Prof. Dr. Atila İyisoy: Kalp damar hastalıkları risk faktörlerine dikkat
Prof. Dr. Atila İyisoy: Kalp damar hastalıkları risk faktörlerine dikkat
Prof. Dr. Atila İyisoy: Her üç ölümden biri kalp-damar hastalıkları nedeniyle gerçekleşiyor: Risk faktörlerine dikkat!
Haber Giriş Tarihi: 11.04.2025 14:02
Haber Güncellenme Tarihi: 11.04.2025 14:04
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.dijitalhaber.com.tr
Kalp sağlığı söz konusu olduğunda, en önemli risk faktörleri arasında yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve sigara kullanımının bulunduğunu söyleyen DoktorTakvimi Kardiyoloji Uzmanlarından Prof. Dr. Atila İyisoy, “Yetişkin bireylerin neredeyse yarısında bu üç temel risk faktöründen en az biri bulunuyor. Elbette yaş, cinsiyet ve genetik gibi değiştiremeyeceğimiz faktörler de hastalığın görülme olasılığını artırıyor; özellikle erkeklerde 45 yaşından, kadınlarda ise menopoz sonrası 55 yaşından itibaren kalp hastalığı riski anlamlı şekilde yükseliyor. Ancak asıl mücadele etmemiz gereken, değiştirilebilir risk faktörleridir. Hipertansiyon, diyabet, yüksek kolesterol, obezite, sigara kullanımı, kötü beslenme ve hareketsiz yaşam tarzı, koroner arter hastalığının en önemli tetikleyicileri arasında yer alıyor. Özellikle diyabetli bireylerde kalp hastalığı riski katlanarak artarken, sigara hem doğrudan hem de pasif içicilik yoluyla kalp damar sağlığını ciddi şekilde tehdit ediyor. Tüm bu faktörler bir araya geldiğinde, modern yaşam tarzının kalbimize karşı en büyük tehdit olduğunu açıkça görüyoruz. Bu nedenle, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve rutin sağlık kontrolleri, kalp hastalıklarına karşı en etkili savunma hattını oluşturuyor” diyor.
Kalbi besleyen koroner damarların çeşitli faktörlerle tıkanmasına bağlı olarak kalbin beslenmesinin bozulmasıyla meydana gelen hastalığa, koroner arter hastalığı (KAH) dendiğini belirten Prof. Dr. Atila İyisoy, “KAH gelişmiş olanlarda anjina dediğimiz göğüs ağrısı meydana gelir. Bu ağrı göğüste sıkışma hissi, baskı hissi, göğüste dolgunluk ve ezilme tarzında olabilir. Bazı kişiler üzerinde sanki bir kişi oturuyormuş gibi hissedebilirler. Bu ağrılar genellikle göğsün ortası veya soluna doğru olabilir. Önemli duygusal durumlar veya yürüyüş gibi aktiviteler bu ağrıları tetikleyebilirler. Bazen bu ağrılar kısa süreli ve batıcı da olabilir. Göğüste başlayan, sol kola ve boyuna yayılan baskı tarzında ağrılar çok önemlidir. Bunların yanında nefesinizi tam olarak alamıyor tarzında nefes darlığı da oluşabilir. Yeteri kadar beslenemeyen kalp, vücudunuzun kan ihtiyacını karşılayamaz ve bu durumlarda halsizlik meydana gelebilir. Özellikle ileri yaşta olan hastalar, diyabetik hastaların yanı sıra kadınlarda göğüs ağrısı olmayıp nefes darlığı ve halsizlik şikayeti olabilir. Koroner damarların tam tıkanması yani kalp krizi durumlarında baskı ve ezici tarzda göğüs ağrısı yanında kollara, alt çeneye, boyuna ve dişlere yayılan ağrılar olabilir. Özellikle bu ağrılara soğuk terlemeler, halsizlik, nefes darlığı, bulantı-kusma ve baş dönmeleri de eşlik ederse acil olarak doktorunuzu ve 112'yi aramalısınız” şeklinde konuşuyor.
Türkiye'de kardiyovasküler ölümler Avrupa ortalamasının üzerinde
Dünyada ve ülkemizde en fazla ölüm ve sakatlığa yol açan hastalık grubunun bulaşıcı olmayan hastalıklar olduğunu ifade eden Prof. Dr. Atila İyisoy, “Dünya Sağlık Örgütü'ne göre bu hastalıklara bağlı ölümler 2012'de 38 milyon iken 2030 yılında 52 milyona çıkacağı tahmin edilmektedir. Bulaşıcı olmayan hastalık ölümlerinin yüzde 82'sinden dört ana hastalık; kardiyovasküler hastalıklar, kanser, kronik solunum yolu hastalıkları ve diyabet sorumludur. Kardiyovasküler hastalıklar, yüzde 37 ile ilk sırada yer almaktadır. Türkiye Kronik Hastalıklar ve Risk Faktörleri Sıklığı Çalışması sonucuna göre, 15 yaş ve üzerinde koroner kalp sıklığı erkeklerde yüzde 3,8, kadınlarda yüzde 2,3 bulunmuştur. Türk Erişkinlerindeki Kalp Sağlığı ve Risk Faktörleri (TEKHARF) çalışmasına göre Türk erişkinlerinde hem kardiyovasküler mortalitesi, hem de koroner olay insidansının beklenenden yüksek olduğu tespit edilmiştir. Kalp hastalıklarına bağlı ölüm her iki cinsiyette de yüksek olmakla birlikte, özellikle kadınlarda diğer ülkelere kıyasla daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Çalışma sonuçları, koroner arter hastalığının 45-54 yaş grubunda yüzde 6, 55-64 yaş grubunda yüzde 17 ve 65 yaş üzerindeki bireylerde yüzde 28 oranında olduğunu göstermiştir. Tespit edilen ölüm oranlarına bakıldığında ise çoğu Avrupa ülkelerine göre ölüm oranlarının daha yüksek olduğu görülmüştür” diyor.
En iyi egzersiz yüzme ve yürüyüş
Kardiyovasküler hastalıkların, sebep olan risk faktörlerinin kontrolüyle önlenebildiğini söyleyen Prof. Dr. Atila İyisoy, “Yetişkinler, her yönden kendilerini bilmelilerdir. Boy ve kilo ile hesaplanan Vücut Kitle İndeksini hesaplamalılardır. Her yetişkin birey bunu hesaplamalı ve fazla ise bununla mücadele etmelidir. Obez ve morbid obez olan bireyler bununla mücadele etmek için bu konuda uzman kişilere ulaşmalı ve diyetisyenlerin görüşlerini almalılardır. Yetişkinler, tansiyonlarını ölçmeli ve normal değerlerinin üzerinde ise yüksek tansiyonla ilgili uzman doktorlara muayene olmalılardır. Yılda bir kez dahi olsa düzenli olarak kan değerlerine bakılmalı; şeker ve kolesterol değerleri öğrenilmelidir. Şeker ve kolesterol değerleri normalin üzerinde ise aynı şekilde profesyonel olarak bunların düzeltilmesi için doktora müracaat etmelilerdir. Sigara içenler, bu alışkanlığı terk etmek için gerekli adımları atmalı ve gerekirse, sigara bırakma konusunda uzmanlaşmış kuruluşlardan destek almalıdırlar. Sedanter yaşam dediğimiz hareketsiz yaşam tarzından uzaklaşılmalı ve her yaşta bireyler, haftada en az üç gün olmak üzere egzersiz yapmalıdır. En iyi egzersiz olarak yüzme ve yürüyüş kabul edilmektedir. İdeal süre yaklaşık 45 dakika olmalıdır. Yürüyüşlerde ise başlangıçta yavaş bir tempoda başlanmalı, hız kademeli olarak artırılmalı, 15-25 dakika canlı bir tempoda yapılmalı ve son olarak 5 dakika yavaş bir tempoda giderek yürüyüş sonlandırılmalıdır. Yürüyüş sırasındaki kalp hızı da yaşla ters orantılıdır. İdeal olanı bireylerin yaşına göre doktoruyla konuşup egzersizin ona göre planlanmasıdır” ifadelerini kullanıyor.
Yüksek tansiyonun komplikasyonları ve kontrolü
Yeteri kadar kontrol altına alınamayan yüksek tansiyonun en sık sebep olduğu durumların başında kalp yetmezliğinin geldiğini söyleyen Prof. Dr. Atila İyisoy, “Yüksek tansiyonun en korkulan komplikasyonların biri de inmelerdir. Bu inmelerin bir kısmı, özellikle yaşlılarda nabız basıncı dediğimiz büyük tansiyonla küçük tansiyon arasındaki farkın büyük olduğu durumlarda beyin-içi kanamalar sonucu meydana gelmektedir. Bu komplikasyonların yanında, tedavi edilmemiş olan yüksek tansiyonun uzun dönemde koroner arter hastalıklarına, atriyal fibrilasyon adı verilen önemli ritim problemlerine, kalp kapaklarının bozulmasına, kol ve bacak atar damar hastalığına ve en önemli damarımız olan aort damarının anevrizma veya yırtılmaları gibi aort hastalıklarına sebep olmasıdır. Bütün bu komplikasyonlardan kurtulmanın en önemli noktası, kan basıncımızın normal seviyelerde tutulmasıdır. Bunun için öncelikle tuzun kısıtlanması, Akdeniz diyeti adı verilen sağlıklı besinlerin tüketilmesi, alkol tüketimin azaltılması ve düzenli egzersiz yapacak tarzda yaşam tarzı değişikliklerinin düzenlenmesi gereklidir. Tüm bu önlemlere rağmen tansiyonun kontrol altına alınamaması durumunda tansiyon konusunda uzman doktorlara başvurulması ve gerekli şekilde ilaç düzenlenmesi gereklidir” diyor.
Genetik yatkınlık ve kalp damar hastalıkları riski Prof. Dr. Atila İyisoy, kalp damar hastalıklarında genetik yatkınlık konusunda ise şunları söylüyor: “Ailenizde 50 yaş altında prematüre kalp hastalığı öyküsü olan bireyler varsa koroner arter hastalığı açısından mortalite riskine sahipsinizdir. Çalışmalar göstermiştir ki, 55 yaş altında KAH tanısı konmuş baba veya erkek kardeşiniz, 65 yaş altında ise anne veya kız kardeşiniz varsa, KAH açısından önemli bir risk faktörüne sahipsinizdir. Eğer böyle bir durum söz konusuysa, diğer risk faktörleriniz de varsa onlarla da sıkı bir şekilde mücadele etmelisiniz.”
Koroner arter hastalıklarında tedavi yöntemleri ve yaklaşımlar
Koroner arter hastalıklarının tedavi süreçlerinde uygulanan yöntemleri anlatan Prof. Dr. Atila İyisoy, “Koroner arter hastalıklarının tedavisinde temel yaklaşım, öncelikle hastanın yaşam tarzını olumlu yönde değiştirmesini sağlamaktır. Sağlıklı ve dengeli bir beslenme alışkanlığı kazanmak (özellikle Akdeniz diyeti), düzenli fiziksel aktivite yapmak, sağlıklı kiloyu korumak, sigaradan uzak durmak, alkol tüketimini sınırlamak ve yeterli uyku almak bu süreçte büyük önem taşır. Bu yaşam tarzı değişikliklerinin yanı sıra, hastanın klinik durumuna göre çeşitli ilaç tedavileri de uygulanmaktadır. Kolesterol düşürücüler, kan sulandırıcılar, beta-blokerler, kalsiyum kanal blokerleri, tansiyon düzenleyici ilaçlar ve göğüs ağrısını hafifletici nitratlar gibi ilaçlar, doktor kontrolünde ve düzenli takip ile kullanılmalıdır. Bazı hastalarda ise ilaç tedavisi yeterli olmaz ve girişimsel tedavi yöntemlerine ihtiyaç duyulur; bunların başında koroner anjiyoplasti ve stent uygulamaları gelir. Bu yöntemle, kasık ya da el bileğinden girilerek tıkalı damarlar balon yardımıyla açılır ve stent takılarak damar tekrar tıkanmadan açık tutulur. İleri olgularda ise açık kalp ameliyatı, yani bypass cerrahisi uygulanır; bu yöntemde göğüs veya bacak damarları kullanılarak tıkalı bölgenin altına yeni bir damar hattı oluşturulur ve kalbe kan akışı yeniden sağlanır. Her hastada hangi yöntemin uygun olduğu, bireysel değerlendirme ve detaylı tetkikler sonucunda belirlenir” şeklinde konuşuyor.
Stresin kalp sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri
Stresin kalp sağlığını çeşitli yollarla etkilediğini vurgulayan Prof. Dr. Atila İyisoy, “Uzun dönem veya kronik stres, vücudumuzdaki iltihabi durumunu artırmakta ve koroner arter hastalıkları gibi hastalıklara da yol açabilmektedir. Bunun yanında stres, adrenalin denilen hormon miktarını da artırır. Adrenalin seviyesinin yüksekliğinde kalp daha hızlı olmakta ve tansiyon yükselmektedir. Tansiyon yüksekliği de kalbe zarar verebilir. Kronik stres, aynı zamanda kortizol seviyesini de artırmaktadır. Yüksek kortizol seviyeleri kan basıncı yanında kolesterol, trigliserid ve glukoz seviyelerinde yükselmelere sebep olur. Kronik stres yaşayanlarda göğüs ağrıları, nefes darlıkları yanında inme ve kalp krizleri de görülebilmektedir. Akut stres durumlarında adrenalin seviyesinin yükselmesi sebebiyle insanlarda anlık tansiyon yükseklikleri meydana gelebilmektedir. Bu anlık değişiklikler koroner damarlardaki plakların yırtılması sonucu kalp krizlerine de sebep olabilir. Kronik stres altında olan bireyler, bu durumdan kurtulmak için sağlıksız davranışlar içine girerler. Bunlar arasında kötü beslenme, aşırı sigara ve alkol kullanımı sayılabilir. Kötü beslenme ve fazla alkol tüketimi yüksek kolesterole ve yüksek tansiyona sebep olmaktadır. Sonuçta tüm bu olumsuz durumlar, koroner arter hastalığını artırmaktadır. Depresyonda olan kişilerde kalp krizlerinin normal popülasyona göre daha yüksek olduğu da tespit edilmiştir” diyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Prof. Dr. Atila İyisoy: Kalp damar hastalıkları risk faktörlerine dikkat
Prof. Dr. Atila İyisoy: Her üç ölümden biri kalp-damar hastalıkları nedeniyle gerçekleşiyor: Risk faktörlerine dikkat!
Kalp sağlığı söz konusu olduğunda, en önemli risk faktörleri arasında yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve sigara kullanımının bulunduğunu söyleyen DoktorTakvimi Kardiyoloji Uzmanlarından Prof. Dr. Atila İyisoy, “Yetişkin bireylerin neredeyse yarısında bu üç temel risk faktöründen en az biri bulunuyor. Elbette yaş, cinsiyet ve genetik gibi değiştiremeyeceğimiz faktörler de hastalığın görülme olasılığını artırıyor; özellikle erkeklerde 45 yaşından, kadınlarda ise menopoz sonrası 55 yaşından itibaren kalp hastalığı riski anlamlı şekilde yükseliyor. Ancak asıl mücadele etmemiz gereken, değiştirilebilir risk faktörleridir. Hipertansiyon, diyabet, yüksek kolesterol, obezite, sigara kullanımı, kötü beslenme ve hareketsiz yaşam tarzı, koroner arter hastalığının en önemli tetikleyicileri arasında yer alıyor. Özellikle diyabetli bireylerde kalp hastalığı riski katlanarak artarken, sigara hem doğrudan hem de pasif içicilik yoluyla kalp damar sağlığını ciddi şekilde tehdit ediyor. Tüm bu faktörler bir araya geldiğinde, modern yaşam tarzının kalbimize karşı en büyük tehdit olduğunu açıkça görüyoruz. Bu nedenle, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve rutin sağlık kontrolleri, kalp hastalıklarına karşı en etkili savunma hattını oluşturuyor” diyor.
Kalbi besleyen koroner damarların çeşitli faktörlerle tıkanmasına bağlı olarak kalbin beslenmesinin bozulmasıyla meydana gelen hastalığa, koroner arter hastalığı (KAH) dendiğini belirten Prof. Dr. Atila İyisoy, “KAH gelişmiş olanlarda anjina dediğimiz göğüs ağrısı meydana gelir. Bu ağrı göğüste sıkışma hissi, baskı hissi, göğüste dolgunluk ve ezilme tarzında olabilir. Bazı kişiler üzerinde sanki bir kişi oturuyormuş gibi hissedebilirler. Bu ağrılar genellikle göğsün ortası veya soluna doğru olabilir. Önemli duygusal durumlar veya yürüyüş gibi aktiviteler bu ağrıları tetikleyebilirler. Bazen bu ağrılar kısa süreli ve batıcı da olabilir. Göğüste başlayan, sol kola ve boyuna yayılan baskı tarzında ağrılar çok önemlidir. Bunların yanında nefesinizi tam olarak alamıyor tarzında nefes darlığı da oluşabilir. Yeteri kadar beslenemeyen kalp, vücudunuzun kan ihtiyacını karşılayamaz ve bu durumlarda halsizlik meydana gelebilir. Özellikle ileri yaşta olan hastalar, diyabetik hastaların yanı sıra kadınlarda göğüs ağrısı olmayıp nefes darlığı ve halsizlik şikayeti olabilir. Koroner damarların tam tıkanması yani kalp krizi durumlarında baskı ve ezici tarzda göğüs ağrısı yanında kollara, alt çeneye, boyuna ve dişlere yayılan ağrılar olabilir. Özellikle bu ağrılara soğuk terlemeler, halsizlik, nefes darlığı, bulantı-kusma ve baş dönmeleri de eşlik ederse acil olarak doktorunuzu ve 112'yi aramalısınız” şeklinde konuşuyor.
Türkiye'de kardiyovasküler ölümler Avrupa ortalamasının üzerinde
Dünyada ve ülkemizde en fazla ölüm ve sakatlığa yol açan hastalık grubunun bulaşıcı olmayan hastalıklar olduğunu ifade eden Prof. Dr. Atila İyisoy, “Dünya Sağlık Örgütü'ne göre bu hastalıklara bağlı ölümler 2012'de 38 milyon iken 2030 yılında 52 milyona çıkacağı tahmin edilmektedir. Bulaşıcı olmayan hastalık ölümlerinin yüzde 82'sinden dört ana hastalık; kardiyovasküler hastalıklar, kanser, kronik solunum yolu hastalıkları ve diyabet sorumludur. Kardiyovasküler hastalıklar, yüzde 37 ile ilk sırada yer almaktadır. Türkiye Kronik Hastalıklar ve Risk Faktörleri Sıklığı Çalışması sonucuna göre, 15 yaş ve üzerinde koroner kalp sıklığı erkeklerde yüzde 3,8, kadınlarda yüzde 2,3 bulunmuştur. Türk Erişkinlerindeki Kalp Sağlığı ve Risk Faktörleri (TEKHARF) çalışmasına göre Türk erişkinlerinde hem kardiyovasküler mortalitesi, hem de koroner olay insidansının beklenenden yüksek olduğu tespit edilmiştir. Kalp hastalıklarına bağlı ölüm her iki cinsiyette de yüksek olmakla birlikte, özellikle kadınlarda diğer ülkelere kıyasla daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Çalışma sonuçları, koroner arter hastalığının 45-54 yaş grubunda yüzde 6, 55-64 yaş grubunda yüzde 17 ve 65 yaş üzerindeki bireylerde yüzde 28 oranında olduğunu göstermiştir. Tespit edilen ölüm oranlarına bakıldığında ise çoğu Avrupa ülkelerine göre ölüm oranlarının daha yüksek olduğu görülmüştür” diyor.
En iyi egzersiz yüzme ve yürüyüş
Kardiyovasküler hastalıkların, sebep olan risk faktörlerinin kontrolüyle önlenebildiğini söyleyen Prof. Dr. Atila İyisoy, “Yetişkinler, her yönden kendilerini bilmelilerdir. Boy ve kilo ile hesaplanan Vücut Kitle İndeksini hesaplamalılardır. Her yetişkin birey bunu hesaplamalı ve fazla ise bununla mücadele etmelidir. Obez ve morbid obez olan bireyler bununla mücadele etmek için bu konuda uzman kişilere ulaşmalı ve diyetisyenlerin görüşlerini almalılardır. Yetişkinler, tansiyonlarını ölçmeli ve normal değerlerinin üzerinde ise yüksek tansiyonla ilgili uzman doktorlara muayene olmalılardır. Yılda bir kez dahi olsa düzenli olarak kan değerlerine bakılmalı; şeker ve kolesterol değerleri öğrenilmelidir. Şeker ve kolesterol değerleri normalin üzerinde ise aynı şekilde profesyonel olarak bunların düzeltilmesi için doktora müracaat etmelilerdir. Sigara içenler, bu alışkanlığı terk etmek için gerekli adımları atmalı ve gerekirse, sigara bırakma konusunda uzmanlaşmış kuruluşlardan destek almalıdırlar. Sedanter yaşam dediğimiz hareketsiz yaşam tarzından uzaklaşılmalı ve her yaşta bireyler, haftada en az üç gün olmak üzere egzersiz yapmalıdır. En iyi egzersiz olarak yüzme ve yürüyüş kabul edilmektedir. İdeal süre yaklaşık 45 dakika olmalıdır. Yürüyüşlerde ise başlangıçta yavaş bir tempoda başlanmalı, hız kademeli olarak artırılmalı, 15-25 dakika canlı bir tempoda yapılmalı ve son olarak 5 dakika yavaş bir tempoda giderek yürüyüş sonlandırılmalıdır. Yürüyüş sırasındaki kalp hızı da yaşla ters orantılıdır. İdeal olanı bireylerin yaşına göre doktoruyla konuşup egzersizin ona göre planlanmasıdır” ifadelerini kullanıyor.
Yüksek tansiyonun komplikasyonları ve kontrolü
Yeteri kadar kontrol altına alınamayan yüksek tansiyonun en sık sebep olduğu durumların başında kalp yetmezliğinin geldiğini söyleyen Prof. Dr. Atila İyisoy, “Yüksek tansiyonun en korkulan komplikasyonların biri de inmelerdir. Bu inmelerin bir kısmı, özellikle yaşlılarda nabız basıncı dediğimiz büyük tansiyonla küçük tansiyon arasındaki farkın büyük olduğu durumlarda beyin-içi kanamalar sonucu meydana gelmektedir. Bu komplikasyonların yanında, tedavi edilmemiş olan yüksek tansiyonun uzun dönemde koroner arter hastalıklarına, atriyal fibrilasyon adı verilen önemli ritim problemlerine, kalp kapaklarının bozulmasına, kol ve bacak atar damar hastalığına ve en önemli damarımız olan aort damarının anevrizma veya yırtılmaları gibi aort hastalıklarına sebep olmasıdır. Bütün bu komplikasyonlardan kurtulmanın en önemli noktası, kan basıncımızın normal seviyelerde tutulmasıdır. Bunun için öncelikle tuzun kısıtlanması, Akdeniz diyeti adı verilen sağlıklı besinlerin tüketilmesi, alkol tüketimin azaltılması ve düzenli egzersiz yapacak tarzda yaşam tarzı değişikliklerinin düzenlenmesi gereklidir. Tüm bu önlemlere rağmen tansiyonun kontrol altına alınamaması durumunda tansiyon konusunda uzman doktorlara başvurulması ve gerekli şekilde ilaç düzenlenmesi gereklidir” diyor.
Genetik yatkınlık ve kalp damar hastalıkları riski
Prof. Dr. Atila İyisoy, kalp damar hastalıklarında genetik yatkınlık konusunda ise şunları söylüyor: “Ailenizde 50 yaş altında prematüre kalp hastalığı öyküsü olan bireyler varsa koroner arter hastalığı açısından mortalite riskine sahipsinizdir. Çalışmalar göstermiştir ki, 55 yaş altında KAH tanısı konmuş baba veya erkek kardeşiniz, 65 yaş altında ise anne veya kız kardeşiniz varsa, KAH açısından önemli bir risk faktörüne sahipsinizdir. Eğer böyle bir durum söz konusuysa, diğer risk faktörleriniz de varsa onlarla da sıkı bir şekilde mücadele etmelisiniz.”
Koroner arter hastalıklarında tedavi yöntemleri ve yaklaşımlar
Koroner arter hastalıklarının tedavi süreçlerinde uygulanan yöntemleri anlatan Prof. Dr. Atila İyisoy, “Koroner arter hastalıklarının tedavisinde temel yaklaşım, öncelikle hastanın yaşam tarzını olumlu yönde değiştirmesini sağlamaktır. Sağlıklı ve dengeli bir beslenme alışkanlığı kazanmak (özellikle Akdeniz diyeti), düzenli fiziksel aktivite yapmak, sağlıklı kiloyu korumak, sigaradan uzak durmak, alkol tüketimini sınırlamak ve yeterli uyku almak bu süreçte büyük önem taşır. Bu yaşam tarzı değişikliklerinin yanı sıra, hastanın klinik durumuna göre çeşitli ilaç tedavileri de uygulanmaktadır. Kolesterol düşürücüler, kan sulandırıcılar, beta-blokerler, kalsiyum kanal blokerleri, tansiyon düzenleyici ilaçlar ve göğüs ağrısını hafifletici nitratlar gibi ilaçlar, doktor kontrolünde ve düzenli takip ile kullanılmalıdır. Bazı hastalarda ise ilaç tedavisi yeterli olmaz ve girişimsel tedavi yöntemlerine ihtiyaç duyulur; bunların başında koroner anjiyoplasti ve stent uygulamaları gelir. Bu yöntemle, kasık ya da el bileğinden girilerek tıkalı damarlar balon yardımıyla açılır ve stent takılarak damar tekrar tıkanmadan açık tutulur. İleri olgularda ise açık kalp ameliyatı, yani bypass cerrahisi uygulanır; bu yöntemde göğüs veya bacak damarları kullanılarak tıkalı bölgenin altına yeni bir damar hattı oluşturulur ve kalbe kan akışı yeniden sağlanır. Her hastada hangi yöntemin uygun olduğu, bireysel değerlendirme ve detaylı tetkikler sonucunda belirlenir” şeklinde konuşuyor.
Stresin kalp sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri
Stresin kalp sağlığını çeşitli yollarla etkilediğini vurgulayan Prof. Dr. Atila İyisoy, “Uzun dönem veya kronik stres, vücudumuzdaki iltihabi durumunu artırmakta ve koroner arter hastalıkları gibi hastalıklara da yol açabilmektedir. Bunun yanında stres, adrenalin denilen hormon miktarını da artırır. Adrenalin seviyesinin yüksekliğinde kalp daha hızlı olmakta ve tansiyon yükselmektedir. Tansiyon yüksekliği de kalbe zarar verebilir. Kronik stres, aynı zamanda kortizol seviyesini de artırmaktadır. Yüksek kortizol seviyeleri kan basıncı yanında kolesterol, trigliserid ve glukoz seviyelerinde yükselmelere sebep olur. Kronik stres yaşayanlarda göğüs ağrıları, nefes darlıkları yanında inme ve kalp krizleri de görülebilmektedir. Akut stres durumlarında adrenalin seviyesinin yükselmesi sebebiyle insanlarda anlık tansiyon yükseklikleri meydana gelebilmektedir. Bu anlık değişiklikler koroner damarlardaki plakların yırtılması sonucu kalp krizlerine de sebep olabilir. Kronik stres altında olan bireyler, bu durumdan kurtulmak için sağlıksız davranışlar içine girerler. Bunlar arasında kötü beslenme, aşırı sigara ve alkol kullanımı sayılabilir. Kötü beslenme ve fazla alkol tüketimi yüksek kolesterole ve yüksek tansiyona sebep olmaktadır. Sonuçta tüm bu olumsuz durumlar, koroner arter hastalığını artırmaktadır. Depresyonda olan kişilerde kalp krizlerinin normal popülasyona göre daha yüksek olduğu da tespit edilmiştir” diyor.
Haftanın popüler haberleri
Bankalar Merkez Bankasının indirim kararını hemen yansıtmalı
TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Merkez Bankası’nın faiz indirimi kararının piyasaya hızla yansıtılması gerektiğini söyledi.
"Efsane" ve "şahane" indirimlere dikkat
Ticaret Bakanlığından efsane ve şahane indirimlere dikkat uyarısı!
RUSAL, alaşım üretiminde yapay zekâ takibini devreye aldı
Alüminyum üreticilerinden RUSAL, alüminyum ergitme hazırlığının takibi için yapay zekâ teknolojisini devreye alıyor.
Sungrow, enerji depolama çözümleri ile Türkiye’de
Sungrow, enerji üretiminde verimlilik ve kararlılığı artıran yeni nesil enerji depolama sistemlerini (ESS) Türkiye pazarına sundu.
SMTECH Eurasia Fuarı yarın başlıyor
Sac ve metal işleme teknolojilerinin yeni buluşma noktası SMTECH Eurasia yarın Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi İstanbul'da kapılarını açıyor.
TIME100 AI listesinde yer alan Hao 7 Kasım'da İstanbul'da
New York Times bestseller listesine giren Empire of AI kitabının yazarı Karen Hao, etkinlikte yapay zekâ, dijitalleşme, veri politikaları ve siber güvenlik gibi konulara ilişkin görüşlerini paylaşacak.
Güvenlikte AI, Bulut ve Sensörler lokomotif olacak
Securitas Technology 2026 Global Teknoloji Trendleri Raporuna göre güvenlik yatırımlarının lokomotifi yapay zeka, bulut ve sensor teknolojisi olacak.
Türk çelik kapı sektörü, Çin’de yeni fırsatlar arıyor
Türk çelik kapı sektörü, Çin’de yeni ticaret fırsatları arıyor. Bu kapsamda; Asya’nın en büyük ticari buluşması olan Canton Fuarına ziyaret gerçekleştirildi.
Protel TechWomen Akademisi ilk mezunlarını verdi
Protel, Teknolojide Kadın Derneği (Wtech) ve Özyeğin Üniversitesi iş birliğiyle hayata geçirilen Protel TechWomen Akademisi'nin sertifika töreni yapıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine sonrası millete seslendi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi.
TÜRKPATENT'e 9 ayda yaklaşık 6 bin yerli patent başvurusu yapıldı
TÜRKPATENT'e yılın 9 ayında yapılan yerli patent başvuruları 5 bin 952 oldu.
"Kurasız hac", "özel hac" reklamlarına dikkat!
Reklam Kurulu "kurasız hac", "özel hac" reklamlarını denetlemeye devam ediyor. Kurul bu tür reklamlara karşı dikkatli olmaya yönelik uyardı.
Ecogreen Enerji Holding, Borsa'da işlem görmeye başladı
Borsa İstanbul’da Gong Ecogreen Enerji Holding için çaldı.
Ozan Elektronik Para’ya kayyum atandı
Ozan Elektronik Para şirketine kayyum atanması sonrası 402 Milyon TL’lik mal varlığına el konuldu.
Jennifer Lopez, Zen Pırlanta'nın yeni marka elçisi oldu
Zen Pırlanta YKB Emil Güzeliş, "Jennifer Lopez gibi global ölçekte etkisi olan, güçlü ve ilham veren bir sanatçıyla çalışmak bizim için heyecan verici" dedi.
Meta AI, Türkçe dil desteğiyle Türkiye’de
Meta’nın yapay zeka asistanı Türkiye’de kullanıma açıldı.
Beste Erkutay GSK Türkiye Etik ve Uyum Lideri olarak atandı
Beste Erkutay GSK Türkiye Etik ve Uyum Lideri olarak atandı.
Özge Birişik, Roche İlaç Türkiye İletişim Lideri oldu
Roche İlaç Türkiye İletişim Lideri Özge Birişik oldu.
Gözde Şaşmaz'a Ovolt ve Sharz.Net’te üst düzey görev
Gözde Şaşmaz, Ovolt ve Sharz.Net’in Satış, Pazarlama ve Operasyon Direktörlüğü görevine atandı.
Neslihan Beyhan Yaşar TCL Türkiye’nin Pazarlama Lideri oldu
Dr. Neslihan Beyhan Yaşar TCL Electronics Türkiye’nin Pazarlama Lideri oldu.
vivo ve Euronics Grup stratejik ortaklıklarını duyurdu
vivo ve Euronics, bölge genelinde büyümeyi ve inovasyonu desteklemek amacıyla genişletilmiş bir stratejik ortaklık kurduklarını duyurdu.
Otomotivde Kadın Derneği OTOKAD resmen faaliyete geçti
Nurten Berberoğlu başkanlığındaki Otomotivde Kadın Derneği (OTOKAD) faaliyetlerine başladı.
Fuat Tosyalı'dan Türk çeliğine yönelik stratejik öneriler
ADMİB Başkanı Fuat Tosyalı: “Çelik gibi stratejik bir sektörde atılacak her adım çok önemli olacak ve tüm diğer sektörleri ve ülke ekonomimizi etkileyecektir”
FinFest 2 Kasım'da başlıyor
FinFest 2025 bu yıl Türkiye’de.
Apple, küresel zorluklara rağmen güçlü sonuçlar açıkladı
Apple, küresel ticaret savaşı ve yapay zekâ rekabetine rağmen güçlü sonuçlar açıkladı.
Grand Kartal Otel yangını davasında karar açıklandı
Otel sahibi Halit Ergül'ün de aralarında olduğu 11 sanığa, yangında hayatını kaybeden 34 çocuk yönünden 34'er kez müebbet hapis cezası verildi.
Bakan Şimşek: Sektörel zorlukları birlikte aşacağız
Şimşek, bazı sektörlerdeki sıkıntıların farkında olduklarını belirterek, "Onlara karşı asla duyarsız değiliz. O sektörel zorlukları birlikte aşacağız." dedi.
Türkiye'nin ihracatı eylülde 22 milyar 576 milyon dolar oldu
İhracat eylülde geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 2,8 artarak 22 milyar 576 milyon dolar, ithalat yüzde 8,7 yükselerek 29 milyar 479 milyon dolar oldu.
Eski tip ehliyetlerin geçerliliği bugün sona eriyor
Bugün mesai bitimiyle eski tip sürücü belgelerinin geçerliliğinin sona erecek olmasına karşın 1 milyon 811 bin 12 kişi, eski tip sürücü belgelerini hala yenilemedi.
Avrupa Merkez Bankası politika faizini değiştirmedi
Avrupa Merkez Bankası (ECB), üç temel politika faizini piyasa beklentileri doğrultusunda sabit tuttu.
İlk 9 ayda İsviçre ile ticaret hacmimiz 12 milyar dolara ulaştı
Bakan Bolat: 2025 yılının 9 ayında Türkiye ile İsviçre arasındaki ticaret hacmimiz 12 milyar dolara ulaştı.
Küresel şirketlerde işten çıkarma furyası! Sebep: Ekonomi ve AI
UPS, Amazon, Intel, Nestle, Accenture gibi küresel şirketler 10 binlerce çalışanı işten çıkarmaya hazırlanıyor. Sebep: Ekonomik beklentiler ve AI.
İstanbul Finans Merkezine uluslararası 4 ödül
Türkiye’nin stratejik projeleri arasında yer alan İstanbul Finans Merkezi (İFM), Uluslararası Gayrimenkul Ödülleri'nde (International Property Awards) 4 kategoride ödül aldı.
Sıcak havalar geri geliyor
Türkiye'de bu hafta sıcaklıklar mevsim normallerinin üzerinde seyredecek.
TCMB, Papara'nın faaliyet iznini iptal etti
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Papara Elektronik Para AŞ'nin faaliyet izninin iptal edilmesine karar verdi.
Kocaeli'de 7 katlı bina çöktü
Kocaeli Mevlana Mahallesi Issıkgöl Caddesi'nde 7 katlı bina henüz bilinmeyen bir nedenle çöktü.
Limak Anka Çimento Fabrikası’na CSC Sertifikası
Türkiye’nin ilk ‘Platin’ CSC Sertifikalı çimento fabrikası olan Limak Anka Çimento Fabrikası’na sertifikası takdim edildi.
Yandex Türkiye, yeni yapay zekâ ürününü duyurdu
Yandex Türkiye, Türkiye'ye özel geliştirdiği benzersiz yapay zekâ ürününü TR AI 2025 etkinliğinde duyurdu.
TCL Electronics, Çin’de iklimlendirme çözümlerini tanıttı
TCL Electronics, Çin’de düzenlenen TCL 2025 İklimlendirme Konferansı’nda en yeni iklimlendirme çözümlerini tanıttı.
Goodyear, Sultantur Uluslararası Nakliye ile sözleşme imzaladı
Goodyear, Sultantur Uluslararası Nakliye ile Checkpoint anlaşmasını imzaladı.