Oruç tutan şeker ve tansiyon hastalarına uzmanlardan öneriler
Oruç tutan şeker ve tansiyon hastalarına uzmanlardan öneriler
Uzmanlar, ramazan ayında oruç tutan şeker ve tansiyon hastalarının beslenme düzenleri ile ilaç saatleri ve dozunun ayarlaması konusunda önerilerde bulundu.
Haber Giriş Tarihi: 02.03.2025 15:47
Haber Güncellenme Tarihi: 02.03.2025 15:50
Kaynak:
AA
Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ertuğrul Taşan, bu hastaların sahurda ve iftarda kontrollü bir beslenme düzeni benimsemeleri gerektiğini belirtti.
İftarda gıdaların arka arkaya hızla tüketilmemesini, iyice çiğnenmesini öneren Taşan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İftarla sahur arasındaki önemli farklardan birisi, ana yemek her zaman iftar olarak kabul edilmeli. Genellikle sahurda, bundan sonraki dönem uzun bir açlık dönemi olacağı için, proteinden zengin, tokluk hissini daha ortaya koyan gıdaların olması gerekir. Yumurta buna güzel bir örnek olabilir. Gerek diyabet gerekse tansiyon hastalarının, aşırı tuz alımına dikkat etmeleri gerekir. Hipertansiyon hastalarının özellikle sucuk, sosis, salam gibi, içerisinde tuz oranı yüksek olan ya da konserve türündeki gıdaları tüketmemeleri çok önemlidir." dedi.
Oruç tutan hastaların ilaç saatlerindeki değişikliği doktor kontrolünde yapmaları gerektiğini vurgulayan Taşan, şöyle konuştu:
"Aç karına ve tok karına, bir de ara dönemde alınması gereken ilaçlar var. Mesela, diyabette bir ilacın aç karına alınması gerekiyorsa sahurdan önce alınması daha doğru gözükmektedir. Çünkü 12 saatlik bir açlık dönemi, yani gıda tüketilmemesi midenin boşalmasını sağlayacağı için sahurdan önce alınan ilaçlar aynı açlıkta alınmış ilaçlar gibi etkisini sürdürecektir. Eğer 3 kere alınması gereken bir ilaçsa iftardan sonra alınır, saat 22-23 civarında tekrar alınır. Sonra da sahurdan önce alınarak 3 kez kullanılabilir."
Taşan, yüksek etkinliğe sahip olan bazı diyabet ilaçlarında doktor kontrolünde doz ayarlaması da yapılabileceğini belirterek, "Ramazandan önce günde 3 tane alınması gerekirse bunu 2 defaya düşürebiliriz. İftardan sonra veya sahurdan sonra tok karnına alınabilir, böylece ilaçların dozu azaltılır. Çünkü uzun açlık döneminde hastanın kan şekerinin düşmesini engellemek burada temel prensip." ifadelerini kullandı.
Özellikle tansiyon hastaları için susuzluğun ciddi risk oluşturduğunu dile getiren Taşan, şunları kaydetti:
"Burada dikkat edilmesi gereken, hipertansiyon hastasıysa ve idrar söktürücü kullanıyorsa ya idrar söktürücü kullanımından vazgeçmek gerekiyor ya da oruç tutmaması gerekiyor. Susuz kalmak, kan şekerini konsantre ederek yükselmesine sebep olabilir. Yine de iftar ve sahurda iyi bir ayarlamayla bunun önüne geçmek mümkündür."
Tansiyon ve kan şekeri seviyelerine dikkat
Prof. Dr. Taşan, oruç sırasında baş dönmesi, halsizlik, terleme veya bayılma hissi yaşayan hastaların vakit kaybetmeden kan şekerini ve tansiyonunu kontrol etmesi, tansiyonun 80-90 gibi limitlerin altına düşmeye başlaması durumunda derhal orucun bitirilmesi gerektiğini ifade etti.
Şeker hastalarını da kan şekerinin düşme belirtilerine karşı çok dikkatli olmaları konusunda uyaran Taşan, "Hastanın bu konuda mutlaka bilgilendirilmesi lazım. Kan şekeri düşünce çarpıntı, terleme, sinirlilik, ellerde titreme, aşırı bir açlık hissi, karın krampları ve baş dönmesi gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Hastanın bu dönemde mutlaka kan şekerinin ölçmesi ve kan şekerinde 50'nin, 60'ın altı gibi rakamlar görüyorsa orucunu bırakması gerekiyor. Böyle bir durumda hastanın hemen bir kesme şeker veya meyve suyu tüketmesi gerekir." diye konuştu.
Taşan, diyabet ve hipertansiyon hastalarının kendi başlarına oruç tutma kararı vermemeleri gerektiğini vurgulayarak, şu tavsiyelerde bulundu:
"Sadece haplarla, yani oral antidiyabetiklerle (ağız yoluyla alınan diyabet ilaçları) kan şekeri regüle olan, ileri derecede böbrek yetmezliği ya da kalp rahatsızlığı olmayan hastaların oruç tutması mümkündür. Bunun dışında özellikle üçlü, dörtlü insülin kullanan hastalar, insülin kullanmakta olan Tip 1 diyabet hastaları, gebe diyabetikler ya da ileri derecede böbrek yetmezliği veya kalp damar hastalığı olan şeker hastalarına biz oruç tutmayı önermiyoruz. Hastalar mutlaka doktorlarına danışarak oruç tutup tutamayacaklarını bildirmeli ve ilaçlarını nasıl kullanacaklarını öğrenmelidir. Aksi takdirde ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşabilirler."
İftar ve sahur önerileri
Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mevlüt Sait Keleş ise bilinçsiz beslenmenin ve ilaç saatlerinin düzensizleşmesinin ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtti.
İftara çorba veya hafif bir yiyecekle başlanmasını, yaklaşık 10-15 dakikalık aradan sonra normal öğünün tamamlanmasını öneren Keleş, yağlı veya karbonhidratı yüksek ağır yiyeceklerle başlanılması durumunda kan şekerinin hızla yükseleceği ve sindirimin zorlaşacağı uyarısında bulundu.
Keleş, sahurda ise protein miktarı daha yüksek, karbonhidrat ve yağ miktarı daha az olan gıdaların tercih edilmesini tavsiye etti.
İlaç kullanan hastaların ramazandan önce mutlaka doktorlarıyla görüşmesi gerektiğini belirten Keleş, "Hastaların kullandığı ilaçlar günde 3 defa alınacaksa, bunların günde iki defa alınan formlara dönüştürmeleri çok önemli. Onun için kişinin ramazandan önce doktoruna başvurup oruç tutacağını ifade etmesi ve ona göre ilaçlarını düzenlemesini öneriyoruz. Günde 4 defa alması gereken bir ilaç söz konusu ise ve hastalığı ilaç kullanmadığı zaman sağlığını çok daha fazla etkileyecekse, bu kişilere de tabii ki oruç tutmaları yönünden hekimlerine danışıp ona göre hareket etmelerini öneriyoruz." dedi.
Tansiyon ve şeker hastalarının gün boyu susuz kalmasının ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğine dikkati çeken Keleş, "Özellikle şeker hastaları, daha fazla susama eğilimindedir. Bu yüzden sahurda tuzlu ve yağlı gıdalardan kaçınmaları gerekir. Su tüketimi bir seferde değil, iftar ile sahur arasına yayılmalı. Şekerli ve yapay içecekler yerine doğal içecekler tercih edilmeli." ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Keleş, sağlıklı bireyler için belirli sürelerle aç kalmanın metabolizma üzerinde olumsuz etkisi olmadığını, aralıklı oruç gibi beslenme düzenlerinin bazı durumlarda önerildiğini ancak oruç sırasında baş dönmesi, halsizlik veya bayılma gibi belirtilerin ciddiye alınması gerektiğini sözlerine ekledi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Oruç tutan şeker ve tansiyon hastalarına uzmanlardan öneriler
Uzmanlar, ramazan ayında oruç tutan şeker ve tansiyon hastalarının beslenme düzenleri ile ilaç saatleri ve dozunun ayarlaması konusunda önerilerde bulundu.
Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ertuğrul Taşan, bu hastaların sahurda ve iftarda kontrollü bir beslenme düzeni benimsemeleri gerektiğini belirtti.
İftarda gıdaların arka arkaya hızla tüketilmemesini, iyice çiğnenmesini öneren Taşan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İftarla sahur arasındaki önemli farklardan birisi, ana yemek her zaman iftar olarak kabul edilmeli. Genellikle sahurda, bundan sonraki dönem uzun bir açlık dönemi olacağı için, proteinden zengin, tokluk hissini daha ortaya koyan gıdaların olması gerekir. Yumurta buna güzel bir örnek olabilir. Gerek diyabet gerekse tansiyon hastalarının, aşırı tuz alımına dikkat etmeleri gerekir. Hipertansiyon hastalarının özellikle sucuk, sosis, salam gibi, içerisinde tuz oranı yüksek olan ya da konserve türündeki gıdaları tüketmemeleri çok önemlidir." dedi.
Oruç tutan hastaların ilaç saatlerindeki değişikliği doktor kontrolünde yapmaları gerektiğini vurgulayan Taşan, şöyle konuştu:
"Aç karına ve tok karına, bir de ara dönemde alınması gereken ilaçlar var. Mesela, diyabette bir ilacın aç karına alınması gerekiyorsa sahurdan önce alınması daha doğru gözükmektedir. Çünkü 12 saatlik bir açlık dönemi, yani gıda tüketilmemesi midenin boşalmasını sağlayacağı için sahurdan önce alınan ilaçlar aynı açlıkta alınmış ilaçlar gibi etkisini sürdürecektir. Eğer 3 kere alınması gereken bir ilaçsa iftardan sonra alınır, saat 22-23 civarında tekrar alınır. Sonra da sahurdan önce alınarak 3 kez kullanılabilir."
Taşan, yüksek etkinliğe sahip olan bazı diyabet ilaçlarında doktor kontrolünde doz ayarlaması da yapılabileceğini belirterek, "Ramazandan önce günde 3 tane alınması gerekirse bunu 2 defaya düşürebiliriz. İftardan sonra veya sahurdan sonra tok karnına alınabilir, böylece ilaçların dozu azaltılır. Çünkü uzun açlık döneminde hastanın kan şekerinin düşmesini engellemek burada temel prensip." ifadelerini kullandı.
Özellikle tansiyon hastaları için susuzluğun ciddi risk oluşturduğunu dile getiren Taşan, şunları kaydetti:
"Burada dikkat edilmesi gereken, hipertansiyon hastasıysa ve idrar söktürücü kullanıyorsa ya idrar söktürücü kullanımından vazgeçmek gerekiyor ya da oruç tutmaması gerekiyor. Susuz kalmak, kan şekerini konsantre ederek yükselmesine sebep olabilir. Yine de iftar ve sahurda iyi bir ayarlamayla bunun önüne geçmek mümkündür."
Tansiyon ve kan şekeri seviyelerine dikkat
Prof. Dr. Taşan, oruç sırasında baş dönmesi, halsizlik, terleme veya bayılma hissi yaşayan hastaların vakit kaybetmeden kan şekerini ve tansiyonunu kontrol etmesi, tansiyonun 80-90 gibi limitlerin altına düşmeye başlaması durumunda derhal orucun bitirilmesi gerektiğini ifade etti.
Şeker hastalarını da kan şekerinin düşme belirtilerine karşı çok dikkatli olmaları konusunda uyaran Taşan, "Hastanın bu konuda mutlaka bilgilendirilmesi lazım. Kan şekeri düşünce çarpıntı, terleme, sinirlilik, ellerde titreme, aşırı bir açlık hissi, karın krampları ve baş dönmesi gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Hastanın bu dönemde mutlaka kan şekerinin ölçmesi ve kan şekerinde 50'nin, 60'ın altı gibi rakamlar görüyorsa orucunu bırakması gerekiyor. Böyle bir durumda hastanın hemen bir kesme şeker veya meyve suyu tüketmesi gerekir." diye konuştu.
Taşan, diyabet ve hipertansiyon hastalarının kendi başlarına oruç tutma kararı vermemeleri gerektiğini vurgulayarak, şu tavsiyelerde bulundu:
"Sadece haplarla, yani oral antidiyabetiklerle (ağız yoluyla alınan diyabet ilaçları) kan şekeri regüle olan, ileri derecede böbrek yetmezliği ya da kalp rahatsızlığı olmayan hastaların oruç tutması mümkündür. Bunun dışında özellikle üçlü, dörtlü insülin kullanan hastalar, insülin kullanmakta olan Tip 1 diyabet hastaları, gebe diyabetikler ya da ileri derecede böbrek yetmezliği veya kalp damar hastalığı olan şeker hastalarına biz oruç tutmayı önermiyoruz. Hastalar mutlaka doktorlarına danışarak oruç tutup tutamayacaklarını bildirmeli ve ilaçlarını nasıl kullanacaklarını öğrenmelidir. Aksi takdirde ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşabilirler."
İftar ve sahur önerileri
Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mevlüt Sait Keleş ise bilinçsiz beslenmenin ve ilaç saatlerinin düzensizleşmesinin ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtti.
İftara çorba veya hafif bir yiyecekle başlanmasını, yaklaşık 10-15 dakikalık aradan sonra normal öğünün tamamlanmasını öneren Keleş, yağlı veya karbonhidratı yüksek ağır yiyeceklerle başlanılması durumunda kan şekerinin hızla yükseleceği ve sindirimin zorlaşacağı uyarısında bulundu.
Keleş, sahurda ise protein miktarı daha yüksek, karbonhidrat ve yağ miktarı daha az olan gıdaların tercih edilmesini tavsiye etti.
İlaç kullanan hastaların ramazandan önce mutlaka doktorlarıyla görüşmesi gerektiğini belirten Keleş, "Hastaların kullandığı ilaçlar günde 3 defa alınacaksa, bunların günde iki defa alınan formlara dönüştürmeleri çok önemli. Onun için kişinin ramazandan önce doktoruna başvurup oruç tutacağını ifade etmesi ve ona göre ilaçlarını düzenlemesini öneriyoruz. Günde 4 defa alması gereken bir ilaç söz konusu ise ve hastalığı ilaç kullanmadığı zaman sağlığını çok daha fazla etkileyecekse, bu kişilere de tabii ki oruç tutmaları yönünden hekimlerine danışıp ona göre hareket etmelerini öneriyoruz." dedi.
Tansiyon ve şeker hastalarının gün boyu susuz kalmasının ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğine dikkati çeken Keleş, "Özellikle şeker hastaları, daha fazla susama eğilimindedir. Bu yüzden sahurda tuzlu ve yağlı gıdalardan kaçınmaları gerekir. Su tüketimi bir seferde değil, iftar ile sahur arasına yayılmalı. Şekerli ve yapay içecekler yerine doğal içecekler tercih edilmeli." ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Keleş, sağlıklı bireyler için belirli sürelerle aç kalmanın metabolizma üzerinde olumsuz etkisi olmadığını, aralıklı oruç gibi beslenme düzenlerinin bazı durumlarda önerildiğini ancak oruç sırasında baş dönmesi, halsizlik veya bayılma gibi belirtilerin ciddiye alınması gerektiğini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Haftanın popüler haberleri
Nihat Bayız ve Utku Barış Pazar, “En Etkin 50 Teknoloji Lideri” listesinde
Arçelik'ten Nihat Bayız ve Utku Barış Pazar, DataExpert iş birliğinde BMI tarafından hazırlanan “En Etkin 50 Teknoloji Lideri” listesinde yer aldı.
Konya Atık İhtisas OSB çalışmaları hızlandı
Konya’nın Çeltik ilçesinde kurulması planlanan Atık İhtisas OSB’ye ilişkin değerlendirme ziyaretinde çalışmaların hızlandırılması için mutabakata varıldı.
Luis Monreal'e Lufthansa Group'ta global görev
Luis Monreal, Lufthansa Group Airlines Orta Doğu Satış Direktörü olarak atandı.
Castrol TUCA’nın Pazarlama Direktörü Cansu Taç Ekmekçiler oldu
Cansu Taç Ekmekçiler, Castrol TUCA’nın yeni Pazarlama Direktörü olarak göreve başladı.
Difaş Fırçalarının sahibi Muammer Yüceler vefat etti
Yücel İş Plastik Sanayi, Difaş Diş Fırça Sanayi ve Sataş A.Ş. gibi önemli şirketlerin kurucusu olan Yüceler'in vefat ettiği duyuruldu.
Mehmet Şimşek: KKM’den çıkış kesintisiz sürüyor
Bakan Mehmet Şimşek, Makro finansal istikrarı güçlendiren politikalar sayesinde KKM’den çıkışın kesintisiz sürdüğünü duyurdu.
Stars of Region yarışmasının ödülleri sahiplerini buldu
Uluslararası Ekonomi Zirvesi’nin ikinci gününde Stars of Region yarışmasının ödülleri de sahiplerini buldu. Yarışmanın birincisi Carbon Gate Co-Founder oldu.
Kadın girişimciler İyi İşler Festivali’nde buluştu
İyi İşler programından bu yıl 27 kadın mezun oldu.
Boyner Holding kurucularından Osman Boyner vefat etti
Türk Tekstil ve moda dünyasının duayen ismi Osman Boyner, 99 yaşında yaşamını yitirdi.
IEA Başkanı Birol'dan kritik minerallerde tekelleşme uyarısı
IEA Başkanı Fatih Birol, temiz enerji geçişi için kritik minerallerin tedarikinde çeşitliliğin sağlanması gerektiğini belirterek tekelleşmenin önlenmesi gerektiğini vurguladı.
Mahmurcan Aslı Akdaş Dinamik Isı'daki görevinden istifa etti
Dinamik Isı şirketi Yönetim Kurulu Üyesi Mahmurcan Aslı Akdaş'ın istifasıyla boşalan göreve Alp Akif Akdaş'ın atandığını duyurdu.
Pınar Su ve İçecek'e Rekabet Kurulundan 5 milyon liraya yakın ceza
Pınar Su ve İçecek Sanayi, Rekabet Kurulunun 4.877.401,33-TL idari para cezası verdiğini duyurdu.
Recep Süleyman Özdil, Halkbank YK Başkanlığına devam ediyor
Halkbank yaptığı olağan genel kurul toplantısı sonrası yönetim kurulu görev dağılımını duyurdu.
Kamilhan Süleyman Yazıcı, Coca Cola Yönetim Kurulu Başkanı seçildi
Coca Cola İçecek A.Ş. gerçekleştirdiği Olağan Genel Kurul Toplantısı sonrası Yönetim Kurulu görev dağılımını duyurdu
Taha Aksoy, Çimbeton YK Başkanlığına seçildi
Çimbeton, Yönetim Kurulu Başkanlığına Taha Aksoy'un seçildiğini duyurdu.
Mart ayındaki rekor sıcaklıklar, iklim hedeflerine tehdit
Rekor Mart Sıcaklıkları, Küresel İklim Hedeflerini Zorluyor.
Protel'in İnsan ve Kültür Direktörü Selin Güzel oldu
Protel'in İnsan ve Kültür Direktörlüğüne insan kaynakları alanında 15 yılı aşkın deneyime sahip olan Selin Güzel atandı.
Çin, hizmet sektörünü genişletmek için plan yayımladı
Çin, ülkenin hizmet sektörünü daha da genişletmek için bir plan yayımladı ve uygulama mağazası hizmetleri için yabancı sermaye oranı kısıtlamalarını kaldırmayı önerdi.
Tarkim Yönetim Kurulu Başkanlığına Veysel Tolga Atik seçildi
Tarkim, Yönetim Kurulu görev dağılımı yaptığını duyurdu.
UEFA Başkanı Ceferin: İstanbul'da harika turnuvalar bekliyoruz
Ceferin, 2026 UEFA Avrupa Ligi ve 2027 UEFA Konferans Ligi finallerinin yaklaştığını ve 2032'deki Avrupa Şampiyonası'nın da "ufukta" gözüktüğünü kaydetti.
UEFA İstanbul Ofisi törenle açıldı
UEFA İstanbul Ofisi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra UEFA Başkanı Aleksander Ceferin ve çok sayıda yerli ve yabancı misafirin katılımıyla açıldı.
Panasonic Tawers G4 ile otomotiv üretiminde dijitalleşme
Panasonic TAWERS G4 Kaynak Robotu Sistemi, otomotiv üreticisinin dijitalleşmesini destekliyor.
Petrol Ofisi “Düşük Karbon Kahramanı” ödülünü kazandı
Petrol Ofisi Grubu Maxima Hybrid motor yağı serisiyle “Düşük Karbon Kahramanı” ödülüne layık görüldü.
Çukurova Isı’nın geleneksel bayi toplantısı İstanbul’da yapıldı
Çukurova Isı, 15-17 Nisan tarihleri arasında Lazzoni Hotel İstanbul’da düzenlediği geleneksel bayi toplantısında 100’ü aşkın bayi temsilcisi ile buluştu.
Netaş, ideaNex İnovasyon Platformu ile çalışan fikirlerini destekliyor
Netaş, çalışanların yenilikçi fikirlerini geliştirebileceği ideaNex platformunu kullanıma sunarak, kurum içi inovasyon kültürünü güçlendirmeyi amaçlıyor.
TD Synnex’ten çalışan refahına yeni teknoloji destekli yatırım
TD SYNNEX, çalışanlarının psikolojik, mali, hukuki ve vergisel konularda 7/24 destek alabileceği LEAP hizmetini yeni mobil uygulama ile kullanıma sundu.
Anadolu Isuzu’dan Şanlıurfa’ya 25 Citiport teslimatı
Anadolu Isuzu, modern tasarıma ve erişilebilirliğe sahip 25 adet Citiport otobüsü Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi’ne teslim ederek toplu taşımaya katkı sağladı.
Masraf yönetimi Bizigo ile dijitalleşiyor
Bizigo, harcama ve gider süreçlerini tamamen dijitalleştiren Masraf Yönetimi Uygulamasıyla bir yeniliğe daha imza atıyor.
Able4All ile kapsayıcılıkta yeni dönem başladı
Esra Odabaşı liderliğinde kurulan Able4All, kurumların kapsayıcılık kültürünü ölçümleyip geliştirmeye odaklanan dönüşüm odaklı bir sosyal girişim olarak tanıtıldı.
Türkiye'nin en iyi şirketleri açıklandı
Great Place To Work® Türkiye’nin En İyi İşverenleri™ 2025 listesini yayınladı.
Güven kültürü olan şirketler daha dayanıklı
Great Place to Work®’ün 2025 raporuna göre güven temelli kurumlar hem krizleri daha iyi yönetiyor hem de finansal olarak daha başarılı oluyor.
Avrupa’nın en büyük kariyer fuarı Marmarakaf başlıyor
Kocaeli’de düzenlenecek MARMARAKAF, genç yeteneklerle Türkiye’nin önde gelen firmalarını bir araya getirerek istihdam ve staj fırsatları sunacak.
İçişleri, Çevre Şehircilik ve Sağlık Bakanlarından deprem raporu
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya: İstanbul'da 101 binin üzerinde vatandaşımızın barınma talepleri karşılandı
AB-ABD ticaret gerginliği otomotiv yatırımlarını tehdit ediyor
AB-ABD arasında artan ticaret gerginliği, Avrupalı üreticilerin ABD’deki yatırımlarını ve 500 bin kişilik istihdamı riske atıyor. Sektör çözüm bekliyor.
AB'de yeni otomobil satışları Mart'ta geriledi
Avrupa Birliği (AB) pazarında yeni otomobil satışı, martta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 0,2 düşüşle 1 milyon 29 bin 519 adede indi.
Tüketiciler, markalardan gerçek değer ve güven bekliyor
EY’nin Geleceğin Tüketicisi Endeksi, tüketicilerin yüzde 88’inin marka mesajlarını yetersiz bulduğunu, fiyat duyarlılığının ise rekor düzeye ulaştığını gösteriyor.
Palandöken: Faizler yükseldikçe enflasyon düşmez, yatırımda yapılmaz
TESK Başkanı Bendevi Palandöken, MB'nın faizleri 350 baz puan artırmasının ardından bankaların mevduat faizlerini artırması ile enflasyonun daha çok artacağına dikkat çekti.
TOBB gündemi: Finansman, zirai don ve maliyetler
İş dünyasının sıkıntıları ve talepleri TOBB’da masaya yatırıldı.
TAMPF Başkanlığına Ahmet Şükrü Yanıkoğlu seçildi
Türkiye Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Federasyonunun (TAMPF) yönetim kurulu başkanlığına Ahmet Şükrü Yanıkoğlu oy birliği ile seçildi.
THY'den TEKNOFEST KKTC'ye özel yüzde 20 indirim
THY 1-4 Mayıs'ta Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) düzenlenecek TEKNOFEST'e özel yüzde 20 indirimli biletleri satışa sundu.