Bipolar bozukluk, genellikle 15-35 yaş arasında ortaya çıkıyor
Bipolar bozukluk, genellikle 15-35 yaş arasında ortaya çıkıyor
Psikiyatr Psikoterapist Uzm. Dr. Gülnihal Gökçe Ünal Bipolar bozuklukların genellikle 15-35 yaş arası bireylerde ortaya çıktığını belirtti.
Haber Giriş Tarihi: 25.03.2025 13:01
Haber Güncellenme Tarihi: 25.03.2025 13:04
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.dijitalhaber.com.tr
30 Mart Dünya Bipolar Günü kapsamında hastalıkla ilgili bilgiler paylaşan DoktorTakvimi uzmanlarından Psikiyatr Psikoterapist Uzm. Dr. Gülnihal Gökçe Ünal, kişilerin ruh halinde, düşüncelerinde, enerjisi ve davranışlarında belirgin dalgalanmalara yol açan bir psikiyatrik duygudurum bozukluğu olan bipolar bozukluğun toplumda görülme oranının yüzde 1-2 olduğunu ve genellikle 15 ila 35 yaş arasında ortaya çıktığını belirtiyor.
Uluslararası Bipolar Bozukluklar Derneği'nin (IBSD) verilerine göre, dünyada 60 milyon insan bipolar bozukluğa sahip. Türkiye'de ise bipolar bozukluk yaşayan 2 milyondan fazla insan bulunuyor. Aileleriyle birlikte 6 milyondan fazla insanın hayatını etkilediği tahmin ediliyor. Bipolar afektif bozukluğun (Bipolar bozukluk), kişilerin ruh hali, düşünceleri, enerjisi ve davranışlarında belirgin dalgalanmalara yol açan bir psikiyatrik duygudurum bozukluğu olduğunu söyleyen DoktorTakvimi uzmanlarından Psikiyatr Psikoterapist Uzm. Dr. Gülnihal Gökçe Ünal, “Bu durum, kişilerin manik (yükselmiş) ve depresif (düşük) dönemler/ataklar arasında geçiş yapmalarına neden olur. Bu değişimlerin şiddeti olağandan yüksek sınırlara ulaşır ve günlük yaşamını etkileyebilir. Bipolar bozukluk, genellikle ergenlik ya da genç yetişkinlik döneminde başlar, hastalığın seyri kişiden kişiye değişebilir; bazı bireyler uzun süreli sakin dönemler yaşayabilirken, bazıları daha sık ataklar geçirebilir” diyor.
Bipolar bozukluğun toplumda görülme oranının yüzde 1-2 olduğunu ve genellikle 15 ila 35 yaş arasında ortaya çıktığını belirten , “Bu hastalık genellikle ergenlik döneminde ortaya çıkar ve beyin kimyasında değişikliklere yol açabilir. Bu nedenle olabildiğince erken teşhis, tedavi ve korunma büyük önem taşır” şeklinde konuşuyor.
Hastalık farklı alt türlere sahip Uzm. Dr. Gülnihal Gökçe Ünal, bipolar bozukluğun türleri hakkında şu bilgileri veriyor: “Bipolar bozukluk farklı alt türlere sahip bir hastalıktır ve her biri farklı özellikler gösterir. Bipolar I bozukluk, manik dönemlerin depresif dönemlerden daha belirgin olduğu bir türdür. Manik dönem, kişinin normal ruh halinin çok ötesinde, aşırı mutluluk, enerji, hızlı konuşma, düşünmeden karar alma gibi belirtilerle kendini gösterir. Manik ataklar genellikle en az yedi gün sürer ve bazen hastaneye yatmayı gerektirecek kadar şiddetli olabilir. Depresyon dönemleri de görülebilir. Bipolar II bozukluk ise Bipolar I'in daha hafif bir formudur. Bu bozuklukta kişi mani yerine hipomani yaşar. Hipomani, maniden daha az şiddetli olan, kişinin kendini enerjik ve mutlu hissettiği bir durumdur. Bipolar II'de, manik dönemlerden çok depresif dönemler daha uzun sürer. Siklotimi (Siklik Duygudurum Bozukluğu), bipolar bozukluğun daha hafif bir formudur. Kişi belirgin mani ve depresyon dönemleri yaşamaz, ancak ruh hali sık sık değişir. Kişi genellikle birkaç gün süren hafif mani ve depresyon dönemleri yaşar, ancak bu durumlar bipolar I ya da II kadar şiddetli değildir.”
Bipolar bozuklukta kişinin ruh hali iki uç arasında gidip gelir
Bipolar bozukluğun belirtilerini anlatan Uzm. Dr. Gülnihal Gökçe Ünal, hastalığın iki ana evreden oluştuğunu belirtiyor: “Bipolar bozuklukta kişinin ruh hali iki uç arasında gidip gelir: manik dönemler ve depresif dönemler. Manik dönemlerde kişi aşırı enerjik ve hareketlidir, uykusuz kalabilir, aşırı mutlu ve kendinden emin hissedebilir. Düşünceleri hızlanır, bir konudan diğerine geçiş yapar, aşırı para harcama, riskli kararlar alma gibi kontrolsüz davranışlar sergileyebilir. Öz güveni olağanüstü derecede artabilir, hatta bazen gerçekte olduğundan daha güçlü ve yetenekli olduğu inancına kapılabilir. Bunun yanı sıra bazı manik dönemler huzursuzluk ve sinirlilik ile de seyredebilir. Depresif dönemlerde ise kişi tam tersi bir tablo çizer; derin bir üzüntü, umutsuzluk ve enerji kaybı yaşar. Daha önce keyif aldığı şeylere karşı ilgisini yitirir, sürekli yorgun hisseder, kendisini değersiz görebilir. Uyku düzeni bozulabilir, aşırı uyuma veya uykusuzluk ortaya çıkabilir. Konsantrasyon güçlüğü yaşanabilir, hatta bazen intihar düşünceleri de görülebilir.”
Bipolar bozukluğun kesin nedeni tam olarak bilinmiyor
Hastalığın nedenlerine dair de bilgi veren Uzm. Dr. Gülnihal Gökçe Ünal, bipolar bozukluğun tek bir sebepten kaynaklanmadığını vurguluyor: “Bipolar bozukluğun kesin nedeni tam olarak bilinmese de genetik, biyolojik ve çevresel faktörlerin bir araya gelerek hastalığın ortaya çıkmasına neden olduğu düşünülmektedir. Genetik yatkınlık önemli bir rol oynar; eğer ailede bipolar bozukluğu olan bir birey varsa, kişinin bu hastalığa yakalanma riski daha yüksek olabilir. Beyin kimyası da bu süreçte etkilidir; serotonin, dopamin ve norepinefrin gibi nörotransmitterlerdeki dengesizlikler, ruh halinin ani değişimlerine yol açabilir. Çevresel faktörler de hastalığın ortaya çıkmasını tetikleyebilir; özellikle yoğun stres, travmatik olaylar veya büyük bir kayıp yaşamak, bipolar bozukluğun başlamasına neden olabilir. Bu yüzden, kişinin hem biyolojik hem de psikososyal olarak desteklenmesi büyük önem taşır.”
Uzun süreli ve kapsamlı bir tedavi gerekiyor
Bipolar bozukluğun uzun süreli ve kapsamlı bir tedavi gerektirdiğini ifade eden Uzm. Dr. Gülnihal Gökçe Ünal, tedavinin genellikle ilaç tedavisi, psikoterapi ve yaşam tarzı değişiklikleriyle sürdürüldüğünü belirtiyor: “Bipolar afektif bozukluk, kişilerin yaşam kalitesini etkileyebilecek ciddi bir durumdur ancak uygun tedavi ve destekle yönetilebilir. Ruh hali dalgalanmaları yaşayan kişiler, tedaviye başvurduklarında genellikle daha stabil bir yaşam sürebilirler. Erken teşhis ve tedavi, hastalığın ilerlemesini ve komplikasyonları önlemek için önemlidir. Bipolar afektif bozukluğun tedavisi konusunda yapılan son yayınlar, genellikle ilaç tedavisi, psikoterapi yaklaşımları, biyolojik tedavi seçenekleri ve bireyselleştirilmiş tedavi modellerine odaklanmaktadır.”
Hastalık kontrol altındayken hayatı hiç etkilemeyebilir Uzm. Dr. Gülnihal Gökçe Ünal, bipolar bozukluğun günlük yaşam üzerindeki etkilerine dair şunları söylüyor: “Bu hastalığın ataklar ve arada normal, sağlıklı dönemlerin yaşanabildiği bir doğası olduğundan, kontrol altında tutulduğunda yaşam kalitesini etkilemeden yaşama imkanı bulunabilir. Ancak hastalık kontrol altında değilse ve tedavisiz kalırsa, biyolojik ve sosyal hayata zarar verebilecek geniş bir davranış spektrumu ile oldukça yıkıcı sonuçlar doğurabilir.”
Tanı alan kişiler için destek mekanizmalarının nasıl oluşturulması gerektiği konusunda ise şunları belirtiyor: “Öncelikle bu ciddi ruh sağlığı ve sosyal hayatı etkileyecek olan hastalıkla ilgili tüm aile bireylerinin ve hastanın psikiyatrist tarafından bilgilendirilmesi gerekir. Hem ayaktan hem yatarak tedavi olunacak merkezlerin belirlenip, bilinmesi gerektiğinde başvurulması; taburculuk sonrası içinse sosyal çalışmacılarla çalışılması da ek olarak önerilmelidir. Elbette ki psikiyatrist kontrolünden çıkmamak da taburculuk sonrası mühimdir.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bipolar bozukluk, genellikle 15-35 yaş arasında ortaya çıkıyor
Psikiyatr Psikoterapist Uzm. Dr. Gülnihal Gökçe Ünal Bipolar bozuklukların genellikle 15-35 yaş arası bireylerde ortaya çıktığını belirtti.
30 Mart Dünya Bipolar Günü kapsamında hastalıkla ilgili bilgiler paylaşan DoktorTakvimi uzmanlarından Psikiyatr Psikoterapist Uzm. Dr. Gülnihal Gökçe Ünal, kişilerin ruh halinde, düşüncelerinde, enerjisi ve davranışlarında belirgin dalgalanmalara yol açan bir psikiyatrik duygudurum bozukluğu olan bipolar bozukluğun toplumda görülme oranının yüzde 1-2 olduğunu ve genellikle 15 ila 35 yaş arasında ortaya çıktığını belirtiyor.
Uluslararası Bipolar Bozukluklar Derneği'nin (IBSD) verilerine göre, dünyada 60 milyon insan bipolar bozukluğa sahip. Türkiye'de ise bipolar bozukluk yaşayan 2 milyondan fazla insan bulunuyor. Aileleriyle birlikte 6 milyondan fazla insanın hayatını etkilediği tahmin ediliyor. Bipolar afektif bozukluğun (Bipolar bozukluk), kişilerin ruh hali, düşünceleri, enerjisi ve davranışlarında belirgin dalgalanmalara yol açan bir psikiyatrik duygudurum bozukluğu olduğunu söyleyen DoktorTakvimi uzmanlarından Psikiyatr Psikoterapist Uzm. Dr. Gülnihal Gökçe Ünal, “Bu durum, kişilerin manik (yükselmiş) ve depresif (düşük) dönemler/ataklar arasında geçiş yapmalarına neden olur. Bu değişimlerin şiddeti olağandan yüksek sınırlara ulaşır ve günlük yaşamını etkileyebilir. Bipolar bozukluk, genellikle ergenlik ya da genç yetişkinlik döneminde başlar, hastalığın seyri kişiden kişiye değişebilir; bazı bireyler uzun süreli sakin dönemler yaşayabilirken, bazıları daha sık ataklar geçirebilir” diyor.
Bipolar bozukluğun toplumda görülme oranının yüzde 1-2 olduğunu ve genellikle 15 ila 35 yaş arasında ortaya çıktığını belirten , “Bu hastalık genellikle ergenlik döneminde ortaya çıkar ve beyin kimyasında değişikliklere yol açabilir. Bu nedenle olabildiğince erken teşhis, tedavi ve korunma büyük önem taşır” şeklinde konuşuyor.
Hastalık farklı alt türlere sahip
Uzm. Dr. Gülnihal Gökçe Ünal, bipolar bozukluğun türleri hakkında şu bilgileri veriyor: “Bipolar bozukluk farklı alt türlere sahip bir hastalıktır ve her biri farklı özellikler gösterir. Bipolar I bozukluk, manik dönemlerin depresif dönemlerden daha belirgin olduğu bir türdür. Manik dönem, kişinin normal ruh halinin çok ötesinde, aşırı mutluluk, enerji, hızlı konuşma, düşünmeden karar alma gibi belirtilerle kendini gösterir. Manik ataklar genellikle en az yedi gün sürer ve bazen hastaneye yatmayı gerektirecek kadar şiddetli olabilir. Depresyon dönemleri de görülebilir. Bipolar II bozukluk ise Bipolar I'in daha hafif bir formudur. Bu bozuklukta kişi mani yerine hipomani yaşar. Hipomani, maniden daha az şiddetli olan, kişinin kendini enerjik ve mutlu hissettiği bir durumdur. Bipolar II'de, manik dönemlerden çok depresif dönemler daha uzun sürer. Siklotimi (Siklik Duygudurum Bozukluğu), bipolar bozukluğun daha hafif bir formudur. Kişi belirgin mani ve depresyon dönemleri yaşamaz, ancak ruh hali sık sık değişir. Kişi genellikle birkaç gün süren hafif mani ve depresyon dönemleri yaşar, ancak bu durumlar bipolar I ya da II kadar şiddetli değildir.”
Bipolar bozuklukta kişinin ruh hali iki uç arasında gidip gelir
Bipolar bozukluğun belirtilerini anlatan Uzm. Dr. Gülnihal Gökçe Ünal, hastalığın iki ana evreden oluştuğunu belirtiyor: “Bipolar bozuklukta kişinin ruh hali iki uç arasında gidip gelir: manik dönemler ve depresif dönemler. Manik dönemlerde kişi aşırı enerjik ve hareketlidir, uykusuz kalabilir, aşırı mutlu ve kendinden emin hissedebilir. Düşünceleri hızlanır, bir konudan diğerine geçiş yapar, aşırı para harcama, riskli kararlar alma gibi kontrolsüz davranışlar sergileyebilir. Öz güveni olağanüstü derecede artabilir, hatta bazen gerçekte olduğundan daha güçlü ve yetenekli olduğu inancına kapılabilir. Bunun yanı sıra bazı manik dönemler huzursuzluk ve sinirlilik ile de seyredebilir. Depresif dönemlerde ise kişi tam tersi bir tablo çizer; derin bir üzüntü, umutsuzluk ve enerji kaybı yaşar. Daha önce keyif aldığı şeylere karşı ilgisini yitirir, sürekli yorgun hisseder, kendisini değersiz görebilir. Uyku düzeni bozulabilir, aşırı uyuma veya uykusuzluk ortaya çıkabilir. Konsantrasyon güçlüğü yaşanabilir, hatta bazen intihar düşünceleri de görülebilir.”
Bipolar bozukluğun kesin nedeni tam olarak bilinmiyor
Hastalığın nedenlerine dair de bilgi veren Uzm. Dr. Gülnihal Gökçe Ünal, bipolar bozukluğun tek bir sebepten kaynaklanmadığını vurguluyor: “Bipolar bozukluğun kesin nedeni tam olarak bilinmese de genetik, biyolojik ve çevresel faktörlerin bir araya gelerek hastalığın ortaya çıkmasına neden olduğu düşünülmektedir. Genetik yatkınlık önemli bir rol oynar; eğer ailede bipolar bozukluğu olan bir birey varsa, kişinin bu hastalığa yakalanma riski daha yüksek olabilir. Beyin kimyası da bu süreçte etkilidir; serotonin, dopamin ve norepinefrin gibi nörotransmitterlerdeki dengesizlikler, ruh halinin ani değişimlerine yol açabilir. Çevresel faktörler de hastalığın ortaya çıkmasını tetikleyebilir; özellikle yoğun stres, travmatik olaylar veya büyük bir kayıp yaşamak, bipolar bozukluğun başlamasına neden olabilir. Bu yüzden, kişinin hem biyolojik hem de psikososyal olarak desteklenmesi büyük önem taşır.”
Uzun süreli ve kapsamlı bir tedavi gerekiyor
Bipolar bozukluğun uzun süreli ve kapsamlı bir tedavi gerektirdiğini ifade eden Uzm. Dr. Gülnihal Gökçe Ünal, tedavinin genellikle ilaç tedavisi, psikoterapi ve yaşam tarzı değişiklikleriyle sürdürüldüğünü belirtiyor: “Bipolar afektif bozukluk, kişilerin yaşam kalitesini etkileyebilecek ciddi bir durumdur ancak uygun tedavi ve destekle yönetilebilir. Ruh hali dalgalanmaları yaşayan kişiler, tedaviye başvurduklarında genellikle daha stabil bir yaşam sürebilirler. Erken teşhis ve tedavi, hastalığın ilerlemesini ve komplikasyonları önlemek için önemlidir. Bipolar afektif bozukluğun tedavisi konusunda yapılan son yayınlar, genellikle ilaç tedavisi, psikoterapi yaklaşımları, biyolojik tedavi seçenekleri ve bireyselleştirilmiş tedavi modellerine odaklanmaktadır.”
Hastalık kontrol altındayken hayatı hiç etkilemeyebilir
Uzm. Dr. Gülnihal Gökçe Ünal, bipolar bozukluğun günlük yaşam üzerindeki etkilerine dair şunları söylüyor: “Bu hastalığın ataklar ve arada normal, sağlıklı dönemlerin yaşanabildiği bir doğası olduğundan, kontrol altında tutulduğunda yaşam kalitesini etkilemeden yaşama imkanı bulunabilir. Ancak hastalık kontrol altında değilse ve tedavisiz kalırsa, biyolojik ve sosyal hayata zarar verebilecek geniş bir davranış spektrumu ile oldukça yıkıcı sonuçlar doğurabilir.”
Tanı alan kişiler için destek mekanizmalarının nasıl oluşturulması gerektiği konusunda ise şunları belirtiyor: “Öncelikle bu ciddi ruh sağlığı ve sosyal hayatı etkileyecek olan hastalıkla ilgili tüm aile bireylerinin ve hastanın psikiyatrist tarafından bilgilendirilmesi gerekir. Hem ayaktan hem yatarak tedavi olunacak merkezlerin belirlenip, bilinmesi gerektiğinde başvurulması; taburculuk sonrası içinse sosyal çalışmacılarla çalışılması da ek olarak önerilmelidir. Elbette ki psikiyatrist kontrolünden çıkmamak da taburculuk sonrası mühimdir.”
Haftanın popüler haberleri
Erdem Tatbul'a Aksa'da yeni görev
Aksa şirketi Mali İşler Direktörlüğü'ne Muhasebe ve Finansal Raporlama Müdürü olarak görev yapan Sn. Erdem Tatbul'un vekâlet edeceğini duyurdu.
Kaplamin YK Başkanlığına Rıza Kandemir seçildi
Kaplamin Ambalaj Sanayii ve Ticaret A.Ş., Yeni Yönetim Kurulu Başkan ve Üyelerini KAP'a yaptığı açıklamayla duyurdu.
Tekfen Holding hissedarları davadan vazgeçti
Tekfen Olağan Genel Kurulunda konuşan hissedar İltem Dokurlar Tekfen Holding’e yönelik davadan vazgeçtiklerini ilan etti.
Jantsa Umurlu fabrikası’nda üretime geçici ara
Jantsa, Umurlu Fabrikası’nda planlı bakım ve envanter çalışmaları nedeniyle 21 Aralık 2025–2 Ocak 2026 tarihleri arasında üretime geçici olarak ara vereceğini açıkladı.
Murat Atay, Garanti Faktoring YK Üyeliğinden istifa etti
Garanti Faktoring, Murat Atay'ın Yönetim Kurulu Üyeliğinden ayrıldığını duyurdu.
Balsu Gıda’da Nusret Özbağ’a Şili’de Genel Müdürlük
Balsu Gıda, Türkiye operasyonlarından sorumlu Operasyon Komitesi Üyesi Nusret Özbağ’ın, yüzde 100 bağlı ortaklığı Balsu Industries of Chile’e Genel Müdür olarak atandığını açıkladı.
E-ihracatta gümrük süreçleri kolaylaştırıldı
Ticaret Bakanlığı, 2025/14 sayılı Genelge ile e-ihracatta konsinye ihracat ve hızlı kargo gümrük işlemlerini kolaylaştıran düzenlemeleri yürürlüğe aldı.
Eskişehir OSB 56. yılını kutluyor
Eskişehir OSB, 34 milyon metrekarelik alanda 916 firma ve 53 bin 386 çalışanla faaliyet gösteriyor.
IFCO 2026 Fuarı 4 Şubat 2026'da İFM'de başlıyor
IFCO 9. İstanbul Fashion Connection Fuarı 4–7 Şubat 2026 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi'nde düzenlenecek
Rota Portföy ve Goldfinch fon kurdu
Rota Portföy Goldfinch Sanayi ve Teknoloji Girişim Sermayesi Yatırım Fonu, düzenlenen lansman etkinliği ile tanıtıldı.
Taksiler en çok iş merkezlerinden, cafe ve restoranlardan çağrılıyor
Türkiye'deki kullanıcılar en sık iş merkezleri ve üniversiteler (%31) ile sosyal mekanlarda (%27) uygulama üzerinden taksi çağırıyor.
Özel 5G ağları ile yeni bir dönem başlıyor
Özel 5G ağları ile acil hizmetler, üretim ve savunma gibi kilit sektörlerde yeni bir dönem başlıyor.
HP'den hareketli zararlı yazılımlara dikkat uyarısı
Hareketli zararlı yazılımlara dikkat: Animasyonlu tuzaklar kullanıcıları kandırarak PC'lere zararlı yazılım bulaştırıyor.
2026 yılının ilk çeyreğinde istihdamda iyileşme bekleniyor
ManpowerGroup araştırması: Türkiye'de 2026 yılının ilk çeyreğinde istihdamda iyileşme bekleniyor.
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti yayımlandı
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu'nun (PPK) 11 Aralık'taki toplantısına ilişkin özet yayımlandı.
ECB 3 temel politika faizini sabit tuttu
Avrupa Merkez Bankası, 3 temel politika faizini piyasa beklentileri doğrultusunda sabit tuttu.
Aralık 2025 ayı Vergi Takvimi
Gelir İdaresi Başkanlığı gib.gov.tr internet sayfasında yayınlanan Aralık 2025 vergi takvimini derledik.
KPMG, CEE Skoru en yüksek markayı açıkladı
KPMG'nin raporunda 2025 yılında Türkiye'nin müşteri deneyimi açısından en yüksek skora sahip 10 markası yer aldı.
Yalın Şeyler kitap lansmanı Salt Galata’da gerçekleşti
“Yalın Şeyler” kitabı, Salt Galata’da, mimarlık, tasarım, kültür sanat ve iş dünyasını bir araya getiren toplantıda tanıtıldı.
Yıllık e-ticaret hacminin yüzde 20’si Kasım'da gerçekleşti
Kasım ayı, tek başına yılın toplam sipariş hacminin yüzde 20'sini oluştururken, önceki aya göre siparişlerde yüzde 45 artış kaydedildi.
FonOrion, Abone Sepeti’ne 200 bin dolar yatırım yaptığını duyurdu
THK-ORION TEKMER tarafından hayata geçirilen FonOrion, Abone Sepeti’ne 200 bin dolar yatırım yaptığını duyurdu.
İş dünyası PwC ‘Dönüşümle Güçlen, Geleceğe Yön Ver’de buluştu
PwC Türkiye Çözüm Ortaklığı Platformu, 24. kez iş dünyasını ‘Dönüşümle Güçlen, Geleceğe Yön Ver’ teması ile buluşturdu.
Morpara'dan fintech'te bir ilke imza attı
Morpara, Moneygram entegrasyonu ile Türkiye'den Dünya'daki tüm banka hesaplarına ve cüzdanlara para transferini dijitalde sunan ilk fintech oldu.
Beksiad'ta Mehmet Bayezit güven tazeledi
Bebe Çocuk Konfeksiyonu Sektörü Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (BEKSİAD) Başkanlığına mevcut Başkan Mehmet Bayezit yeniden seçildi.
Hisarcıklıoğlu'ndan sitem: MB faizleri düşürüyor ama bankalar düşürmüyor
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu bankaların yüksek faiz oranlarına sitem etti. "Yüzde 50’nin üzerindeki faiz oranlarıyla hiçbir işletmenin kâr etmesi mümkün değil" dedi.
TOBB okullar açmaya devam ediyor
Müşerref Yılmaz Ortaokulu TOBB Ek Binası açıldı.
Erciyes'te kayak keyfi 18 Aralık'ta başlayacak
Erciyes Kayak Merkezi'nde tüm hazırlıkların tamamlandığı ve yeni sezonun 18 Aralık'ta başlayacağı bildirildi.
Vietnam’daki genç e-ticaret satıcıları hızla büyüyor
Vietnam’daki genç e-ticaret satıcıları hızla büyüyor.
Rekabet Kurulu'ndan Orzaks İlaç ve Kimya şirketine soruşturma
Rekabet Kurulu, Orzaks İlaç hakkında eczanelere alım yükümlülüğü, ürünleri birlikte satma zorunluluğu ve internet satış kısıtlamaları iddiasıyla soruşturma başlattı.
Bahis reklamlarına yasak geliyor
Adalet, İçişleri ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlıkları bahis reklamlarını sonlandırmaya yönelik çalışma yapıyor.
Bursa UNESCO'dan UNESCO Dünya Türk Dili Ailesi Günü mesajı
Bursa UNESCO Derneği Yönetim Kurulu yayımladığı mesajda UNESCO'nun 15 Aralık tarihini “Dünya Türk Dili Ailesi Günü” olarak ilan etmesini çok değerli bulduklarını duyurdu.
Palandöken: Esnaf yaşasın ki ekonominin rekabet gücü oluşsun
TESK Başkanı Bendevi Palandöken esnafın yaşadığı sıkıntıları Ticaret Bakanı Ömer Bolat'ın da olduğu toplantıda dile getirdi.
TCMB Döviz Kurları ve Çapraz Kurları
15 Aralık 2025 tarihli TCMB Döviz Kurları ve Çapraz Kurları 16 Aralık 2025 tarihli Resmi Gazete'de yayımlandı.
Sabancı, Carrefoursa'yı satıyor mu?
Sabancı Holding, Carrefoursa'nın satışı ile ilgili çıkan iddia, söylentilere yönelik açıklama yaptı.
Çimbeton ve Çimentaş'ın CFO'luğuna Onur Eraydın atandı
Çimbeton ve Çimentaş şirketleri yazılı açıklamasında şirketlerin CFO'luğuna Onur Eraydın'ın atandığını duyurdu.
Genç Başarı Eğitim Vakfı, Brüksel’den çifte zaferle döndü
Genç Başarı Eğitim Vakfı, JA Europe tarafından verilen “2025 Model Organizasyon Ödülü”nün sahibi oldu.
Yeşilova Otomotiv’e Karsan’dan “Kalite Ödülü”
Karsan’dan Yeşilova Otomotiv’e “Kalite Ödülü”
Profesyonel fotoğrafçılar, vivo X300 serisini deneyimledi
vivo, Foton Derneği üyesi ve bağımsız profesyonel fotoğrafçıları özel bir buluşmada ağırladı.
11. Sürdürülebilir Gıda Zirvesi 17 Aralık’ta
11. Sürdürülebilir Gıda Zirvesi 17 Aralık’ta gerçekleştirilecek.
TÜSİAD/Ömer Aras: Güç dengeleri değişiyor
İstihdam ve zenginlik yaratan faktörler olarak enerji bağımsızlığı, yapay zeka teknolojisi geliştirme yetkinliği ve savunma gücü ön plana çıkıyor.