Prof. Dr. Okan Bakıner'den sensör teknolojisi ile etkin diyabet yönetimi
Prof. Dr. Okan Bakıner'den sensör teknolojisi ile etkin diyabet yönetimi
Prof. Dr. Okan Bakıner, Tip 1 ve Tip 2 diyabetli bireylerde sensör kullanmanın avantajlarına dikkat çekti.
Haber Giriş Tarihi: 02.10.2024 11:54
Haber Güncellenme Tarihi: 02.10.2024 11:58
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.dijitalhaber.com.tr
Diyabet yönetimindeki teknolojik gelişmeler, hastaların yaşam kalitesini yükseltmek ve tedavi süreçlerini daha etkin hale getirmek açısından büyük önem taşıyor. Özellikle sensör teknolojisi, cilt altı sıvısındaki glukoz seviyelerini düzenli aralıklarla ölçerek diyabetli bireylere ve sağlık profesyonellerine ayrıntılı bilgi sağlıyor. Bu sayede, hem Tip 1 hem de Tip 2 diyabet yönetiminde daha kapsamlı bir glukoz kontrolü sağlandığını söyleyen Prof. Dr. Okan Bakıner, son araştırmaların da sensör kullanımının her iki diyabet türünde de komplikasyon risklerini minimize ettiğini ve böylelikle hastaların günlük yaşamlarını daha kolay yönettiklerini ortaya koyduğunu belirtti.
Sensör teknolojisi, etkin diyabet yönetimi adına hem hastalar hem de hekimler için vazgeçilmez hale geldi. Sürekli glukoz takibi imkânı sunmanın yanı sıra ani değişimlere hızla müdahale edilmesine olanak sağlayan sensörler, uzun vadede sağlık sonuçlarını iyileştirme açısından diyabet tedavisinde devrim niteliği taşıyor. Bu teknolojinin hastalar ve doktorlar için büyük kolaylık sağladığına dikkat çeken Endokrinoloji, Diyabet ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Okan Bakıner, Tip 1 ve Tip 2 diyabetli bireylerde sensör kullanımının önemini şu sözlerle anlattı: “Sensörler, kan glukoz düzeylerine çok yakın seviyelerde olan cilt altı sıvısındaki glukozu çok sık aralıklarla ölçüyor. Bu teknoloji, gün içerisinde parmak delmeden hastanın istediği andaki glukoz düzeyi ile ilgili ayrıntılı bilgiler veriyor. Hastalarımız yemek öncesi ve yemek sonrası, gece ya da günün herhangi bir anında glukoz düzeyleri ile ilgili bilgiye sahip olabiliyor. Bu şekilde kullanıcılar hem karbonhidrat sayımı öncesi temel avantajları elde ediyor hem de şekerin aşırı düşmeye ya da yükselmeye başladığı anları sensörden gelen uyarılarla fark edip önlem alabiliyor. Ayrıca günlük şeker grafiklerini inceleyerek, glukoz seviyelerindeki sorunların bazal insülin dozlarından mı yoksa bolus insülin uygulamalarının yetersizliğinden mi kaynaklandığını tespit etmek mümkün oluyor. Sensörler sayesinde beslenmeye bağlı glukoz değişiklikleri anında fark edilerek gerekli ayarlamalar hızlı bir şekilde yapılabiliyor. Bu durum, hem tedavi süreçlerinin daha hassas yönetilmesine hem de hastaların daha stabil bir glukoz kontrolü sağlamasına katkı sağlıyor. Dolayısıyla hem hasta hem de hekim insülin doz ayarlarını kolaylıkla yapabiliyor veya beslenmenin yarattığı değişiklikleri görüp diyet uyumunu artırabiliyor. Pompa kullanan Tip 1 diyabetli hastalarda pompalara entegre sensörler sayesinde akıllı güncel pompalar şekerin düşme ya da yükselme hızına göre insülin gönderme hızını ayarlayabiliyor. Bu sistemler bir çeşit yarı otomatik yapay pankreas olarak görev yapabiliyor. Yine pompalar sensörden aldıkları bilgiyle ani şeker düşüklüğü olan hipoglisemiye girmeden insülin göndermeyi yavaşlatıp durdurabiliyor. Bu da hastalarımızın adına en korktuğumuz sorun olan hipoglisemiyi yaşamalarını önlüyor.”
Tip 2 diyabetli hastalar sürekli parmak delme derdinden kurtuluyor
Sensör teknolojisinin Tip 2 diyabetli bireylerin yaşam kalitesini büyük oranda etkilediğini söyleyen Prof. Dr. Okan Bakıner; “Bu teknolojinin en büyük avantajlarından biri hastaların sürekli parmak delme ihtiyacı duymadan gün içerisindeki glukoz seviyelerini takip edebilmeleri. Glukozdaki ani düşüş ve yükselmeleri, sensörlerin akıllı telefonlarına gönderdiği uyarılarla anında fark eden hastalar, hızla önlem alarak olası komplikasyonların önüne geçebiliyor. Bu anlık geri bildirimler diyabet yönetiminde büyük bir kolaylık sağlarken hastaların yaşam kalitesini de önemli ölçüde artırıyor. Ayrıca Tip 2 diyabetik hastaların önemli bir bölümünde maalesef diyete uyum sorunu görüyoruz. Sensörler sayesinde bu hastalar, hangi gıdaların glukozda ani ve aşırı yükselmeye neden olduğunu görebiliyor ve buna göre beslenmelerini yeniden düzenleyebiliyor. Hekim olarak bizler hem hastanın telefonundan hem de istersek kendi bilgisayar ekranımızdan hastamızın günlük glukoz değerlerini, grafiklerini ve ani şeker oynamalarını takip ederek tedavi düzenlememizi çok daha rahat ve doğru biçimde yapabiliyoruz” şeklinde konuştu.
Sensörler sayesinde hasta-hekim iş birliği artıyor
Sensörlerin hekimlere sunduğu avantajlara da değinen Prof. Dr.Okan Bakıner; “Sensörlerin bize sunduğu en büyük avantaj hastalarımızın günlük, haftalık, 14 günlük ve aylık şeker çizelgelerini detaylı bir şekilde görebilmemiz. Bu sayede anlık ve günlük dalgalanmaları çok daha iyi anlayabiliyoruz. Ayrıca, sensör cihazları gün içerisindeki ani şeker düşüş zamanlarını tam saatleriyle bildiriyor. Bu bilgi, tedavi protokollerimizi gözden geçirmemize ve gerektiğinde düzenlemeler yapmamıza olanak sağlıyor. Sensörlerden aldığımız diğer önemli bir bilgi de hastanın hedefte geçirdiği zaman. Genel olarak şeker düzeylerinin 70-180 mg/dl arasında seyrettiği süreyi bize veren ‘Hedefte Geçen Zaman’ aralığının, günün 24 saatinin en az yüzde 70’ini kapsaması gerekir. Bu cihazlar sayesinde hastalarımızın hedefte geçen zaman miktarını, hedefin üstü ya da altı geçen zaman miktarlarını, günlük dalgalanmaları, ortalama günlük, haftalık, 14 günlük ve aylık şeker düzeylerini görebiliyoruz. Tahmini HbA1C (üç aylık şeker ortalaması) düzeyini öngörebiliyoruz. Bu hem hekimler olarak bizlerin tedavilerini yeniden gözden geçirme olanağı sunuyor hem de hastalarımızla olan iş birliğimizi artırıyor” dedi.
Sensör teknolojisini kullanan bireyler daha iyi bir HbA1C düzeyine sahip
Sensör sayesinde diyabetli bireylerin parmak ucu delmeden günün 24 saatinde glukoz düzeyleri hakkında bilgi alabilecek rahatlığa erişebildiklerinin altını çizen Prof. Dr. Okan Bakıner; “Bu teknoloji ile hastalarımız, hipoglisemi ve hiperglisemi uyarı sistemi ile kan şekerinde ani düşüş ve yükselmelere karşı önlem alabilecek duruma geldiler. Özellikle de ‘gece kan şekerim düşerse ne olur’ korkusunu yendiler. Yaşlı ve çocuk hastalarda çok daha kritik önem taşıyan bu durumun kolaylıkla kontrol altında tutulabilmesi hasta yakınlarına da büyük kolaylık sağlıyor. Yapılan çalışmalar sensör teknolojisini kullanan hastaların daha iyi HbA1C düzeylerine sahip olduğunu ve daha az gün içi glukoz değişkenliği yaşadığını gösteriyor. Diyet ve egzersiz gibi zorunlu yaşam tarzı değişikliklerine hasta uyumunun arttığını da çalışmalardan görüyoruz. Erken dönemden itibaren sensör teknolojisi kullanan hastalarda küçük ve büyük damar hastalıkları ile ilgili diyabet komplikasyonlarının azaldığını gözlemliyoruz. Üstelik sensör teknolojisi, artık sadece Tip 1 diyabetli bireyler için değil, insülin kullanan Tip 2 diyabetik hastalar ve hatta gebelerde bile önerilen bir yöntem haline geldi. Sensörlerin maliyeti de günümüzde daha erişilebilir durumda. Bu noktada özellikle tedaviye uyum sorunu yaşayan hastalar için sensör teknolojisi devrim niteliğinde” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Prof. Dr. Okan Bakıner'den sensör teknolojisi ile etkin diyabet yönetimi
Prof. Dr. Okan Bakıner, Tip 1 ve Tip 2 diyabetli bireylerde sensör kullanmanın avantajlarına dikkat çekti.
Diyabet yönetimindeki teknolojik gelişmeler, hastaların yaşam kalitesini yükseltmek ve tedavi süreçlerini daha etkin hale getirmek açısından büyük önem taşıyor. Özellikle sensör teknolojisi, cilt altı sıvısındaki glukoz seviyelerini düzenli aralıklarla ölçerek diyabetli bireylere ve sağlık profesyonellerine ayrıntılı bilgi sağlıyor. Bu sayede, hem Tip 1 hem de Tip 2 diyabet yönetiminde daha kapsamlı bir glukoz kontrolü sağlandığını söyleyen Prof. Dr. Okan Bakıner, son araştırmaların da sensör kullanımının her iki diyabet türünde de komplikasyon risklerini minimize ettiğini ve böylelikle hastaların günlük yaşamlarını daha kolay yönettiklerini ortaya koyduğunu belirtti.
Sensör teknolojisi, etkin diyabet yönetimi adına hem hastalar hem de hekimler için vazgeçilmez hale geldi. Sürekli glukoz takibi imkânı sunmanın yanı sıra ani değişimlere hızla müdahale edilmesine olanak sağlayan sensörler, uzun vadede sağlık sonuçlarını iyileştirme açısından diyabet tedavisinde devrim niteliği taşıyor. Bu teknolojinin hastalar ve doktorlar için büyük kolaylık sağladığına dikkat çeken Endokrinoloji, Diyabet ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Okan Bakıner, Tip 1 ve Tip 2 diyabetli bireylerde sensör kullanımının önemini şu sözlerle anlattı: “Sensörler, kan glukoz düzeylerine çok yakın seviyelerde olan cilt altı sıvısındaki glukozu çok sık aralıklarla ölçüyor. Bu teknoloji, gün içerisinde parmak delmeden hastanın istediği andaki glukoz düzeyi ile ilgili ayrıntılı bilgiler veriyor. Hastalarımız yemek öncesi ve yemek sonrası, gece ya da günün herhangi bir anında glukoz düzeyleri ile ilgili bilgiye sahip olabiliyor. Bu şekilde kullanıcılar hem karbonhidrat sayımı öncesi temel avantajları elde ediyor hem de şekerin aşırı düşmeye ya da yükselmeye başladığı anları sensörden gelen uyarılarla fark edip önlem alabiliyor. Ayrıca günlük şeker grafiklerini inceleyerek, glukoz seviyelerindeki sorunların bazal insülin dozlarından mı yoksa bolus insülin uygulamalarının yetersizliğinden mi kaynaklandığını tespit etmek mümkün oluyor. Sensörler sayesinde beslenmeye bağlı glukoz değişiklikleri anında fark edilerek gerekli ayarlamalar hızlı bir şekilde yapılabiliyor. Bu durum, hem tedavi süreçlerinin daha hassas yönetilmesine hem de hastaların daha stabil bir glukoz kontrolü sağlamasına katkı sağlıyor. Dolayısıyla hem hasta hem de hekim insülin doz ayarlarını kolaylıkla yapabiliyor veya beslenmenin yarattığı değişiklikleri görüp diyet uyumunu artırabiliyor. Pompa kullanan Tip 1 diyabetli hastalarda pompalara entegre sensörler sayesinde akıllı güncel pompalar şekerin düşme ya da yükselme hızına göre insülin gönderme hızını ayarlayabiliyor. Bu sistemler bir çeşit yarı otomatik yapay pankreas olarak görev yapabiliyor. Yine pompalar sensörden aldıkları bilgiyle ani şeker düşüklüğü olan hipoglisemiye girmeden insülin göndermeyi yavaşlatıp durdurabiliyor. Bu da hastalarımızın adına en korktuğumuz sorun olan hipoglisemiyi yaşamalarını önlüyor.”
Tip 2 diyabetli hastalar sürekli parmak delme derdinden kurtuluyor
Sensör teknolojisinin Tip 2 diyabetli bireylerin yaşam kalitesini büyük oranda etkilediğini söyleyen Prof. Dr. Okan Bakıner; “Bu teknolojinin en büyük avantajlarından biri hastaların sürekli parmak delme ihtiyacı duymadan gün içerisindeki glukoz seviyelerini takip edebilmeleri. Glukozdaki ani düşüş ve yükselmeleri, sensörlerin akıllı telefonlarına gönderdiği uyarılarla anında fark eden hastalar, hızla önlem alarak olası komplikasyonların önüne geçebiliyor. Bu anlık geri bildirimler diyabet yönetiminde büyük bir kolaylık sağlarken hastaların yaşam kalitesini de önemli ölçüde artırıyor. Ayrıca Tip 2 diyabetik hastaların önemli bir bölümünde maalesef diyete uyum sorunu görüyoruz. Sensörler sayesinde bu hastalar, hangi gıdaların glukozda ani ve aşırı yükselmeye neden olduğunu görebiliyor ve buna göre beslenmelerini yeniden düzenleyebiliyor. Hekim olarak bizler hem hastanın telefonundan hem de istersek kendi bilgisayar ekranımızdan hastamızın günlük glukoz değerlerini, grafiklerini ve ani şeker oynamalarını takip ederek tedavi düzenlememizi çok daha rahat ve doğru biçimde yapabiliyoruz” şeklinde konuştu.
Sensörler sayesinde hasta-hekim iş birliği artıyor
Sensörlerin hekimlere sunduğu avantajlara da değinen Prof. Dr. Okan Bakıner; “Sensörlerin bize sunduğu en büyük avantaj hastalarımızın günlük, haftalık, 14 günlük ve aylık şeker çizelgelerini detaylı bir şekilde görebilmemiz. Bu sayede anlık ve günlük dalgalanmaları çok daha iyi anlayabiliyoruz. Ayrıca, sensör cihazları gün içerisindeki ani şeker düşüş zamanlarını tam saatleriyle bildiriyor. Bu bilgi, tedavi protokollerimizi gözden geçirmemize ve gerektiğinde düzenlemeler yapmamıza olanak sağlıyor. Sensörlerden aldığımız diğer önemli bir bilgi de hastanın hedefte geçirdiği zaman. Genel olarak şeker düzeylerinin 70-180 mg/dl arasında seyrettiği süreyi bize veren ‘Hedefte Geçen Zaman’ aralığının, günün 24 saatinin en az yüzde 70’ini kapsaması gerekir. Bu cihazlar sayesinde hastalarımızın hedefte geçen zaman miktarını, hedefin üstü ya da altı geçen zaman miktarlarını, günlük dalgalanmaları, ortalama günlük, haftalık, 14 günlük ve aylık şeker düzeylerini görebiliyoruz. Tahmini HbA1C (üç aylık şeker ortalaması) düzeyini öngörebiliyoruz. Bu hem hekimler olarak bizlerin tedavilerini yeniden gözden geçirme olanağı sunuyor hem de hastalarımızla olan iş birliğimizi artırıyor” dedi.
Sensör teknolojisini kullanan bireyler daha iyi bir HbA1C düzeyine sahip
Sensör sayesinde diyabetli bireylerin parmak ucu delmeden günün 24 saatinde glukoz düzeyleri hakkında bilgi alabilecek rahatlığa erişebildiklerinin altını çizen Prof. Dr. Okan Bakıner; “Bu teknoloji ile hastalarımız, hipoglisemi ve hiperglisemi uyarı sistemi ile kan şekerinde ani düşüş ve yükselmelere karşı önlem alabilecek duruma geldiler. Özellikle de ‘gece kan şekerim düşerse ne olur’ korkusunu yendiler. Yaşlı ve çocuk hastalarda çok daha kritik önem taşıyan bu durumun kolaylıkla kontrol altında tutulabilmesi hasta yakınlarına da büyük kolaylık sağlıyor. Yapılan çalışmalar sensör teknolojisini kullanan hastaların daha iyi HbA1C düzeylerine sahip olduğunu ve daha az gün içi glukoz değişkenliği yaşadığını gösteriyor. Diyet ve egzersiz gibi zorunlu yaşam tarzı değişikliklerine hasta uyumunun arttığını da çalışmalardan görüyoruz. Erken dönemden itibaren sensör teknolojisi kullanan hastalarda küçük ve büyük damar hastalıkları ile ilgili diyabet komplikasyonlarının azaldığını gözlemliyoruz. Üstelik sensör teknolojisi, artık sadece Tip 1 diyabetli bireyler için değil, insülin kullanan Tip 2 diyabetik hastalar ve hatta gebelerde bile önerilen bir yöntem haline geldi. Sensörlerin maliyeti de günümüzde daha erişilebilir durumda. Bu noktada özellikle tedaviye uyum sorunu yaşayan hastalar için sensör teknolojisi devrim niteliğinde” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Haftanın popüler haberleri
Fed faiz oranını sabit tuttu
ABD Merkez Bankası (Fed), politika faizini beklentiler doğrultusunda değiştirmeyerek yüzde 4,25-4,50 aralığında sabit tuttu.
MGK'dan terörle tavizsiz mücadele kararlılığı
30 Temmuz 2025 tarihli Milli Güvenlik Bildirisi yayımlandı. Bildiride terörle tavizsiz kararlılığı en önemli madde olarak öne çıktı.
Prof. Dr. Hasret Dikici Bilgin, IPSA başkanlığına seçildi
Prof. Dr. Hasret Dikici Bilgin, Uluslararası Siyaset Bilimi Derneği (International Political Science Association-IPSA) başkanlığına seçildi.
29 Temmuz 2025 tarihli TCMB Döviz Kurları ve Çapraz Kurlar
TCMB tarafından yayımlanan 29 Temmuz 2025 tarihli Döviz Kurları ve Çapraz Kurlar
Shailesh Jejurikar, Protecter Gamble’ın yeni CEO’su oldu
ABD merkezli çok uluslu şirket Protecter & Gamble’ın (P&G) yeni CEO’su bir süredir şirketin operasyon şefliğini yürüten Shailesh Jejurikar oldu.
Pınar Canlı, BDR Thermea Group’ta 12 ülke sorumlusu oldu
BDR Thermea Group’ta küresel atama: Pınar Canlı 12 ülkenin yönetiminden sorumlu olacak.
Kuveyt Türk, esnafa yönelik cansuyu desteği sağlıyor
TESK ile Kuveyt Türk yaklaşık 2 buçuk milyon esnaf ve sanatkârın finansal ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik destek için protokol imzaladı.
TÜİK işsizlik rakamlarını açıkladı
TÜİK açıkladı! Türkiye'de işsizlik oranı, haziranda bir önceki aya göre 0,2 puan artışla yüzde 8,6 olarak tespit edildi.
İletişim Başkanlığında görevden almalar, yeni görevlendirmeler
Resmi Gazete'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla yayımlanan kararnameye göre, İletişim Başkan Yardımcısı Çağatay Özdemir görevden alındı.
Eski tip sürücü belgelerinin geçerliliği 31 Temmuz'da son buluyor
Eski tip sürücü belgelerinin yenilenmesi için verilen süre yarın sona eriyor. Nüfus Müdürlüklerinde yoğunluk oluşuyor.
Rusya'da 8,8 büyüklüğünde deprem oldu
Rusya'nın doğusunda 8,8 büyüklüğünde deprem oldu.
29 Temmuz 2025 tarihli TCMB Döviz Kurları ve Altın Fiyatları
29 Temmuz 2025 tarihinde saat 15.00'de yayımlanan TCMB Döviz Kurları ve Altın Fiyatları
28 Temmuz 2025 tarihli TCMB Döviz Kurları ve Çapraz Kurları
TCMB 28 Temmuz 2025 tarihli Döviz Kurları ve Çapraz Kurları
25 Temmuz 2025 tarihli TCMB Döviz Kurları ve Çapraz Kurları
TCMB 25 Temmuz 2025 tarihli Döviz Kurları ve Çapraz Kurları
18 Temmuz 2025 tarihli TCMB Döviz Kurları ve Çapraz Kurları
18 Temmuz 2025 tarihli TCMB Döviz Kurları ve Çapraz Kurlar.
17 Temmuz 2025 tarihli TCMB Döviz Kurları ve Çapraz Kurları
TCMB, 17 Temmuz 2025 tarihli döviz kurlarını ve çapraz kurları yayımladı.
16 Temmuz 2025 tarihli TCMB Döviz Kurları ve Çapraz Kurları
TCMB 16 Temmuz 2025 tarihli döviz kurlarını ve çapraz kurları yayımladı.
Tüpraş, Moody's şirketinin kredi derecesini duyurdu
Moody's, Tüpraş'ın kredi derecelendirmesini değerlendirdi.
Open AI, Ağustos'ta GPT-5'i piyasaya sürmeye hazırlanıyor
OpenAI, GPT-5 modelini Ağustos ayı başlarında piyasaya sürmeyi planlıyor.
Unilever, İlke Gıda ve Başak Pazarlama'ya RK soruşturması
Rekabet Kurulu, Unilever, İlke Gıda, Mehmet Şahin ve ortakları ile Başak Pazarlama Tem. ve Gıda Ürünleri Tic. Ltd. Şti. hakkında soruşturma açtı.
Türkiye ile Kazakistan arasında 20 anlaşma imzalandı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev huzurunda, iki ülke arasında 20 anlaşma imzalandı.
Türk Traktör, üretime 12 gün ara verecek
Türk Traktör'ün Ankara ve Erenler fabrikalarında planlı bakım çalışmaları nedeniyle üretim duracak; çalışanlar bu sürede yıllık izinlerini kullanacak.
BTSO, soğuk zincirle gıda ihracatını gündemine aldı
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) öncülüğünde Ticaret Bakanlığı destekleriyle Dondurulmuş Gıda sektörü için yeni UR-GE Projesi’nin startını verdi.
Palandöken “Ticari araçlara vergi muafiyeti getirilmeli”
TESK Başkanı Palandöken araçlardaki yeni vergi düzenlemelerinde ticari araçların muaf tutulması hatta mevcut vergilerin bir defaya mahsus sıfırlanmasını önerdi.
Bu yaz Troya Müzesi’ni ziyaret edenlerin sayısı artıyor
Dijital Müzecilik ülkemizdeki önemli giderek artıyor. Bunlardan biri de bu yaz ziyaretçi sayısı artan Troya Müzesi.
Fortinet, kuantum tehditlerine karşı yeni sistem geliştiriyor
Fortinet, yeni kuantum tehditlerine karşı Kuantum-Güvenli koruma geliştiriyor.
THY'nin Halep uçuşları 1 Ağustos'ta tekrar başlıyor
Türk Hava Yolları (THY) Suriye'nin Halep kentine seferlerin 1 Ağustos'ta yeniden başlayacağını duyurdu.
İlk 6 ayda 225,5 milyar liralık matrah farkı ortaya çıktı
Vergi müfettişleri yılın ilk yarısında 225,5 milyar lirayla tarihi düzeyde matrah farkını ortaya çıkardı.
Türkiye'nin petrol ithalatı Mayıs'ta düşüş gösterdi
Türkiye'nin petrol ithalatı Mayıs'ta yüzde 10,4 düştü.
Küresel sıcaklık artışı en yüksek seviyelere ulaştı
Avrupa Birliği'nin (AB) uydu izleme sistemi Copernicus İklim Değişikliği Servisi'nin verilerine göre, küresel ortalama yüzey sıcaklığında 1967'den beri artış eğilimi görülüyor.
Yangınlarla mücadele sürüyor
24 saatte çıkan 55 yangının tamamı kontrol altına alındı, Bursa Harmancık yangınına müdahale sürüyor.
Mücevher üretiminin kalbi 1-4 Ekim'de IJS Tech'te atacak
IJS Istanbul Jewelry Show Kurucu Ortağı Şermin Cengiz, mücevher üretiminin bugünü ve geleceğini keşfetmek isteyenleri IJS fuarına beklediklerini söyledi.
Kale yangın kapıları satışa çıktı
Kale Yangın Kapıları, yangın sırasında hem bina içindeki kişilerin güvenli bir şekilde tahliyesini sağlamak hem de alevlerin ve dumanın yayılmasını engellemek amacıyla tasarlanıyor.
Netaş, IDEF 2025'te verimli anlaşmalara imza attı
Netaş, IDEF 2025’te DT Cloud, Aspilsan ve ULAK ile iş birliği protokollerine imza attı.
Türkiye’nin En İyi İnsan ve Kültür Liderleri 2025 başvuruları başladı
Great Place To Work Türkiye’nin “En İyi İnsan ve Kültür Liderleri 2025” Araştırması ve Listesi için başvurular başladı.
THY ile DIB'tan Airbus A350 uçakları için finansman anlaşması
Türk Hava Yolları (THY), "Airbus A350" tipi uçakların alımı için Dubai Islamic Bank (DIB) ile ilk kez finansman anlaşması imzaladı.
Orhaneli-Harmancık yangınını çıkaran hain fetöcü çıktı
Bursa'daki Orhaneli-Harmancık orman yangınıyla ilgili tutuklanan şüpheli suçunu itiraf etti.
YKS tercihleri 1 Ağustos'ta başlıyor
ÖSYM Başkanlığı, 2025 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (2025-YKS) tercihlerinin 1-13 Ağustos'ta yapılacağını bildirdi.
Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev, Ankara’da
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev'i resmî törenle karşıladı.
Bu yıl çıkan yangınların yüzde 96'sı insan kaynaklıydı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi.