Bipolar bozukluk, genellikle 15-35 yaş arasında ortaya çıkıyor
Bipolar bozukluk, genellikle 15-35 yaş arasında ortaya çıkıyor
Psikiyatr Psikoterapist Uzm. Dr. Gülnihal Gökçe Ünal Bipolar bozuklukların genellikle 15-35 yaş arası bireylerde ortaya çıktığını belirtti.
Haber Giriş Tarihi: 25.03.2025 13:01
Haber Güncellenme Tarihi: 25.03.2025 13:04
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.dijitalhaber.com.tr
30 Mart Dünya Bipolar Günü kapsamında hastalıkla ilgili bilgiler paylaşan DoktorTakvimi uzmanlarından Psikiyatr Psikoterapist Uzm. Dr. Gülnihal Gökçe Ünal, kişilerin ruh halinde, düşüncelerinde, enerjisi ve davranışlarında belirgin dalgalanmalara yol açan bir psikiyatrik duygudurum bozukluğu olan bipolar bozukluğun toplumda görülme oranının yüzde 1-2 olduğunu ve genellikle 15 ila 35 yaş arasında ortaya çıktığını belirtiyor.
Uluslararası Bipolar Bozukluklar Derneği'nin (IBSD) verilerine göre, dünyada 60 milyon insan bipolar bozukluğa sahip. Türkiye'de ise bipolar bozukluk yaşayan 2 milyondan fazla insan bulunuyor. Aileleriyle birlikte 6 milyondan fazla insanın hayatını etkilediği tahmin ediliyor. Bipolar afektif bozukluğun (Bipolar bozukluk), kişilerin ruh hali, düşünceleri, enerjisi ve davranışlarında belirgin dalgalanmalara yol açan bir psikiyatrik duygudurum bozukluğu olduğunu söyleyen DoktorTakvimi uzmanlarından Psikiyatr Psikoterapist Uzm. Dr. Gülnihal Gökçe Ünal, “Bu durum, kişilerin manik (yükselmiş) ve depresif (düşük) dönemler/ataklar arasında geçiş yapmalarına neden olur. Bu değişimlerin şiddeti olağandan yüksek sınırlara ulaşır ve günlük yaşamını etkileyebilir. Bipolar bozukluk, genellikle ergenlik ya da genç yetişkinlik döneminde başlar, hastalığın seyri kişiden kişiye değişebilir; bazı bireyler uzun süreli sakin dönemler yaşayabilirken, bazıları daha sık ataklar geçirebilir” diyor.
Bipolar bozukluğun toplumda görülme oranının yüzde 1-2 olduğunu ve genellikle 15 ila 35 yaş arasında ortaya çıktığını belirten , “Bu hastalık genellikle ergenlik döneminde ortaya çıkar ve beyin kimyasında değişikliklere yol açabilir. Bu nedenle olabildiğince erken teşhis, tedavi ve korunma büyük önem taşır” şeklinde konuşuyor.
Hastalık farklı alt türlere sahip Uzm. Dr. Gülnihal Gökçe Ünal, bipolar bozukluğun türleri hakkında şu bilgileri veriyor: “Bipolar bozukluk farklı alt türlere sahip bir hastalıktır ve her biri farklı özellikler gösterir. Bipolar I bozukluk, manik dönemlerin depresif dönemlerden daha belirgin olduğu bir türdür. Manik dönem, kişinin normal ruh halinin çok ötesinde, aşırı mutluluk, enerji, hızlı konuşma, düşünmeden karar alma gibi belirtilerle kendini gösterir. Manik ataklar genellikle en az yedi gün sürer ve bazen hastaneye yatmayı gerektirecek kadar şiddetli olabilir. Depresyon dönemleri de görülebilir. Bipolar II bozukluk ise Bipolar I'in daha hafif bir formudur. Bu bozuklukta kişi mani yerine hipomani yaşar. Hipomani, maniden daha az şiddetli olan, kişinin kendini enerjik ve mutlu hissettiği bir durumdur. Bipolar II'de, manik dönemlerden çok depresif dönemler daha uzun sürer. Siklotimi (Siklik Duygudurum Bozukluğu), bipolar bozukluğun daha hafif bir formudur. Kişi belirgin mani ve depresyon dönemleri yaşamaz, ancak ruh hali sık sık değişir. Kişi genellikle birkaç gün süren hafif mani ve depresyon dönemleri yaşar, ancak bu durumlar bipolar I ya da II kadar şiddetli değildir.”
Bipolar bozuklukta kişinin ruh hali iki uç arasında gidip gelir
Bipolar bozukluğun belirtilerini anlatan Uzm. Dr. Gülnihal Gökçe Ünal, hastalığın iki ana evreden oluştuğunu belirtiyor: “Bipolar bozuklukta kişinin ruh hali iki uç arasında gidip gelir: manik dönemler ve depresif dönemler. Manik dönemlerde kişi aşırı enerjik ve hareketlidir, uykusuz kalabilir, aşırı mutlu ve kendinden emin hissedebilir. Düşünceleri hızlanır, bir konudan diğerine geçiş yapar, aşırı para harcama, riskli kararlar alma gibi kontrolsüz davranışlar sergileyebilir. Öz güveni olağanüstü derecede artabilir, hatta bazen gerçekte olduğundan daha güçlü ve yetenekli olduğu inancına kapılabilir. Bunun yanı sıra bazı manik dönemler huzursuzluk ve sinirlilik ile de seyredebilir. Depresif dönemlerde ise kişi tam tersi bir tablo çizer; derin bir üzüntü, umutsuzluk ve enerji kaybı yaşar. Daha önce keyif aldığı şeylere karşı ilgisini yitirir, sürekli yorgun hisseder, kendisini değersiz görebilir. Uyku düzeni bozulabilir, aşırı uyuma veya uykusuzluk ortaya çıkabilir. Konsantrasyon güçlüğü yaşanabilir, hatta bazen intihar düşünceleri de görülebilir.”
Bipolar bozukluğun kesin nedeni tam olarak bilinmiyor
Hastalığın nedenlerine dair de bilgi veren Uzm. Dr. Gülnihal Gökçe Ünal, bipolar bozukluğun tek bir sebepten kaynaklanmadığını vurguluyor: “Bipolar bozukluğun kesin nedeni tam olarak bilinmese de genetik, biyolojik ve çevresel faktörlerin bir araya gelerek hastalığın ortaya çıkmasına neden olduğu düşünülmektedir. Genetik yatkınlık önemli bir rol oynar; eğer ailede bipolar bozukluğu olan bir birey varsa, kişinin bu hastalığa yakalanma riski daha yüksek olabilir. Beyin kimyası da bu süreçte etkilidir; serotonin, dopamin ve norepinefrin gibi nörotransmitterlerdeki dengesizlikler, ruh halinin ani değişimlerine yol açabilir. Çevresel faktörler de hastalığın ortaya çıkmasını tetikleyebilir; özellikle yoğun stres, travmatik olaylar veya büyük bir kayıp yaşamak, bipolar bozukluğun başlamasına neden olabilir. Bu yüzden, kişinin hem biyolojik hem de psikososyal olarak desteklenmesi büyük önem taşır.”
Uzun süreli ve kapsamlı bir tedavi gerekiyor
Bipolar bozukluğun uzun süreli ve kapsamlı bir tedavi gerektirdiğini ifade eden Uzm. Dr. Gülnihal Gökçe Ünal, tedavinin genellikle ilaç tedavisi, psikoterapi ve yaşam tarzı değişiklikleriyle sürdürüldüğünü belirtiyor: “Bipolar afektif bozukluk, kişilerin yaşam kalitesini etkileyebilecek ciddi bir durumdur ancak uygun tedavi ve destekle yönetilebilir. Ruh hali dalgalanmaları yaşayan kişiler, tedaviye başvurduklarında genellikle daha stabil bir yaşam sürebilirler. Erken teşhis ve tedavi, hastalığın ilerlemesini ve komplikasyonları önlemek için önemlidir. Bipolar afektif bozukluğun tedavisi konusunda yapılan son yayınlar, genellikle ilaç tedavisi, psikoterapi yaklaşımları, biyolojik tedavi seçenekleri ve bireyselleştirilmiş tedavi modellerine odaklanmaktadır.”
Hastalık kontrol altındayken hayatı hiç etkilemeyebilir Uzm. Dr. Gülnihal Gökçe Ünal, bipolar bozukluğun günlük yaşam üzerindeki etkilerine dair şunları söylüyor: “Bu hastalığın ataklar ve arada normal, sağlıklı dönemlerin yaşanabildiği bir doğası olduğundan, kontrol altında tutulduğunda yaşam kalitesini etkilemeden yaşama imkanı bulunabilir. Ancak hastalık kontrol altında değilse ve tedavisiz kalırsa, biyolojik ve sosyal hayata zarar verebilecek geniş bir davranış spektrumu ile oldukça yıkıcı sonuçlar doğurabilir.”
Tanı alan kişiler için destek mekanizmalarının nasıl oluşturulması gerektiği konusunda ise şunları belirtiyor: “Öncelikle bu ciddi ruh sağlığı ve sosyal hayatı etkileyecek olan hastalıkla ilgili tüm aile bireylerinin ve hastanın psikiyatrist tarafından bilgilendirilmesi gerekir. Hem ayaktan hem yatarak tedavi olunacak merkezlerin belirlenip, bilinmesi gerektiğinde başvurulması; taburculuk sonrası içinse sosyal çalışmacılarla çalışılması da ek olarak önerilmelidir. Elbette ki psikiyatrist kontrolünden çıkmamak da taburculuk sonrası mühimdir.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bipolar bozukluk, genellikle 15-35 yaş arasında ortaya çıkıyor
Psikiyatr Psikoterapist Uzm. Dr. Gülnihal Gökçe Ünal Bipolar bozuklukların genellikle 15-35 yaş arası bireylerde ortaya çıktığını belirtti.
30 Mart Dünya Bipolar Günü kapsamında hastalıkla ilgili bilgiler paylaşan DoktorTakvimi uzmanlarından Psikiyatr Psikoterapist Uzm. Dr. Gülnihal Gökçe Ünal, kişilerin ruh halinde, düşüncelerinde, enerjisi ve davranışlarında belirgin dalgalanmalara yol açan bir psikiyatrik duygudurum bozukluğu olan bipolar bozukluğun toplumda görülme oranının yüzde 1-2 olduğunu ve genellikle 15 ila 35 yaş arasında ortaya çıktığını belirtiyor.
Uluslararası Bipolar Bozukluklar Derneği'nin (IBSD) verilerine göre, dünyada 60 milyon insan bipolar bozukluğa sahip. Türkiye'de ise bipolar bozukluk yaşayan 2 milyondan fazla insan bulunuyor. Aileleriyle birlikte 6 milyondan fazla insanın hayatını etkilediği tahmin ediliyor. Bipolar afektif bozukluğun (Bipolar bozukluk), kişilerin ruh hali, düşünceleri, enerjisi ve davranışlarında belirgin dalgalanmalara yol açan bir psikiyatrik duygudurum bozukluğu olduğunu söyleyen DoktorTakvimi uzmanlarından Psikiyatr Psikoterapist Uzm. Dr. Gülnihal Gökçe Ünal, “Bu durum, kişilerin manik (yükselmiş) ve depresif (düşük) dönemler/ataklar arasında geçiş yapmalarına neden olur. Bu değişimlerin şiddeti olağandan yüksek sınırlara ulaşır ve günlük yaşamını etkileyebilir. Bipolar bozukluk, genellikle ergenlik ya da genç yetişkinlik döneminde başlar, hastalığın seyri kişiden kişiye değişebilir; bazı bireyler uzun süreli sakin dönemler yaşayabilirken, bazıları daha sık ataklar geçirebilir” diyor.
Bipolar bozukluğun toplumda görülme oranının yüzde 1-2 olduğunu ve genellikle 15 ila 35 yaş arasında ortaya çıktığını belirten , “Bu hastalık genellikle ergenlik döneminde ortaya çıkar ve beyin kimyasında değişikliklere yol açabilir. Bu nedenle olabildiğince erken teşhis, tedavi ve korunma büyük önem taşır” şeklinde konuşuyor.
Hastalık farklı alt türlere sahip
Uzm. Dr. Gülnihal Gökçe Ünal, bipolar bozukluğun türleri hakkında şu bilgileri veriyor: “Bipolar bozukluk farklı alt türlere sahip bir hastalıktır ve her biri farklı özellikler gösterir. Bipolar I bozukluk, manik dönemlerin depresif dönemlerden daha belirgin olduğu bir türdür. Manik dönem, kişinin normal ruh halinin çok ötesinde, aşırı mutluluk, enerji, hızlı konuşma, düşünmeden karar alma gibi belirtilerle kendini gösterir. Manik ataklar genellikle en az yedi gün sürer ve bazen hastaneye yatmayı gerektirecek kadar şiddetli olabilir. Depresyon dönemleri de görülebilir. Bipolar II bozukluk ise Bipolar I'in daha hafif bir formudur. Bu bozuklukta kişi mani yerine hipomani yaşar. Hipomani, maniden daha az şiddetli olan, kişinin kendini enerjik ve mutlu hissettiği bir durumdur. Bipolar II'de, manik dönemlerden çok depresif dönemler daha uzun sürer. Siklotimi (Siklik Duygudurum Bozukluğu), bipolar bozukluğun daha hafif bir formudur. Kişi belirgin mani ve depresyon dönemleri yaşamaz, ancak ruh hali sık sık değişir. Kişi genellikle birkaç gün süren hafif mani ve depresyon dönemleri yaşar, ancak bu durumlar bipolar I ya da II kadar şiddetli değildir.”
Bipolar bozuklukta kişinin ruh hali iki uç arasında gidip gelir
Bipolar bozukluğun belirtilerini anlatan Uzm. Dr. Gülnihal Gökçe Ünal, hastalığın iki ana evreden oluştuğunu belirtiyor: “Bipolar bozuklukta kişinin ruh hali iki uç arasında gidip gelir: manik dönemler ve depresif dönemler. Manik dönemlerde kişi aşırı enerjik ve hareketlidir, uykusuz kalabilir, aşırı mutlu ve kendinden emin hissedebilir. Düşünceleri hızlanır, bir konudan diğerine geçiş yapar, aşırı para harcama, riskli kararlar alma gibi kontrolsüz davranışlar sergileyebilir. Öz güveni olağanüstü derecede artabilir, hatta bazen gerçekte olduğundan daha güçlü ve yetenekli olduğu inancına kapılabilir. Bunun yanı sıra bazı manik dönemler huzursuzluk ve sinirlilik ile de seyredebilir. Depresif dönemlerde ise kişi tam tersi bir tablo çizer; derin bir üzüntü, umutsuzluk ve enerji kaybı yaşar. Daha önce keyif aldığı şeylere karşı ilgisini yitirir, sürekli yorgun hisseder, kendisini değersiz görebilir. Uyku düzeni bozulabilir, aşırı uyuma veya uykusuzluk ortaya çıkabilir. Konsantrasyon güçlüğü yaşanabilir, hatta bazen intihar düşünceleri de görülebilir.”
Bipolar bozukluğun kesin nedeni tam olarak bilinmiyor
Hastalığın nedenlerine dair de bilgi veren Uzm. Dr. Gülnihal Gökçe Ünal, bipolar bozukluğun tek bir sebepten kaynaklanmadığını vurguluyor: “Bipolar bozukluğun kesin nedeni tam olarak bilinmese de genetik, biyolojik ve çevresel faktörlerin bir araya gelerek hastalığın ortaya çıkmasına neden olduğu düşünülmektedir. Genetik yatkınlık önemli bir rol oynar; eğer ailede bipolar bozukluğu olan bir birey varsa, kişinin bu hastalığa yakalanma riski daha yüksek olabilir. Beyin kimyası da bu süreçte etkilidir; serotonin, dopamin ve norepinefrin gibi nörotransmitterlerdeki dengesizlikler, ruh halinin ani değişimlerine yol açabilir. Çevresel faktörler de hastalığın ortaya çıkmasını tetikleyebilir; özellikle yoğun stres, travmatik olaylar veya büyük bir kayıp yaşamak, bipolar bozukluğun başlamasına neden olabilir. Bu yüzden, kişinin hem biyolojik hem de psikososyal olarak desteklenmesi büyük önem taşır.”
Uzun süreli ve kapsamlı bir tedavi gerekiyor
Bipolar bozukluğun uzun süreli ve kapsamlı bir tedavi gerektirdiğini ifade eden Uzm. Dr. Gülnihal Gökçe Ünal, tedavinin genellikle ilaç tedavisi, psikoterapi ve yaşam tarzı değişiklikleriyle sürdürüldüğünü belirtiyor: “Bipolar afektif bozukluk, kişilerin yaşam kalitesini etkileyebilecek ciddi bir durumdur ancak uygun tedavi ve destekle yönetilebilir. Ruh hali dalgalanmaları yaşayan kişiler, tedaviye başvurduklarında genellikle daha stabil bir yaşam sürebilirler. Erken teşhis ve tedavi, hastalığın ilerlemesini ve komplikasyonları önlemek için önemlidir. Bipolar afektif bozukluğun tedavisi konusunda yapılan son yayınlar, genellikle ilaç tedavisi, psikoterapi yaklaşımları, biyolojik tedavi seçenekleri ve bireyselleştirilmiş tedavi modellerine odaklanmaktadır.”
Hastalık kontrol altındayken hayatı hiç etkilemeyebilir
Uzm. Dr. Gülnihal Gökçe Ünal, bipolar bozukluğun günlük yaşam üzerindeki etkilerine dair şunları söylüyor: “Bu hastalığın ataklar ve arada normal, sağlıklı dönemlerin yaşanabildiği bir doğası olduğundan, kontrol altında tutulduğunda yaşam kalitesini etkilemeden yaşama imkanı bulunabilir. Ancak hastalık kontrol altında değilse ve tedavisiz kalırsa, biyolojik ve sosyal hayata zarar verebilecek geniş bir davranış spektrumu ile oldukça yıkıcı sonuçlar doğurabilir.”
Tanı alan kişiler için destek mekanizmalarının nasıl oluşturulması gerektiği konusunda ise şunları belirtiyor: “Öncelikle bu ciddi ruh sağlığı ve sosyal hayatı etkileyecek olan hastalıkla ilgili tüm aile bireylerinin ve hastanın psikiyatrist tarafından bilgilendirilmesi gerekir. Hem ayaktan hem yatarak tedavi olunacak merkezlerin belirlenip, bilinmesi gerektiğinde başvurulması; taburculuk sonrası içinse sosyal çalışmacılarla çalışılması da ek olarak önerilmelidir. Elbette ki psikiyatrist kontrolünden çıkmamak da taburculuk sonrası mühimdir.”
Haftanın popüler haberleri
Manisa BBB Ferdi Zeyrek, son yolculuğuna uğurlandı
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, son yolculuğuna uğurlandı.
Ne Eğitimde Ne İstihdamda Ne Yetiştirmede Olan Gençler problem mi?
İTOSAM, İstanbul’da Ne Eğitimde Ne İstihdamda Ne Yetiştirmede Olan Gençler (NEİY) başlıklı araştırma raporunu yayınladı.
KOSGEB İş Geliştirme Desteği başvuruları devam ediyor
2025 yılının 2. dönem başvuruları 2-30 Haziran 2025 tarihinde gerçekleşecek.
Gümrüklerde kaçakçılık ve uyuşturucuya karşı amansız mücadele
Ticaret Bakanlığı 5 ayda 26 milyar 449 milyon Türk Lirası tutarındaki kaçakçılığı önledi.
Nilüfer Çevikel, Dosabsiad Başkanlığını Onur Kutlualp'e devretti
İş dünyasının önde gelen temsilcilerinin yoğun katılım gösterdiği kurulda, DOSABSİAD Başkanlığı bayrağını üyelerin oy birliğiyle Onur Kutlualp devraldı.
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası 136 yaşında
6 Haziran 1889 tarihinde kurulan Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) 136’ıncı yaşını kutluyor.
Sağlık sektöründe elektronik kimlik doğrulama başladı
1 Temmuz 2025 tarihi itibarıyla Türkiye genelindeki tüm vakıf ve özel sağlık kuruluşlarında çipli kimlik kartı ve parmak iziyle kimlik doğrulama zorunlu hale gelecek.
TCL, Arsenal ile olan sponsorluğunun kapsamını genişletti
TCL, Arsenal Futbol Kulübü ile olan iş birliğini küresel ölçekte genişlettiğini duyurdu.
AstraZeneca devrim yaratan 80+ onkoloji çalışmasını açıkladı
AstraZeneca, ASCO'da 80'den fazla yeni onkoloji çalışmasının sonuçlarını paylaştı.
IFS, Gartner Raporunda Kurumsal Varlık Yönetiminde lider
IFS, Gartner Raporunda Kurumsal Varlık Yönetimi kategorisinde lider konumda!
Esiad Başkanı Sibel Zorlu, Ege'nin AI potansiyelini değerlendirdi
Sibel Zorlu, İzmir ve Manisa'nın yapay zeka potansiyelini değerlendirdi.
Jülide Çağlı, Bacacı Holding Kurumsal İletişim Direktörü oldu
Bacacı Yatırım Holding’in Kurumsal İletişim Direktörü Jülide Çağlı oldu.
Hava yolunu ilk 5 ayda 85,4 milyon yolcu kullandı
Hava yolunu ocak-mayıs döneminde 85,4 milyon yolcu kullandı.
EPDK 12 şirkete lisans verdi
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), 12 şirkete lisans verirken, 5 şirketin lisansını sonlandırdı.
Mayısta en fazla aylık reel getiri mevduat faizinde oldu
TÜFE ile indirgendiğinde mayısta en yüksek aylık reel getiri yüzde 1,8 ile mevduat faizinde (brüt) gerçekleşti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan bayram mesajı
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Tüm vatandaşlarımın ve gönül coğrafyamızdaki her bir kardeşimin bayramını tebrik ediyorum.
Çin'den Pakistan'a rüzgar ve güneş güç sağlamak için destek
Çin'in pil fazlası, Pakistan'a güç sağlamak için kullanılıyor.
Trump, 12 ülke vatandaşının ABD'ye girmesini yasakladı
Trump, 12 ülkenin vatandaşlarının ABD'ye girmesini yasaklayan kararı imzaladı.
Mali, neden altın madenciliği çalışmalarını askıya aldı
Mali, hava koşulları nedeniyle bireysel altın madenciliği çalışmalarını askıya aldı.
Kurban etleri hızlı soğutulmamalı
Prof. Dr. Osman Sağdıç, sağlık için kurban kesimi, parçalanması, tüketimi konularında uyarılarda bulundu.
Alman şirketlerinde yapay zeka işten çıkarmalara sebep olacak
Almanya'da her dört şirketten birinin, yapay zeka kullanımı nedeniyle gelecek 5 yıl içinde işten çıkarmaların olmasını beklediği belirtildi.
Palandöken'den Kurban Bayramı mesajı
TESK Başkanı Bendevi Palandöken, Kurban Bayramı öncesi birlik beraberlik mesajı yayınladı.
Havalimanlarında Kurban Bayramı yoğunluğu
Tüm yurtta havalimanlarında yoğunluk yaşanıyor. İstanbul ve Sabiha Gökçen havalimanlarında da Kurban Bayramı tatili dolayısıyla yolcu yoğunluğu yaşanıyor.
Otobüs firmaları bayram yoğunluğundan memnun
Yoğunluk yaşanan otogarlardan birisi de Esenler'deki Büyük İstanbul Otogarı. Otobüs firmaları yoğunluktan memnun.
Türkiye'nin harcama kalıpları değişti
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2024 yılı Hanehalkı Tüketim Harcaması verilerini paylaştı.
Atasun Optik'e En Mutlu İş Yeri ödülü
Atasun Optik üçüncü kez “En Mutlu İş Yeri” seçildi.
DHL Raporu: Yapay zeka ve sosyal medya e-ticareti dönüştürüyor
Yapay zeka ve sosyal medya, Türkiye’de online alışverişi yeniden şekillendiriyor.
İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik ödülleri sahiplerini buldu
Kaleseramik Vakfı (KSV) tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenen İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Programı’nın (İBSG) kazananları açıklandı.
Sosyal medyada en başarılı şirketler Baykar, Aselsan, Tabii
Sosyal medya performansı en yüksek markalar belli oldu.
Ayhan Sincek: Çocukların geleceğine umut Erken BES
Çocukların finansal geleceğine yapılan yatırımın önemi her geçen gün artıyor.
Artemis Halı’dan ekolojik katkı
Artemis Halı’dan 31 milyon liralık yatırımla 61.924 ağaçlık ekolojik katkı.
Almanya'da 1.8 milyonu aşan iş gücü açığı fırsat mı?
Almanya'daki işçi açığı büyük bir fırsat yaratıyor.
Align Technology, yeni bir pazarlama girişimi başlattı
Align Technology, 20 milyon Invisalign gülümsemesinden ilham alan yeni bir pazarlama girişimini başlattı.
Texhibition İstanbul 10 Eylül'de başlıyor
Trendler, inovasyon ve sürdürülebilirlik bu fuarda bir araya geliyor.
BDDK, Aytemiz Yatırım Bankası'na faaliyet izni verdi
BDDK, Aytemiz Yatırım Bankası AŞ'ye faaliyet izni verdi.
BDDK, Halk Katılım Bankası'nIn kurulmasına izin verdi
BDDK, Halk Katılım Bankası AŞ'nin kurulmasına izin verdi.
Stellantis yeni CQO olarak Sebastien Jacquet'i görevlendirdi
Stellantis N.V., yeni Kalite Direktörü (Chief Quality Officer) olarak Sebastien Jacquet'i görevlendirdi.
Güney Kore Devlet Başkanlığına Lee Jae-myung seçildi
Güney Kore'de Lee Jae-myung, Devlet Başkanı seçildi.
10. Yargı Paketi, TBMM'de kabul edildi
10. Yargı Paketi, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi
Uyuşturucu baronlarına geçit yok! Gürbulak'ta tarihi operasyon
Ticaret Bakanlığı gümrük muhafaza ekipleri,Gürbulak Gümrük Kapısı'nda, tek seferde 1 ton 870 kilogram uyuşturucu ele geçirerek tarihi bir operasyona imza attı.