato Komiserliği, Afra Profil Yapı Elemanları İnş. Taah. San. Ve Tic. Ltd. Şti.'nin alacaklılarını davet etti.
Sosyal medyanın en başarılı markaları belirlendi
Sosyal medyanın en başarılı markaları belirlendi.
Çuhadaroğlu Metal'de yeni yönetim belirlendi
Çuhadaroğlu Metal'de YK Başkanlığına Murat Ruhi Çuhadaroğlu, YK Başkan Vekilliğine Halil Nejat Çuhadaroğlu seçildi.
Graintürk Tarım'ın yeni ünvanı Graintürk Holding oldu
Graintürk Tarım A.Ş. yaptığı açıklamada Holding'e dönüştüğünü duyurdu.
İlk 8 ayda ebebek'in internet sayfasını 87 milyon kişi ziyaret etti
Ebebek Mağazacılık, Ocak-Ağustos arasında mağaza ve internet sitesi ziyaretçi sayılarını KAP aracılığıyla duyurdu.
Migros'un mağaza sayısı 3 bin 537'e ulaştı
31 Ağustos 2024 itibariyle Migros'un toplam mağaza sayısı 3537'e ulaştı.
Çin, Japonya'yı olası yeni çip kısıtlamaları nedeniyle uyardı
Çin, Japonya'yı olası yeni çip kısıtlamaları nedeniyle misilleme uygulayabileceğini belirterek uyardı.
Türkiye ile Mısır arasında 17 anlaşma imzalandı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Es-Sisi'nin huzurunda iki ülke arasında 17 anlaşma imzalandı.
Google 26 yaşında
Google, 26 yılı geride bıraktı.
e-ihracatta yıl sonu hedefi 8 milyar dolar
Ticaret Bakanı Bolat: 2024'ün sonuna kadar toplamda 8 milyar dolar e-ihracata ulaşmayı hedefliyoruz.
İlk 8 ayda Doğu Karadenizden 138 ülkeye ihracat gerçekleşti
İlk 8 ayda Doğu Karadenizden 138 ülkeye 1 milyar 99 milyon dolarlık ihracat gerçekleşti.
Haziran'da canlı krediler toplam kredilerin yüzde 98’ini oluşturdu
Haziran 2024 itibarıyla canlı krediler toplam kredilerin yüzde 98’ini oluşturdu.