Prof. Dr. Ali Şahin: Bel ve kalça tutukluklarını ciddiye alın!
Prof. Dr. Ali Şahin: Bel ve kalça tutukluklarını ciddiye alın!
Prof. Dr. Ali Şahin, bel ve kalçada sabah tutukluğu varsa dikkat uyarısı yaptı.
Haber Giriş Tarihi: 02.05.2025 14:15
Haber Güncellenme Tarihi: 02.05.2025 14:19
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.dijitalhaber.com.tr
Genellikle omurgada görülen kronik, ağrılı ve ilerleyici bir hastalık olan ankilozan spondilit, omurga kemiklerinin zamanla birbirine kaynaması sonucu omurga hareketlerini kısıtlar ve bu durum ilerledikçe omurgada şekil bozuklukları ve kronik ağrılara neden olur. Kuyruk sokumu kemiğinin leğen kemiği ile karşılıklı eklemi (oynak yeri) yani sakroiliak eklem yanı sıra kalça, diz eklemini de etkileyerek bu bölgelerde de sakatlığa ve bunun sonucu iş gücü kaybı, günlük yaşamda kısıtlanmaya yol açabilir. Erkeklerde kadınlara göre 2-3 kat daha sık görülse de kadınlarda tanı genellikle daha geç konur ve klinik seyir daha sinsi olabilir. Toplumsal farkındalık yaratmak amacıyla her mayıs ayının ilk cumartesi günü 'Dünya Ankilozan Spondilit Günü' olarak kabul edilir. Bu vesileyle Akademik Romatoloji Derneği (ARD) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ali Şahin, 3 Mayıs Dünya Ankilozan Spondilit Günü sebebiyle hastalıkla ilgili önemli bilgiler paylaştı.
Ankilozan spondilit (AS), esas olarak genç erişkinlerde görülen kronik, inflamatuar bir eklem hastalığıdır. Genellikle 15-40 yaş arasında ortaya çıkmakla birlikte ortalama başlangıç yaşı 20'li yaşların başıdır. Bu hastalıkta genetik faktörler çok önemli bir rol oynar. Hastalığın oluşma sürecinde özellikle HLA-B27 denilen gen bölgesi başta olmak üzere çeşitli genetik yatkınlık belirleyicileri tanımlanmıştır.
Ankilozan spondilitin görülme sıklığı İç Anadolu ve Karadeniz'de daha yüksek
Akademik Romatoloji Derneği (ARD) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ali Şahin: “Türkiye'de ankilozan spondilit (AS) prevalansı yani görülme sıklığı üzerine yapılan çalışmalar sınırlı olmakla birlikte, mevcut veriler hastalığın genel popülasyonda yüzde 0.14 ile yüzde 0.49 arasında değişen oranlarda görüldüğünü göstermektedir. Hastalığın görülme sıklığı, cinsiyet dağılımı ve klinik seyri, coğrafi bölgelere ve cinsiyete göre anlamlı farklılıklar gösterebilir. Ankilozan spondilitin prevalansı, özellikle HLA-B27 adlı genin taşıyıcılığı ile yakından ilişkilidir. HLA-B27 geninin taşıyıcılığı arttıkça hastalığın görülme sıklığı da artar. Örneğin, İskandinav ülkelerinde (Kuzey Avrupa) HLA-B27 taşıyıcılığı yüksek ve hastalık görülme sıklığı (yaklaşık yüzde 0.2–1.4) yüksektir. Buna karşılık Japonya ve Arap ülkelerinde hem bu genin taşıyıcılığı (yüzde 0.3–1.0) hem de hastalığın yaygınlığı oldukça düşüktür. Türkiye'de ise 2020 sonrası veriler, hastalığın görülme sıklığının yüzde 0.1–0.3 civarında olduğunu göstermektedir. Bölgesel olarak bakıldığında, Güneydoğu Anadolu'da görülme sıklığı daha düşük, İç Anadolu ve Karadeniz'de daha yüksektir” dedi.
Ankilozan spondilit başka hastalıklarla sıkça karıştırılıp tanı gecikebilir
Ankilozan spondilit hastalığının erken dönem belirtilerinin sıklıkla bel bölgesinde ağrı ve tutuklukla başladığını ve bu semptomların genellikle mekanik bel ağrısından farklı özellikler taşır diyen Prof. Dr. Ali Şahin sözlerini şöyle sürdürdü: “Hastalığın en belirgin semptomları, şikayetleri kuyruk sokumu kemiğinin leğen kemiği ile eklem bölgesi, bel ve özellikle sırt bölgesinde meydana gelen şiddetli ağrıdır. Bu ağrı kişiyi geceleri uykusundan uyandırabileceği gibi sabah saatlerinde de şiddetlenebilir. Bazen bu tutukluk öğlene kadar, hatta gün boyu sürebilir. Ağrıyla birlikte eklemlerde sertlik, kambur duruş, nefes alırken zorluk, yorgunluk ve iştah kaybı da ankilozan spondilitin yaygın belirtileridir.”
Hastalık bel ve kalça ağrısı yapan hastalıklar ile sık karışılabilir ve özellikle hastalığın erken evrelerinde semptomlar spesifik olmadığı için tanıda gecikme sık görülür vurgusu yapan Prof. Dr. Şahin bu karışıklığın, hastalığın tanı sürecini ortalama 5-10 yıl kadar geciktirebildiğini ve mekanik bel ağrısı, bel fıtığı, osteoartrit (kireçleme), uyku bozuklukları, miyofasiyal ağrı sendromları, fibromiyalji, disk hernisi, depresyon, kronik yorgunluk sendromu, bazı enfeksiyon ve diğer kemik-kıkırdağın kendi hastalıkları ile karışabileceğini belirtti. Mekanik ağrılar hareketle artar. Her ağrı romatizmadan, romatizmal hastalıktan dolayı değildir.
Ankilozan spondilit tanısı ortalama 5-8 yıl gecikiyor
Prof. Dr. Ali Şahin: “Ankilozan spondilit için genellikle romatoloji uzmanına başvuru geç oluyor. 2023 tarihli bir sistematik derlemede AS tanısında gecikmenin ortalama 5-8 yıl arasında değiştiği belirtilmiş; bunun temel nedenlerinden biri olarak, hastaların şikayetlerinin mekanik bel ağrısıyla karıştırılması ve ilk başvuru noktası olarak ortopedi, beyin cerrahi ya da fizik tedavi polikliniklerinin tercih edilmesi gösterilmiştir. Ankilozan spondilit te tanıya kadar geçen süre ortalama 8 yıl gibi olup geç tanı konulabilen bir romatizmal hastalıktır. Bunun en önemli nedeni röntgen bulgularının geç ortaya çıkması ve hastaların tipik yakınması olan inflamatuvar bel ağrısının yeterince tanınmamasıdır. Türkiye'de yapılan saha çalışmalarında (Örneğin Türk Romatoloji Derneği'nin halk bilgilendirme kampanyaları sonrası geri bildirim anketleri) hastaların çoğu romatoloji uzmanının varlığından habersiz olduğunu ifade etmiştir. Özellikle kırsal bölgelerde hastalar ilk başvurularını çoğunlukla aile hekimi, fizik tedavi uzmanı ya da nöroloji gibi branşlara yapmaktadır” dedi.
Hastaların lumbal (bel) MR veya lomber grafi (mekanik bel ağrısı dışlama amaçlı), sakroiliak grafi ve/veya MR, sedimantasyon (ESH) ve CRP gibi iltihabi belirteçler, kas enzimleri (CK, LDH) (miyopati dışlama amaçlı), HLA-B27, vitamin D, vitamin B12, ferritin, tiroid hormon düzeylerinin kontrolü, diğer otoimmün romatizmal hastalık ve bağ dokusu hastalık tahlilleri gibi tetkiklerden geçtiğini belirten Akademik Romatoloji Derneği (ARD) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ali Şahin, tanının gecikmesinin hastalar açısından yapısal hasarın artışı, ağrı ve fonksiyon kaybı, iş gücü kaybı ve ekonomik yük, psikososyal etkiler ve eşlik eden diğer hastalıkların yönetilememesi gibi sorunlar yarattığını ifade etti.
Ankilozan spondilitli hastaların en az üçte birine bel fıtığı tanısı konuluyor
Yapılan bir çalışmada ankilozan spondilitli hastalarımızın en az üçte birine hekime ilk başvurduğunda bel fıtığı tanısı konulduğuna, bu hastaların romatoloğa daha geç başvurduğuna ve bu nedenle doğru tanının daha geç konulabildiğine; bel fıtığı nedeniyle ameliyat oranının hem ankilozan spondilit hastalarında hem de bu hastaların yakınlarında toplumun geneline göre da fazla olduğu saptanmasına dikkat çeken Prof. Dr. Ali Şahin verdiği bilgilere şunları ekledi: “Ankilozan spondilit (AS) tanı sürecinde modern görüntüleme yöntemleri, özellikle hastalığın erken döneminde tanının konulmasında ve ayırıcı tanının yapılmasında kritik bir rol oynar. Geleneksel radyografilerin sınırlı duyarlılığı nedeniyle manyetik rezonans görüntüleme (MRG), bilgisayarlı tomografi (BT - bazı durumlarda) ve eklem ultrasonografisi (USG) gibi ileri teknikler giderek daha fazla kullanılmaktadır. MRG, hem tanı koydurucu hem de hastalık aktivitesini izleme açısından birinci sırada yer alır. BT, yapısal hasarı netleştirmek için kullanılır ancak takipte tercih edilmez. USG ise aksiyel tutulum yerine periferik yani çevresel bulguların değerlendirilmesinde önemli bir tamamlayıcıdır.”
Biyolojik ajanlar ve hedefe yönelik tedaviler, hastalık yönetiminde yeni bir çığır açtı
Ankilozan spondilit (AS) tedavisinde romatoloji alanında son yıllarda önemli ilerlemeler kaydedildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Ali Şahin, özellikle biyolojik ajanlar ve küçük moleküllü inhibitörler üzerine yapılan çalışmaların, hastalığın yönetiminde yeni bir boyut aldığını ifade etti. Geleneksel tedavi seçeneklerine ek olarak, biyolojik ajanlar ve hedefe yönelik tedavilerin hastalık yönetiminde yeni bir çığır açtığını dile getirdi.
Ankilozan spondilitte multidisipliner bir tedavi yaklaşımı gerekiyor
Prof. Dr. Ali Şahin: “Ankilozan spondilit, yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyen kronik, inflamatuvar bir eklem hastalığıdır. Bu etkinin boyutu fiziksel, psikolojik ve sosyal alanlarda hissedilir ve hastalığın süresi, aktivitesi, fonksiyonel durumu ve tedaviye yanıt gibi birçok faktöre bağlıdır. Bu etkilere değinecek olursak:Fiziksel sağlık ve fonksiyonel kısıtlılıklar (ağrı ve sabah tutukluğu, mobilite-hareket kaybı, yorgunluk, postüral değişiklikler, omurgada şekil bozuklukları)Eğitim ve iş yaşamı üzerindeki etkiler (okul devamı ve performansında azalma, meslek seçiminde kısıtlama, işe devamlılık sorunları)Sosyal ve mesleki yaşam (iş gücü kaybı, sosyal izolasyon, vücut imajı bozukluğu) Aile ve ilişki dinamikleri (bağımsızlık kaybı ve buna bağlı gelişen bağımlılık korkusu)Gebe ve doğurganlık çağındaki kadınlar için ek kısıtlamalar, bu dönemlerde ilave zorluklar. Annelik rolünde kısıtlanmalar.Hastaların fiziksel hareketliliğini korumak ve ağrıyı azaltmak amacıyla multidisipliner bir tedavi yaklaşımı benimsenmektedir. Bu kapsamda ilaç tedavisi, egzersiz ve fizyoterapi (postüral egzersizler, göğüs ekspansiyonu egzersizleri, germe egzersizleri, aerobik egzersizler, düzenli ve kontrollü fiziksel aktivite, suda egzersiz), hasta eğitimi ve yaşam tarzı düzenlemeleri (sigara bırakılmalı, uyku hijyeni ve ergonomik yatak seçimi, duruş eğitimi), psikososyal destek multidisipliner tedavinin birer parçasıdır. Özellikle sigarayı bırakmak ve yüzme egzersizlerine yönelmek büyük önem taşır. Yüzme bilinmiyorsa, su içinde kalmak ve küçük hareketler yapmak da faydalıdır. Suya erişim yoksa, alternatif imkan yoksa diğer egzersizler tercih edilebilir.” dedi.
Ankilozan spondilit gibi kronik romatizmal hastalıklarda egzersizin ve beslenmenin, hastalığın semptomlarını yönetmek, fonksiyonel kapasiteyi korumak ve yaşam kalitesini artırmak açısından kritik rol oynadığının altını çizen Prof. Dr. Şahin, bu maddeleri şöyle sıraladı:Egzersizin rolü: Fonksiyonel kapasitenin korunmasına, ağrı ve sertliğin azalmasına katkı sağlar; ayrıca psikolojik açıdan da olumlu etkileri vardır. Özellikle hastalığın aktif olmadığı dönemde egzersiz, ağrıyı azaltmada etkili olabilir.Beslenmenin rolü: Anti-inflamatuar diyetler (Akdeniz diyeti gibi anti-inflamatuar diyetlerin AS semptomlarını hafiflettiği bildirilmiştir. Omega-3 yağ asitleri, zeytinyağı, sebze ve meyve ağırlıklı beslenme inflamatuar aracıları azaltabilir), obezitenin önlenmesi, mikrobiyota etkisi, gıda intoleransı ve eliminasyon. Ancak burada en önemli nokta, diyetin bireyselleştirilmiş olması, yani kişinin sağlık durumuna ve eşlik eden hastalıklarına (komorbid durumlara) göre özel olarak planlanmasıdır.Diğer destekleyici unsurlar: Sigara içilmemesi tekrar vurguluyorum, düzenli uyku, stresin etkili yönetimi, fizyoterapi uygulamaları ve hasta eğitimi; hastalıkla mücadelede tamamlayıcı ve destekleyici rol oynar. Amaç hastalığı kontrolde tutmak, yapısal hasarı önlemek ve yaşam kalitesini korumaktır
Ankilozan Spondilit (AS) hastaları için ideal takip ve kontrol rutini, hastalığın kronik, ilerleyici ve sistemik doğası göz önüne alındığında multidisipliner bir yaklaşımı gerektirir. Bu sürecin temel amacı hastalığın aktivitesini kontrol altında tutmak, yapısal hasarı önlemek ve yaşam kalitesini korumaktır diyen Prof. Dr. Ali Şahin yeni tanı konmuş aktif hastalıkta 1-3 ayda bir, durağan uyku döneminde 6-12 ayda bir, biyolojik tedavi başlanmış hastalarda 3-6 ayda bir kontrol önerildiğini ifade etti ve ekledi: “Klinik ve laboratuvar değerlendirme, egzersiz ve fizyoterapi izlemi yapılmalıdır. Her kontrolde hastanın sigara kullanımı sorgulanmalı ve sigarayı bırakması teşvik edilmelidir. Ankilozan spondilitin uzun süreli bir hastalık olması nedeniyle hasta uyumu ve eğitimi, hastalığın kontrolünde kritik rol oynar:Hastalığını tanıyan ve anlayan hasta: Tedaviye daha iyi uyum gösterir. Alevlenmeleri erken tanır ve müdahale eder, egzersiz programlarına daha düzenli katılır.Tedavi kararı sürecine aktif katılım: Hastanın psikolojik iyilik halini de artırır ve depresyon ve anksiyete riskini azaltır.Dijital sağlık uygulamaları: Örneğin mobil takip uygulamaları, hasta katılımını artıran yeni yaklaşımlardandır.Yapay zeka uygulamalarından yararlanmak. ”Ankilozan spondilitte erken teşhis ve düzenli tedavi uzun vadede engellilik riskini belirgin şekilde azaltır
Akademik Romatoloji Derneği (ARD) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ali Şahin: “Ankilozan spondilit (AS) ve benzeri kronik inflamatuvar romatizmal hastalıklarda erken teşhis ve düzenli-etkin tedavi, uzun vadede engellilik riskini belirgin şekilde azaltır. Erken evrede tanı konulması, henüz geri dönüşümsüz yapısal hasarlar oluşmadan tedaviye başlanmasını sağlar. Özellikle aksiyel tutulumun erken döneminde biyolojik ajanlar ve egzersiz programları ile omurga hareketliliği korunabilir.
Bel ve kalça ağrısı genç yaşta başlamışsa, özellikle sabah tutukluğu varsa, geç kalmadan bir romatoloji uzmanına başvurulmalı. AS gibi hastalıklarda erken tanı, gelecekteki hareket kabiliyetinizin kısıtlanmasını engeller. Tedaviyle yaşam kalitesi korunabilir ve engellilik riskini önlemek mümkün olabilir” dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Prof. Dr. Ali Şahin: Bel ve kalça tutukluklarını ciddiye alın!
Prof. Dr. Ali Şahin, bel ve kalçada sabah tutukluğu varsa dikkat uyarısı yaptı.
Genellikle omurgada görülen kronik, ağrılı ve ilerleyici bir hastalık olan ankilozan spondilit, omurga kemiklerinin zamanla birbirine kaynaması sonucu omurga hareketlerini kısıtlar ve bu durum ilerledikçe omurgada şekil bozuklukları ve kronik ağrılara neden olur. Kuyruk sokumu kemiğinin leğen kemiği ile karşılıklı eklemi (oynak yeri) yani sakroiliak eklem yanı sıra kalça, diz eklemini de etkileyerek bu bölgelerde de sakatlığa ve bunun sonucu iş gücü kaybı, günlük yaşamda kısıtlanmaya yol açabilir. Erkeklerde kadınlara göre 2-3 kat daha sık görülse de kadınlarda tanı genellikle daha geç konur ve klinik seyir daha sinsi olabilir. Toplumsal farkındalık yaratmak amacıyla her mayıs ayının ilk cumartesi günü 'Dünya Ankilozan Spondilit Günü' olarak kabul edilir. Bu vesileyle Akademik Romatoloji Derneği (ARD) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ali Şahin, 3 Mayıs Dünya Ankilozan Spondilit Günü sebebiyle hastalıkla ilgili önemli bilgiler paylaştı.
Ankilozan spondilit (AS), esas olarak genç erişkinlerde görülen kronik, inflamatuar bir eklem hastalığıdır. Genellikle 15-40 yaş arasında ortaya çıkmakla birlikte ortalama başlangıç yaşı 20'li yaşların başıdır. Bu hastalıkta genetik faktörler çok önemli bir rol oynar. Hastalığın oluşma sürecinde özellikle HLA-B27 denilen gen bölgesi başta olmak üzere çeşitli genetik yatkınlık belirleyicileri tanımlanmıştır.
Ankilozan spondilitin görülme sıklığı İç Anadolu ve Karadeniz'de daha yüksek
Akademik Romatoloji Derneği (ARD) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ali Şahin: “Türkiye'de ankilozan spondilit (AS) prevalansı yani görülme sıklığı üzerine yapılan çalışmalar sınırlı olmakla birlikte, mevcut veriler hastalığın genel popülasyonda yüzde 0.14 ile yüzde 0.49 arasında değişen oranlarda görüldüğünü göstermektedir. Hastalığın görülme sıklığı, cinsiyet dağılımı ve klinik seyri, coğrafi bölgelere ve cinsiyete göre anlamlı farklılıklar gösterebilir. Ankilozan spondilitin prevalansı, özellikle HLA-B27 adlı genin taşıyıcılığı ile yakından ilişkilidir. HLA-B27 geninin taşıyıcılığı arttıkça hastalığın görülme sıklığı da artar. Örneğin, İskandinav ülkelerinde (Kuzey Avrupa) HLA-B27 taşıyıcılığı yüksek ve hastalık görülme sıklığı (yaklaşık yüzde 0.2–1.4) yüksektir. Buna karşılık Japonya ve Arap ülkelerinde hem bu genin taşıyıcılığı (yüzde 0.3–1.0) hem de hastalığın yaygınlığı oldukça düşüktür. Türkiye'de ise 2020 sonrası veriler, hastalığın görülme sıklığının yüzde 0.1–0.3 civarında olduğunu göstermektedir. Bölgesel olarak bakıldığında, Güneydoğu Anadolu'da görülme sıklığı daha düşük, İç Anadolu ve Karadeniz'de daha yüksektir” dedi.
Ankilozan spondilit başka hastalıklarla sıkça karıştırılıp tanı gecikebilir
Ankilozan spondilit hastalığının erken dönem belirtilerinin sıklıkla bel bölgesinde ağrı ve tutuklukla başladığını ve bu semptomların genellikle mekanik bel ağrısından farklı özellikler taşır diyen Prof. Dr. Ali Şahin sözlerini şöyle sürdürdü: “Hastalığın en belirgin semptomları, şikayetleri kuyruk sokumu kemiğinin leğen kemiği ile eklem bölgesi, bel ve özellikle sırt bölgesinde meydana gelen şiddetli ağrıdır. Bu ağrı kişiyi geceleri uykusundan uyandırabileceği gibi sabah saatlerinde de şiddetlenebilir. Bazen bu tutukluk öğlene kadar, hatta gün boyu sürebilir. Ağrıyla birlikte eklemlerde sertlik, kambur duruş, nefes alırken zorluk, yorgunluk ve iştah kaybı da ankilozan spondilitin yaygın belirtileridir.”
Hastalık bel ve kalça ağrısı yapan hastalıklar ile sık karışılabilir ve özellikle hastalığın erken evrelerinde semptomlar spesifik olmadığı için tanıda gecikme sık görülür vurgusu yapan Prof. Dr. Şahin bu karışıklığın, hastalığın tanı sürecini ortalama 5-10 yıl kadar geciktirebildiğini ve mekanik bel ağrısı, bel fıtığı, osteoartrit (kireçleme), uyku bozuklukları, miyofasiyal ağrı sendromları, fibromiyalji, disk hernisi, depresyon, kronik yorgunluk sendromu, bazı enfeksiyon ve diğer kemik-kıkırdağın kendi hastalıkları ile karışabileceğini belirtti. Mekanik ağrılar hareketle artar. Her ağrı romatizmadan, romatizmal hastalıktan dolayı değildir.
Ankilozan spondilit tanısı ortalama 5-8 yıl gecikiyor
Prof. Dr. Ali Şahin: “Ankilozan spondilit için genellikle romatoloji uzmanına başvuru geç oluyor. 2023 tarihli bir sistematik derlemede AS tanısında gecikmenin ortalama 5-8 yıl arasında değiştiği belirtilmiş; bunun temel nedenlerinden biri olarak, hastaların şikayetlerinin mekanik bel ağrısıyla karıştırılması ve ilk başvuru noktası olarak ortopedi, beyin cerrahi ya da fizik tedavi polikliniklerinin tercih edilmesi gösterilmiştir. Ankilozan spondilit te tanıya kadar geçen süre ortalama 8 yıl gibi olup geç tanı konulabilen bir romatizmal hastalıktır. Bunun en önemli nedeni röntgen bulgularının geç ortaya çıkması ve hastaların tipik yakınması olan inflamatuvar bel ağrısının yeterince tanınmamasıdır. Türkiye'de yapılan saha çalışmalarında (Örneğin Türk Romatoloji Derneği'nin halk bilgilendirme kampanyaları sonrası geri bildirim anketleri) hastaların çoğu romatoloji uzmanının varlığından habersiz olduğunu ifade etmiştir. Özellikle kırsal bölgelerde hastalar ilk başvurularını çoğunlukla aile hekimi, fizik tedavi uzmanı ya da nöroloji gibi branşlara yapmaktadır” dedi.
Hastaların lumbal (bel) MR veya lomber grafi (mekanik bel ağrısı dışlama amaçlı), sakroiliak grafi ve/veya MR, sedimantasyon (ESH) ve CRP gibi iltihabi belirteçler, kas enzimleri (CK, LDH) (miyopati dışlama amaçlı), HLA-B27, vitamin D, vitamin B12, ferritin, tiroid hormon düzeylerinin kontrolü, diğer otoimmün romatizmal hastalık ve bağ dokusu hastalık tahlilleri gibi tetkiklerden geçtiğini belirten Akademik Romatoloji Derneği (ARD) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ali Şahin, tanının gecikmesinin hastalar açısından yapısal hasarın artışı, ağrı ve fonksiyon kaybı, iş gücü kaybı ve ekonomik yük, psikososyal etkiler ve eşlik eden diğer hastalıkların yönetilememesi gibi sorunlar yarattığını ifade etti.
Ankilozan spondilitli hastaların en az üçte birine bel fıtığı tanısı konuluyor
Yapılan bir çalışmada ankilozan spondilitli hastalarımızın en az üçte birine hekime ilk başvurduğunda bel fıtığı tanısı konulduğuna, bu hastaların romatoloğa daha geç başvurduğuna ve bu nedenle doğru tanının daha geç konulabildiğine; bel fıtığı nedeniyle ameliyat oranının hem ankilozan spondilit hastalarında hem de bu hastaların yakınlarında toplumun geneline göre da fazla olduğu saptanmasına dikkat çeken Prof. Dr. Ali Şahin verdiği bilgilere şunları ekledi: “Ankilozan spondilit (AS) tanı sürecinde modern görüntüleme yöntemleri, özellikle hastalığın erken döneminde tanının konulmasında ve ayırıcı tanının yapılmasında kritik bir rol oynar. Geleneksel radyografilerin sınırlı duyarlılığı nedeniyle manyetik rezonans görüntüleme (MRG), bilgisayarlı tomografi (BT - bazı durumlarda) ve eklem ultrasonografisi (USG) gibi ileri teknikler giderek daha fazla kullanılmaktadır. MRG, hem tanı koydurucu hem de hastalık aktivitesini izleme açısından birinci sırada yer alır. BT, yapısal hasarı netleştirmek için kullanılır ancak takipte tercih edilmez. USG ise aksiyel tutulum yerine periferik yani çevresel bulguların değerlendirilmesinde önemli bir tamamlayıcıdır.”
Biyolojik ajanlar ve hedefe yönelik tedaviler, hastalık yönetiminde yeni bir çığır açtı
Ankilozan spondilit (AS) tedavisinde romatoloji alanında son yıllarda önemli ilerlemeler kaydedildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Ali Şahin, özellikle biyolojik ajanlar ve küçük moleküllü inhibitörler üzerine yapılan çalışmaların, hastalığın yönetiminde yeni bir boyut aldığını ifade etti. Geleneksel tedavi seçeneklerine ek olarak, biyolojik ajanlar ve hedefe yönelik tedavilerin hastalık yönetiminde yeni bir çığır açtığını dile getirdi.
Ankilozan spondilitte multidisipliner bir tedavi yaklaşımı gerekiyor
Prof. Dr. Ali Şahin: “Ankilozan spondilit, yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyen kronik, inflamatuvar bir eklem hastalığıdır. Bu etkinin boyutu fiziksel, psikolojik ve sosyal alanlarda hissedilir ve hastalığın süresi, aktivitesi, fonksiyonel durumu ve tedaviye yanıt gibi birçok faktöre bağlıdır. Bu etkilere değinecek olursak:Fiziksel sağlık ve fonksiyonel kısıtlılıklar (ağrı ve sabah tutukluğu, mobilite-hareket kaybı, yorgunluk, postüral değişiklikler, omurgada şekil bozuklukları)Eğitim ve iş yaşamı üzerindeki etkiler (okul devamı ve performansında azalma, meslek seçiminde kısıtlama, işe devamlılık sorunları)Sosyal ve mesleki yaşam (iş gücü kaybı, sosyal izolasyon, vücut imajı bozukluğu) Aile ve ilişki dinamikleri (bağımsızlık kaybı ve buna bağlı gelişen bağımlılık korkusu)Gebe ve doğurganlık çağındaki kadınlar için ek kısıtlamalar, bu dönemlerde ilave zorluklar. Annelik rolünde kısıtlanmalar.Hastaların fiziksel hareketliliğini korumak ve ağrıyı azaltmak amacıyla multidisipliner bir tedavi yaklaşımı benimsenmektedir. Bu kapsamda ilaç tedavisi, egzersiz ve fizyoterapi (postüral egzersizler, göğüs ekspansiyonu egzersizleri, germe egzersizleri, aerobik egzersizler, düzenli ve kontrollü fiziksel aktivite, suda egzersiz), hasta eğitimi ve yaşam tarzı düzenlemeleri (sigara bırakılmalı, uyku hijyeni ve ergonomik yatak seçimi, duruş eğitimi), psikososyal destek multidisipliner tedavinin birer parçasıdır. Özellikle sigarayı bırakmak ve yüzme egzersizlerine yönelmek büyük önem taşır. Yüzme bilinmiyorsa, su içinde kalmak ve küçük hareketler yapmak da faydalıdır. Suya erişim yoksa, alternatif imkan yoksa diğer egzersizler tercih edilebilir.” dedi.
Ankilozan spondilit gibi kronik romatizmal hastalıklarda egzersizin ve beslenmenin, hastalığın semptomlarını yönetmek, fonksiyonel kapasiteyi korumak ve yaşam kalitesini artırmak açısından kritik rol oynadığının altını çizen Prof. Dr. Şahin, bu maddeleri şöyle sıraladı:Egzersizin rolü: Fonksiyonel kapasitenin korunmasına, ağrı ve sertliğin azalmasına katkı sağlar; ayrıca psikolojik açıdan da olumlu etkileri vardır. Özellikle hastalığın aktif olmadığı dönemde egzersiz, ağrıyı azaltmada etkili olabilir.Beslenmenin rolü: Anti-inflamatuar diyetler (Akdeniz diyeti gibi anti-inflamatuar diyetlerin AS semptomlarını hafiflettiği bildirilmiştir. Omega-3 yağ asitleri, zeytinyağı, sebze ve meyve ağırlıklı beslenme inflamatuar aracıları azaltabilir), obezitenin önlenmesi, mikrobiyota etkisi, gıda intoleransı ve eliminasyon. Ancak burada en önemli nokta, diyetin bireyselleştirilmiş olması, yani kişinin sağlık durumuna ve eşlik eden hastalıklarına (komorbid durumlara) göre özel olarak planlanmasıdır.Diğer destekleyici unsurlar: Sigara içilmemesi tekrar vurguluyorum, düzenli uyku, stresin etkili yönetimi, fizyoterapi uygulamaları ve hasta eğitimi; hastalıkla mücadelede tamamlayıcı ve destekleyici rol oynar. Amaç hastalığı kontrolde tutmak, yapısal hasarı önlemek ve yaşam kalitesini korumaktır
Ankilozan Spondilit (AS) hastaları için ideal takip ve kontrol rutini, hastalığın kronik, ilerleyici ve sistemik doğası göz önüne alındığında multidisipliner bir yaklaşımı gerektirir. Bu sürecin temel amacı hastalığın aktivitesini kontrol altında tutmak, yapısal hasarı önlemek ve yaşam kalitesini korumaktır diyen Prof. Dr. Ali Şahin yeni tanı konmuş aktif hastalıkta 1-3 ayda bir, durağan uyku döneminde 6-12 ayda bir, biyolojik tedavi başlanmış hastalarda 3-6 ayda bir kontrol önerildiğini ifade etti ve ekledi: “Klinik ve laboratuvar değerlendirme, egzersiz ve fizyoterapi izlemi yapılmalıdır. Her kontrolde hastanın sigara kullanımı sorgulanmalı ve sigarayı bırakması teşvik edilmelidir. Ankilozan spondilitin uzun süreli bir hastalık olması nedeniyle hasta uyumu ve eğitimi, hastalığın kontrolünde kritik rol oynar:Hastalığını tanıyan ve anlayan hasta: Tedaviye daha iyi uyum gösterir. Alevlenmeleri erken tanır ve müdahale eder, egzersiz programlarına daha düzenli katılır.Tedavi kararı sürecine aktif katılım: Hastanın psikolojik iyilik halini de artırır ve depresyon ve anksiyete riskini azaltır.Dijital sağlık uygulamaları: Örneğin mobil takip uygulamaları, hasta katılımını artıran yeni yaklaşımlardandır.Yapay zeka uygulamalarından yararlanmak. ”Ankilozan spondilitte erken teşhis ve düzenli tedavi uzun vadede engellilik riskini belirgin şekilde azaltır
Akademik Romatoloji Derneği (ARD) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ali Şahin: “Ankilozan spondilit (AS) ve benzeri kronik inflamatuvar romatizmal hastalıklarda erken teşhis ve düzenli-etkin tedavi, uzun vadede engellilik riskini belirgin şekilde azaltır. Erken evrede tanı konulması, henüz geri dönüşümsüz yapısal hasarlar oluşmadan tedaviye başlanmasını sağlar. Özellikle aksiyel tutulumun erken döneminde biyolojik ajanlar ve egzersiz programları ile omurga hareketliliği korunabilir.
Bel ve kalça ağrısı genç yaşta başlamışsa, özellikle sabah tutukluğu varsa, geç kalmadan bir romatoloji uzmanına başvurulmalı. AS gibi hastalıklarda erken tanı, gelecekteki hareket kabiliyetinizin kısıtlanmasını engeller. Tedaviyle yaşam kalitesi korunabilir ve engellilik riskini önlemek mümkün olabilir” dedi.
Haftanın popüler haberleri
Bankalar Merkez Bankasının indirim kararını hemen yansıtmalı
TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Merkez Bankası’nın faiz indirimi kararının piyasaya hızla yansıtılması gerektiğini söyledi.
"Efsane" ve "şahane" indirimlere dikkat
Ticaret Bakanlığından efsane ve şahane indirimlere dikkat uyarısı!
RUSAL, alaşım üretiminde yapay zekâ takibini devreye aldı
Alüminyum üreticilerinden RUSAL, alüminyum ergitme hazırlığının takibi için yapay zekâ teknolojisini devreye alıyor.
Sungrow, enerji depolama çözümleri ile Türkiye’de
Sungrow, enerji üretiminde verimlilik ve kararlılığı artıran yeni nesil enerji depolama sistemlerini (ESS) Türkiye pazarına sundu.
SMTECH Eurasia Fuarı yarın başlıyor
Sac ve metal işleme teknolojilerinin yeni buluşma noktası SMTECH Eurasia yarın Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi İstanbul'da kapılarını açıyor.
TIME100 AI listesinde yer alan Hao 7 Kasım'da İstanbul'da
New York Times bestseller listesine giren Empire of AI kitabının yazarı Karen Hao, etkinlikte yapay zekâ, dijitalleşme, veri politikaları ve siber güvenlik gibi konulara ilişkin görüşlerini paylaşacak.
Güvenlikte AI, Bulut ve Sensörler lokomotif olacak
Securitas Technology 2026 Global Teknoloji Trendleri Raporuna göre güvenlik yatırımlarının lokomotifi yapay zeka, bulut ve sensor teknolojisi olacak.
Türk çelik kapı sektörü, Çin’de yeni fırsatlar arıyor
Türk çelik kapı sektörü, Çin’de yeni ticaret fırsatları arıyor. Bu kapsamda; Asya’nın en büyük ticari buluşması olan Canton Fuarına ziyaret gerçekleştirildi.
Protel TechWomen Akademisi ilk mezunlarını verdi
Protel, Teknolojide Kadın Derneği (Wtech) ve Özyeğin Üniversitesi iş birliğiyle hayata geçirilen Protel TechWomen Akademisi'nin sertifika töreni yapıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine sonrası millete seslendi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi.
TÜRKPATENT'e 9 ayda yaklaşık 6 bin yerli patent başvurusu yapıldı
TÜRKPATENT'e yılın 9 ayında yapılan yerli patent başvuruları 5 bin 952 oldu.
"Kurasız hac", "özel hac" reklamlarına dikkat!
Reklam Kurulu "kurasız hac", "özel hac" reklamlarını denetlemeye devam ediyor. Kurul bu tür reklamlara karşı dikkatli olmaya yönelik uyardı.
Ecogreen Enerji Holding, Borsa'da işlem görmeye başladı
Borsa İstanbul’da Gong Ecogreen Enerji Holding için çaldı.
Ozan Elektronik Para’ya kayyum atandı
Ozan Elektronik Para şirketine kayyum atanması sonrası 402 Milyon TL’lik mal varlığına el konuldu.
Jennifer Lopez, Zen Pırlanta'nın yeni marka elçisi oldu
Zen Pırlanta YKB Emil Güzeliş, "Jennifer Lopez gibi global ölçekte etkisi olan, güçlü ve ilham veren bir sanatçıyla çalışmak bizim için heyecan verici" dedi.
Meta AI, Türkçe dil desteğiyle Türkiye’de
Meta’nın yapay zeka asistanı Türkiye’de kullanıma açıldı.
Beste Erkutay GSK Türkiye Etik ve Uyum Lideri olarak atandı
Beste Erkutay GSK Türkiye Etik ve Uyum Lideri olarak atandı.
Özge Birişik, Roche İlaç Türkiye İletişim Lideri oldu
Roche İlaç Türkiye İletişim Lideri Özge Birişik oldu.
Gözde Şaşmaz'a Ovolt ve Sharz.Net’te üst düzey görev
Gözde Şaşmaz, Ovolt ve Sharz.Net’in Satış, Pazarlama ve Operasyon Direktörlüğü görevine atandı.
Neslihan Beyhan Yaşar TCL Türkiye’nin Pazarlama Lideri oldu
Dr. Neslihan Beyhan Yaşar TCL Electronics Türkiye’nin Pazarlama Lideri oldu.
vivo ve Euronics Grup stratejik ortaklıklarını duyurdu
vivo ve Euronics, bölge genelinde büyümeyi ve inovasyonu desteklemek amacıyla genişletilmiş bir stratejik ortaklık kurduklarını duyurdu.
Otomotivde Kadın Derneği OTOKAD resmen faaliyete geçti
Nurten Berberoğlu başkanlığındaki Otomotivde Kadın Derneği (OTOKAD) faaliyetlerine başladı.
Fuat Tosyalı'dan Türk çeliğine yönelik stratejik öneriler
ADMİB Başkanı Fuat Tosyalı: “Çelik gibi stratejik bir sektörde atılacak her adım çok önemli olacak ve tüm diğer sektörleri ve ülke ekonomimizi etkileyecektir”
FinFest 2 Kasım'da başlıyor
FinFest 2025 bu yıl Türkiye’de.
Apple, küresel zorluklara rağmen güçlü sonuçlar açıkladı
Apple, küresel ticaret savaşı ve yapay zekâ rekabetine rağmen güçlü sonuçlar açıkladı.
Grand Kartal Otel yangını davasında karar açıklandı
Otel sahibi Halit Ergül'ün de aralarında olduğu 11 sanığa, yangında hayatını kaybeden 34 çocuk yönünden 34'er kez müebbet hapis cezası verildi.
Bakan Şimşek: Sektörel zorlukları birlikte aşacağız
Şimşek, bazı sektörlerdeki sıkıntıların farkında olduklarını belirterek, "Onlara karşı asla duyarsız değiliz. O sektörel zorlukları birlikte aşacağız." dedi.
Türkiye'nin ihracatı eylülde 22 milyar 576 milyon dolar oldu
İhracat eylülde geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 2,8 artarak 22 milyar 576 milyon dolar, ithalat yüzde 8,7 yükselerek 29 milyar 479 milyon dolar oldu.
Eski tip ehliyetlerin geçerliliği bugün sona eriyor
Bugün mesai bitimiyle eski tip sürücü belgelerinin geçerliliğinin sona erecek olmasına karşın 1 milyon 811 bin 12 kişi, eski tip sürücü belgelerini hala yenilemedi.
Avrupa Merkez Bankası politika faizini değiştirmedi
Avrupa Merkez Bankası (ECB), üç temel politika faizini piyasa beklentileri doğrultusunda sabit tuttu.
İlk 9 ayda İsviçre ile ticaret hacmimiz 12 milyar dolara ulaştı
Bakan Bolat: 2025 yılının 9 ayında Türkiye ile İsviçre arasındaki ticaret hacmimiz 12 milyar dolara ulaştı.
Küresel şirketlerde işten çıkarma furyası! Sebep: Ekonomi ve AI
UPS, Amazon, Intel, Nestle, Accenture gibi küresel şirketler 10 binlerce çalışanı işten çıkarmaya hazırlanıyor. Sebep: Ekonomik beklentiler ve AI.
İstanbul Finans Merkezine uluslararası 4 ödül
Türkiye’nin stratejik projeleri arasında yer alan İstanbul Finans Merkezi (İFM), Uluslararası Gayrimenkul Ödülleri'nde (International Property Awards) 4 kategoride ödül aldı.
Sıcak havalar geri geliyor
Türkiye'de bu hafta sıcaklıklar mevsim normallerinin üzerinde seyredecek.
TCMB, Papara'nın faaliyet iznini iptal etti
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Papara Elektronik Para AŞ'nin faaliyet izninin iptal edilmesine karar verdi.
Kocaeli'de 7 katlı bina çöktü
Kocaeli Mevlana Mahallesi Issıkgöl Caddesi'nde 7 katlı bina henüz bilinmeyen bir nedenle çöktü.
Limak Anka Çimento Fabrikası’na CSC Sertifikası
Türkiye’nin ilk ‘Platin’ CSC Sertifikalı çimento fabrikası olan Limak Anka Çimento Fabrikası’na sertifikası takdim edildi.
Yandex Türkiye, yeni yapay zekâ ürününü duyurdu
Yandex Türkiye, Türkiye'ye özel geliştirdiği benzersiz yapay zekâ ürününü TR AI 2025 etkinliğinde duyurdu.
TCL Electronics, Çin’de iklimlendirme çözümlerini tanıttı
TCL Electronics, Çin’de düzenlenen TCL 2025 İklimlendirme Konferansı’nda en yeni iklimlendirme çözümlerini tanıttı.
Goodyear, Sultantur Uluslararası Nakliye ile sözleşme imzaladı
Goodyear, Sultantur Uluslararası Nakliye ile Checkpoint anlaşmasını imzaladı.