Merkez Bankası, kuruluşunun 92. yıl dönümünü kutluyor
Merkez Bankası, kuruluşunun 92. yıl dönümünü kutluyor
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), faaliyete başlamasının 92. yıl dönümünü kutluyor.
Haber Giriş Tarihi: 02.10.2023 11:57
Haber Güncellenme Tarihi: 02.10.2023 11:57
Kaynak:
AA
Birinci Dünya Savaşı sonrası ülkelerin kendi para politikalarını bağımsız olarak belirlemeleri yönündeki eğilimin etkisi ve Kurtuluş Savaşı'yla kazanılan siyasi bağımsızlığın ekonomik bağımsızlıkla güçlendirilmesi amacıyla bir merkez bankası kurulması yönündeki çalışmalar hız kazandı. Bu konunun ilk kez ele alındığı 1923 İzmir İktisat Kongresi'nde, özellikle "milli devlet bankası" kurulması fikri üzerinde duruldu.
1927'de dönemin Maliye Bakanı Abdülhalik Renda'nın merkez bankası kurulması hakkında sunduğu kanun taslağı kabul edilirken, 1928'de Türkiye'ye davet edilen Hollanda Merkez Bankası İdare Meclisi Üyesi Dr. G. Vissering, hazırladığı raporda, hükümete bağlı olmayan ve bağımsız bir merkez bankasının gerekliliğine dikkati çekti. Bir yıl sonra İtalyan Uzman Kont Volpi, Türk parasının istikrarının sağlanması için bir merkez bankası kurulmasının şart olduğunu belirtti.
Söz konusu gelişmelerin ardından hükümet, merkez bankası kurulmasına ilişkin gerekli yasal çerçevenin hazırlanması için harekete geçti. Lozan Üniversitesi'nden Prof. Leon Morf'un katkılarıyla Merkez Bankası yasa tasarısı hazırlandı. Tasarı, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nce (TBMM) 11 Haziran 1930'da kabul edildi, 1715 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu adı ile 30 Haziran 1930'da Resmi Gazete'de yayımlandı.
Farklı kurum ve kuruluşlar tarafından yürütülen işlevlerin tek elde toplanmasının ardından 3 Ekim 1931'de faaliyetlerine başlayan Merkez Bankası, 92. kuruluş yıl dönümünü kutluyor.
Banknot matbaası kuruldu
İkinci Dünya Savaşı'nın olumsuz etkilerinin hissedildiği 1940'lı yıllarda bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de Merkez Bankası, kamu kesiminin finansman açığını kapatmaya yönelik uygulamalarda bulundu.
1950'li yıllarda büyüme ve hızlı kalkınmanın finansmanı, Merkez Bankası kaynaklarından sağlandı. Hazine'ye kısa vadeli avans imkanı verilerek Banka kaynakları kamunun kullanımına açıldı. Bu dönemde Merkez Bankası için bir diğer önemli gelişme de 1955'te banknot matbaasının kurulması ve 1957'den itibaren banknotların ülkede basılmaya başlanması oldu.
Planlı ekonomiye geçişin yaşandığı 1960'lı yıllarda Merkez Bankası, ekonomik koşullara ve sanayinin gelişimine paralel olarak genişlemeci para politikaları izledi ve kamuya kaynak sağlamaya devam etti. Bu dönemde ayrıca, kambiyo kontrolüne ilişkin uygulamaların büyük çoğunluğu da Merkez Bankası'na devredildi.
1211 sayılı kanun
Dünya genelinde İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ortaya çıkan değişikliklere uyum sağlamak ve Merkez Bankası'nın etkinliğini artırmak amacıyla 14 Ocak 1970'de 1211 sayılı TCMB Kanunu kabul edildi. Böylelikle tarihinde yeni bir dönem başlayan Merkez Bankası, kısmen de olsa dönemin ekonomik ve merkez bankacılığı alanındaki yeniliklerini yansıtan bir yapıya kavuştu.
Söz konusu kanun; Banka'nın yasal statüsü, organizasyon yapısı, yetki ve görevlerinde önemli değişiklikler getirdi. Anonim şirket statüsü korunan Merkez Bankası'nın sermayesi, 15 milyon liradan 25 milyon liraya yükseltildi. Hazine'nin sahip olduğu sermaye payının yüzde 51'den az olamayacağı da kanunda yer aldı.
1211 sayılı kanunun getirdiği bir diğer yenilik de "guvernörlük" adı verilen başkanlık makamı oldu. Dış temsil ve ilişkilerde denklik, protokolde eşitlik sağlanması amacıyla kurulan başkanlık makamına ilk olarak Naim Talu getirildi.
Guvernörlük makamının yanında, başkan ve başkan yardımcılarından meydana gelen "yönetim komitesi" adı altında yeni bir karar alma organı oluşturuldu. Banka'nın en üst karar alma organı statüsündeki 8 üyeli İdare Meclisi ise 6 üyeli Banka Meclisi'ne dönüştürüldü.
İlgili kanun, Merkez Bankası'na ait görev ve yetkilerin artırılması açısından da önemli yenilikler içerdi. Hazine'ye verilebilecek kısa vadeli avans miktarının üst sınırı, ilgili yıla ait bütçe ödeneklerinin yüzde 15'i oranında yükseltildi.
1980 sonrası dönem
1980'lerde yaşanan ekonomik gelişmeler, hem Türkiye hem de Merkez Bankası açısından bir dönüm noktası niteliğinde oldu. 24 Ocak 1980'de açıklanan kararlar ile Türkiye ekonomisinde yapısal bir dönüşüm başlatıldı.
Başlatılan finansal serbestleşme süreci ile para ve kur politikalarının TCMB tarafından piyasa ekonomisi ile uyumlu bir şekilde yürütülmesi için gerekli altyapının sağlanması yönünde önemli adımlar atıldı. Para politikası kapsamında, mevduat ve kredi faizlerinin piyasa koşullarında belirlenmesi hükme bağlandı.
Türk parası, yabancı paralar karşısında devalüe edilerek sabit kur rejimi ortadan kalktı. TCMB, 1983'te altın ve döviz rezervlerini etkin bir biçimde yönetmek konusunda yetkili hale getirildi. 1987'de açık piyasa işlemleri yapmaya başlayan Banka, modern anlamda para ve döviz piyasalarının kurulmasına da öncülük etti.
1989'da Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı karar ile ekonomik birimlerin döviz ile işlem yapmalarına izin verildi ve Türk parasının konvertibl ilan edilerek görece daha esnek bir döviz kuru rejimine geçildi. 1990'da ise Banka, ilk defa kamuoyuna duyurduğu para programı ile döviz kurları ve faiz oranlarındaki istikrarı bozmadan piyasanın likidite ihtiyacını karşılamayı hedefledi.
21 Nisan 1994'te Hazine'nin Merkez Bankası kaynaklarını kullanımına sınır getirildi. Bunun yanında 1997'de imzalanan bir protokol ile 1998'den itibaren Hazine'nin TCMB'den kısa vadeli avans kullanamayacağı karara bağlandı.
Banka, 2001'de araç bağımsızlığına kavuştu
Merkez Bankası'nın 1995-1999'da izlediği politika, finansal piyasalarda istikrarı sağlamaya yönelikti. Enflasyonun kontrol altına alınamaması nedeniyle 2000 yılında döviz kuruna dayalı yeni bir istikrar programı yürürlüğe konuldu. Ancak aynı yılın sonlarına doğru ekonomide artış gösteren güven kaybı ve 2001'de ortaya çıkan kriz, programın sonlandırılmasına neden oldu. 22 Şubat 2001'de döviz kurları dalgalanmaya bırakıldı.
Kriz sonrasında 25 Nisan 2001'de ekonomide yaşanan yapısal dönüşüm sonrası Merkez Bankası Kanunu'nda önemli değişiklikler yapıldı.
Fiyat istikrarını sağlamak, TCMB'nin temel amacı olarak açık bir şekilde tanımlandı. Bu çerçevede, TCMB'nin para politikası konusundaki uygulamaları ve kullanacağı araçları doğrudan kendisinin belirleyeceği hükme bağlandı. Böylelikle Banka, araç bağımsızlığına kavuştu. Banka'nın fiyat istikrarını sağlama amacı ile çelişmemek kaydıyla hükümetin büyüme ve istihdam politikalarını destekleyeceği hükme bağlandı.
Finansal istikrarı sağlamak, Banka'nın destekleyici amacı olarak tanımlandı. Bu kapsamda Banka'nın Hazine ile diğer kamu kurum ve kuruluşlara avans vermesi, kredi açması ve bu kuruluşların ihraç ettiği borçlanma araçlarını birincil piyasadan satın alması yasaklandı. Bu sayede Banka'nın kamusal finansman ihtiyacı için bir kaynak olması engellendi.
Para politikası stratejilerinin ve karar alma mekanizmalarının kurumsallaşması amacıyla Para Politikası Kurulu da (PPK) bu dönemde oluşturuldu.
Paradan 6 sıfır atıldı
2002 yılına gelindiğinde, modern bir para politikası stratejisi olan enflasyon hedeflemesi rejimi uygulamasına geçildi. Örtük enflasyon hedeflemesinin uygulandığı 2002-2005'te, rejimin gerekli ön koşullarının karşılanmasına çalışıldı. Merkez Bankası'nın teknik ve kurumsal altyapısı güçlendirildi, tahmin modelleri geliştirildi ve veri seti genişletildi. Bu süreçte Araştırma Genel Müdürlüğü, Araştırma ve Para Politikası Genel Müdürlüğü şeklinde yeniden yapılandırıldı ve iletişim politikalarının etkinliğini sağlamak amacıyla İletişim ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü kuruldu.
2005 yılından itibaren politika kararları ile ilgili öngörülebilirliğin artırılması amacıyla bir yıllık PPK toplantı tarihleri, bir takvim çerçevesinde önceden açıklandı. Tüm bu süreç sonunda 2006 yılında açık enflasyon hedeflemesi rejimi uygulanmaya başlandı.
1 Ocak 2005'te Türk lirasından 6 sıfır atıldı, Yeni Türk Lirası ve yeni kuruşlar tedavüle çıkarıldı. 1 Ocak 2009'da paradan "yeni" ifadesi kaldırıldı. Türk lirası, banknot ve kuruşlar yenilenen tasarım ve boyutlarla dolaşıma çıkarıldı.
1211 sayılı Merkez Bankası Kanunu uyarınca, Merkez Bankası hisse senetleri (A), (B), (C) ve (D) olmak üzere 4 sınıfa ayrılmış olup (A) sınıfı hisse senetleri münhasıran Hazine'ye, (B) sınıfı hisse senetleri Türkiye'de faaliyette bulunan milli bankalara, (C) sınıfı hisse senetleri 15 bin hisseyi geçmemek üzere milli bankalar dışında kalan diğer bankalarla imtiyazlı şirketlere, (D) sınıfı hisse senetleri ise Türk ticaret müesseselerine ve Türk vatandaşlığını haiz tüzel ve gerçek kişilere tahsis edildi.
Halihazırda Banka'nın sermayesi 25 bin TL olup 250 bin adet hisseye ayrıldı. Geçen yıl sonu itibarıyla Merkez Bankası sermayesinin yüzde 55,12'si (A) sınıfı, yüzde 23,25'i (B) sınıfı, yüzde 2,51'i (C) sınıfı, yüzde 19,12'si ise (D) sınıfı hisselerden oluşuyor.
Banka, nitelikli insan kaynağı, köklü kurum kültürü ve güçlü teknik kapasitesiyle Türkiye ekonomisinin büyümesi ve sağlamlığının artırılması için çalışmalarına devam ediyor.
Kuruluştan bugüne başkanlar
Kuruluşundan bugüne 26 kişi, TCMB Başkanı olarak görev yaptı.
İlk başkan olan Selahattin Çam 1931-1938'de bu görevi yürüttü. Çam'ın ardından Kemal Zaim Sunel (1938-1949), Mehmet Sadi Bekter (1949-1950), Osman Nuri Göver (1951-1953), Mustafa Nail Gidel (1953-1960), Memduh Aytür (1960), İbrahim Münir Mostar (1960-1962), Ziyaettin Kayla (1963-1966) Naim Talu (1967-1971), Memduh Güpgüpoğlu (1972-1975), Cafer Tayyar Sadıklar (1976-1978), Hakkı Aydınoğlu (1979-1981), Osman Şıklar (1981-1984), Yavuz Canevi (1984-1986), Rüşdü Saracoğlu (1987-1993), Bülent Gültekin (1993-1994), Yaman Törüner (1994-1995), Gazi Erçel (1996-2001), Süreyya Serdengeçti (2001-2006), Durmuş Yılmaz (2006-2011), Erdem Başçı (2011-2016), Murat Çetinkaya (2016-2019), Murat Uysal (2019-2020), Naci Ağbal (Kasım 2020-Mart 2021) ve Şahap Kavcıoğlu (Mart 2021-Haziran 2023) başkan olarak görev yaptı.
Haziran 2023'te başkanlık görevine getirilen Dr. Hafize Gaye Erkan, halihazırda görevini sürdürüyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Merkez Bankası, kuruluşunun 92. yıl dönümünü kutluyor
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), faaliyete başlamasının 92. yıl dönümünü kutluyor.
Birinci Dünya Savaşı sonrası ülkelerin kendi para politikalarını bağımsız olarak belirlemeleri yönündeki eğilimin etkisi ve Kurtuluş Savaşı'yla kazanılan siyasi bağımsızlığın ekonomik bağımsızlıkla güçlendirilmesi amacıyla bir merkez bankası kurulması yönündeki çalışmalar hız kazandı. Bu konunun ilk kez ele alındığı 1923 İzmir İktisat Kongresi'nde, özellikle "milli devlet bankası" kurulması fikri üzerinde duruldu.
1927'de dönemin Maliye Bakanı Abdülhalik Renda'nın merkez bankası kurulması hakkında sunduğu kanun taslağı kabul edilirken, 1928'de Türkiye'ye davet edilen Hollanda Merkez Bankası İdare Meclisi Üyesi Dr. G. Vissering, hazırladığı raporda, hükümete bağlı olmayan ve bağımsız bir merkez bankasının gerekliliğine dikkati çekti. Bir yıl sonra İtalyan Uzman Kont Volpi, Türk parasının istikrarının sağlanması için bir merkez bankası kurulmasının şart olduğunu belirtti.
Söz konusu gelişmelerin ardından hükümet, merkez bankası kurulmasına ilişkin gerekli yasal çerçevenin hazırlanması için harekete geçti. Lozan Üniversitesi'nden Prof. Leon Morf'un katkılarıyla Merkez Bankası yasa tasarısı hazırlandı. Tasarı, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nce (TBMM) 11 Haziran 1930'da kabul edildi, 1715 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu adı ile 30 Haziran 1930'da Resmi Gazete'de yayımlandı.
Farklı kurum ve kuruluşlar tarafından yürütülen işlevlerin tek elde toplanmasının ardından 3 Ekim 1931'de faaliyetlerine başlayan Merkez Bankası, 92. kuruluş yıl dönümünü kutluyor.
Banknot matbaası kuruldu
İkinci Dünya Savaşı'nın olumsuz etkilerinin hissedildiği 1940'lı yıllarda bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de Merkez Bankası, kamu kesiminin finansman açığını kapatmaya yönelik uygulamalarda bulundu.
1950'li yıllarda büyüme ve hızlı kalkınmanın finansmanı, Merkez Bankası kaynaklarından sağlandı. Hazine'ye kısa vadeli avans imkanı verilerek Banka kaynakları kamunun kullanımına açıldı. Bu dönemde Merkez Bankası için bir diğer önemli gelişme de 1955'te banknot matbaasının kurulması ve 1957'den itibaren banknotların ülkede basılmaya başlanması oldu.
Planlı ekonomiye geçişin yaşandığı 1960'lı yıllarda Merkez Bankası, ekonomik koşullara ve sanayinin gelişimine paralel olarak genişlemeci para politikaları izledi ve kamuya kaynak sağlamaya devam etti. Bu dönemde ayrıca, kambiyo kontrolüne ilişkin uygulamaların büyük çoğunluğu da Merkez Bankası'na devredildi.
1211 sayılı kanun
Dünya genelinde İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ortaya çıkan değişikliklere uyum sağlamak ve Merkez Bankası'nın etkinliğini artırmak amacıyla 14 Ocak 1970'de 1211 sayılı TCMB Kanunu kabul edildi. Böylelikle tarihinde yeni bir dönem başlayan Merkez Bankası, kısmen de olsa dönemin ekonomik ve merkez bankacılığı alanındaki yeniliklerini yansıtan bir yapıya kavuştu.
Söz konusu kanun; Banka'nın yasal statüsü, organizasyon yapısı, yetki ve görevlerinde önemli değişiklikler getirdi. Anonim şirket statüsü korunan Merkez Bankası'nın sermayesi, 15 milyon liradan 25 milyon liraya yükseltildi. Hazine'nin sahip olduğu sermaye payının yüzde 51'den az olamayacağı da kanunda yer aldı.
1211 sayılı kanunun getirdiği bir diğer yenilik de "guvernörlük" adı verilen başkanlık makamı oldu. Dış temsil ve ilişkilerde denklik, protokolde eşitlik sağlanması amacıyla kurulan başkanlık makamına ilk olarak Naim Talu getirildi.
Guvernörlük makamının yanında, başkan ve başkan yardımcılarından meydana gelen "yönetim komitesi" adı altında yeni bir karar alma organı oluşturuldu. Banka'nın en üst karar alma organı statüsündeki 8 üyeli İdare Meclisi ise 6 üyeli Banka Meclisi'ne dönüştürüldü.
İlgili kanun, Merkez Bankası'na ait görev ve yetkilerin artırılması açısından da önemli yenilikler içerdi. Hazine'ye verilebilecek kısa vadeli avans miktarının üst sınırı, ilgili yıla ait bütçe ödeneklerinin yüzde 15'i oranında yükseltildi.
1980 sonrası dönem
1980'lerde yaşanan ekonomik gelişmeler, hem Türkiye hem de Merkez Bankası açısından bir dönüm noktası niteliğinde oldu. 24 Ocak 1980'de açıklanan kararlar ile Türkiye ekonomisinde yapısal bir dönüşüm başlatıldı.
Başlatılan finansal serbestleşme süreci ile para ve kur politikalarının TCMB tarafından piyasa ekonomisi ile uyumlu bir şekilde yürütülmesi için gerekli altyapının sağlanması yönünde önemli adımlar atıldı. Para politikası kapsamında, mevduat ve kredi faizlerinin piyasa koşullarında belirlenmesi hükme bağlandı.
Türk parası, yabancı paralar karşısında devalüe edilerek sabit kur rejimi ortadan kalktı. TCMB, 1983'te altın ve döviz rezervlerini etkin bir biçimde yönetmek konusunda yetkili hale getirildi. 1987'de açık piyasa işlemleri yapmaya başlayan Banka, modern anlamda para ve döviz piyasalarının kurulmasına da öncülük etti.
1989'da Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı karar ile ekonomik birimlerin döviz ile işlem yapmalarına izin verildi ve Türk parasının konvertibl ilan edilerek görece daha esnek bir döviz kuru rejimine geçildi. 1990'da ise Banka, ilk defa kamuoyuna duyurduğu para programı ile döviz kurları ve faiz oranlarındaki istikrarı bozmadan piyasanın likidite ihtiyacını karşılamayı hedefledi.
21 Nisan 1994'te Hazine'nin Merkez Bankası kaynaklarını kullanımına sınır getirildi. Bunun yanında 1997'de imzalanan bir protokol ile 1998'den itibaren Hazine'nin TCMB'den kısa vadeli avans kullanamayacağı karara bağlandı.
Banka, 2001'de araç bağımsızlığına kavuştu
Merkez Bankası'nın 1995-1999'da izlediği politika, finansal piyasalarda istikrarı sağlamaya yönelikti. Enflasyonun kontrol altına alınamaması nedeniyle 2000 yılında döviz kuruna dayalı yeni bir istikrar programı yürürlüğe konuldu. Ancak aynı yılın sonlarına doğru ekonomide artış gösteren güven kaybı ve 2001'de ortaya çıkan kriz, programın sonlandırılmasına neden oldu. 22 Şubat 2001'de döviz kurları dalgalanmaya bırakıldı.
Kriz sonrasında 25 Nisan 2001'de ekonomide yaşanan yapısal dönüşüm sonrası Merkez Bankası Kanunu'nda önemli değişiklikler yapıldı.
Fiyat istikrarını sağlamak, TCMB'nin temel amacı olarak açık bir şekilde tanımlandı. Bu çerçevede, TCMB'nin para politikası konusundaki uygulamaları ve kullanacağı araçları doğrudan kendisinin belirleyeceği hükme bağlandı. Böylelikle Banka, araç bağımsızlığına kavuştu. Banka'nın fiyat istikrarını sağlama amacı ile çelişmemek kaydıyla hükümetin büyüme ve istihdam politikalarını destekleyeceği hükme bağlandı.
Finansal istikrarı sağlamak, Banka'nın destekleyici amacı olarak tanımlandı. Bu kapsamda Banka'nın Hazine ile diğer kamu kurum ve kuruluşlara avans vermesi, kredi açması ve bu kuruluşların ihraç ettiği borçlanma araçlarını birincil piyasadan satın alması yasaklandı. Bu sayede Banka'nın kamusal finansman ihtiyacı için bir kaynak olması engellendi.
Para politikası stratejilerinin ve karar alma mekanizmalarının kurumsallaşması amacıyla Para Politikası Kurulu da (PPK) bu dönemde oluşturuldu.
Paradan 6 sıfır atıldı
2002 yılına gelindiğinde, modern bir para politikası stratejisi olan enflasyon hedeflemesi rejimi uygulamasına geçildi. Örtük enflasyon hedeflemesinin uygulandığı 2002-2005'te, rejimin gerekli ön koşullarının karşılanmasına çalışıldı. Merkez Bankası'nın teknik ve kurumsal altyapısı güçlendirildi, tahmin modelleri geliştirildi ve veri seti genişletildi. Bu süreçte Araştırma Genel Müdürlüğü, Araştırma ve Para Politikası Genel Müdürlüğü şeklinde yeniden yapılandırıldı ve iletişim politikalarının etkinliğini sağlamak amacıyla İletişim ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü kuruldu.
2005 yılından itibaren politika kararları ile ilgili öngörülebilirliğin artırılması amacıyla bir yıllık PPK toplantı tarihleri, bir takvim çerçevesinde önceden açıklandı. Tüm bu süreç sonunda 2006 yılında açık enflasyon hedeflemesi rejimi uygulanmaya başlandı.
1 Ocak 2005'te Türk lirasından 6 sıfır atıldı, Yeni Türk Lirası ve yeni kuruşlar tedavüle çıkarıldı. 1 Ocak 2009'da paradan "yeni" ifadesi kaldırıldı. Türk lirası, banknot ve kuruşlar yenilenen tasarım ve boyutlarla dolaşıma çıkarıldı.
1211 sayılı Merkez Bankası Kanunu uyarınca, Merkez Bankası hisse senetleri (A), (B), (C) ve (D) olmak üzere 4 sınıfa ayrılmış olup (A) sınıfı hisse senetleri münhasıran Hazine'ye, (B) sınıfı hisse senetleri Türkiye'de faaliyette bulunan milli bankalara, (C) sınıfı hisse senetleri 15 bin hisseyi geçmemek üzere milli bankalar dışında kalan diğer bankalarla imtiyazlı şirketlere, (D) sınıfı hisse senetleri ise Türk ticaret müesseselerine ve Türk vatandaşlığını haiz tüzel ve gerçek kişilere tahsis edildi.
Halihazırda Banka'nın sermayesi 25 bin TL olup 250 bin adet hisseye ayrıldı. Geçen yıl sonu itibarıyla Merkez Bankası sermayesinin yüzde 55,12'si (A) sınıfı, yüzde 23,25'i (B) sınıfı, yüzde 2,51'i (C) sınıfı, yüzde 19,12'si ise (D) sınıfı hisselerden oluşuyor.
Banka, nitelikli insan kaynağı, köklü kurum kültürü ve güçlü teknik kapasitesiyle Türkiye ekonomisinin büyümesi ve sağlamlığının artırılması için çalışmalarına devam ediyor.
Kuruluştan bugüne başkanlar
Kuruluşundan bugüne 26 kişi, TCMB Başkanı olarak görev yaptı.
İlk başkan olan Selahattin Çam 1931-1938'de bu görevi yürüttü. Çam'ın ardından Kemal Zaim Sunel (1938-1949), Mehmet Sadi Bekter (1949-1950), Osman Nuri Göver (1951-1953), Mustafa Nail Gidel (1953-1960), Memduh Aytür (1960), İbrahim Münir Mostar (1960-1962), Ziyaettin Kayla (1963-1966) Naim Talu (1967-1971), Memduh Güpgüpoğlu (1972-1975), Cafer Tayyar Sadıklar (1976-1978), Hakkı Aydınoğlu (1979-1981), Osman Şıklar (1981-1984), Yavuz Canevi (1984-1986), Rüşdü Saracoğlu (1987-1993), Bülent Gültekin (1993-1994), Yaman Törüner (1994-1995), Gazi Erçel (1996-2001), Süreyya Serdengeçti (2001-2006), Durmuş Yılmaz (2006-2011), Erdem Başçı (2011-2016), Murat Çetinkaya (2016-2019), Murat Uysal (2019-2020), Naci Ağbal (Kasım 2020-Mart 2021) ve Şahap Kavcıoğlu (Mart 2021-Haziran 2023) başkan olarak görev yaptı.
Haziran 2023'te başkanlık görevine getirilen Dr. Hafize Gaye Erkan, halihazırda görevini sürdürüyor.
Kaynak: AA
Haftanın popüler haberleri
Zorlu Holding İnsan Kaynakları Başkanlığına Hakan Timur atandı
Zorlu Holding İnsan Kaynakları Grubu Başkanlığı görevine Hakan Timur atandı.
Egeli ihracatçılar yoğun ajanda ve gündemle ülke ülke pazar arıyor
Egeli ihracatçılar dünyanın dört bir yanında pazar arıyor. İhracatçıların Eylül ve Aralık arasındaki ajandaları yoğun geçecek.
Türk moda endüstrisi 19 firmayla Pv Paris Fuarı’na çıkarma yapıyor
Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği, 16-18 Eylül 2025’te düzenlenecek PV Manufacturing Paris Fuarı’na 19 firmayla Türkiye Milli Katılım Organizasyonunu 19. kez gerçekleştiriyor.
Sosyal Etki Zirvesi 14 Mayıs 2026'da
Sosyal Etki Zirvesi’nde 3.kez 14 Mayıs'ta başlıyor.
Gümrüklerde uyuşturucu geçişine af yok
Sarp Gümrük Kapısı ve İstanbul’da gerçekleştirilen iki ayrı operasyonda, 310 kilo esrar, 291 kilo kokain yakalandı.
Mitsubishi Electric, Nozomi Networks'ü satın alacak
Mitsubishi Electric, Endüstriyel Siber Savunmayı Geliştirmek ve Operasyonel Dönüşümü güçlendirmek için Nozomi Networks'ü satın alacak.
Palandöken, “Kredi kartı ve temerrüt faizleri düşürülmeli”
TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken Merkez Bankası’nın kararının piyasaya olumlu yansıması için bankaların da elini taşın altına koyması gerektiğini belirtti.
Teknopark sayısı 113'e ulaştı
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, teknopark sayısının 113'e ulaştığını bildirdi
İstanbul Havalimanı Avrupa'da birinci, dünyada beşinci oldu
İstanbul Havalimanı günlük ortalama 1624 uçuşla bir kez daha Avrupa'da birinci, dünyada beşinci en yoğun havalimanı oldu.
Otomotiv ihracatında artış
Otomotiv ihracatı yılın ilk 8 ayında yüzde 7 artışla 682 bin 743'e ulaştı.
Togg T10F, 5 renk seçeneğiyle satışa sunuldu
Türkiye'nin mobilite alanında hizmet veren küresel teknoloji markası Togg, ikinci akıllı cihazı T10F’i Türkiye’de siparişe açtı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bugün Katar'da
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Katar ziyareti dolayısıyla Cumhurbaşkanlığına, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz vekalet edecek.
Sürdürülebilir Gıda Ödülleri başvuruları başladı
Türkiye’nin gıda sektöründe sürdürülebilir dönüşümün vitrinine dönüşen Sürdürülebilir Gıda Ödülleri bu yıl üçüncü kez düzenleniyor.
Yeni bir siber saldırı: PDF fatura dolandırıcılığı
HP'ye göre saldırganlar ultra gerçekçi PDF fatura yemleriyle taktiklerini bir ileri seviyeye taşıyor.
12 Eylül 2025 tarihli TCMB Döviz Kurları ve Çapraz Kurları
12 Eylül 2025 tarihli TCMB Döviz Kurları ve Çapraz Kurları
Tansu Tüyel'e Peakup'ta üst düzey atama
PEAKUP Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı görevine Tansu Tüyel getirildi.
Şölen Pazarlama Genel Müdürü Orçun Doğan oldu
Şölen, Pazarlama Genel Müdürü görevine FMCG sektörünün deneyimli ismi Orçun Doğan’ın getirildiğini duyurdu.
AstraZeneca Türkiye Ülke Başkanı Dr. Münevver Gönenç oldu
Dr. Münevver Gönenç, AstraZeneca Türkiye Ülke Başkanı oldu.
Şirin Işık'a Unilever'de üst düzey görev
Unilever Türkiye ve Arabistan Gıda Genel Müdürlüğü’ne Şirin Işık atandı.
Sakarya Meydan Muharebesi 104 yaşında
Kurtuluş Savaşı'nın dönüm noktası Sakarya Meydan Muharebesi 104 yaşında
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Togg T10F'nin sürüşünü yaptı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, Togg'un yeni satışa çıkan modeli T10F'nin ilk teslimatı yapıldı.
Bakan Şimşek'ten cari açık öngörüsü
Bakan Şimşek: 2025'de cari açığın GSYH'ye oranının yüzde 1,4 ile sürdürülebilir seviyelerde kalmasını öngörüyoruz.
Anadolu Yatırım Genel Müdürü Dr. Nuri Sevgen oldu
Anadolu Yatırım’ın Genel Müdürlüğü görevine Dr. Nuri Sevgen atandı.
Ege’nin En İyi İşverenleri™ 2025 listesi açıklandı
Çalışanlarına sundukları güven, aidiyet ve gelişim fırsatlarıyla öne çıkarak Egenin En iyi İşverenleri listesine girmeye hak kazanan şirketler açıklandı.
11 Eylül 2025 tarihli TCMB Döviz Kurları ve Çapraz Kurları
11 Eylül 2025 tarihli TCMB Döviz Kurları ve Çapraz Kurları
TOBB'dan eğitime destek! Kapaklı TOBB Ortaokulu açıldı
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği TOBB yeni bir eğitim yatırımına imza attı. 16 derslikli Kapaklı TOBB Ortaokulu törenle hizmete girdi.
TAV'ın işlettiği dört havalimanı hizmet kalitesi ödülü aldı
TAV Havalimanları'nın işlettiği Ankara Esenboğa, İzmir Adnan Menderes, Milas-Bodrum ve Üsküp havalimanları, 'Havalimanı Hizmet Kalitesi' (ASQ) ödülü aldı.
DOF Robotik Sanayi, Borsa İstanbul'da işlem görmeye başladı
Borsa İstanbul’da gong DOF Robotik Sanayi AŞ için çaldı.
Halkbank Sırbistan'da 3 yeni şube açtı
Halkbank, Sırbistan'ın başkenti Belgrad ile Niş ve Novi Sad şehirlerinde şube açtı.
Faizsiz ev, iş yeri ve araç satın almada yeni dönem başlıyor
Bakan Kurum, faizsiz ev, iş yeri ve araç satın almada yeni dönemin detaylarını paylaştı.
Sınır kapılarında gurbetçi yoğunluğu
Edirne'deki Kapıkule, Pazarkule, İpsala ve Hamzabeyli ile Kırklareli'ndeki Dereköy sınır kapılarından gurbetçi sezonunda 5 milyona yakın yolcu geçiş yaptı.
DMM, haftada 4 gün mesai uygulaması iddiasını yalanladı
Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), "Orta Vadeli Program'da haftada 4 gün mesai uygulamasına geçileceği" iddiasının gerçeği yansıtmadığını bildirdi.
ABD bütçesi ağustosta 345 milyar dolar açık verdi
ABD Hazine Bakanlığı, Ağustos ayı bütçe dengesi raporuna göre federal hükümetin bütçe açığı 345 milyar dolar olarak hesaplandı.
Merkez Bankası politika faizini yüzde 40,5'e çekti
Merkez Bankası politika faizini 250 baz puan indirerek yüzde 40,5'e çekti.
Bakan Bolat: Yılın ikinci çeyreğinde yüzde 4,8 büyüdük
Bakan Bolat: Yılın ikinci çeyreğinde yüzde 4,8 büyüdük, bunun dinamosu sanayi sektörü oldu.
Habertürk, Show TV ve Bloomberg HT'ye el konuldu
"Suç örgütü kurmak", "vergi kaçakçılığı", "dolandırıcılık" ve "kara para aklama" suçlamasıyla Can Holding ve bağlı şirketlerinin mal varlığına el konuldu.
Bambum, Züchex Fuarı’nda yerini alacak
Bambum, 11-14 Eylül 2025 tarihlerindeki Züchex Ev ve Mutfak Eşyaları Fuarında emayeden bambuya porselenden döküme kadar binlerce çeşit ürününü görücüye çıkaracak.
KOBİ'lerin finansmana erişimi kolay olmalı
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu yayımlanan OVP hakkında değerlendirmelerinde özellikle KOBİ'lerin finansmana erişimi ilk sırada yer aldı.
5 Eylül 2025 tarihli TCMB Döviz Kurları ve Çapraz Kurları
5 Eylül 2025 tarihli TCMB Döviz Kurları ve Çapraz Kurları
Pfizer Medikal Kanıt Üretimi Direktörü Dr. Tugay Önal oldu
Dr. Tugay Önal, Medikal Kanıt Üretimi Direktörü, Prostat Portföy Lideri olarak atandı.