Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine toplantısı sonrası millete seslendi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine toplantısı sonrası millete seslendi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ekonomi, yurt dışı seyahatleri, dünya konjoktörü başta olmak üzere birçok konuda önemli açıklamalarda bulundu.
Haber Giriş Tarihi: 24.02.2025 21:16
Haber Güncellenme Tarihi: 24.02.2025 21:19
Kaynak:
AA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Geçtiğimiz yüzyılın albenisi en yüksek ideolojisi olan liberal demokrasi, ciddi bir krize ve darboğaza girmiştir." dedi.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi.
Toplantıda, ekonomiden dış politikaya, sanayiden iç ve dış güvenliğe birçok konunun ele alındığını belirten Erdoğan, "Hizmet eden, izzet bulur" anlayışıyla gece gündüz demeden büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa mücadelesini sabırla sürdürdüklerini söyledi.
"Son kabine toplantımızdan bugüne bu ülkeyi kendimize bayrak yaparak aziz milletimize olan hizmet borcumuzu hakkıyla ödemeye çalıştık." diyen Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier'in Türkiye'yi ziyaretinin anlamlı olduğunu vurguladı.
Erdoğan, Steinmeier ile terörle mücadele, düzensiz göç, vatandaşların vize sorunu, savunma sanayisi, Almanya'daki Türk toplumunu ilgilendiren hususlar gibi ortak gündemlerinde yer alan birçok konuyu detaylıca istişare ettiklerini dile getirdi.
"Liberal demokrasi artık eski gücünü yitirmiştir"
Avrupa başta olmak üzere Batılı ülkelerde göçmen karşıtı ve İslam düşmanı aşırı sağ hareketlerin yükselişine bir süredir dikkat çektiğini anımsatan Erdoğan, buralarda yapılan son dönemdeki birçok seçimde endişelerinin haklılığının ortaya çıktığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, aşırı sağ hareketlerin Avrupa'da siyasetin belirleyici aktörleri haline geldiğini vurguladı.
Ekonomik faktörlerin yanı sıra Avrupa merkez siyasetinin zamanın ruhunu doğru okuyamamasının da bunun temel sebeplerinden biri olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu:
"Şurası bir gerçek ki geçtiğimiz yüzyılın albenisi en yüksek ideolojisi olan liberal demokrasi ciddi bir krize ve darboğaza girmiştir. Bir dönem tüm sorunların ilacı olarak gösterilen liberal demokrasi artık eski gücünü, eski itibarını ve etkisini yitirmiştir. Topluma rota çizmekte siyasete anlam kazandırmakta insanlara umut ve güven vermekte yetersiz kalmaktadır. Hayat gibi siyaset de boşluk kabul etmez. Batı'da bugün yaşanan durum işte budur. Avrupa demokrasilerinde ortaya çıkan boşluğu son seçimlerde görüldüğü üzere aşırı sağcı demagoglar dolduruyor.
Tabii bir de buna Batı'nın 471 gün süren Gazze'deki soykırım karşısında takındığı ikircikli tavrı da eklemek gerekiyor. Çoğu çocuk ve kadın 61 binden fazla sivilin katledilmesini seyreden Batılı kuruluşlar ve liderler Gazze'deki insanlık sınavında sınıfta kalmışlardır. Yıllardır dünyaya örnek gösterilen Batılı değerlerin insanlık için ortak bir fayda hedefinin olmadığı özellikle bu süreçte tekrar anlaşılmıştır. İtibar ve güven kaybının kısa sürede toparlanması da mümkün değildir. Bu tablo karşısında bizim için asıl olan çıkarlarımızın korunmasıdır. Aynı şekilde 4-5 kuşaktır Avrupa'da yaşayan vatandaşlarımızın huzur ve esenliğine büyük önem veriyoruz. Aşırı sağ gerçekliğinin Avrupalı Türkler ve Müslümanlar açısından bir tehdit oluşturmaması için gelişmeleri dikkatle takip ediyoruz."
"AB'yi içine düştüğü çıkmazdan sadece Türkiye kurtarabilir"
Son dönemde Avrupa Birliği ile ilişkilerin eski ritmine kavuşmakta olmasını önemsediklerini dile getiren Erdoğan, Suriye'deki gelişmelerin yanı sıra Ukrayna savaşı bağlamında yürütülen tartışmaların da Avrupa'nın Türkiye'ye olan ihtiyacını tekrar teyit ettiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Avrupa Birliği'ni ekonomiden savunmaya, siyasetten uluslararası itibara içine düştüğü çıkmazdan sadece Türkiye kurtarabilir. Türkiye'nin Birliğe tam üyeliği kurtarabilir. Ekonomisi ve demografik yapısı hızla yaşlanan Avrupa'ya can suyu verecek olan da yine Türkiye'dir, Türkiye'nin tam üyeliğidir. Avrupa Birliği bu gerçeklerle ne kadar erken yüzleşirse kendileri için o derece hayırlı olacaktır. Biz hep olduğu gibi yapıcı bir anlayışla karşılıklı fayda ve saygı temelinde üyelik sürecimizi ilerletmek arzusundayız." diye konuştu.
Bu konuda gerekli irade gösterilmesi halinde kısa sürede netice alınabileceğinin altını çizen Erdoğan, bunun için Avrupa Birliği'nin ve Birliğe yön veren ülkelerin yanlışta ısrar etmekten vazgeçmesi gerektiğini söyledi.
Erdoğan, sürecin nereye evrileceğini gelecek dönemde herkesin göreceğini ifade ederek, Türkiye olarak 360 derecelik bakış açısıyla pergelin bir ayağını Ankara'ya sabitleyip diğeriyle tüm dünyayı kucaklamayı sürdüreceklerini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya-Ukrayna barış görüşmelerine ilişkin, "Biz görüşmelere ev sahipliği yapmak dahil, sürecin kalıcı barışa tahvili için her türlü desteği vermeye hazırız." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta gerçekleştirdikleri Güneydoğu Asya seyahatinin, girişimci, tarihi ve kültürel derinliği ile barışık, insanı ve vicdanı merkeze alan dış politikalarının başarısını bir kez daha gösterdiğini ifade etti.
Toplamda 650 milyona yaklaşan nüfuslarıyla bölgelerinin parlayan yıldızları olan Malezya, Endonezya ve Pakistan'ı kapsayan ziyaretlerin son derece verimli geçtiğini ifade eden Erdoğan, imzaladıkları 48 belge ile ticari, ekonomik, savunma kültürel ve beşeri ilişkileri daha da güçlendirdiklerini söyledi.
Dış ticarette yeni hedefler belirlediklerini, savunma sanayi işbirliklerini ortak üretim dahil ilerletmeyi kararlaştırdıklarını vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şahsımıza ve heyetimize yönelik teveccühe, muhabbete ve sokaklara taşan sevgi seline şahitlik edip de duygulanmamak zaten elde değildi. Her üç ülkede, sadece resmi makamlardan değil, özellikle halktan büyük bir hüsnü kabul gördük. Ellerinde al bayraklarımızla binlerce, on binlerce insan bizleri selamladı. Yollar, binalar, billboardlar bu ülkelerle kadim dostluğumuzu anlatan fotoğraflarla adeta nakış nakış süslenmişti. Türkiye'nin İslam dünyasındaki güçlenen rolüne vurgu yapan iltifatları bu milletin şerefli bir evladı olarak memnuniyetle karşıladık. Milletimizle birlikte dostlarımıza güven veren, rakiplerimizin ise yüreklerine korku salan bir ziyareti daha başarıyla tamamladık."
Togg hediyesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyaretin hafızalara kazınan yanlarından birinin de her üç ülkenin liderine hediye ettiği yerli elektrikli otomobil Togg olduğunu anımsattı.
Togg'un bir hediyenin ötesinde, büyüyen, güçlenen, ekonomisi hızla kabuk değiştiren yeni Türkiye'nin adeta simgesi haline dönüştüğüne dikkati çeken Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Togg'un ilk ortaya çıkış fikrinden üretimine kadar her aşamasına bir kulp takanlar, liderlere hediye edilen otomobillerden de rahatsız oldular. Öyle vahim tepkilere şahit olduk ki hıncını alamayıp G20 üyesi bir ülkeye 'geri kalmış' diyeni mi ararsınız, Türkiye ile ilgili kurulan övgü dolu cümleleri eleştirenleri mi ararsınız, Hint Müslümanlarının milli mücadeleye verdiği destekten haberi olmayıp ileri geri konuşarak sirkatin söyleyenleri mi ararsınız, ülkeye ve millete dair vizyon ortaya koyamayan ne kadar işgüzar varsa Togg'u ve Güneydoğu Asya seyahatimizi hedef aldı. Oysa bu ülkenin ekmeğini yiyen, suyunu içen, havasını soluyan herhangi bir kimsenin bırakın rahatsız olmayı, tam tersine bu ziyaretten iftihar etmesi beklenir. Dünyanın başka hiçbir ülkesinde muhalefet, milli gururu okşayan fotoğraflar üzerinden hükümeti eleştirmez. Ama ülkemizde ne yazık ki böyle bir muhalefet yok. Bizde bir türlü iflah olmayan yıkıcı bir muhalefet zihniyeti var. Ne diyelim ülke ve millet olarak da bu bizim imtihanımız. 'Ne üretim bandı var, ne fabrikası' dedikleri Togg'un 52 binden fazlası şu an yollarda. İnşallah yaz aylarında sedan modeli de piyasaya sürülecek."
Elektrikli araç yatırımları
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Togg'un dışında yabancı markaların Türkiye'ye yatırımlarının devam ettiğini dile getirdi.
Çinli BYD şirketinin 1 milyar dolar yatırımla Manisa'da kuracağı elektrikli araç üretim tesisi ve araştırma geliştirme merkezi çalışmalarında ciddi mesafe kat edildiğini anlatan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"2024 yılında dünyada 17 milyondan fazla elektrikli araç satıldığı dikkate alındığında bu yatırımların önemi daha net görülecektir. Tabii bununla da kalmıyoruz. Yine bir başka Çin firması, o da ayrıca Samsun'da yatırımını şu anda yapıyor. O da hazırlıklarını tamamladı. Çok kısa bir zaman içerisinde Samsun'da da bu markanın temelinin atıldığını göreceğiz. Türkiye'yi yüksek teknoloji yatırımlarının odağı haline getirmek için bundan sonra da kararlılıkla çalışacağız. "
"2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi"
Erdoğan, dün AK Parti'nin 8. Olağan Büyük Kongresi'nde açıkladıkları Türkiye Yüzyılı Reform Programı'nı son derece detaylı bir şekilde, hemen hiçbir konuyu atlamadan büyük bir titizlik içinde hazırladıklarını vurguladı.
Reform programının ileri teknoloji yatırımlarında ülkeye farklı bir ufuk kazandıracağına dikkati çeken Erdoğan, "Ekonomik dönüşüm, yeşil ve dijital dönüşüm, sosyal politikalar, yargı ve temel haklar, siyasi ve idari düzenlemeler olmak üzere beş temel sütun üzerine inşa ettiğimiz reform programıyla üst orta gelir grubunda yer alan Türkiye'yi, yüksek gelirli ülkeler ligine çıkartacağız. Bugün yapılan kabine toplantımızda ülkemizin sanayi üretiminde ve teknolojide bağımsızlığını güçlendirecek 2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisini ele aldık. Ayrıca sağladığımız desteklerle mobilite, petrokimya, savunma ve güneş enerjisi teknolojileri alanlarında yakın zamanda hayata geçecek 7 milyar dolar bütçeye sahip projeleri değerlendirdik. Sanayi ve teknoloji alanında da doğru yoldayız. İnşallah burada da hedeflerimize ulaşacağız." dedi.
Ukrayna-Rusya savaşı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'nin 12 Ekim'de başlayan kongre maratonunu tamamladıklarını, Türk demokrasisine itibar kazandıran örnek bir kongre süreci yürüttüklerini ifade etti.
Kongre sürecini hitama erdirmenin rahatlığıyla bundan sonra yabancı kabul ve yurt dışı temaslarına daha fazla ağırlık vereceklerini vurgulayan Erdoğan, geçen hafta Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskiy'i misafir ettiklerini, bugün de Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'u kabul ettiklerini anımsattı.
Rusya-Ukrayna Savaşı'nın sona erdirilmesine yönelik diplomatik çabaların yoğunlaştığı bir dönemde bu ziyaretleri çok önemli bulduklarını vurgulayan Erdoğan, "Savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmayacağı şiarıyla çatışmaların ilk gününden beri hep barışın tesisi için gayret gösterdik. Muhalefetin bizi çekmek istediği tuzağa düşmeden iki komşu ülkeyle de dengeli ilişkiler geliştirdik. Hemen herkesin ateşe körükle gittiği günlerde Mart 2022'de İstanbul'da iki ülke arasında doğrudan müzakerelere ev sahipliği yaptık Taraflarla yürüttüğümüz temaslar neticesinde Karadeniz Tahıl Girişimi'ni hayata geçirdik. Toplam 33 bin ton tahılın Türk boğazları üzerinden dünya pazarlarına ulaşmasını sağladık. Böylece küresel gıda krizinin yaşanmasına engel olduk." diye konuştu.
"Ukrayna mutlaka sürece dahil edilmeli"
Şimdi yeni bir denklemin kurulmakta olduğunu gördüklerini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Amerikan Başkanı Sayın Trump'ın savaşı müzakereler yoluyla bitirme iradesini prensipte olumlu karşılıyoruz. Savaşın müzakere masasında sona erdirilmesi yaklaşımı Türkiye'nin son 4 yıldır izlediği politikayla da örtüşmektedir. Ama burada şu gerçeğin ihmal edilmemesi gerekiyor. Adil ve kalıcı barışa giden yol, ancak ilgili tüm tarafların temsil edildiği bir denklemle açılabilir. İstanbul Süreci hariç bugüne kadar kurulmaya çalışılan masalarda Rusya dışlanmış, bundan dolayı da arzu edilen netice alınamamıştı. Şayet yeni süreçten sonuç alınmak isteniyorsa Ukrayna mutlaka sürece dahil edilmeli ve karşılıklı müzakerelerle bu savaş sona erdirilmelidir. Bu konudaki hakkaniyetli duruşumuzu hem Sayın Zelenskiy'e hem dün telefonla konuştuğum Fransa Cumhurbaşkanı Sayın Macron'a hem de bugün Sayın Lavrov'a ifade ettim. Biz görüşmelere ev sahipliği yapmak dahil sürecin kalıcı barışa tahvili için her türlü desteği vermeye hazırız.
Bölgemiz kana, gözyaşına ve çatışmaya artık doymuştur. Yüz binlerce insanın hayatına mal olan her iki ülkeye de ağır bedeller ödeten bu savaşın artık son bulmasını istiyoruz. Dengeli tavrıyla her iki ülkenin güvenine mazhar olmuş bir devlet olarak kalıcı ve adil barış için elimizden geleni yapacağız. Yine bu süreçte Gazzeli kardeşlerimizin kendi topraklarında huzur içinde yaşaması, Lübnan'ın güvenliğiyle Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunması gibi konularda taviz vermeyecek, buralarda da gelişmeleri takip edecek tüm imkanlarımızla kardeşlerimizin yanında olacağız. Ülkemizin büyüklüğüne yaraşır şekilde dün olduğu gibi yarın da hakkı savunmaya, barış ve dayanışma için çaba sarf etmeye devam edeceğiz."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ramazan öncesinde vatandaşlarımızın, fırsatçılık peşinde koşanların para hırsı sebebiyle mağdur olmaması için gereken her türlü tedbiri alıyoruz ve alacağız." dedi.
Erdoğan, rahmet, mağfiret ve bereket ayı olan Ramazan-ı Şerif'e yaklaşmanın, 11 ayın sultanına vasıl olmanın heyecanı, ümidi, mutluluğu içinde olduklarını ifade etti.
Gelecek cuma ilk teravihi eda ederek cumartesi günü ilk sahuru ve iftarı yaparak mübarek ramazana başlayacaklarını belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"Ramazan ayının ülkemize, milletimize, İslam alemine ve insanlığa hayırlar getirmesini niyaz ediyorum. 85 milyonun her bir ferdinin Ramazan-ı Şerif''ini şimdiden tebrik ediyorum. Yurt dışında yaşayan 7 milyon vatandaşımıza, gönül ve kültür coğrafyamızın dört bir yanındaki kardeşlerimize, dünyanın farklı köşelerinde ümitlerini ülkemize bağlamış tüm dostlarımıza aynı şekilde şimdiden hayırlı ramazanlar diliyorum."
"Fırsatçılara milletimizin de desteğiyle nefes aldırmayacağız"
"Ramazan öncesinde vatandaşlarımızın, fırsatçılık peşinde koşanların para hırsı sebebiyle mağdur olmaması için gereken her türlü tedbiri alıyoruz ve alacağız" diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Ticaret, Tarım ve Maliye bakanlıklarımız, tamahkarların, milletimizin ramazan sevincine gölge düşürmemesi için yoğun çaba içindeler. Devlet olarak denetim görevimizi en iyi şekilde yapıyoruz ve yapacağız. Ancak ramazan fırsatçılığının ekonomik bir mesele olmaktan ziyade ciddi bir ahlak ve vicdan sorunu olduğunu da hepimiz çok iyi biliyoruz. Vatandaşlarımızın en temel şikayet konusu olan hayat pahalılığının müsebbiplerinden biri de yine bu açgözlü fırsatçılardır. Kadim Ahilik kültürümüzden nasiplenmemiş bu fırsatçılar, helalinden para kazanan şirketlerimize en büyük kötülüğü yapmaktadır. Yangın olunca yangın söndürme tüpüne, deprem olunca demire ve çimentoya, hava biraz kurak gitse hemen suya, bir iki gün kar yağdığında sebze, meyveye zam yapan, mübarek günlerde vatandaşın ekmeğine kan doğrayan bu fırsatçılara milletimizin de desteğiyle nefes aldırmayacağız."
"Gereken hukuki ve idari adımları atmayı sürdüreceğiz"
Vatandaşların hak ve hukukunun korunmasının öncelikleri olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:
"Daha önce de ifade ettim, bugün önemine binaen tekrarlamakta fayda görüyorum. Serbest piyasa demek 'başıbozukluk' demek asla değildir. Bakanlıkları, Sermaye Piyasası Kurulu, Rekabet Kurumu ve Vergi Denetim Kurulu ile serbest piyasayı kuralsızlık olarak algılayanlara karşı gereken hukuki ve idari adımları atmayı sürdüreceğiz."
Devrin en önemli hattatlarından Hasan Çelebi'yi ebediyete uğurladıklarını anımsatan Erdoğan, "Rabb'im kabrini pürnur, makamını ali eylesin. Tüm ailesine başsağlığı dilerken milletimizin de başı sağ olsun." dedi.
"Ekonomik zorluklar gelip geçer ama dayanışmamız baki kalır"
Ramazan-ı Şerif'in Türkiye'nin bölgesi başta olmak üzere tüm insanlık için hayırlara vesile olması temennisinde bulunan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Filistin ile yeryüzünün farklı köşelerinde hayat, izzet ve haysiyet mücadelesi veren tüm kardeşlerimizi Rabb'im nusretiyle müşerref eylesin. Aziz milletimizden kendi ülkemizdeki ihtiyaç sahiplerinden başlayarak nerede bir mazlum varsa elinden tutmalarını, destek olmalarını, mübarek ramazan ayında onları yalnız bırakmamalarını istirham ediyorum. Şunu lütfen bir an olsun unutmayalım. Ekonomik zorluklar gelip geçer ama dayanışmamız baki kalır. Sıkıntılar gelip geçer ama muhabbetimiz ebediyyen devam eder. Dertler gelip geçer ama gözyaşını sildiğimiz mazlumların duası bizimle kalır. Dünya bir imtihan yeridir. Biz bu imtihanı alnımızın akıyla vermenin derdindeyiz. Ülkemiz ve milletimizle birlikte tüm medeniyet havzamız için kalıcı eserler üretmenin çabasındayız. Rabb'im yar ve yardımcımız olsun. Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ebedi azaptan kurtuluş olan Ramazan-ı Şeref'inizi tekrar tebrik ediyorum."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine toplantısı sonrası millete seslendi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ekonomi, yurt dışı seyahatleri, dünya konjoktörü başta olmak üzere birçok konuda önemli açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Geçtiğimiz yüzyılın albenisi en yüksek ideolojisi olan liberal demokrasi, ciddi bir krize ve darboğaza girmiştir." dedi.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi.
Toplantıda, ekonomiden dış politikaya, sanayiden iç ve dış güvenliğe birçok konunun ele alındığını belirten Erdoğan, "Hizmet eden, izzet bulur" anlayışıyla gece gündüz demeden büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa mücadelesini sabırla sürdürdüklerini söyledi.
"Son kabine toplantımızdan bugüne bu ülkeyi kendimize bayrak yaparak aziz milletimize olan hizmet borcumuzu hakkıyla ödemeye çalıştık." diyen Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier'in Türkiye'yi ziyaretinin anlamlı olduğunu vurguladı.
Erdoğan, Steinmeier ile terörle mücadele, düzensiz göç, vatandaşların vize sorunu, savunma sanayisi, Almanya'daki Türk toplumunu ilgilendiren hususlar gibi ortak gündemlerinde yer alan birçok konuyu detaylıca istişare ettiklerini dile getirdi.
"Liberal demokrasi artık eski gücünü yitirmiştir"
Avrupa başta olmak üzere Batılı ülkelerde göçmen karşıtı ve İslam düşmanı aşırı sağ hareketlerin yükselişine bir süredir dikkat çektiğini anımsatan Erdoğan, buralarda yapılan son dönemdeki birçok seçimde endişelerinin haklılığının ortaya çıktığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, aşırı sağ hareketlerin Avrupa'da siyasetin belirleyici aktörleri haline geldiğini vurguladı.
Ekonomik faktörlerin yanı sıra Avrupa merkez siyasetinin zamanın ruhunu doğru okuyamamasının da bunun temel sebeplerinden biri olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu:
"Şurası bir gerçek ki geçtiğimiz yüzyılın albenisi en yüksek ideolojisi olan liberal demokrasi ciddi bir krize ve darboğaza girmiştir. Bir dönem tüm sorunların ilacı olarak gösterilen liberal demokrasi artık eski gücünü, eski itibarını ve etkisini yitirmiştir. Topluma rota çizmekte siyasete anlam kazandırmakta insanlara umut ve güven vermekte yetersiz kalmaktadır. Hayat gibi siyaset de boşluk kabul etmez. Batı'da bugün yaşanan durum işte budur. Avrupa demokrasilerinde ortaya çıkan boşluğu son seçimlerde görüldüğü üzere aşırı sağcı demagoglar dolduruyor.
Tabii bir de buna Batı'nın 471 gün süren Gazze'deki soykırım karşısında takındığı ikircikli tavrı da eklemek gerekiyor. Çoğu çocuk ve kadın 61 binden fazla sivilin katledilmesini seyreden Batılı kuruluşlar ve liderler Gazze'deki insanlık sınavında sınıfta kalmışlardır. Yıllardır dünyaya örnek gösterilen Batılı değerlerin insanlık için ortak bir fayda hedefinin olmadığı özellikle bu süreçte tekrar anlaşılmıştır. İtibar ve güven kaybının kısa sürede toparlanması da mümkün değildir. Bu tablo karşısında bizim için asıl olan çıkarlarımızın korunmasıdır. Aynı şekilde 4-5 kuşaktır Avrupa'da yaşayan vatandaşlarımızın huzur ve esenliğine büyük önem veriyoruz. Aşırı sağ gerçekliğinin Avrupalı Türkler ve Müslümanlar açısından bir tehdit oluşturmaması için gelişmeleri dikkatle takip ediyoruz."
"AB'yi içine düştüğü çıkmazdan sadece Türkiye kurtarabilir"
Son dönemde Avrupa Birliği ile ilişkilerin eski ritmine kavuşmakta olmasını önemsediklerini dile getiren Erdoğan, Suriye'deki gelişmelerin yanı sıra Ukrayna savaşı bağlamında yürütülen tartışmaların da Avrupa'nın Türkiye'ye olan ihtiyacını tekrar teyit ettiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Avrupa Birliği'ni ekonomiden savunmaya, siyasetten uluslararası itibara içine düştüğü çıkmazdan sadece Türkiye kurtarabilir. Türkiye'nin Birliğe tam üyeliği kurtarabilir. Ekonomisi ve demografik yapısı hızla yaşlanan Avrupa'ya can suyu verecek olan da yine Türkiye'dir, Türkiye'nin tam üyeliğidir. Avrupa Birliği bu gerçeklerle ne kadar erken yüzleşirse kendileri için o derece hayırlı olacaktır. Biz hep olduğu gibi yapıcı bir anlayışla karşılıklı fayda ve saygı temelinde üyelik sürecimizi ilerletmek arzusundayız." diye konuştu.
Bu konuda gerekli irade gösterilmesi halinde kısa sürede netice alınabileceğinin altını çizen Erdoğan, bunun için Avrupa Birliği'nin ve Birliğe yön veren ülkelerin yanlışta ısrar etmekten vazgeçmesi gerektiğini söyledi.
Erdoğan, sürecin nereye evrileceğini gelecek dönemde herkesin göreceğini ifade ederek, Türkiye olarak 360 derecelik bakış açısıyla pergelin bir ayağını Ankara'ya sabitleyip diğeriyle tüm dünyayı kucaklamayı sürdüreceklerini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya-Ukrayna barış görüşmelerine ilişkin, "Biz görüşmelere ev sahipliği yapmak dahil, sürecin kalıcı barışa tahvili için her türlü desteği vermeye hazırız." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta gerçekleştirdikleri Güneydoğu Asya seyahatinin, girişimci, tarihi ve kültürel derinliği ile barışık, insanı ve vicdanı merkeze alan dış politikalarının başarısını bir kez daha gösterdiğini ifade etti.
Toplamda 650 milyona yaklaşan nüfuslarıyla bölgelerinin parlayan yıldızları olan Malezya, Endonezya ve Pakistan'ı kapsayan ziyaretlerin son derece verimli geçtiğini ifade eden Erdoğan, imzaladıkları 48 belge ile ticari, ekonomik, savunma kültürel ve beşeri ilişkileri daha da güçlendirdiklerini söyledi.
Dış ticarette yeni hedefler belirlediklerini, savunma sanayi işbirliklerini ortak üretim dahil ilerletmeyi kararlaştırdıklarını vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şahsımıza ve heyetimize yönelik teveccühe, muhabbete ve sokaklara taşan sevgi seline şahitlik edip de duygulanmamak zaten elde değildi. Her üç ülkede, sadece resmi makamlardan değil, özellikle halktan büyük bir hüsnü kabul gördük. Ellerinde al bayraklarımızla binlerce, on binlerce insan bizleri selamladı. Yollar, binalar, billboardlar bu ülkelerle kadim dostluğumuzu anlatan fotoğraflarla adeta nakış nakış süslenmişti. Türkiye'nin İslam dünyasındaki güçlenen rolüne vurgu yapan iltifatları bu milletin şerefli bir evladı olarak memnuniyetle karşıladık. Milletimizle birlikte dostlarımıza güven veren, rakiplerimizin ise yüreklerine korku salan bir ziyareti daha başarıyla tamamladık."
Togg hediyesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyaretin hafızalara kazınan yanlarından birinin de her üç ülkenin liderine hediye ettiği yerli elektrikli otomobil Togg olduğunu anımsattı.
Togg'un bir hediyenin ötesinde, büyüyen, güçlenen, ekonomisi hızla kabuk değiştiren yeni Türkiye'nin adeta simgesi haline dönüştüğüne dikkati çeken Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Togg'un ilk ortaya çıkış fikrinden üretimine kadar her aşamasına bir kulp takanlar, liderlere hediye edilen otomobillerden de rahatsız oldular. Öyle vahim tepkilere şahit olduk ki hıncını alamayıp G20 üyesi bir ülkeye 'geri kalmış' diyeni mi ararsınız, Türkiye ile ilgili kurulan övgü dolu cümleleri eleştirenleri mi ararsınız, Hint Müslümanlarının milli mücadeleye verdiği destekten haberi olmayıp ileri geri konuşarak sirkatin söyleyenleri mi ararsınız, ülkeye ve millete dair vizyon ortaya koyamayan ne kadar işgüzar varsa Togg'u ve Güneydoğu Asya seyahatimizi hedef aldı. Oysa bu ülkenin ekmeğini yiyen, suyunu içen, havasını soluyan herhangi bir kimsenin bırakın rahatsız olmayı, tam tersine bu ziyaretten iftihar etmesi beklenir. Dünyanın başka hiçbir ülkesinde muhalefet, milli gururu okşayan fotoğraflar üzerinden hükümeti eleştirmez. Ama ülkemizde ne yazık ki böyle bir muhalefet yok. Bizde bir türlü iflah olmayan yıkıcı bir muhalefet zihniyeti var. Ne diyelim ülke ve millet olarak da bu bizim imtihanımız. 'Ne üretim bandı var, ne fabrikası' dedikleri Togg'un 52 binden fazlası şu an yollarda. İnşallah yaz aylarında sedan modeli de piyasaya sürülecek."
Elektrikli araç yatırımları
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Togg'un dışında yabancı markaların Türkiye'ye yatırımlarının devam ettiğini dile getirdi.
Çinli BYD şirketinin 1 milyar dolar yatırımla Manisa'da kuracağı elektrikli araç üretim tesisi ve araştırma geliştirme merkezi çalışmalarında ciddi mesafe kat edildiğini anlatan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"2024 yılında dünyada 17 milyondan fazla elektrikli araç satıldığı dikkate alındığında bu yatırımların önemi daha net görülecektir. Tabii bununla da kalmıyoruz. Yine bir başka Çin firması, o da ayrıca Samsun'da yatırımını şu anda yapıyor. O da hazırlıklarını tamamladı. Çok kısa bir zaman içerisinde Samsun'da da bu markanın temelinin atıldığını göreceğiz. Türkiye'yi yüksek teknoloji yatırımlarının odağı haline getirmek için bundan sonra da kararlılıkla çalışacağız. "
"2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi"
Erdoğan, dün AK Parti'nin 8. Olağan Büyük Kongresi'nde açıkladıkları Türkiye Yüzyılı Reform Programı'nı son derece detaylı bir şekilde, hemen hiçbir konuyu atlamadan büyük bir titizlik içinde hazırladıklarını vurguladı.
Reform programının ileri teknoloji yatırımlarında ülkeye farklı bir ufuk kazandıracağına dikkati çeken Erdoğan, "Ekonomik dönüşüm, yeşil ve dijital dönüşüm, sosyal politikalar, yargı ve temel haklar, siyasi ve idari düzenlemeler olmak üzere beş temel sütun üzerine inşa ettiğimiz reform programıyla üst orta gelir grubunda yer alan Türkiye'yi, yüksek gelirli ülkeler ligine çıkartacağız. Bugün yapılan kabine toplantımızda ülkemizin sanayi üretiminde ve teknolojide bağımsızlığını güçlendirecek 2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisini ele aldık. Ayrıca sağladığımız desteklerle mobilite, petrokimya, savunma ve güneş enerjisi teknolojileri alanlarında yakın zamanda hayata geçecek 7 milyar dolar bütçeye sahip projeleri değerlendirdik. Sanayi ve teknoloji alanında da doğru yoldayız. İnşallah burada da hedeflerimize ulaşacağız." dedi.
Ukrayna-Rusya savaşı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'nin 12 Ekim'de başlayan kongre maratonunu tamamladıklarını, Türk demokrasisine itibar kazandıran örnek bir kongre süreci yürüttüklerini ifade etti.
Kongre sürecini hitama erdirmenin rahatlığıyla bundan sonra yabancı kabul ve yurt dışı temaslarına daha fazla ağırlık vereceklerini vurgulayan Erdoğan, geçen hafta Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskiy'i misafir ettiklerini, bugün de Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'u kabul ettiklerini anımsattı.
Rusya-Ukrayna Savaşı'nın sona erdirilmesine yönelik diplomatik çabaların yoğunlaştığı bir dönemde bu ziyaretleri çok önemli bulduklarını vurgulayan Erdoğan, "Savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmayacağı şiarıyla çatışmaların ilk gününden beri hep barışın tesisi için gayret gösterdik. Muhalefetin bizi çekmek istediği tuzağa düşmeden iki komşu ülkeyle de dengeli ilişkiler geliştirdik. Hemen herkesin ateşe körükle gittiği günlerde Mart 2022'de İstanbul'da iki ülke arasında doğrudan müzakerelere ev sahipliği yaptık Taraflarla yürüttüğümüz temaslar neticesinde Karadeniz Tahıl Girişimi'ni hayata geçirdik. Toplam 33 bin ton tahılın Türk boğazları üzerinden dünya pazarlarına ulaşmasını sağladık. Böylece küresel gıda krizinin yaşanmasına engel olduk." diye konuştu.
"Ukrayna mutlaka sürece dahil edilmeli"
Şimdi yeni bir denklemin kurulmakta olduğunu gördüklerini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Amerikan Başkanı Sayın Trump'ın savaşı müzakereler yoluyla bitirme iradesini prensipte olumlu karşılıyoruz. Savaşın müzakere masasında sona erdirilmesi yaklaşımı Türkiye'nin son 4 yıldır izlediği politikayla da örtüşmektedir. Ama burada şu gerçeğin ihmal edilmemesi gerekiyor. Adil ve kalıcı barışa giden yol, ancak ilgili tüm tarafların temsil edildiği bir denklemle açılabilir. İstanbul Süreci hariç bugüne kadar kurulmaya çalışılan masalarda Rusya dışlanmış, bundan dolayı da arzu edilen netice alınamamıştı. Şayet yeni süreçten sonuç alınmak isteniyorsa Ukrayna mutlaka sürece dahil edilmeli ve karşılıklı müzakerelerle bu savaş sona erdirilmelidir. Bu konudaki hakkaniyetli duruşumuzu hem Sayın Zelenskiy'e hem dün telefonla konuştuğum Fransa Cumhurbaşkanı Sayın Macron'a hem de bugün Sayın Lavrov'a ifade ettim. Biz görüşmelere ev sahipliği yapmak dahil sürecin kalıcı barışa tahvili için her türlü desteği vermeye hazırız.
Bölgemiz kana, gözyaşına ve çatışmaya artık doymuştur. Yüz binlerce insanın hayatına mal olan her iki ülkeye de ağır bedeller ödeten bu savaşın artık son bulmasını istiyoruz. Dengeli tavrıyla her iki ülkenin güvenine mazhar olmuş bir devlet olarak kalıcı ve adil barış için elimizden geleni yapacağız. Yine bu süreçte Gazzeli kardeşlerimizin kendi topraklarında huzur içinde yaşaması, Lübnan'ın güvenliğiyle Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunması gibi konularda taviz vermeyecek, buralarda da gelişmeleri takip edecek tüm imkanlarımızla kardeşlerimizin yanında olacağız. Ülkemizin büyüklüğüne yaraşır şekilde dün olduğu gibi yarın da hakkı savunmaya, barış ve dayanışma için çaba sarf etmeye devam edeceğiz."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ramazan öncesinde vatandaşlarımızın, fırsatçılık peşinde koşanların para hırsı sebebiyle mağdur olmaması için gereken her türlü tedbiri alıyoruz ve alacağız." dedi.
Erdoğan, rahmet, mağfiret ve bereket ayı olan Ramazan-ı Şerif'e yaklaşmanın, 11 ayın sultanına vasıl olmanın heyecanı, ümidi, mutluluğu içinde olduklarını ifade etti.
Gelecek cuma ilk teravihi eda ederek cumartesi günü ilk sahuru ve iftarı yaparak mübarek ramazana başlayacaklarını belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"Ramazan ayının ülkemize, milletimize, İslam alemine ve insanlığa hayırlar getirmesini niyaz ediyorum. 85 milyonun her bir ferdinin Ramazan-ı Şerif''ini şimdiden tebrik ediyorum. Yurt dışında yaşayan 7 milyon vatandaşımıza, gönül ve kültür coğrafyamızın dört bir yanındaki kardeşlerimize, dünyanın farklı köşelerinde ümitlerini ülkemize bağlamış tüm dostlarımıza aynı şekilde şimdiden hayırlı ramazanlar diliyorum."
"Fırsatçılara milletimizin de desteğiyle nefes aldırmayacağız"
"Ramazan öncesinde vatandaşlarımızın, fırsatçılık peşinde koşanların para hırsı sebebiyle mağdur olmaması için gereken her türlü tedbiri alıyoruz ve alacağız" diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Ticaret, Tarım ve Maliye bakanlıklarımız, tamahkarların, milletimizin ramazan sevincine gölge düşürmemesi için yoğun çaba içindeler. Devlet olarak denetim görevimizi en iyi şekilde yapıyoruz ve yapacağız. Ancak ramazan fırsatçılığının ekonomik bir mesele olmaktan ziyade ciddi bir ahlak ve vicdan sorunu olduğunu da hepimiz çok iyi biliyoruz. Vatandaşlarımızın en temel şikayet konusu olan hayat pahalılığının müsebbiplerinden biri de yine bu açgözlü fırsatçılardır. Kadim Ahilik kültürümüzden nasiplenmemiş bu fırsatçılar, helalinden para kazanan şirketlerimize en büyük kötülüğü yapmaktadır. Yangın olunca yangın söndürme tüpüne, deprem olunca demire ve çimentoya, hava biraz kurak gitse hemen suya, bir iki gün kar yağdığında sebze, meyveye zam yapan, mübarek günlerde vatandaşın ekmeğine kan doğrayan bu fırsatçılara milletimizin de desteğiyle nefes aldırmayacağız."
"Gereken hukuki ve idari adımları atmayı sürdüreceğiz"
Vatandaşların hak ve hukukunun korunmasının öncelikleri olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:
"Daha önce de ifade ettim, bugün önemine binaen tekrarlamakta fayda görüyorum. Serbest piyasa demek 'başıbozukluk' demek asla değildir. Bakanlıkları, Sermaye Piyasası Kurulu, Rekabet Kurumu ve Vergi Denetim Kurulu ile serbest piyasayı kuralsızlık olarak algılayanlara karşı gereken hukuki ve idari adımları atmayı sürdüreceğiz."
Devrin en önemli hattatlarından Hasan Çelebi'yi ebediyete uğurladıklarını anımsatan Erdoğan, "Rabb'im kabrini pürnur, makamını ali eylesin. Tüm ailesine başsağlığı dilerken milletimizin de başı sağ olsun." dedi.
"Ekonomik zorluklar gelip geçer ama dayanışmamız baki kalır"
Ramazan-ı Şerif'in Türkiye'nin bölgesi başta olmak üzere tüm insanlık için hayırlara vesile olması temennisinde bulunan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Filistin ile yeryüzünün farklı köşelerinde hayat, izzet ve haysiyet mücadelesi veren tüm kardeşlerimizi Rabb'im nusretiyle müşerref eylesin. Aziz milletimizden kendi ülkemizdeki ihtiyaç sahiplerinden başlayarak nerede bir mazlum varsa elinden tutmalarını, destek olmalarını, mübarek ramazan ayında onları yalnız bırakmamalarını istirham ediyorum. Şunu lütfen bir an olsun unutmayalım. Ekonomik zorluklar gelip geçer ama dayanışmamız baki kalır. Sıkıntılar gelip geçer ama muhabbetimiz ebediyyen devam eder. Dertler gelip geçer ama gözyaşını sildiğimiz mazlumların duası bizimle kalır. Dünya bir imtihan yeridir. Biz bu imtihanı alnımızın akıyla vermenin derdindeyiz. Ülkemiz ve milletimizle birlikte tüm medeniyet havzamız için kalıcı eserler üretmenin çabasındayız. Rabb'im yar ve yardımcımız olsun. Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ebedi azaptan kurtuluş olan Ramazan-ı Şeref'inizi tekrar tebrik ediyorum."
Kaynak: AA
Haftanın popüler haberleri
Sermaye Piyasası Kurulu, Gezinomi'ye idari para cezası verdi
Sermaye Piyasası Kurulu Gezinomi Seyahat Turizm şirketine Kurumsal Yönetim Tebliği'ne aykırı hareket ettiği gerekçesiyle 69.783 TL ceza verdi.
Philippe de Rovira'e Tofaş'ta Yönetim Kurulu Üyeliği görevi
Tofaş, yaptığı duyuruda Philippe de Rovira'nin Yönetim Kurulu Üyesi olarak atandığını duyurdu.
İsdemir'de toplu iş sözleşmesi mutluluğu
Özçelik-İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci açıkladı: “İsdemir’de toplu iş sözleşmesi büyük kazanımlarla masa başında imzalandı”
Ozan Uyar, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası Genel Müdürü oldu
Türkiye Sınai Kalkınma Bankası, Genel Müdürlük görevine Ozan Uyar'ın atandığını duyurdu.
Royal İSG/Güner: İSG eğitimlerini vermiş olmak için vermiyoruz
Royal İSG Genel Müdürü Suat Levent Güner ” Bu eğitimleri firmalarımıza sadece yasal yükümlülüklerin yerine getirilmesi amacıyla yapmıyoruz” dedi.
İstanbul Havalimanı, Travel and Leisure'de dünyanın en iyisi seçildi
İstanbul Havalimanı, seyahat dergisi "Travel and Leisure" okurların oylarıyla "Dünyanın En İyi Havalimanı" unvanına bu yıl da hak kazandı.
Dışişleri Bakanı Fidan, Guterres ile ABD'de görüştü
Dışişleri Bakanı Fidan, BM Genel Sekreteri Guterres ile ABD'de görüştü.
IDEF 2025 22 Temmuz'da kapılarını açacak
17. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı (IDEF 2025), 22 Temmuz'da kapılarını ziyaretçilere açacak.
Gündem: Terörist İsrail, Terörsüz Türkiye, Ekonomi ve Dış Güvenlik
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulundu.
İsrail'e lanet içeren TBMM Kararı Resmi Gazete'de yayımlandı
Kararda; "İsrail’in başta başkent Şam olmak üzere Suriye’ye yönelik alçak saldırılarını en sert şekilde kınıyoruz." ifadeleri yer aldı.
Hacı Bekdur, Halk GYO'dan istifa etti
Hacı Bekdur'dan boşalan Halk GYO Yönetim Kurulu Üyeliğine Yalçın Madenci seçildi.
Mehmet Gerz, Osmanlı Portföy'ün Genel Müdürü olarak atandı
Mehmet Gerz, Osmanlı Portföy Yönetimi A.Ş.'nin hem Yönetim Kurulu Başkanı, hem de Genel Müdürü olarak görev yapacak.
Fenerbahçe YKB Vekilliğine Sertaç Komsuoğlu seçildi
Fenerbahçe Futbol A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Vekili Erol Bilecik'in istifasıyla boşalan göreve Sertaç Komsuoğlu seçildi.
Rekabet Kurulundan Cosmox, Vitaceel, The Ceel, Ceel'e soruşturma
Rekabet Kurulu, Cosmox Kozmetik, Vitaceel Kozmetik, The Ceel Kozmetik ve Ceel Kozmetik'ten oluşan ekonomik bütünlük hakkında soruşturma açılmasına karar verdi.
Türkiye ile BAE arasında 7 ortak anlaşma imzalandı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan huzurunda, iki ülke arasında 7 anlaşma imzalandı.
Great Place To Work En İyi İnsan ve Kültür Liderlerini belirleyecek
Great Place To Work “En İyi İnsan ve Kültür Liderleri’’ listesini de belirleyecek.
Paperwork ve DijitalAid'ten işbirliği
PaperWork ve DijitalAid ortaklığıyla yapay zekâ destekli Wisespend, masraf ve seyahat yönetiminde devrim yaratıyor.
Wyndham’dan ralli pilotu Kübra Denizci Keskin’e destek
Wyndham’dan Dünyanın ilk ve tek engelli kadın ralli pilotu Kübra Denizci Keskin’e destek geldi.
Ersin Özoğuz, Vakıf Leasing'ten ayrıldı
Vakıf Finansal Kiralama A.Ş. KAP'a yaptığı açıklamada şirket Genel Müdür Yardımcısı Ersin Özoğuz'un görevinden ayrıldığını duyurdu.
Derimod'un Olağan Genel Kurulu 15 Ağustos'ta yapılacak
Derimod, KAP'a yaptığı açıklamada Olağan Genel Kurul Toplantısını 15 Ağustos 2025 tarihinde yapacağını duyurdu.
Türk iş insanları Gürcistan'da pazar arayışında
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Gürcistan Maliye Bakanı Laşa Khutsişvili ve Gürcistan Ekonomi ve Sürdürülebilir Kalkınma Bakanı Mariam Kvrivişvili ile görüştü.
ABD elektrik şebekesiyle AI talebini karşılamakta zorlanıyor
ABD’nin en büyük elektrik şebekesi yapay zekâ talebini karşılamakta zorlanıyor.
Limanlara 6 ayda 490 kruvaziyer gemisi demirledi
Ocak-Haziran döneminde limanlarımıza demir atan kruvaziyer sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 18,07 artışla 490 oldu.
Lonca Girişimcilik Merkezi'nde 11. dönem başladı
Kuveyt Türk'ün girişimcilik ekosistemine kazandırdığı Lonca Girişimcilik Merkezi'nin 11. dönemine katılacak girişimler belli oldu.
Gürçağ Poyraz, Türkiye Finans GMY olarak atandı
Türkiye Finans Katılım Bankası, Hazine Genel Müdür Yardımcılığı görevine Gürçağ Poyraz'ın atandığını duyurdu.
Q Yatırım Bankası ödenmiş sermayesini arttırdı
Q Yatırım Bankası ödenmiş sermayesini 1,5 milyar liraya çıkardı.
Doç. Dr. Ramazan Güven'den sıcak çarpmalarına dikkat uyarısı
Doç. Dr. Ramazan Güven, "Sıcak çarpması ciddi bir durum ve mutlaka tıbbi yardım gerektirir" dedi.
BAE Devlet Başkanı Al Nahyan, Türkiye'de
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'yi ziyaret eden BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan'ı resmi törenle karşıladı.
Nautica, 54. Deniz Kuvvetleri Kupası’nda yarışacak
Nautica ilk kez kendi takımıyla 54. Deniz Kuvvetleri Kupası’nda yarışacak.
Apple, nadir toprak elementlerine yatırım yapacak
Apple, ABD'deki tedarik zincirini 500 milyon dolarlık nadir toprak mıknatısı yatırımıyla genişleteceğini bildirdi.
Kullandırılan TOBB Nefes Kredisi 11 bin 900 firmaya ulaştı
TOBB, Nefes Kredisini şu ana dek 11 bin 900 firmanın kullandığını, 16,2 milyar TL kredi hacmine ulaşıldığı bilgisini duyurdu.
Türk moda endüstrisi yeni dünya yolcusu
Türk Moda Endüstrisi, Amerika Birleşik Devletleri’nin, Çin’e karşı yüksek gümrük vergileri koyması sonrasında ABD pazarındaki pazar payını artırma konusunda ümitlendi.
Ege Bölgesinden 12 tekstil ve hazır giyim firması TİM1000'de
TİM ilk 1000 Listesine Ege Bölgesi’ndeki tekstil ve hazır giyim sektörlerinden 12 firma girmeyi başardı.
Vodafone Türkiye'ye müşteri deneyiminde 8 ödül
Vodafone, Awards International'ın Türkiye'de bu yıl 5. kez gerçekleştirdiği Müşteri Deneyimi Ödülleri'nde (TCXA'25) 4'er altın ve gümüş ödül kazandı.
Havalimanlarında uçak trafiğinde rekor
Türk hava sahasında günlük transit uçuş ve uçak trafiğinde rekor kırıldı.
Bugün fetö darbe girişiminin 9. yıldönümü
fetullahçı teröristlerin 15 Temmuz 2016'daki darbe teşebbüsünün üzerinden 9 yıl geçti. Teröristlerin darbe girişimi Türk Milletinin ferasetiyle başarısızlığa uğradı.
Solmaz İşeri, Politeknik Finans Müdürü olarak atandı
Politeknik Metal Sanayii Finans Müdürlüğüne Solmaz İşeri atandı.
Günseli Özen: Cİ neden önemli, Turuncu Etiket neden gerekli?
Tarım Bakanlığı, Turuncu Etiketli Cİ ürünler için harekete geçti.
Türk Telekom, varlık kiralama şirketi kuracak
Türk Telekomünikasyon AŞ, anonim şirket statüsünde varlık kiralama şirketi kurulmasına karar verdi.
Team Petrol Ofisi pilotu Kerem Kazaz Kapadokya'da zirvede
Kapadokya Rallisi'ni birinci olarak tamamlayan Team Petrol Ofisi pilotu Kerem Kazaz, genel klasman liderliğinde puan farkını açmayı sürdürdü.