Prof. Dr. Tarhan “Vesvese herkeste var, mesele kontrolü kaybetmemek”
Prof. Dr. Tarhan “Vesvese herkeste var, mesele kontrolü kaybetmemek”
Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, vesvesenin herkeste olabileceğini söyledi. Önemli olanının onu yönetmek olduğunu vurguladı.
Haber Giriş Tarihi: 31.10.2023 17:23
Haber Güncellenme Tarihi: 31.10.2023 17:23
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.dijitalhaber.com.tr
Daha çok dini terminolojide kullanılan vesvese konusuna dikkat çeken Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) vesveseyi içine alır. Dini olarak vesvese ama onun dışında evham, kuruntu, takıntı… Bizde daha çok takıntı kelimesi yerleşti.” dedi.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, vesvesenin kötücül bir duygu olarak tanımlandığını dile getirerek, şöyle devam etti:
“Takıntıda kişinin aklına bir şey takılıyor, atamıyor. Bir dakika düşüneceğine 10 dakika düşünüyor, 15 dakika düşünüyor. Bir şiddetinde üzüleceği şeye 10 şiddetinde üzülüyor. Vesvese olarak denilen bu şey, klinik bir durumdur. Ama dini literatürde vesvese olarak geçen durum, daha çok şeytanın fısıldamasıdır.”
İnsan ilişkilerinde sınır ihlali yapmamak
Gerçek olanı olmayanla karıştırmaya vesvese dendiğini dile getiren Prof. Dr. Tarhan, şunları ifade etti:
“Beynimizin çalışma mekanizmasında obsesyon nerede oluyor? Yanlış bir düşünce geldiği zaman aklımıza; saçma, yapmamamız gereken, temel kişiliğimize, değerlerimize uymayan bir düşünce geldiği zaman, böyle durumlarda içimizdeki o kötücül duygulara hayır demek bir beceridir. Kendimize, davranışlarımıza sınır koymak, başkalarına zarar vermemek beceridir. Öğrenilmesi gerekiyor. Çocuklar bunu bilemiyor.
Nasıl bir apartmanda oturuyorsunuz, komşularla sınırlar varsa, insan ilişkilerinde de sınırlar var. Sınır ihlali yapmamak gerekiyor insan ilişkilerinde. Evine girmek gibi, onun gıybetini yapmak, yalan söylemek veya ona kötülük yapmak gibi. İnsan, içine kötücül duyguların gelmesinden sorumlu değildir ama bununla ilgili bir eyleme geçmesinden sorumlu oluyor.”
İçimizden geçen iyicil ve kötücül duygulara karar verip ondan sonra eyleme geçiyoruz
Duyguların regüle edilmesinin önemine vurgu yapan Prof. Dr. Tarhan, şunları ifade etti:
“Obsesyon buradaki zihinsel dengeyi bozuyor. Bazılarının tiki vardır. Konuşmaları tutuktur. Kekemelik vardır. Ne zaman omuzlarını hareket ettirir, pat diye konuşur. Omuzunu kaldırma ne yapıyor? Beyindeki devreye bir dürtü sokuyor o devreyi tamamlıyor. Düşüncelerde bile insan öğrendiği düşünceleri yaparken, onu bozan bir şey olduğu zaman, hemen akıl araya girecek, yapma diyecek. Analiz yapacak analiz sonucunda harekete karar verecek.
Yani aslında içimizden iyicil ve kötücül duygular geçiyor, düşünceler ve duygular birleşiyor. Ön beyine komut veriyor. Ön beyine yap – yapma, uygun – uygun değil, geçerli – geçerli değil, gerçek – gerçek değil, güvenli – güvenli değil diye… Karar verip ondan sonra eyleme geçiyoruz. Bu mekanizmaya bozulunca, beyinde obsesyon diyoruz.”
Vesveseyi yönetebilmek neden önemli?
Prof. Dr. Tarhan, vesvesenin herkeste var olduğuna işaret ederek, “Maneviyatı en yüksek dediğimiz kişilerde, evliya, aziz dediğimiz kimselerde bile vesvese vardır. Ama o, vesveseyi yönetmeyi artık yapabiliyordur, kontrolü kaybetmiyordur.” dedi.
İnsanların negatif duyguların etkisine girip vesvesenin etkisinde kalabileceğini de kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Aslında hayat bir okuldur. Bu okulda iyi şeylerle de karşılaşacağız, kötü şeylerle de karşılayacağız. Ama asıl amacımızı unutmayacağız. Dünyaya geldiğimizde bir okula gelmişiz gibi olacağız ve hayat bittiği zaman da bu okuldan mezun olup daha iyi bir hayata geçiş yapacağımızı düşünerek hareket edeceğiz. Böyle bir amacı olan bir kimseye o vesvese geldiği zaman bu hastalık olan vesveselere dönüşmüyor.” diye devam etti.
Karar verme mekanizmasındaki yollar otoban gibi
Vesveseli ve obsesif kişilerin beynine bakıldığında karar mekanizmalarında sinyal akışının bozulduğunun görüldüğünü kaydeden Tarhan, “Normalde bir insanın beynindeki yollar böyle patika gibiyse bu kişilerin tam karar verme mekanizmasındaki yollar otoban gibi oluyor. O kadar geliştiriyor ki… Mutluluk molekülleri, karar verme, serotonin, dopamin gibi, enerji gibi, düşünce yönetimiyle ilgili moleküller az kalıyor, beynin ürettiği yetmiyor.” dedi.
Dikkat odağını değiştirince kişi bir müddet sonra sağlıklı düşünmeye başlıyor
Gerekli olmayan konularda beynin o bölgedeki yolları genişlettiğini kaydeden Prof. Dr. Tarhan, şöyle dedi:
“Aynı şey bağımlılıkta da oluyor. Madde kullananlarda da beyinde ödül ceza sisteminde aynı böyle genişlemeler oluyor. Bu durumda artık telkin fayda etmiyor. Bu durumda psikiyatrik tedavi gerekiyor. Belli ki biyolojik bozulmayı tedavi etmek gerekiyor.
Özellikle son 15-20 sene içerisinde nörobilimin katkıları arttı. İnsan beyninin çalışmasıyla ilgili neden sonuç ilişkisi var. Kişi artık terapi alamıyor. Bu kişi yapamıyor ki. Beyni otomatik üretiyor. Çocuğunu kucağına alıyor, pencerenin kenarına gidiyor ‘Ya atarsam’ diyor.
Beynimizde de bir bilgi trafiği var. Kimyasal sinyal akışı şeklinde oluyor. Bu kişiler beyinlerindeki bilgi trafiğiyle bloke ediyorlar bir bölgeyi. Orası bloke oluyor. Eğer dikkat odağını değiştirirsek, bir müddet sonra orası kendiliğinden yavaş yavaş dağılıyor. Yani böyle durumlarda kişi bir müddet sonra sağlıklı düşünmeye başlıyor.”
Sorumluluk duygusu yüksek kişiler OKB’ye yatkın
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bazı obsesyonların fayda da sağlayabildiğini dile getirerek, mükemmeliyetçi kişilerin amacına uygun hareket ederse büyük başarılar elde edebildiğini kaydetti.
Sorumluluk duygusu yüksek kişilerin OKB’ye yatkın olduklarını da belirten Prof. Dr. Tarhan, “El yıkama takıntısı gibi gündelik obsesyonlar eğer başlangıç durumundaysa çözümü çok kolay. Kendi kendine halledebilir.” diye konuştu.
Temizlik takıntısı gibi durumları artık nasihat düzelmeyeceğini, medikal tedavi gerektiğini ifade eden Tarhan, sözlerini şöyle tamamladı:
“Yani saatlerce, 8 saat tuvalette oturuyor. Bir buçuk gün banyoda eli havada duruyor, gidiyor yıkıyor bir daha. Elinin üstü yara oluyor hatta evde banyodan çıkıp elinin üzerine çorap geçirip kapıları açıyor.
Klinik vaka… Bunlar bile düzeliyor. Genellikle bu kişilere optimum tedavi yapılıyor. Evden çıkamayan, her tarafı çamaşır suyuyla yıkayan, çocukları eve geldiği zaman komple banyo yaptıran kişilerin düzeldiğini çok gördüm.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Prof. Dr. Tarhan “Vesvese herkeste var, mesele kontrolü kaybetmemek”
Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, vesvesenin herkeste olabileceğini söyledi. Önemli olanının onu yönetmek olduğunu vurguladı.
Daha çok dini terminolojide kullanılan vesvese konusuna dikkat çeken Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) vesveseyi içine alır. Dini olarak vesvese ama onun dışında evham, kuruntu, takıntı… Bizde daha çok takıntı kelimesi yerleşti.” dedi.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, vesvesenin kötücül bir duygu olarak tanımlandığını dile getirerek, şöyle devam etti:
“Takıntıda kişinin aklına bir şey takılıyor, atamıyor. Bir dakika düşüneceğine 10 dakika düşünüyor, 15 dakika düşünüyor. Bir şiddetinde üzüleceği şeye 10 şiddetinde üzülüyor. Vesvese olarak denilen bu şey, klinik bir durumdur. Ama dini literatürde vesvese olarak geçen durum, daha çok şeytanın fısıldamasıdır.”
İnsan ilişkilerinde sınır ihlali yapmamak
Gerçek olanı olmayanla karıştırmaya vesvese dendiğini dile getiren Prof. Dr. Tarhan, şunları ifade etti:
“Beynimizin çalışma mekanizmasında obsesyon nerede oluyor? Yanlış bir düşünce geldiği zaman aklımıza; saçma, yapmamamız gereken, temel kişiliğimize, değerlerimize uymayan bir düşünce geldiği zaman, böyle durumlarda içimizdeki o kötücül duygulara hayır demek bir beceridir. Kendimize, davranışlarımıza sınır koymak, başkalarına zarar vermemek beceridir. Öğrenilmesi gerekiyor. Çocuklar bunu bilemiyor.
Nasıl bir apartmanda oturuyorsunuz, komşularla sınırlar varsa, insan ilişkilerinde de sınırlar var. Sınır ihlali yapmamak gerekiyor insan ilişkilerinde. Evine girmek gibi, onun gıybetini yapmak, yalan söylemek veya ona kötülük yapmak gibi. İnsan, içine kötücül duyguların gelmesinden sorumlu değildir ama bununla ilgili bir eyleme geçmesinden sorumlu oluyor.”
İçimizden geçen iyicil ve kötücül duygulara karar verip ondan sonra eyleme geçiyoruz
Duyguların regüle edilmesinin önemine vurgu yapan Prof. Dr. Tarhan, şunları ifade etti:
“Obsesyon buradaki zihinsel dengeyi bozuyor. Bazılarının tiki vardır. Konuşmaları tutuktur. Kekemelik vardır. Ne zaman omuzlarını hareket ettirir, pat diye konuşur. Omuzunu kaldırma ne yapıyor? Beyindeki devreye bir dürtü sokuyor o devreyi tamamlıyor. Düşüncelerde bile insan öğrendiği düşünceleri yaparken, onu bozan bir şey olduğu zaman, hemen akıl araya girecek, yapma diyecek. Analiz yapacak analiz sonucunda harekete karar verecek.
Yani aslında içimizden iyicil ve kötücül duygular geçiyor, düşünceler ve duygular birleşiyor. Ön beyine komut veriyor. Ön beyine yap – yapma, uygun – uygun değil, geçerli – geçerli değil, gerçek – gerçek değil, güvenli – güvenli değil diye… Karar verip ondan sonra eyleme geçiyoruz. Bu mekanizmaya bozulunca, beyinde obsesyon diyoruz.”
Vesveseyi yönetebilmek neden önemli?
Prof. Dr. Tarhan, vesvesenin herkeste var olduğuna işaret ederek, “Maneviyatı en yüksek dediğimiz kişilerde, evliya, aziz dediğimiz kimselerde bile vesvese vardır. Ama o, vesveseyi yönetmeyi artık yapabiliyordur, kontrolü kaybetmiyordur.” dedi.
İnsanların negatif duyguların etkisine girip vesvesenin etkisinde kalabileceğini de kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Aslında hayat bir okuldur. Bu okulda iyi şeylerle de karşılaşacağız, kötü şeylerle de karşılayacağız. Ama asıl amacımızı unutmayacağız. Dünyaya geldiğimizde bir okula gelmişiz gibi olacağız ve hayat bittiği zaman da bu okuldan mezun olup daha iyi bir hayata geçiş yapacağımızı düşünerek hareket edeceğiz. Böyle bir amacı olan bir kimseye o vesvese geldiği zaman bu hastalık olan vesveselere dönüşmüyor.” diye devam etti.
Karar verme mekanizmasındaki yollar otoban gibi
Vesveseli ve obsesif kişilerin beynine bakıldığında karar mekanizmalarında sinyal akışının bozulduğunun görüldüğünü kaydeden Tarhan, “Normalde bir insanın beynindeki yollar böyle patika gibiyse bu kişilerin tam karar verme mekanizmasındaki yollar otoban gibi oluyor. O kadar geliştiriyor ki… Mutluluk molekülleri, karar verme, serotonin, dopamin gibi, enerji gibi, düşünce yönetimiyle ilgili moleküller az kalıyor, beynin ürettiği yetmiyor.” dedi.
Dikkat odağını değiştirince kişi bir müddet sonra sağlıklı düşünmeye başlıyor
Gerekli olmayan konularda beynin o bölgedeki yolları genişlettiğini kaydeden Prof. Dr. Tarhan, şöyle dedi:
“Aynı şey bağımlılıkta da oluyor. Madde kullananlarda da beyinde ödül ceza sisteminde aynı böyle genişlemeler oluyor. Bu durumda artık telkin fayda etmiyor. Bu durumda psikiyatrik tedavi gerekiyor. Belli ki biyolojik bozulmayı tedavi etmek gerekiyor.
Özellikle son 15-20 sene içerisinde nörobilimin katkıları arttı. İnsan beyninin çalışmasıyla ilgili neden sonuç ilişkisi var. Kişi artık terapi alamıyor. Bu kişi yapamıyor ki. Beyni otomatik üretiyor. Çocuğunu kucağına alıyor, pencerenin kenarına gidiyor ‘Ya atarsam’ diyor.
Beynimizde de bir bilgi trafiği var. Kimyasal sinyal akışı şeklinde oluyor. Bu kişiler beyinlerindeki bilgi trafiğiyle bloke ediyorlar bir bölgeyi. Orası bloke oluyor. Eğer dikkat odağını değiştirirsek, bir müddet sonra orası kendiliğinden yavaş yavaş dağılıyor. Yani böyle durumlarda kişi bir müddet sonra sağlıklı düşünmeye başlıyor.”
Sorumluluk duygusu yüksek kişiler OKB’ye yatkın
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bazı obsesyonların fayda da sağlayabildiğini dile getirerek, mükemmeliyetçi kişilerin amacına uygun hareket ederse büyük başarılar elde edebildiğini kaydetti.
Sorumluluk duygusu yüksek kişilerin OKB’ye yatkın olduklarını da belirten Prof. Dr. Tarhan, “El yıkama takıntısı gibi gündelik obsesyonlar eğer başlangıç durumundaysa çözümü çok kolay. Kendi kendine halledebilir.” diye konuştu.
Temizlik takıntısı gibi durumları artık nasihat düzelmeyeceğini, medikal tedavi gerektiğini ifade eden Tarhan, sözlerini şöyle tamamladı:
“Yani saatlerce, 8 saat tuvalette oturuyor. Bir buçuk gün banyoda eli havada duruyor, gidiyor yıkıyor bir daha. Elinin üstü yara oluyor hatta evde banyodan çıkıp elinin üzerine çorap geçirip kapıları açıyor.
Klinik vaka… Bunlar bile düzeliyor. Genellikle bu kişilere optimum tedavi yapılıyor. Evden çıkamayan, her tarafı çamaşır suyuyla yıkayan, çocukları eve geldiği zaman komple banyo yaptıran kişilerin düzeldiğini çok gördüm.”
Kaynak: Nevzat Tarhan
Haftanın popüler haberleri
CEO’ların yüzde 71’i yapay zekâyı öncelikli yatırım alanı olarak görüyor
KPMG: CEO'ların yüzde 71'i, yapay zekâyı öncelikli yatırım alanı olarak görürken yüzde 69'u, bütçelerinin yüzde 10 ila 20'sini bu teknoloji için yapılacak harcamalara ayırıyor.
Bursa bebek ve çocuk konfeksiyonu sektörü Cezayir'de podyuma çıktı
Bebek ve çocuk konfeksiyonu sektöründeki 61 Bursalı firma, 500'e yakın Cezayir'li iş insanıyla bir araya geldi.
Mehrwerk Group, Cpp Türkiye’yi satın aldı
Almanya merkezli Mehrwerk Group, CPP Group Türkiye’yi satın aldı. CPP Group Türkiye, faaliyetlerine “Mehrwerk Türkiye” adıyla devam edecek.
2026 hac kuraları çekildi. Kimler gidiyor? 20.00'den itibaren e-Devlette
2026 hac kuraları çekildi. Hacı adayları, sonuçları saat 20.00'den itibaren e-Devlet üzerinden öğrenebilecek.
Türk kahvesi AB tescil yolculuğunda
Türk Kahvesi, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından yapılan başvuru sonucunda AB’de “Geleneksel Ürün Adı” (Traditional Specialities Guaranteed) olarak ilan edildi.
Turizmde güçlü Türkiye vizyonu VTM Londra'da sahnede!
Türkiye, Londra'da düzenlenen World Travel Market (WTM) Uluslararası Turizm Fuarı'nda yerini aldı.
Rekabet Kurulundan MUYA'ya soruşturma
Rekabet Kurulu, terlik ve ayakkabı sektöründeki MUYA hakkında soruşturma açtı.
Bankalar Merkez Bankasının indirim kararını hemen yansıtmalı
TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Merkez Bankası’nın faiz indirimi kararının piyasaya hızla yansıtılması gerektiğini söyledi.
"Efsane" ve "şahane" indirimlere dikkat
Ticaret Bakanlığından efsane ve şahane indirimlere dikkat uyarısı!
RUSAL, alaşım üretiminde yapay zekâ takibini devreye aldı
Alüminyum üreticilerinden RUSAL, alüminyum ergitme hazırlığının takibi için yapay zekâ teknolojisini devreye alıyor.
Sungrow, enerji depolama çözümleri ile Türkiye’de
Sungrow, enerji üretiminde verimlilik ve kararlılığı artıran yeni nesil enerji depolama sistemlerini (ESS) Türkiye pazarına sundu.
SMTECH Eurasia Fuarı yarın başlıyor
Sac ve metal işleme teknolojilerinin yeni buluşma noktası SMTECH Eurasia yarın Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi İstanbul'da kapılarını açıyor.
TIME100 AI listesinde yer alan Hao 7 Kasım'da İstanbul'da
New York Times bestseller listesine giren Empire of AI kitabının yazarı Karen Hao, etkinlikte yapay zekâ, dijitalleşme, veri politikaları ve siber güvenlik gibi konulara ilişkin görüşlerini paylaşacak.
Güvenlikte AI, Bulut ve Sensörler lokomotif olacak
Securitas Technology 2026 Global Teknoloji Trendleri Raporuna göre güvenlik yatırımlarının lokomotifi yapay zeka, bulut ve sensor teknolojisi olacak.
Türk çelik kapı sektörü, Çin’de yeni fırsatlar arıyor
Türk çelik kapı sektörü, Çin’de yeni ticaret fırsatları arıyor. Bu kapsamda; Asya’nın en büyük ticari buluşması olan Canton Fuarına ziyaret gerçekleştirildi.
Protel TechWomen Akademisi ilk mezunlarını verdi
Protel, Teknolojide Kadın Derneği (Wtech) ve Özyeğin Üniversitesi iş birliğiyle hayata geçirilen Protel TechWomen Akademisi'nin sertifika töreni yapıldı.
Microsoft, BAE'ye 15,2 Milyar ABD Doları yatırım yapıyor
Microsoft, teknolojiyi, yeteneği ve güveni artırmak için 2029 yılına kadar BAE'ye 15,2 Milyar ABD Doları yatırım yapıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine sonrası millete seslendi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi.
Avro Bölgesi’nde işsizlik oranı sabit kaldı
Avro Bölgesi’nde işsizlik oranı Eylül 2025’te yüzde 6,3’te sabit kaldı.
Dünya Altın Konseyi’ne göre altında fiyat ve talep zirveye ulaştı
Dünya Altın Konseyi’ne göre fiyatla birlikte altın talebi de yeni zirve noktasına ulaştı.
TİM Başkanı Gültepe: Rekabet gücümüzde kayıplar var
Üç gün süren program boyunca oturumlar, sektör değerlendirmeleri ve interaktif paylaşımlar eşliğinde Türkiye'nin ihracat gündemi kapsamlı şekilde ele alındı.
Arzu Öneyman'a Sanofi'de yeni görev
Sanofi'nin Avrasya Bölgesi'nden sorumlu İnsan ve Kültür Direktörlüğü görevine Arzu Öneyman atandı.
Ankara e-İhracat Zirvesi 6-8 Kasım 2025 tarihlerinde yapılacak
Ankara e-İhracat Zirvesi'nin "Küresel Ticarette Türkiye İmzası" vizyonuyla 6-8 Kasım tarihlerinde yapılacağı duyuruldu.
Türkiye e-Ticaret Ödülleri için başvurular başladı
Başvurular, 9 Kasım'a kadar "www.turkiyeeticarethaftasi.com/tr/turkiye-eticaret-odulleri" adresi üzerinden yapılabilecek.
TÜRKPATENT'e 9 ayda yaklaşık 6 bin yerli patent başvurusu yapıldı
TÜRKPATENT'e yılın 9 ayında yapılan yerli patent başvuruları 5 bin 952 oldu.
Bakan Şimşek: Dezenflasyonun devam etmesini öngörüyoruz
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek: Dezenflasyonun devam etmesini öngörüyoruz.
"Kurasız hac", "özel hac" reklamlarına dikkat!
Reklam Kurulu "kurasız hac", "özel hac" reklamlarını denetlemeye devam ediyor. Kurul bu tür reklamlara karşı dikkatli olmaya yönelik uyardı.
Ekimde fiyatı en çok artan ürün erkek giyim
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, erkek giyimdeki fiyat artışını 13,91 ile kadın giyim ve 13,83 ile çocuk giyim izledi.
Ecogreen Enerji Holding, Borsa'da işlem görmeye başladı
Borsa İstanbul’da Gong Ecogreen Enerji Holding için çaldı.
TÜİK Ekim 2025 enflasyon rakamlarını açıkladı
TÜİK verilerine göre, Ekim'de 12 aylık ortalamalar dikkate alındığında, tüketici fiyatları yüzde 37,15, yurt içi üretici fiyatları yüzde 25,49 arttı.
Ozan Elektronik Para’ya kayyum atandı
Ozan Elektronik Para şirketine kayyum atanması sonrası 402 Milyon TL’lik mal varlığına el konuldu.
Jennifer Lopez, Zen Pırlanta'nın yeni marka elçisi oldu
Zen Pırlanta YKB Emil Güzeliş, "Jennifer Lopez gibi global ölçekte etkisi olan, güçlü ve ilham veren bir sanatçıyla çalışmak bizim için heyecan verici" dedi.
Meta AI, Türkçe dil desteğiyle Türkiye’de
Meta’nın yapay zeka asistanı Türkiye’de kullanıma açıldı.
Beste Erkutay GSK Türkiye Etik ve Uyum Lideri olarak atandı
Beste Erkutay GSK Türkiye Etik ve Uyum Lideri olarak atandı.
Özge Birişik, Roche İlaç Türkiye İletişim Lideri oldu
Roche İlaç Türkiye İletişim Lideri Özge Birişik oldu.
Gözde Şaşmaz'a Ovolt ve Sharz.Net’te üst düzey görev
Gözde Şaşmaz, Ovolt ve Sharz.Net’in Satış, Pazarlama ve Operasyon Direktörlüğü görevine atandı.
Neslihan Beyhan Yaşar TCL Türkiye’nin Pazarlama Lideri oldu
Dr. Neslihan Beyhan Yaşar TCL Electronics Türkiye’nin Pazarlama Lideri oldu.
vivo ve Euronics Grup stratejik ortaklıklarını duyurdu
vivo ve Euronics, bölge genelinde büyümeyi ve inovasyonu desteklemek amacıyla genişletilmiş bir stratejik ortaklık kurduklarını duyurdu.
Otomotivde Kadın Derneği OTOKAD resmen faaliyete geçti
Nurten Berberoğlu başkanlığındaki Otomotivde Kadın Derneği (OTOKAD) faaliyetlerine başladı.
Fuat Tosyalı'dan Türk çeliğine yönelik stratejik öneriler
ADMİB Başkanı Fuat Tosyalı: “Çelik gibi stratejik bir sektörde atılacak her adım çok önemli olacak ve tüm diğer sektörleri ve ülke ekonomimizi etkileyecektir”