Bakan Şimşek: Sektörel zorlukları birlikte aşacağız
Bakan Şimşek: Sektörel zorlukları birlikte aşacağız
Şimşek, bazı sektörlerdeki sıkıntıların farkında olduklarını belirterek, "Onlara karşı asla duyarsız değiliz. O sektörel zorlukları birlikte aşacağız." dedi.
Haber Giriş Tarihi: 31.10.2025 15:41
Haber Güncellenme Tarihi: 31.10.2025 15:45
Kaynak:
AA
Şimşek, İstanbul Finans Merkezi Ziraat Bankası Genel Müdürlük Oditoryumu'nda düzenlenen Dünya Gazetesi Ekonomi Zirvesi'nde yaptığı konuşmada küresel ekonomideki gelişmelere değinerek, ABD-Çin arasındaki anlaşmanın gerilimi önemli ölçüde azaltacak nitelikte olduğunu, dezenflasyondaki düşüşün sürdüğünü, emtia fiyatlarının göreceli olarak istikrarlı gittiğini söyledi.
Küresel finansal koşulların Türkiye ve benzeri ekonomileri daha destekleyici bir noktada olduğunu dile getiren Şimşek, uzun vadede hem fırsatların hem de yapısal zorlukların bulunduğunu anlattı.
Şimşek, dünya ekonomilerinin yüksek borçluluk ve yaşlılık kriziyle karşı karşıya kaldığını, burada Türkiye'nin istisna olduğunu kaydederek, jeopolitik gerilimler, sıcak çatışmalar ve iklim değişikliği gibi olumsuzlukların küresel ekonomide yol açtığı olumsuzluklardan bahsetti.
Bu yıl küresel ticarette korkulanın olmadığını, geçen yıla benzer gelişmelerin yaşandığını anlatan Şimşek, Türkiye'nin ihracat pazarlarında sınırlı da olsa bir toparlanmanın söz konusu olduğunu bildirdi.
Şimşek, Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinin Türkiye için önem arz ettiğini kaydederek, bu ülkelerde büyümenin sürmesinin kendileri açısından önemli olduğunu vurguladı.
Emtia fiyatlarında göreceli istikrarın söz konusu olduğunu ifade eden Şimşek, enerji kısmında fiyat düşüşlerinin yaşanabildiğini, petrol fiyatlarında sınırlı da olsa düşüş beklendiğini anlattı.
"Küresel ticaretteki korumacılığa karşı ülkemiz nispeten daha dayanıklı"
Bakan Şimşek, orta ve uzun vadeli küresel ekonomik görünümde daha çok yapısal sorunların öne çıktığını belirterek, ancak burada Türkiye için fırsatların ele alınması ve önceliklendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Artan korumacılığın küresel büyümeyi aşağıda tutan önemli bir faktör olduğuna işaret eden Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Peki Türkiye ne durumda? Küresel ticaretteki korumacılığa karşı ülkemiz nispeten daha dayanıklı. Ne demek bu? Bir kere bizim ihracatımızın yüzde 62'si serbest ticaret anlaşmalarımızın olduğu ve kural bazlı ticaret yaptığımız ülkelere gidiyor. Bu değerli bir kazanım. Geriye kalan ihracatımızın da önemli bir kısmı yakın coğrafyaya gidiyor. Yani dost ve yakın coğrafyalara gidiyor. Yani Orta Asya, Orta Doğu, Kuzey Afrika. Buralarla biz hem dostuz hem coğrafi anlamda yakınız. Yani ya kural bazlı ticaret yapıyoruz ya da dost ve yakın coğrafyalara mal ve hizmet sunuyoruz."
"Hizmet ihracatındaki potansiyelimiz tahmin edilenin çok ötesinde"
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, tedarik zincirinin çeşitlendirilmesinin, bölgesel entegrasyonun, Türkiye'nin bulunduğu lojistik ve ulaştırma koridorlarının ülkeye sunduğu avantajlardan bahsetti.
Hizmet ticaretinde Türkiye'yi küresel oyuncu yaptıklarını vurgulayan Şimşek, turizmde zaten küresel oyuncu olduklarını, inşaat, teknik müşavirlik, yazılım, oyun, dizi ihracatı ve sağlık turizminde önemli potansiyellerinin bulunduğunu anlattı.
Şimşek, "Şu anda dünyada önemli bir hizmet ihracatçısıyız ama bu pozisyonumuzu güçlendirme potansiyelimiz tahmin edilenin çok ötesinde. Bugün yaptığımız bütün reformlar, yatırımlar aslında bu bileşeni çok daha güçlü bir şekilde devreye almamızı sağlayacak." diye konuştu.
"Düşük borçluluk oranı Türkiye'ye önemli fırsatlar sunuyor"
Bakan Şimşek, küresel korumacılığın arttığı bir dönemde yatırımcıların "iç talebi ve hizmet ihracatı güçlü" ülkelere yönelmesinin önemli olduğunu belirterek, bu nedenle Türkiye'nin tercih edilecek alanda olduğunun altını çizdi.
Türkiye'nin düşük borçluluk oranından bahseden Şimşek, bu durumun çok önemli fırsatlar sunduğunu, yapısal dönüşümün kaynak gerektirdiğini, çok borçlu olan ülkelerin bu kaynağı dönüşüm için ayıramayacağını anlattı.
Şimşek, " Türkiye'de borçluluk oranının düşük olması yapısal dönüşümün ve yapısal reformların hayata geçirilmesinde büyük katkı sunacak. Verimliliği artıracak altyapıya yatırımlarının yapılmasına imkan sağlıyor. Örneğin üretim üstlerinin, organize sanayi bölgelerinin limanlara demir yoluyla bağlanması şu anda en büyük önceliğimiz. Kaynak olmazsa, çok borçluysanız bunu yapabilir misiniz?" açıklamasında bulundu.
Türkiye'nin genç ve çalışma çağındaki nüfusunun artmaya devam edecek olmasının, kadınların işgücüne katılımının artırılacak olmasının öneminden bahseden Şimşek, "Bu sayede Türkiye en azından önümüzdeki 20 yıl için bir demografik fırsat penceresine sahip diye düşünüyoruz. O açıdan burada kaygılanacak bir şey yok ama bizim için büyük fırsatlar içeriyor dünya nüfusunun yaşlanması. Nedir bu fırsatlar? Sağlık turizmi ve yaşlı bakım hizmetleri. Dünyada buna gümüş ekonomi deniliyor." ifadelerini kullandı.
"Sorunları doğru tespitlerle hep birlikte çözebiliriz"
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, üretken yapay zekanın geliri artırmak için sunduğu avantajlardan bahsederek, endüstriyel robot kullanımında ve yapay zekaya hazırlıkta Türkiye'nin önemli mesafe katettiğini ve hızlı yükselişte olduğunu söyledi.
Şimşek, dijital altyapıyı geliştirmek için fiber kapasitesinin artırılması, 5G+ yatırımlarının hızlandırılması, büyük ölçekli veri merkezleri kurulması ve nükleer enerjiye yatırım yapılması gibi alanlarda somut adımlar atılacağını ifade etti.
İleri teknoloji üretiminin yerlileştirilmesinin ülkeye daha kaliteli istihdam imkanları sunacağını ve büyüme potansiyelini yükselteceğini dile getiren Şimşek, "Dolayısıyla dünyada tehditler var ama hepsini Türkiye için doğru bir kurgu ve modelle, birlikte işbirliği yaparak, doğru tespitlerle çözebiliriz. Birlikte bu sorunların üstesinden gelerek fırsatlara dönüştüreceğiz." şeklinde konuştu.
"Savunma sanayisinde 10 milyar dolar ihracata doğru gidiyoruz"
Bakan Mehmet Şimşek, tarım ve yeşil teknolojilere yönelik yatırımlardan ve bu alanlardaki hedeflerinden bahsederek, küresel savunma harcamalarındaki artıştan bahsetti.
Türkiye'nin savunma sanayisinde şu anda 100 binden fazla kişinin üzerinde çalıştığı 1400'e yakın projenin bulunduğunu dile getiren Şimşek şöyle devam etti:
"Bundan yine 20-25 yıl önce Türkiye'nin savunma sanayisi ihracatı yok denecek kadar azdı. Bugün Türkiye 10 milyar dolar ihracata doğru giden bir ülke konumunda. Eylül itibarıyla yıllıklandırılmış ihracat 8,4 milyar doların üzerine çıktı. Türkiye eskiden dünyanın en büyük ithalatçılarından birisiyken şu anda dünyada ihracatta ilk 10'a doğru hızlı yol katediyor. Geçen sene 11. sıradaydık. Bu sene veya önümüzdeki sene ilk 10'a girmiş olacağız. Daha yeni İspanya Türkiye'den 3 milyar doların üzerinde bir tutarla Hürjet alımını onayladı."
"Bazı sektörlerde sıkıntılarımız var, onlara duyarsız değiliz"
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, savunma sanayisindeki gelişmelerin altını çizerek, "Dolayısıyla evet bazı sektörlerde sıkıntılarımız var, 'yoktur' demiyorum. Onlara karşı asla duyarsız değiliz. O sektörel zorlukları birlikte aşacağız. Biz yardımcı oluyoruz, yardımcı olacağız, daha çok olacağız. Birlikte o zorlukları aşacağız. Ama aynı zamanda yeni ufuklara doğru da yol alacağız." diye konuştu.
Dolardaki zayıflamanın Türkiye'nin lehine olduğunu vurgulaya Şimşek, "Küresel finansal koşullar daha destekleyici. Korumacılığa karşı dirençli bir yapımız var. Hizmet ihracatında güçlü bir avantaja sahibiz. Borçluluğumuz düşük, demografik avantajımız duruyor ve biz bununla dönüşümü başaracağız." dedi.
Şimşek, şu anda yürüttükleri programın ana hedefinin "sürdürülebilir yüksek büyüme ve daha adil gelir dağılımı" olduğunun altını çizerek, buraya giden yolda bazı ana önceliklerin bulunduğunu, bunların "fiyat istikrarı, mali disiplin ve sürdürülebilir dış denge" olduğunu söyledi.
Bakan Şimşek, "Bir de bunları kalıcı hale getirecek yapısal dönüşüm. Yani sanayide dönüşüm, yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm, üretken altyapı yatırımları ve kamu maliyesi reformları. Bütün bunların amacı verimlilik artışı yoluyla rekabet gücünü artırarak Türkiye'nin büyüme potansiyelini yükseltmek. Bizim program bu. Yani bu program sadece para politikası üzerinden yürümüyor. Diğer bileşenler de peyderpey güçlü bir şekilde devrede." şeklinde konuştu.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin yaralarının sarılması için bugüne kadar tahakkuk bazlı 3,6 trilyon TL (yaklaşık 90 milyar dolar) kaynak tahsis edildiğini dile getiren Şimşek, KKM'den çıkışın yönetilmesinin çok önemli olduğunu anlattı.
Şimşek, ilk amaçlarının "kural bazlı piyasa ekonomisinin güçlü bir şekilde tekrar devreye alınması" olduğunu anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Enflasyonun kontrol altına alınması, ödemeler dengesi risklerinin yönetilmesi... Çünkü program öncesinde cari açığın milli gelire oranı yüzde 5,3 civarlarındaydı, rezerv yetersizliği endişesi vardı. Koşullu yükümlülükler vardı. Dolayısıyla ilk yılımız aslında özü itibarıyla bu risklerin kontrol altına alınması, yönetilmesi süreciydi. Şimdi ikinci evredeyiz. Burada amacımız makro dengesizliklerin azaltılması. Dezenflasyon başladı ve devam ediyor. Mali disiplini yeniden tesis ediyoruz. Sürdürülebilir cari dengedeyiz. KKM'den çıkışı büyük oranda başardık. Şoklara karşı Türkiye'nin dayanıklılığını artırdık. Bu sene bu program, marttan bu yana envai çeşit şokla test edildi. Hem iç hem dış şoklara rağmen program raydan çıkmadı. Belki bazı konularda arzuladığımız hızda ve öngördüğümüz çerçevede gitmiyor olabiliriz. Ama biz mükemmeliyet yerine ilerlemeyi tercih ediyoruz."
"Dezenflasyon devam etti ve devam edecek"
Bakan Şimşek, üçüncü evrenin gelecek yıl başlayacağını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Üçüncü evre bugüne kadarki kazanımları pekiştirecek yapısal dönüşümü içeriyor. Enflasyonun tek haneye doğru evirildiği, bütçe açığının kalıcı bir şekilde yüzde 3 ve altına doğru çekildiği, cari açığın yüzde 1 ve altında tutulduğu ve yapısal reformların çok daha güçlü bir şekilde sonuç verdiği bir evre olacak. Dolayısıyla bu program sonuç veriyor. 2022 sonunda enflasyon yüzde 65 civarıydı. 2023'te de yüzde 65 civarıydı. Geçen sene yüzde 44'e düştü. Bu bir ilerlemedir. Bu sene yüzde 33'e düşmüş durumda. Bu bir ilerlemedir. Bu sene yıl sonu enflasyonunda yüzde 25-29 bandını yakalamamız zor görünüyor."
Şimşek, programı yaparken bir kuraklık ve tarımsal don öngörülerinin bulunmadığını kaydederek, şu ifadeleri kullandı:
"Küresel ticaret savaşları öngörümüz bu boyutlarda yoktu. İçeride yaşanan birtakım gelişmeleri bizim öngörmemiz mümkün değil. Bölgemizde bir savaş öngörümüz yoktu. Bütün bunlara rağmen dezenflasyon devam etti ve devam edecek. Son 1-2 aydaki rakamlar hiçbir şekilde algıyı da gerçekliği de değiştiremez. Çünkü şartlar dezenflasyon için hala elverişli ve devam ediyor."
"Bütün göstergelerde ciddi bir iyileşme var"
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, hizmet enflasyonundaki yüksekliğin de aynı şekilde sürmediğini belirterek, kiralardaki ve eğitim ücretlerindeki yüksek artışların gerilemeye başladığını, hizmet enflasyonunun da programa olumlu tepki verdiğini anlattı.
Zirai donun ve kuraklığın gıda fiyatlarına yönelik artırıcı etkisinden bahseden Şimşek, şu ifadeleri kullandı:
"Gelecek sene kuraklık devam etmezse baz etkisi olacak. Yani gelecek sene bu aylarda gıda enflasyonunun etkisiyle manşet enflasyon çok daha hızlı bir şekilde düşecek. Maalesef enflasyon beklentileri bizde bu gibi bir analize dayalı bir şekilde şekillenmiyor. Enflasyon beklentileri son 2-3 ayda ne olduysa onun bir şekilde yansıması şeklinde tezahür ediyor. Onun için enflasyon beklentilerindeki geçici kötüleşmenin, gelecek sene bu zamanlarda çok farklı bir noktada olma ihtimali yüksek."
Şimşek, cari açıktaki, cari işlemler açığındaki ve brüt dış borç stokunun milli gelire oranındaki iyileşmeden bahsederek, buradaki düşüşü kalıcı hale getirmek istediklerini söyledi.
Tartışmaların genelde mutlak rakamlar üzerinden yapıldığını dile getiren Şimşek, "Mutlak rakamlar her zaman çok anlamlı değil. Önemli olan onu standart karşılaştırılabilir bir ölçüte bağlamak. O nedenle oran olarak baktığınızda bütün göstergelerde ciddi bir iyileşme var." dedi.
"Türkiye rezerv yeterliliği sağlamış durumda"
Bakan Şimşek, rezervlerdeki iyileşmeden bahsederek, sözlerine şöyle devam etti:
"Uluslararası standartlarda en geniş tanımı dahi alsanız Türkiye rezerv yeterliliğini sağladı. Bakın IMF tanımına göre 2003-2023 döneminde rezerv yeterliliği 0,9 iken şu anda 1,15'lere çıkmış durumda. 1 ve üstü zaten yeter sayılıyor. Dolayısıyla önemli olan burada 1 ile 1,5'in arasında bir rakamda olabilmek. Türkiye bunu sağlamış durumda."
Şimşek, Türkiye'nin kredi risk primindeki düşüşe işaret ederek, hazinenin 10 yıllık tahvil faizinin 2023 ortalarındaki yüzde 10'lu seviyelerden bugün yüzde 6,6'ya gerilediğini söyledi.
Bakan Şimşek, "Kredi notumuz arttı. Bu program sonuç vermeseydi derecelendirme kuruluşları kredi notumuzu son 2 yılda 2-3 kademe artırır mıydı? Program sonuç verdiği için bunu yapıyorlar. Benzer şekilde şirketlerimizin değerlemesi de önümüzdeki dönemde daha düşük Türkiye riskini yansıtmaya başlayacak. Büyüme toparlanacak." ifadelerini kullandı.
İstihdamın atmaya devam ettiğini, Türkiye'nin AB ile kişi başı milli gelirde farkı azaltmayı sürdürdüğünü dile getiren Şimşek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Küresel doğrudan yatırımlarda bir kıpırdama başladı. Bu tipiktir. Programın erken evresinde daha kısa vadeli kaynak gelir. Ama programın sonraki aşamalarında daha kalıcı, borç yaratmayan kaynak gelir. Bu klasiktir. Türkiye küresel doğrudan yatırımlarda da önümüzdeki 1-2 yıl içerisinde çok hızlı bir şekilde yol katedecek."
"Dezenflasyon devam edecek"
Bakan Şimşek, orta vadeli görünüme ilişkin tespitlerde bulunarak, dezenflasyonun orta vadede de devam edeceği vurgusunu yaptı.
Dezenflasyonun devam edeceğinin altını çizen Şimşek, şu ifadeleri kullandı:
"Dezenflasyon neden devam edecek? Çünkü para politikası, maliye politikası destekleyici, sıkı. Gelirler politikası destekleyici. Bir de önümüzdeki yıl için şunun altını çok net çizeyim. Enflasyon beklentilerini etkileyen yeniden değerleme oranını, bütçe imkanları çerçevesinde, hedef enflasyon paralelinde belirlemeye çalışacağız. Yine maktu birtakım vergi artışlarını da bütçe imkanları çerçevesinde, hedef enflasyonun altında belirlemeye çalışacağız. Böylece Merkez Bankasının çabasına ilave destek vereceğiz. Negatif çıktı açığı yani uzun vadeli büyüme trendimize oranla büyümenin daha düşük düzeyde seyretmesi orta vadede devam edecek. Böylece negatif çıktı açığı üzerinden de dezenflasyon devam edecek. En önemli konulardan bir tanesi, 'bu iş para politikasıyla olmaz' eleştirileri... Öyle olacağını kim iddia ediyor ki? Yani bugüne kadar biz böyle bir iddiada bulunduk mu? Bakın, arz yönlü tedbirler bu yüzden devrede"
Şimşek, sosyal konut ve deprem bölgesindeki konut arzı noktasında yaptıklarından bahsederek, enerji ve gıda arzını artırmaya devam edeceklerinin altını çizdi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bakan Şimşek: Sektörel zorlukları birlikte aşacağız
Şimşek, bazı sektörlerdeki sıkıntıların farkında olduklarını belirterek, "Onlara karşı asla duyarsız değiliz. O sektörel zorlukları birlikte aşacağız." dedi.
Şimşek, İstanbul Finans Merkezi Ziraat Bankası Genel Müdürlük Oditoryumu'nda düzenlenen Dünya Gazetesi Ekonomi Zirvesi'nde yaptığı konuşmada küresel ekonomideki gelişmelere değinerek, ABD-Çin arasındaki anlaşmanın gerilimi önemli ölçüde azaltacak nitelikte olduğunu, dezenflasyondaki düşüşün sürdüğünü, emtia fiyatlarının göreceli olarak istikrarlı gittiğini söyledi.
Küresel finansal koşulların Türkiye ve benzeri ekonomileri daha destekleyici bir noktada olduğunu dile getiren Şimşek, uzun vadede hem fırsatların hem de yapısal zorlukların bulunduğunu anlattı.
Şimşek, dünya ekonomilerinin yüksek borçluluk ve yaşlılık kriziyle karşı karşıya kaldığını, burada Türkiye'nin istisna olduğunu kaydederek, jeopolitik gerilimler, sıcak çatışmalar ve iklim değişikliği gibi olumsuzlukların küresel ekonomide yol açtığı olumsuzluklardan bahsetti.
Bu yıl küresel ticarette korkulanın olmadığını, geçen yıla benzer gelişmelerin yaşandığını anlatan Şimşek, Türkiye'nin ihracat pazarlarında sınırlı da olsa bir toparlanmanın söz konusu olduğunu bildirdi.
Şimşek, Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinin Türkiye için önem arz ettiğini kaydederek, bu ülkelerde büyümenin sürmesinin kendileri açısından önemli olduğunu vurguladı.
Emtia fiyatlarında göreceli istikrarın söz konusu olduğunu ifade eden Şimşek, enerji kısmında fiyat düşüşlerinin yaşanabildiğini, petrol fiyatlarında sınırlı da olsa düşüş beklendiğini anlattı.
"Küresel ticaretteki korumacılığa karşı ülkemiz nispeten daha dayanıklı"
Bakan Şimşek, orta ve uzun vadeli küresel ekonomik görünümde daha çok yapısal sorunların öne çıktığını belirterek, ancak burada Türkiye için fırsatların ele alınması ve önceliklendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Artan korumacılığın küresel büyümeyi aşağıda tutan önemli bir faktör olduğuna işaret eden Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Peki Türkiye ne durumda? Küresel ticaretteki korumacılığa karşı ülkemiz nispeten daha dayanıklı. Ne demek bu? Bir kere bizim ihracatımızın yüzde 62'si serbest ticaret anlaşmalarımızın olduğu ve kural bazlı ticaret yaptığımız ülkelere gidiyor. Bu değerli bir kazanım. Geriye kalan ihracatımızın da önemli bir kısmı yakın coğrafyaya gidiyor. Yani dost ve yakın coğrafyalara gidiyor. Yani Orta Asya, Orta Doğu, Kuzey Afrika. Buralarla biz hem dostuz hem coğrafi anlamda yakınız. Yani ya kural bazlı ticaret yapıyoruz ya da dost ve yakın coğrafyalara mal ve hizmet sunuyoruz."
"Hizmet ihracatındaki potansiyelimiz tahmin edilenin çok ötesinde"
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, tedarik zincirinin çeşitlendirilmesinin, bölgesel entegrasyonun, Türkiye'nin bulunduğu lojistik ve ulaştırma koridorlarının ülkeye sunduğu avantajlardan bahsetti.
Hizmet ticaretinde Türkiye'yi küresel oyuncu yaptıklarını vurgulayan Şimşek, turizmde zaten küresel oyuncu olduklarını, inşaat, teknik müşavirlik, yazılım, oyun, dizi ihracatı ve sağlık turizminde önemli potansiyellerinin bulunduğunu anlattı.
Şimşek, "Şu anda dünyada önemli bir hizmet ihracatçısıyız ama bu pozisyonumuzu güçlendirme potansiyelimiz tahmin edilenin çok ötesinde. Bugün yaptığımız bütün reformlar, yatırımlar aslında bu bileşeni çok daha güçlü bir şekilde devreye almamızı sağlayacak." diye konuştu.
"Düşük borçluluk oranı Türkiye'ye önemli fırsatlar sunuyor"
Bakan Şimşek, küresel korumacılığın arttığı bir dönemde yatırımcıların "iç talebi ve hizmet ihracatı güçlü" ülkelere yönelmesinin önemli olduğunu belirterek, bu nedenle Türkiye'nin tercih edilecek alanda olduğunun altını çizdi.
Türkiye'nin düşük borçluluk oranından bahseden Şimşek, bu durumun çok önemli fırsatlar sunduğunu, yapısal dönüşümün kaynak gerektirdiğini, çok borçlu olan ülkelerin bu kaynağı dönüşüm için ayıramayacağını anlattı.
Şimşek, " Türkiye'de borçluluk oranının düşük olması yapısal dönüşümün ve yapısal reformların hayata geçirilmesinde büyük katkı sunacak. Verimliliği artıracak altyapıya yatırımlarının yapılmasına imkan sağlıyor. Örneğin üretim üstlerinin, organize sanayi bölgelerinin limanlara demir yoluyla bağlanması şu anda en büyük önceliğimiz. Kaynak olmazsa, çok borçluysanız bunu yapabilir misiniz?" açıklamasında bulundu.
Türkiye'nin genç ve çalışma çağındaki nüfusunun artmaya devam edecek olmasının, kadınların işgücüne katılımının artırılacak olmasının öneminden bahseden Şimşek, "Bu sayede Türkiye en azından önümüzdeki 20 yıl için bir demografik fırsat penceresine sahip diye düşünüyoruz. O açıdan burada kaygılanacak bir şey yok ama bizim için büyük fırsatlar içeriyor dünya nüfusunun yaşlanması. Nedir bu fırsatlar? Sağlık turizmi ve yaşlı bakım hizmetleri. Dünyada buna gümüş ekonomi deniliyor." ifadelerini kullandı.
"Sorunları doğru tespitlerle hep birlikte çözebiliriz"
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, üretken yapay zekanın geliri artırmak için sunduğu avantajlardan bahsederek, endüstriyel robot kullanımında ve yapay zekaya hazırlıkta Türkiye'nin önemli mesafe katettiğini ve hızlı yükselişte olduğunu söyledi.
Şimşek, dijital altyapıyı geliştirmek için fiber kapasitesinin artırılması, 5G+ yatırımlarının hızlandırılması, büyük ölçekli veri merkezleri kurulması ve nükleer enerjiye yatırım yapılması gibi alanlarda somut adımlar atılacağını ifade etti.
İleri teknoloji üretiminin yerlileştirilmesinin ülkeye daha kaliteli istihdam imkanları sunacağını ve büyüme potansiyelini yükselteceğini dile getiren Şimşek, "Dolayısıyla dünyada tehditler var ama hepsini Türkiye için doğru bir kurgu ve modelle, birlikte işbirliği yaparak, doğru tespitlerle çözebiliriz. Birlikte bu sorunların üstesinden gelerek fırsatlara dönüştüreceğiz." şeklinde konuştu.
"Savunma sanayisinde 10 milyar dolar ihracata doğru gidiyoruz"
Bakan Mehmet Şimşek, tarım ve yeşil teknolojilere yönelik yatırımlardan ve bu alanlardaki hedeflerinden bahsederek, küresel savunma harcamalarındaki artıştan bahsetti.
Türkiye'nin savunma sanayisinde şu anda 100 binden fazla kişinin üzerinde çalıştığı 1400'e yakın projenin bulunduğunu dile getiren Şimşek şöyle devam etti:
"Bundan yine 20-25 yıl önce Türkiye'nin savunma sanayisi ihracatı yok denecek kadar azdı. Bugün Türkiye 10 milyar dolar ihracata doğru giden bir ülke konumunda. Eylül itibarıyla yıllıklandırılmış ihracat 8,4 milyar doların üzerine çıktı. Türkiye eskiden dünyanın en büyük ithalatçılarından birisiyken şu anda dünyada ihracatta ilk 10'a doğru hızlı yol katediyor. Geçen sene 11. sıradaydık. Bu sene veya önümüzdeki sene ilk 10'a girmiş olacağız. Daha yeni İspanya Türkiye'den 3 milyar doların üzerinde bir tutarla Hürjet alımını onayladı."
"Bazı sektörlerde sıkıntılarımız var, onlara duyarsız değiliz"
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, savunma sanayisindeki gelişmelerin altını çizerek, "Dolayısıyla evet bazı sektörlerde sıkıntılarımız var, 'yoktur' demiyorum. Onlara karşı asla duyarsız değiliz. O sektörel zorlukları birlikte aşacağız. Biz yardımcı oluyoruz, yardımcı olacağız, daha çok olacağız. Birlikte o zorlukları aşacağız. Ama aynı zamanda yeni ufuklara doğru da yol alacağız." diye konuştu.
Dolardaki zayıflamanın Türkiye'nin lehine olduğunu vurgulaya Şimşek, "Küresel finansal koşullar daha destekleyici. Korumacılığa karşı dirençli bir yapımız var. Hizmet ihracatında güçlü bir avantaja sahibiz. Borçluluğumuz düşük, demografik avantajımız duruyor ve biz bununla dönüşümü başaracağız." dedi.
Şimşek, şu anda yürüttükleri programın ana hedefinin "sürdürülebilir yüksek büyüme ve daha adil gelir dağılımı" olduğunun altını çizerek, buraya giden yolda bazı ana önceliklerin bulunduğunu, bunların "fiyat istikrarı, mali disiplin ve sürdürülebilir dış denge" olduğunu söyledi.
Bakan Şimşek, "Bir de bunları kalıcı hale getirecek yapısal dönüşüm. Yani sanayide dönüşüm, yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm, üretken altyapı yatırımları ve kamu maliyesi reformları. Bütün bunların amacı verimlilik artışı yoluyla rekabet gücünü artırarak Türkiye'nin büyüme potansiyelini yükseltmek. Bizim program bu. Yani bu program sadece para politikası üzerinden yürümüyor. Diğer bileşenler de peyderpey güçlü bir şekilde devrede." şeklinde konuştu.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin yaralarının sarılması için bugüne kadar tahakkuk bazlı 3,6 trilyon TL (yaklaşık 90 milyar dolar) kaynak tahsis edildiğini dile getiren Şimşek, KKM'den çıkışın yönetilmesinin çok önemli olduğunu anlattı.
Şimşek, ilk amaçlarının "kural bazlı piyasa ekonomisinin güçlü bir şekilde tekrar devreye alınması" olduğunu anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Enflasyonun kontrol altına alınması, ödemeler dengesi risklerinin yönetilmesi... Çünkü program öncesinde cari açığın milli gelire oranı yüzde 5,3 civarlarındaydı, rezerv yetersizliği endişesi vardı. Koşullu yükümlülükler vardı. Dolayısıyla ilk yılımız aslında özü itibarıyla bu risklerin kontrol altına alınması, yönetilmesi süreciydi. Şimdi ikinci evredeyiz. Burada amacımız makro dengesizliklerin azaltılması. Dezenflasyon başladı ve devam ediyor. Mali disiplini yeniden tesis ediyoruz. Sürdürülebilir cari dengedeyiz. KKM'den çıkışı büyük oranda başardık. Şoklara karşı Türkiye'nin dayanıklılığını artırdık. Bu sene bu program, marttan bu yana envai çeşit şokla test edildi. Hem iç hem dış şoklara rağmen program raydan çıkmadı. Belki bazı konularda arzuladığımız hızda ve öngördüğümüz çerçevede gitmiyor olabiliriz. Ama biz mükemmeliyet yerine ilerlemeyi tercih ediyoruz."
"Dezenflasyon devam etti ve devam edecek"
Bakan Şimşek, üçüncü evrenin gelecek yıl başlayacağını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Üçüncü evre bugüne kadarki kazanımları pekiştirecek yapısal dönüşümü içeriyor. Enflasyonun tek haneye doğru evirildiği, bütçe açığının kalıcı bir şekilde yüzde 3 ve altına doğru çekildiği, cari açığın yüzde 1 ve altında tutulduğu ve yapısal reformların çok daha güçlü bir şekilde sonuç verdiği bir evre olacak. Dolayısıyla bu program sonuç veriyor. 2022 sonunda enflasyon yüzde 65 civarıydı. 2023'te de yüzde 65 civarıydı. Geçen sene yüzde 44'e düştü. Bu bir ilerlemedir. Bu sene yüzde 33'e düşmüş durumda. Bu bir ilerlemedir. Bu sene yıl sonu enflasyonunda yüzde 25-29 bandını yakalamamız zor görünüyor."
Şimşek, programı yaparken bir kuraklık ve tarımsal don öngörülerinin bulunmadığını kaydederek, şu ifadeleri kullandı:
"Küresel ticaret savaşları öngörümüz bu boyutlarda yoktu. İçeride yaşanan birtakım gelişmeleri bizim öngörmemiz mümkün değil. Bölgemizde bir savaş öngörümüz yoktu. Bütün bunlara rağmen dezenflasyon devam etti ve devam edecek. Son 1-2 aydaki rakamlar hiçbir şekilde algıyı da gerçekliği de değiştiremez. Çünkü şartlar dezenflasyon için hala elverişli ve devam ediyor."
"Bütün göstergelerde ciddi bir iyileşme var"
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, hizmet enflasyonundaki yüksekliğin de aynı şekilde sürmediğini belirterek, kiralardaki ve eğitim ücretlerindeki yüksek artışların gerilemeye başladığını, hizmet enflasyonunun da programa olumlu tepki verdiğini anlattı.
Zirai donun ve kuraklığın gıda fiyatlarına yönelik artırıcı etkisinden bahseden Şimşek, şu ifadeleri kullandı:
"Gelecek sene kuraklık devam etmezse baz etkisi olacak. Yani gelecek sene bu aylarda gıda enflasyonunun etkisiyle manşet enflasyon çok daha hızlı bir şekilde düşecek. Maalesef enflasyon beklentileri bizde bu gibi bir analize dayalı bir şekilde şekillenmiyor. Enflasyon beklentileri son 2-3 ayda ne olduysa onun bir şekilde yansıması şeklinde tezahür ediyor. Onun için enflasyon beklentilerindeki geçici kötüleşmenin, gelecek sene bu zamanlarda çok farklı bir noktada olma ihtimali yüksek."
Şimşek, cari açıktaki, cari işlemler açığındaki ve brüt dış borç stokunun milli gelire oranındaki iyileşmeden bahsederek, buradaki düşüşü kalıcı hale getirmek istediklerini söyledi.
Tartışmaların genelde mutlak rakamlar üzerinden yapıldığını dile getiren Şimşek, "Mutlak rakamlar her zaman çok anlamlı değil. Önemli olan onu standart karşılaştırılabilir bir ölçüte bağlamak. O nedenle oran olarak baktığınızda bütün göstergelerde ciddi bir iyileşme var." dedi.
"Türkiye rezerv yeterliliği sağlamış durumda"
Bakan Şimşek, rezervlerdeki iyileşmeden bahsederek, sözlerine şöyle devam etti:
"Uluslararası standartlarda en geniş tanımı dahi alsanız Türkiye rezerv yeterliliğini sağladı. Bakın IMF tanımına göre 2003-2023 döneminde rezerv yeterliliği 0,9 iken şu anda 1,15'lere çıkmış durumda. 1 ve üstü zaten yeter sayılıyor. Dolayısıyla önemli olan burada 1 ile 1,5'in arasında bir rakamda olabilmek. Türkiye bunu sağlamış durumda."
Şimşek, Türkiye'nin kredi risk primindeki düşüşe işaret ederek, hazinenin 10 yıllık tahvil faizinin 2023 ortalarındaki yüzde 10'lu seviyelerden bugün yüzde 6,6'ya gerilediğini söyledi.
Bakan Şimşek, "Kredi notumuz arttı. Bu program sonuç vermeseydi derecelendirme kuruluşları kredi notumuzu son 2 yılda 2-3 kademe artırır mıydı? Program sonuç verdiği için bunu yapıyorlar. Benzer şekilde şirketlerimizin değerlemesi de önümüzdeki dönemde daha düşük Türkiye riskini yansıtmaya başlayacak. Büyüme toparlanacak." ifadelerini kullandı.
İstihdamın atmaya devam ettiğini, Türkiye'nin AB ile kişi başı milli gelirde farkı azaltmayı sürdürdüğünü dile getiren Şimşek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Küresel doğrudan yatırımlarda bir kıpırdama başladı. Bu tipiktir. Programın erken evresinde daha kısa vadeli kaynak gelir. Ama programın sonraki aşamalarında daha kalıcı, borç yaratmayan kaynak gelir. Bu klasiktir. Türkiye küresel doğrudan yatırımlarda da önümüzdeki 1-2 yıl içerisinde çok hızlı bir şekilde yol katedecek."
"Dezenflasyon devam edecek"
Bakan Şimşek, orta vadeli görünüme ilişkin tespitlerde bulunarak, dezenflasyonun orta vadede de devam edeceği vurgusunu yaptı.
Dezenflasyonun devam edeceğinin altını çizen Şimşek, şu ifadeleri kullandı:
"Dezenflasyon neden devam edecek? Çünkü para politikası, maliye politikası destekleyici, sıkı. Gelirler politikası destekleyici. Bir de önümüzdeki yıl için şunun altını çok net çizeyim. Enflasyon beklentilerini etkileyen yeniden değerleme oranını, bütçe imkanları çerçevesinde, hedef enflasyon paralelinde belirlemeye çalışacağız. Yine maktu birtakım vergi artışlarını da bütçe imkanları çerçevesinde, hedef enflasyonun altında belirlemeye çalışacağız. Böylece Merkez Bankasının çabasına ilave destek vereceğiz. Negatif çıktı açığı yani uzun vadeli büyüme trendimize oranla büyümenin daha düşük düzeyde seyretmesi orta vadede devam edecek. Böylece negatif çıktı açığı üzerinden de dezenflasyon devam edecek. En önemli konulardan bir tanesi, 'bu iş para politikasıyla olmaz' eleştirileri... Öyle olacağını kim iddia ediyor ki? Yani bugüne kadar biz böyle bir iddiada bulunduk mu? Bakın, arz yönlü tedbirler bu yüzden devrede"
Şimşek, sosyal konut ve deprem bölgesindeki konut arzı noktasında yaptıklarından bahsederek, enerji ve gıda arzını artırmaya devam edeceklerinin altını çizdi.
Kaynak: AA
Haftanın popüler haberleri
TCMB Döviz Kurları ve Çapraz Kurları
15 Aralık 2025 tarihli TCMB Döviz Kurları ve Çapraz Kurları 16 Aralık 2025 tarihli Resmi Gazete'de yayımlandı.
Sabancı, Carrefoursa'yı satıyor mu?
Sabancı Holding, Carrefoursa'nın satışı ile ilgili çıkan iddia, söylentilere yönelik açıklama yaptı.
Genç Başarı Eğitim Vakfı, Brüksel’den çifte zaferle döndü
Genç Başarı Eğitim Vakfı, JA Europe tarafından verilen “2025 Model Organizasyon Ödülü”nün sahibi oldu.
Yeşilova Otomotiv’e Karsan’dan “Kalite Ödülü”
Karsan’dan Yeşilova Otomotiv’e “Kalite Ödülü”
Profesyonel fotoğrafçılar, vivo X300 serisini deneyimledi
vivo, Foton Derneği üyesi ve bağımsız profesyonel fotoğrafçıları özel bir buluşmada ağırladı.
11. Sürdürülebilir Gıda Zirvesi 17 Aralık’ta
11. Sürdürülebilir Gıda Zirvesi 17 Aralık’ta gerçekleştirilecek.
Nursen Şirin Ülker, Reckitt Türkiye Genel Müdürü oldu
Nursen Şirin Ülker, Reckitt Türkiye Genel Müdürü olarak atandı.
Sungrow Avrupa’daki 3. Servis Merkezini Türkiye’de açtı
Sungrow Avrupa’daki 3. Servis Merkezini Türkiye’de açtı.
Armis Yatak iç pazarda yüzde 65 ihracatta yüzde 130 büyüme kaydetti
Armis Yatak iç pazarda yüzde 65 ihracatta yüzde 130 büyüme kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine sonrası millete seslendi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulundu.
Endüstriyel reklam ve dijital baskı dünyasının kalbi SIGN'de atacak
Endüstriyel reklam ve dijital baskı dünyasının lider buluşmalarından SIGN Fuarı 23 – 26 Eylül 2026 tarihlerinde İFM’de düzenlenecek.
Türksat'ın yeni merkeziyle kritik veriler daha güvende olacak
Bakan Uraloğlu, Türksat'ın yeni bir projeyi devreye alacağını belirtti. Buna göre; yerli ve milli veri merkeziyle kritik veriler daha güvende olacak.
TMSF, IADI İcra Kurulu Üyeliğine seçildi
TMSF, Uluslararası Mevduat Sigortacıları Birliği'nde (IADI) 3 yıl süreyle görev yapacak.
İbrahim Burkay, BTSO'nun yeni üyelerini misafir etti
BTSO Başkanı İbrahim Burkay, Oda’nın yeni üyeleriyle bir araya geldi. Burkay; iş kurmanın ve üretmenin bugün her zamankinden daha değerli olduğunu belirtti.
TÜGEM Başkanlığına Hakan Akdoğan yeniden seçildi
Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneğinin (TÜGEM) 4. Olağan Genel Kurulunda Hakan Akdoğan, oy birliğiyle göreve yeniden seçildi.
THY'den TROY logolu kartlılara indirim
THY'den TROY logolu kart sahibi yolculara indirim kampanyası
Tosyalı: Sürdürülebilir ihracat için yerli üreticimizi güçlendirelim
Akdeniz Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği ADMİB Başkanı Fuat Tosyalı'dan çağrı: Sürdürülebilir ihracat için yerli üreticimizi güçlendirelim.
12 Aralık 2025 tarihli TCMB Döviz Kurları ve Çapraz Kurları
12 Aralık 2025 tarihli TCMB Döviz Kurları ve Çapraz Kurları
Türkiye sanayisi: Üretim artıyor, dijital dönüşüm şart
MÜSİAD’ın kapsamlı çalışması, sanayide dijital dönüşüm, yeşil kalkınma, yüksek teknoloji üretimi ve bölgesel rekabet gücüne yönelik politika önerileri sunuyor.
AVOYA’nın Genel Müdürlük görevine Ümit Bayvas atandı
Ümit Bayvas, AVOYA Genel Müdürü olarak atandı.
Pedro Machado Afonso'ya Mercedes-Benz Türk'te üst düzey görev
Pedro Machado Afonso, Mercedes-Benz Türk Aksaray Kamyon Fabrikası Direktörü ve İcra Kurulu Üyesi oldu.
HAVAŞ Genel Müdürü Mehmet Bozdemir oldu
Mehmet Bozdemir, HAVAŞ Genel Müdür’ü olarak atandı.
TAV Havalimanları’nda İK CHRO görevine Melis Tunaveli atandı
TAV Havalimanları’nda İnsan Kaynakları Grup Başkanı (CHRO) görevine Melis Tunaveli atandı.
Garanti BBVA Emeklilik ve Hayat'ta Nurdan Tunay Günaylı'ya GM görevi
Nurdan Tunay Günaylı Garanti BBVA Emeklilik ve Hayat Genel Müdürü olarak atandı.
Ali Çiftçi'ye Pierre Fabre Türkiye’de görev
Pierre Fabre Türkiye’nin Dermokozmetik Ticari Direktörü Ali Çiftçi oldu.
Nevzat Akkız'a Pernod Ricard'da CFO görevi
Nevzat Akkız, Pernod Ricard Kuzey Avrupa CFO’su olarak atandı.
Cari işlemler dengesi fazla verdi
İhracatta kaydedilen artışlar ile turizm ve taşımacılık gelirlerindeki güçlü performans, cari işlemler dengesinin fazla verme eğilimini destekledi.
Asgari ücrette ilk toplantı sona erdi
2026 yılında geçerli olacak asgari ücret rakamını belirleme çalışmaları kapsamında ilk toplantı yapıldı. İkinci toplantının 18 Aralık’ta yapılacağı açıklandı.
Gökhan Koca'ya Garanti Bankası'nda yeni görev
Garanti Bankası, Kredi Riski Yönetimi Başkanı Murat Atay'ın görevinden ayrılmasıyla yerine Gökhan Koca'nın geçeceğini duyurdu.
Akdeniz İhracatçı Birliklerine Kasım'da 139 yeni üye katıldı
Akdeniz İhracatçı Birliklerine Kasım ayında 139 ihracatçı firma katıldı. Bu firmalar Kasım ayında 1 milyon 753 bin dolarlık ihracat gerçekleştirdi.
Gizem Kartal Sükan'a Nestlé Türkiye’de üst düzey atama
Gizem Kartal, Nestlé Waters & Premium Beverages Satış Direktörü olarak atandı.
Effie Avrupa’dan Türkiye’ye 1 ödül
Happy People Project’in TEV için hazırladığı “This Is All I Can Afford” çalışması Best of Europe: Positive Change kategorisinde Bronz Effie ile ödüllendirildi.
GEV Gelecek Zirvesi MEXT Teknoloji Merkezi'nde yapıldı
GEV Gelecek Zirvesi, MEXT Teknoloji Merkezi'nde gerçekleştirildi.
Kamil Yazıcı: Anadolu Grubu Orta Asya’da otomotiv ile büyüyor
Kamil Yazıcı “Orta Asya’nın parlayan ekonomisi Özbekistan’da içecek sektöründen sonra otomotive de yatırım yapıyoruz. Bu yatırımla iki ülke de kazanacak” dedi.
ABD, şirketlerin nadir toprak elementi stoklarını artırmalarını istiyor
ABD’de hükümet nadir toprak elementi stoklarını artırmaları için şirketlerle iş birliği yapıyor.
THY, Kamboçya'nın başkenti Punom Pen'e uçuş başlattı
Türk Hava Yolları (THY), stratejik büyüme planları doğrultusunda Kamboçya'nın başkenti Punom Pen'e uçuş başlattı.
SunExpress'in CEO'luk görevini Marcus Schnabel üstlenecek
Marcus Schnabel, gelecek yıl şubat ayından itibaren SunExpress Üst Yöneticisi (CEO) görevini üstlenecek.
Patifour açıldı
CarrefourSA, evcil hayvan sahiplerinin ve hayvanların ihtiyaç duyduğu hizmetleri ve yeni nesil yaşam konseptini tek çatı altında toplayan PATiFOUR'u hizmete açtı.
Merkez Bankası 2025'in son politika faizini duyurdu
Merkez Bankası politika faizini 150 baz puan indirerek yüzde 38'e çekti.
11-12 Aralık 2025 tarihlerinde CB'lığına Cevdet Yılmaz vekalet edecek
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 11-12 Aralık 2025 tarihlerinde Türkmenistan'a gidiyor. Bu sürede Cumhurbaşkanlığına Cevdet Yılmaz vekalet edecek.