Prof. Dr. Tarhan “Vesvese herkeste var, mesele kontrolü kaybetmemek”
Prof. Dr. Tarhan “Vesvese herkeste var, mesele kontrolü kaybetmemek”
Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, vesvesenin herkeste olabileceğini söyledi. Önemli olanının onu yönetmek olduğunu vurguladı.
Haber Giriş Tarihi: 31.10.2023 17:23
Haber Güncellenme Tarihi: 31.10.2023 17:23
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.dijitalhaber.com.tr
Daha çok dini terminolojide kullanılan vesvese konusuna dikkat çeken Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) vesveseyi içine alır. Dini olarak vesvese ama onun dışında evham, kuruntu, takıntı… Bizde daha çok takıntı kelimesi yerleşti.” dedi.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, vesvesenin kötücül bir duygu olarak tanımlandığını dile getirerek, şöyle devam etti:
“Takıntıda kişinin aklına bir şey takılıyor, atamıyor. Bir dakika düşüneceğine 10 dakika düşünüyor, 15 dakika düşünüyor. Bir şiddetinde üzüleceği şeye 10 şiddetinde üzülüyor. Vesvese olarak denilen bu şey, klinik bir durumdur. Ama dini literatürde vesvese olarak geçen durum, daha çok şeytanın fısıldamasıdır.”
İnsan ilişkilerinde sınır ihlali yapmamak
Gerçek olanı olmayanla karıştırmaya vesvese dendiğini dile getiren Prof. Dr. Tarhan, şunları ifade etti:
“Beynimizin çalışma mekanizmasında obsesyon nerede oluyor? Yanlış bir düşünce geldiği zaman aklımıza; saçma, yapmamamız gereken, temel kişiliğimize, değerlerimize uymayan bir düşünce geldiği zaman, böyle durumlarda içimizdeki o kötücül duygulara hayır demek bir beceridir. Kendimize, davranışlarımıza sınır koymak, başkalarına zarar vermemek beceridir. Öğrenilmesi gerekiyor. Çocuklar bunu bilemiyor.
Nasıl bir apartmanda oturuyorsunuz, komşularla sınırlar varsa, insan ilişkilerinde de sınırlar var. Sınır ihlali yapmamak gerekiyor insan ilişkilerinde. Evine girmek gibi, onun gıybetini yapmak, yalan söylemek veya ona kötülük yapmak gibi. İnsan, içine kötücül duyguların gelmesinden sorumlu değildir ama bununla ilgili bir eyleme geçmesinden sorumlu oluyor.”
İçimizden geçen iyicil ve kötücül duygulara karar verip ondan sonra eyleme geçiyoruz
Duyguların regüle edilmesinin önemine vurgu yapan Prof. Dr. Tarhan, şunları ifade etti:
“Obsesyon buradaki zihinsel dengeyi bozuyor. Bazılarının tiki vardır. Konuşmaları tutuktur. Kekemelik vardır. Ne zaman omuzlarını hareket ettirir, pat diye konuşur. Omuzunu kaldırma ne yapıyor? Beyindeki devreye bir dürtü sokuyor o devreyi tamamlıyor. Düşüncelerde bile insan öğrendiği düşünceleri yaparken, onu bozan bir şey olduğu zaman, hemen akıl araya girecek, yapma diyecek. Analiz yapacak analiz sonucunda harekete karar verecek.
Yani aslında içimizden iyicil ve kötücül duygular geçiyor, düşünceler ve duygular birleşiyor. Ön beyine komut veriyor. Ön beyine yap – yapma, uygun – uygun değil, geçerli – geçerli değil, gerçek – gerçek değil, güvenli – güvenli değil diye… Karar verip ondan sonra eyleme geçiyoruz. Bu mekanizmaya bozulunca, beyinde obsesyon diyoruz.”
Vesveseyi yönetebilmek neden önemli?
Prof. Dr. Tarhan, vesvesenin herkeste var olduğuna işaret ederek, “Maneviyatı en yüksek dediğimiz kişilerde, evliya, aziz dediğimiz kimselerde bile vesvese vardır. Ama o, vesveseyi yönetmeyi artık yapabiliyordur, kontrolü kaybetmiyordur.” dedi.
İnsanların negatif duyguların etkisine girip vesvesenin etkisinde kalabileceğini de kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Aslında hayat bir okuldur. Bu okulda iyi şeylerle de karşılaşacağız, kötü şeylerle de karşılayacağız. Ama asıl amacımızı unutmayacağız. Dünyaya geldiğimizde bir okula gelmişiz gibi olacağız ve hayat bittiği zaman da bu okuldan mezun olup daha iyi bir hayata geçiş yapacağımızı düşünerek hareket edeceğiz. Böyle bir amacı olan bir kimseye o vesvese geldiği zaman bu hastalık olan vesveselere dönüşmüyor.” diye devam etti.
Karar verme mekanizmasındaki yollar otoban gibi
Vesveseli ve obsesif kişilerin beynine bakıldığında karar mekanizmalarında sinyal akışının bozulduğunun görüldüğünü kaydeden Tarhan, “Normalde bir insanın beynindeki yollar böyle patika gibiyse bu kişilerin tam karar verme mekanizmasındaki yollar otoban gibi oluyor. O kadar geliştiriyor ki… Mutluluk molekülleri, karar verme, serotonin, dopamin gibi, enerji gibi, düşünce yönetimiyle ilgili moleküller az kalıyor, beynin ürettiği yetmiyor.” dedi.
Dikkat odağını değiştirince kişi bir müddet sonra sağlıklı düşünmeye başlıyor
Gerekli olmayan konularda beynin o bölgedeki yolları genişlettiğini kaydeden Prof. Dr. Tarhan, şöyle dedi:
“Aynı şey bağımlılıkta da oluyor. Madde kullananlarda da beyinde ödül ceza sisteminde aynı böyle genişlemeler oluyor. Bu durumda artık telkin fayda etmiyor. Bu durumda psikiyatrik tedavi gerekiyor. Belli ki biyolojik bozulmayı tedavi etmek gerekiyor.
Özellikle son 15-20 sene içerisinde nörobilimin katkıları arttı. İnsan beyninin çalışmasıyla ilgili neden sonuç ilişkisi var. Kişi artık terapi alamıyor. Bu kişi yapamıyor ki. Beyni otomatik üretiyor. Çocuğunu kucağına alıyor, pencerenin kenarına gidiyor ‘Ya atarsam’ diyor.
Beynimizde de bir bilgi trafiği var. Kimyasal sinyal akışı şeklinde oluyor. Bu kişiler beyinlerindeki bilgi trafiğiyle bloke ediyorlar bir bölgeyi. Orası bloke oluyor. Eğer dikkat odağını değiştirirsek, bir müddet sonra orası kendiliğinden yavaş yavaş dağılıyor. Yani böyle durumlarda kişi bir müddet sonra sağlıklı düşünmeye başlıyor.”
Sorumluluk duygusu yüksek kişiler OKB’ye yatkın
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bazı obsesyonların fayda da sağlayabildiğini dile getirerek, mükemmeliyetçi kişilerin amacına uygun hareket ederse büyük başarılar elde edebildiğini kaydetti.
Sorumluluk duygusu yüksek kişilerin OKB’ye yatkın olduklarını da belirten Prof. Dr. Tarhan, “El yıkama takıntısı gibi gündelik obsesyonlar eğer başlangıç durumundaysa çözümü çok kolay. Kendi kendine halledebilir.” diye konuştu.
Temizlik takıntısı gibi durumları artık nasihat düzelmeyeceğini, medikal tedavi gerektiğini ifade eden Tarhan, sözlerini şöyle tamamladı:
“Yani saatlerce, 8 saat tuvalette oturuyor. Bir buçuk gün banyoda eli havada duruyor, gidiyor yıkıyor bir daha. Elinin üstü yara oluyor hatta evde banyodan çıkıp elinin üzerine çorap geçirip kapıları açıyor.
Klinik vaka… Bunlar bile düzeliyor. Genellikle bu kişilere optimum tedavi yapılıyor. Evden çıkamayan, her tarafı çamaşır suyuyla yıkayan, çocukları eve geldiği zaman komple banyo yaptıran kişilerin düzeldiğini çok gördüm.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Prof. Dr. Tarhan “Vesvese herkeste var, mesele kontrolü kaybetmemek”
Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, vesvesenin herkeste olabileceğini söyledi. Önemli olanının onu yönetmek olduğunu vurguladı.
Daha çok dini terminolojide kullanılan vesvese konusuna dikkat çeken Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) vesveseyi içine alır. Dini olarak vesvese ama onun dışında evham, kuruntu, takıntı… Bizde daha çok takıntı kelimesi yerleşti.” dedi.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, vesvesenin kötücül bir duygu olarak tanımlandığını dile getirerek, şöyle devam etti:
“Takıntıda kişinin aklına bir şey takılıyor, atamıyor. Bir dakika düşüneceğine 10 dakika düşünüyor, 15 dakika düşünüyor. Bir şiddetinde üzüleceği şeye 10 şiddetinde üzülüyor. Vesvese olarak denilen bu şey, klinik bir durumdur. Ama dini literatürde vesvese olarak geçen durum, daha çok şeytanın fısıldamasıdır.”
İnsan ilişkilerinde sınır ihlali yapmamak
Gerçek olanı olmayanla karıştırmaya vesvese dendiğini dile getiren Prof. Dr. Tarhan, şunları ifade etti:
“Beynimizin çalışma mekanizmasında obsesyon nerede oluyor? Yanlış bir düşünce geldiği zaman aklımıza; saçma, yapmamamız gereken, temel kişiliğimize, değerlerimize uymayan bir düşünce geldiği zaman, böyle durumlarda içimizdeki o kötücül duygulara hayır demek bir beceridir. Kendimize, davranışlarımıza sınır koymak, başkalarına zarar vermemek beceridir. Öğrenilmesi gerekiyor. Çocuklar bunu bilemiyor.
Nasıl bir apartmanda oturuyorsunuz, komşularla sınırlar varsa, insan ilişkilerinde de sınırlar var. Sınır ihlali yapmamak gerekiyor insan ilişkilerinde. Evine girmek gibi, onun gıybetini yapmak, yalan söylemek veya ona kötülük yapmak gibi. İnsan, içine kötücül duyguların gelmesinden sorumlu değildir ama bununla ilgili bir eyleme geçmesinden sorumlu oluyor.”
İçimizden geçen iyicil ve kötücül duygulara karar verip ondan sonra eyleme geçiyoruz
Duyguların regüle edilmesinin önemine vurgu yapan Prof. Dr. Tarhan, şunları ifade etti:
“Obsesyon buradaki zihinsel dengeyi bozuyor. Bazılarının tiki vardır. Konuşmaları tutuktur. Kekemelik vardır. Ne zaman omuzlarını hareket ettirir, pat diye konuşur. Omuzunu kaldırma ne yapıyor? Beyindeki devreye bir dürtü sokuyor o devreyi tamamlıyor. Düşüncelerde bile insan öğrendiği düşünceleri yaparken, onu bozan bir şey olduğu zaman, hemen akıl araya girecek, yapma diyecek. Analiz yapacak analiz sonucunda harekete karar verecek.
Yani aslında içimizden iyicil ve kötücül duygular geçiyor, düşünceler ve duygular birleşiyor. Ön beyine komut veriyor. Ön beyine yap – yapma, uygun – uygun değil, geçerli – geçerli değil, gerçek – gerçek değil, güvenli – güvenli değil diye… Karar verip ondan sonra eyleme geçiyoruz. Bu mekanizmaya bozulunca, beyinde obsesyon diyoruz.”
Vesveseyi yönetebilmek neden önemli?
Prof. Dr. Tarhan, vesvesenin herkeste var olduğuna işaret ederek, “Maneviyatı en yüksek dediğimiz kişilerde, evliya, aziz dediğimiz kimselerde bile vesvese vardır. Ama o, vesveseyi yönetmeyi artık yapabiliyordur, kontrolü kaybetmiyordur.” dedi.
İnsanların negatif duyguların etkisine girip vesvesenin etkisinde kalabileceğini de kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Aslında hayat bir okuldur. Bu okulda iyi şeylerle de karşılaşacağız, kötü şeylerle de karşılayacağız. Ama asıl amacımızı unutmayacağız. Dünyaya geldiğimizde bir okula gelmişiz gibi olacağız ve hayat bittiği zaman da bu okuldan mezun olup daha iyi bir hayata geçiş yapacağımızı düşünerek hareket edeceğiz. Böyle bir amacı olan bir kimseye o vesvese geldiği zaman bu hastalık olan vesveselere dönüşmüyor.” diye devam etti.
Karar verme mekanizmasındaki yollar otoban gibi
Vesveseli ve obsesif kişilerin beynine bakıldığında karar mekanizmalarında sinyal akışının bozulduğunun görüldüğünü kaydeden Tarhan, “Normalde bir insanın beynindeki yollar böyle patika gibiyse bu kişilerin tam karar verme mekanizmasındaki yollar otoban gibi oluyor. O kadar geliştiriyor ki… Mutluluk molekülleri, karar verme, serotonin, dopamin gibi, enerji gibi, düşünce yönetimiyle ilgili moleküller az kalıyor, beynin ürettiği yetmiyor.” dedi.
Dikkat odağını değiştirince kişi bir müddet sonra sağlıklı düşünmeye başlıyor
Gerekli olmayan konularda beynin o bölgedeki yolları genişlettiğini kaydeden Prof. Dr. Tarhan, şöyle dedi:
“Aynı şey bağımlılıkta da oluyor. Madde kullananlarda da beyinde ödül ceza sisteminde aynı böyle genişlemeler oluyor. Bu durumda artık telkin fayda etmiyor. Bu durumda psikiyatrik tedavi gerekiyor. Belli ki biyolojik bozulmayı tedavi etmek gerekiyor.
Özellikle son 15-20 sene içerisinde nörobilimin katkıları arttı. İnsan beyninin çalışmasıyla ilgili neden sonuç ilişkisi var. Kişi artık terapi alamıyor. Bu kişi yapamıyor ki. Beyni otomatik üretiyor. Çocuğunu kucağına alıyor, pencerenin kenarına gidiyor ‘Ya atarsam’ diyor.
Beynimizde de bir bilgi trafiği var. Kimyasal sinyal akışı şeklinde oluyor. Bu kişiler beyinlerindeki bilgi trafiğiyle bloke ediyorlar bir bölgeyi. Orası bloke oluyor. Eğer dikkat odağını değiştirirsek, bir müddet sonra orası kendiliğinden yavaş yavaş dağılıyor. Yani böyle durumlarda kişi bir müddet sonra sağlıklı düşünmeye başlıyor.”
Sorumluluk duygusu yüksek kişiler OKB’ye yatkın
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bazı obsesyonların fayda da sağlayabildiğini dile getirerek, mükemmeliyetçi kişilerin amacına uygun hareket ederse büyük başarılar elde edebildiğini kaydetti.
Sorumluluk duygusu yüksek kişilerin OKB’ye yatkın olduklarını da belirten Prof. Dr. Tarhan, “El yıkama takıntısı gibi gündelik obsesyonlar eğer başlangıç durumundaysa çözümü çok kolay. Kendi kendine halledebilir.” diye konuştu.
Temizlik takıntısı gibi durumları artık nasihat düzelmeyeceğini, medikal tedavi gerektiğini ifade eden Tarhan, sözlerini şöyle tamamladı:
“Yani saatlerce, 8 saat tuvalette oturuyor. Bir buçuk gün banyoda eli havada duruyor, gidiyor yıkıyor bir daha. Elinin üstü yara oluyor hatta evde banyodan çıkıp elinin üzerine çorap geçirip kapıları açıyor.
Klinik vaka… Bunlar bile düzeliyor. Genellikle bu kişilere optimum tedavi yapılıyor. Evden çıkamayan, her tarafı çamaşır suyuyla yıkayan, çocukları eve geldiği zaman komple banyo yaptıran kişilerin düzeldiğini çok gördüm.”
Kaynak: Nevzat Tarhan
Haftanın popüler haberleri
Annenizi şımartın! Her bütçeye uygun Anneler Günü hediye önerileri
Annenizi mutlu etmek için pahalı hediyelere gerek yok! Düşük bütçeyle alabileceğiniz, anlamlı ve kullanışlı hediye fikirlerini keşfedin.
Özlem Kaynak, Haleon Orta Doğu ve Afrika Genel Müdürü oldu
Haleon, Orta Doğu ve Afrika bölgesindeki operasyonlarını Özlem Kaynak’a emanet etti.
Ogilvy PR’ın genel müdürü Duygu Çavdar oldu
Ogilvy 4129 çatısı altındaki Ogilvy PR’ın genel müdürü iletişim danışmanlığı sektöründe 18 yıllık deneyime sahip Duygu Çavdar oldu.
Anneler Gününde e-ticaretin yüzde 40 artması öngörülüyor
Anneler Günü'nün etkisiyle e-ticarette satılan ürün adedi, trafik ve ciroda ortalamanın üzerinde bir seyir gözlemlediği duyuruldu.
TOBB İkiz Kuleler, Avrupa Birliği renkleriyle ışıklandırıldı
TOBB İkiz Kuleler, 9 Mayıs Avrupa Günü nedeniyle Avrupa Birliği renkleriyle ışıklandırıldı.
Anneler Gününde 415 meslek dalında hareketlilik bekleniyor
TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, annelerimizin yüzünü güldürmek için Anneler Günü’nün bir fırsat olduğunu dile getirdi.
Şahin Tulga cevapladı: Müşteri neden sizi tercih etsin?
Güçlü gazeteci ve iletişim danışmanı Yaprak Özer ile HP Türkiye Eski Genel Müdürü Şahin Tulga Müşteri Neden Sizi Tercih Etsin? söyleşisinde bir araya geldiler.
TOGG, Trumore'de 2,5 milyonluk satış hedefliyor
TOGG Üst Yöneticisi Karakaş: Trumore'un kullanıcı sayısını 2,5 milyonun iki katına çıkarmayı hedefliyoruz.
MÜSİAD Başkanı Burhan Özdemir kimdir
MÜSİAD Başkanlığına seçilen Burhan Özdemir, iş dünyasında OPTİMAL Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanıdır.
MÜSİAD Başkanlığına Burhan Özdemir seçildi
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanlığına Burhan Özdemir seçildi.
IDEX İstanbul Uluslararası Dental Fuarı başladı
100’ün üzerinde ülkeden yaklaşık 30 bin yabancı ziyaretçi, İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen IDEX İstanbul Uluslararası Dental Fuar ve Konferansı’nda buluştu.
İzocam'dan iş güvenliği farkındalığı
İzocam, Sıfır iş kazası, sıfır çevre kazası ve sıfır meslek hastalığı hedefiyle çalışmalarını sürdürüyor.
Fadime Gül Alkaya: Türkiye'de 166 bini aşkın çölyak hastası bulunuyor
Diyetisyen Fadime Gül Alkaya: Türkiye'de 166 bini aşkın çölyak hastası bulunuyor dedi.
Egiad ve Esiad İzmir'de yapay zekanın yol haritasını çizecek
EGİAD ve ESİAD, iş dünyasının dijital dönüşüm yolculuğuna yön vermek amacıyla bir kez daha güçlerini birleştiriyor.
AKUT’un yeni Yönetim Kurulu Başkanı Barış Altan Doğan oldu
AKUT Olağan Genel Kurulunda Barış Altın Doğan Yönetim Kurulu Başkanı seçildi.
Fındık ihracatında şampiyon Trabzon
2025 yılının ilk üç ayında; ülkemizden 78 bin 755 Ton fındık ihracatı gerçekleştirilerek 643 Milyon 680 bin dolar tutarında döviz girdisi elde edildi.
DKİB Genel Sekreterliğine Ongan Bahadır atandı
Doğu Karadeniz İhracatçı Birlikleri, Genel Sekreterlik görevine Ongan Bahadır'ın atandığını duyurdu.
Bolat, Irak'a yatırım fırsatlarını desteklediklerini duyurdu
Ticaret Bakanı Ömer Bolat "Türk özel sektörünün Irak'taki yatırım fırsatlardan yararlanmasını destekliyoruz" dedi.
Ülker Bisküvi YK Başkanlığına Ahmet Bal seçildi
Ülker Bisküvi şirketi Yönetim Kurulu görev dağılımını duyurdu.
Karsu Tekstil YK Başkanlığına Sıla Azra Seyok seçildi
Karsu Tekstil, yönetim kurulu görev dağılımını duyurdu.
Bilim Kahramanları Derneğinden Bilim Gençlerle Kazanacak projesi
Bilim Kahramanları Derneği'nin öncülüğünde Bilim Gençlerle Kazanacak Projesi kapsamında bilim etkinlikleri düzenlenecek.
Astoria Grande kruvaziyeri 947 yolcusuyla Trabzon'a geldi
Türkiye'deki çeşitli limanlara uğrayan "Astoria Grande" kruvaziyeri, 947 yolcusuyla Trabzon'a geldi.
Hava yoluyla seyahat eden yolcu sayısı 4 ayda 64,2 milyonu aştı
Havalimanlarına iniş-kalkış yapan uçak sayısının iç hatlarda 73 bin 657, dış hatlarda 71 bin 151 olduğu açıklandı.
P&G'den Oya Öngör'e küresel görev
P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Yönetim Kurulu Başkanlığı’na Oya Öngör atandı.
Sosyal medya kullanıcısı sayısı 58,5 milyona ulaştı
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, sosyal medya kullanıcı sayısının 58,5 milyona ulaştığını bildirdi.
Goodyear, Auto Bild tarafından Yılın En İyi Üreticisi seçildi
Goodyear, Auto Bild tarafından Yaz Lastiklerinde Yılın En İyi Üreticisi seçildi.
IAB Başkanı Cüneyt Devrim'den Ad Net Zero imzacısı olmaya davet
Ad Net Zero’nun Türkiye temsilcisi REPİD’in imzacılarından biri olan IAB, sektör paydaşlarını ve üyelerini Ad Net Zero Türkiye imzacısı olmaya davet ediyor.
Danimarkalı JYSK, Türkiye'de yeni mağazalar açacak
Danimarka merkezli ev eşyası perakendecisi JYSK, İlkbahar Yaz Yeni Sezon bahçe mobilyaları koleksiyonunu özel bir 'Yaza Merhaba' etkinliğiyle tanıttı.
Doğan Trend ve ALJ Finans işbirliği ile motosiklete kolay erişim
Suzuki, Vespa, Aprilia, Piaggio, Moto Guzzi, KYMCO ve elektrikli motosiklet Silence markalarında geçerli yeni bir taşıt kredisi uygulaması başladı.
TEI, Türkiye'nin En Mutlu İş Yeri seçildi
TEI, “Türkiye’nin En Mutlu İş Yeri” ödülüne ikinci kez layık görüldü.
Sabancı Üniversitesi’nden 25. yıla özel yapay zeka destekli sergi
"Yaşayan Anlar: 25 Yılın Retrospektifi / Living Memories: A 25-Year Retrospective" sergisi, Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi (SGM) fuaye alanında açıldı.
Beşiktaş Platformundan dostluk çağrısı
Beşiktaş Platformu: Kırgınlıkları değil umudu seçiyoruz: Beşiktaş için omuz omuza! bildirisi yayınladı.
TCL 50 Pro NXTPAPER 5G akıllı telefonuna ödül
TCL, tasarımdaki başarısını bir kez daha kanıtladı. 10 iF Tasarım Ödülü ve 7 Red Dot Ürün Tasarımı Ödülü ile toplam 17 uluslararası ödül kazanmış oldu.
Karaağaç AKUT Vakfı ASM, Sağlık Bakanlığı'na devredildi
Karaağaç AKUT VAKFI Aile Sağlığı Merkezi Sağlık Bakanlığı'na devredildi.
ISVEA'dan hijyen ve tasarruf için yenilikçi klozet çözümü
Vortex teknolojisi, ISVEA’nın Vea, Infinity Due ve Sentimento Due serilerindeki klozetlerle kullanıcılarla buluşuyor.
Mustafa Murat Gül: Procat PCX ile büyümeye odaklandı
PCX’in çok kanallı iletişim modeli müşteri deneyimini zirveye taşıyor.
Akdeniz’den ABD’ye mobilya ihracatında rekor artış
Akdeniz bölgesinden ABD’ye yapılan mobilya ihracatı nisan ayında yüzde 105 artışla dikkat çekti. Sektör, bölgesel büyümede güçlü ivme yakaladı.
e-Devlet'te kira sözleşmesi artık emlakçılara da açık
e-Devlet'ten kira sözleşmesi hizmeti emlakçıların da kullanımına açıldı.
Yeni Papa 14. Leo ismini aldı
Vatikan'daki papalık seçiminde 69 yaşındaki ABD'li Kardinal Robert Francis Prevost'un yeni papa olarak seçildiği ve "Papa 14. Leo" adını aldığı açıklandı.
İsrail ordusunun mezalimi bitmiyor
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda biri bebek 4 kişi yaşamını yitirdi.