Prof. Dr. Tarhan: Hayatta amacı olan insan internet tuzağına düşmez
Prof. Dr. Tarhan: Hayatta amacı olan insan internet tuzağına düşmez
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Dost TV ve Dost FM’de yayınlanan “Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ la Akla Kapı” programında “Ekran Bağımlılığı” konusunu ele aldı.
Haber Giriş Tarihi: 28.08.2024 20:06
Haber Güncellenme Tarihi: 28.08.2024 20:13
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.dijitalhaber.com.tr
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Dost TV ve Dost FM’de yayınlanan “Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ la Akla Kapı” programında “Ekran Bağımlılığı” konusunu ele aldı. Bağımlılık tanısındaki ana semptomun kontrol kaybı olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Ekran bağımlılığı beyindeki ödül sistemini bozuyor. Amacı olan, günü planlayan bir kimse sosyal medya tuzağından, ekran maruziyetinden kendini koruyabilir.” dedi.
“Bir noktaya odaklanıp dünyanın gerçeklerinden kopmak, hipnotik bir durumdur”
Klip sendromu vakasından örnek veren Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Gecikmiş konuşma şikayetiyle bir çocuk geldi. Gecikmiş konuşma demek otizm demektir. Biz de çocukta otizm var zannettik. Araştırdık ki çocuğun ince motor, kaba motor gelişimi gayet iyi. Matematiksel zekâsı iyi. Konuşmasında gecikme var. Niye böyle diye araştırdığımızda çocuğun bütün gün televizyon izlediğini gördük. O zaman cep telefonları yoktu televizyon vardı. Televizyonu açmış çocuk. Bütün gün müzik kanallarını seyrediyor. Videolar izliyor, şarkı kanallarını seyrediyor, onları dinliyor. Hiç konuşmak, sözcük üretmek zorunda kalmadığı için sadece izliyor. Anne de ucuz bakıcı çocuğun eline kumandayı vermiş. Çocuk onunla yiyor içiyor, vakit geçiyor. Konuşmak zorunda kalmadığı için beynin sözcük üreten alanı körelmiş. Çocuk o anda oyalıyor. Hipnotize oluyor, büyülenmiş oluyor, kendini kaptırıyor. Bir noktaya odaklanıp dünyanın gerçeklerinden kopmak, hipnotik bir durumdur.” ifadelerini kullandı.
Bir tohum olarak ekiliyor ileri yaşta büyüyor…
Hayat senaryolarının küçük yaşlarda öğrenildiğini bu senaryoların büyük yaşlarda yaşandığını söyleyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Ekran maruziyetinin dozu kaçtığı zaman, çocuk başka bir şey öğrenemiyor. Çocuğun öğrenebilmesi için beş duyunun da çalışması lazım. Beş duyunun yanında deneyimleyerek öğrenmesi lazım. Söküp takarak, oynayarak, yaşayarak öğrenmesi lazım. Küçük yaşta hayat senaryoları öğreniliyor. Kişiler bu öğrenilen hayat senaryolarını büyük yaşlarda yaşıyorlar. Sadece anlatılar, hikayeler değil yaşantılar da çocukta kalıcı oluyor. Onun için büyüklerle yaşadıkları, arkadaşlarıyla yaşadıkları, oynarken, söküp takarken yaşadıkları onların gelişen zihinlerinde yer ediyor. Orada bir tohum olarak ekiliyor ve ileri yaşta büyüyor. Bu nedenle çocukların anne babayla birlikte geçirdiği zaman çok önemli. Anne babanın nasihat vermesi değil de onunla beraber yaşadığı olaylar, birlikte yaşadıkları hikayeler çok önemli…” şeklinde konuştu.
“Haftada 20 saati geçen ekran maruziyeti çocuğa zarar veriyor”
Soyut düşünme becerisinin beynin ön bölgesinin bir fonksiyonu olduğunu söyleyen Prof. Dr. Tarhan; “Haftada 20 saati geçen ekran maruziyeti çocuğa zarar veriyor. Çocuğun okul dönemi yaşına kadar ebeveyn gözetimi altında olması lazım. Çocukta 6-7 yaşında gerçeklik, soyut düşünce, kavramsal düşünce ortaya çıkıyor. Gerçeklik algısı oluşuyor. Ondan önce hayal ile gerçeği karıştırıyor. Mesela tek başına bir video seyrediyor, videoda canavarlar üzerine geliyor gibi olur. Çocuk onu gerçek zanneder. Oradan kırmızı renk yansısa, elim kanıyor zanneder. Çünkü o dönemde hayal ile gerçeği ayırt edemiyor. 6-7 yaşında gerçeklik testini beyin öğreniyor. O zamana kadar somut düşünce var. Çocuk çok zekiyse soyut düşünme 6-7 yaşından önce de başlıyor. Soyut düşünme becerisi, beynin ön bölgesinin fonksiyonu. Duygusal zekâ, sosyal zekâ ve matematiksel zekanın birlikte çalışmasıyla oluyor. Bazı çocuklar daha çabuk öğreniyor, bazı çocuklar yavaş öğreniyor. Bu sosyal ve duygusal zekâ ile çok bağlantılı.” dedi.
“Dijital bizim için bir amaç değil araçtır”
Türkiye’nin ekran maruziyetinin rekor seviyede olduğuna dikkat çeken Tarhan; “Dünyada ekran maruziyetinde rekor kıran ülke bizim ülkemiz. Dünyada bir günde ortalama 3 saat. Türkiye’de 7 saati buluyor. Çocukları bırak, yetişkinler de bile bu oran. Çok fazla ekran maruziyeti. Şu anda çocuklara küçük yaştan itibaren sürekli eline ekran verip büyütürseniz o çocuklar otistik gibi oluyor. Oturup birisiyle sohbet edemiyor, karşı cinsle ilişki kuramıyor. Yani dijital bizim için bir amaç değil araçtır. Teknoloji bizatihi tarafsızdır. Biz onu kendi amacımıza yönelik kullanırsak bize hizmet eder ama o bizi yönetirse o zaman sen kullanılırsın. Popüler kültür, dijital emperyalizm var şu anda. Ona doğru gidiyor…” ifadelerini kullandı.
“Ekran bağımlılığı beyindeki ödül sistemini bozuyor”
Bağımlılık tanısındaki ana semptomun kontrol kaybı olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Kişinin günlük hayatını, günlük yaşam üretimini kontrol etmeyi bozduysa o bağımlıdır. Ekran bağımlılığı beyindeki ödül sistemini bozuyor. Çünkü ekran çok ödül veren bir ortam, devamlı değişken haz müthiş her türlü haza ulaşabiliyor. Çok elverişli, 24 saat ulaşabiliyor, çok kullanışlı pratik bir ortam. Bundan 20 sene önce televizyonlar ilk çıktığı zaman yatak odasına koymayın diye tavsiye ediliyordu radyasyondan dolayı. Şu anda yatağın içinde cep telefonları var. Kitap okuyor gibi gözüküyor ama elinin içinde cep telefonu var. Uzvumuz gibi olmuş. Olması tuhaf bir şey değil. Hayatı kolaylaştırıyor, hızlandırıyor. Bazı tasarruflu yönleri de var. Hayata müthiş kolaylık sağladı. Erişkinlerde en önemli şey hedef. Sabah kalktığı zaman amacı olan bir kimse, günü planlayan bir kimse sosyal medya tuzağından, ekran maruziyetinden kendini koruyabilir. Buna medya okuryazarlığı diyoruz. Medya okuryazarlığına sahip olan bir kimse akıllı telefonu, tableti, bilgisayarı ihtiyacı olduğu zaman kullanır. İhtiyacı olmadığı zaman kullanmaz.” şeklinde konuştu.
“Hayatta amacı olan insan internet tuzağına düşmez”
Kişinin kendi yolunu stratejik olarak belirlemesi gerektiğini söyleyen Tarhan; “Şu anda modernizm bize bugünü yaşa diyor. Bir insan stratejik olarak düşünmeden kendine yol çizerse olaylar onu istediği yere sürükler. ‘3 sene sonra ne olacak? 5 sene, 10 sene sonra ne olacak?’ diye düşünmesi lazım. Bir gemi düşünün, limandan ayrılmış. Nereye gideceğini bilmiyor. Rüzgâr götürür, savurur ama pusulası varsa, nereye gideceğini biliyorsa, rüzgâr ona yardım eder. Onun gibi hayatta amacı olan insan internet tuzağına düşmez. Ekran maruziyetine düşmez, dijital bağımlılığa düşmez. Dijital bağımlılığından kurtulmanın yolu günü planlamak, geleceği planlamak, anlamlı bir hayat yaşamaktır. Bunu yapan kimse hiç korkmasın. Alsın, hedefine göre kullansın.” dedi.
Bu zamanın taşlı yolları internet…
Dijital dünyada da hakikati anlatmanın önemine değinen Tarhan; “Bu zamanın taşlı yolları internet. Senin davan varsa, idealin varsa, Allah'ın huzuruna gittiğin zaman bu hakikat için, tevhit için neler yaptın diye bir derdin varsa, Allah bana soracak diyorsan, bunu en güzel ifade edeceğin yer internet, dijital alan. Amerika'da ki adam okuyor. Gazze olaylarında o dede, kucağında torunu, başında sarığı ile müthiş bir bilgelikle müthiş bir teslimiyetle o çocuğunu öpmesi, vedalaşması, o rahatlığı, ölümden korkmaması, ilerde buluşacağını bilmesi bütün dünyada islamofobiyi dümdüz etti. İslamofobi ile ilgili bir sürü toplantılar yapıldı, bir sürü kitaplar yazıldı. Hiçbiri o kadar tesirli değil. O adam kafadaki, islamofobik sarık cübbe imajını darmadağın etti. Dijital yaptı bunu. Hakikati burada anlatmak gerekiyor. Böyle bir derdimiz olursa sosyal medya araç olur. Onun için biz büyükler için, inanan insanlar için bu önemli bir yöntem, hayatımızın sonuna geldiği zaman nasıl anılmak istiyorsak, nasıl bir insan olmak istiyorsak, sosyal medyayı o amaca yönelik kullanalım.” ifadelerini kullandı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Prof. Dr. Tarhan: Hayatta amacı olan insan internet tuzağına düşmez
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Dost TV ve Dost FM’de yayınlanan “Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ la Akla Kapı” programında “Ekran Bağımlılığı” konusunu ele aldı.
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Dost TV ve Dost FM’de yayınlanan “Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ la Akla Kapı” programında “Ekran Bağımlılığı” konusunu ele aldı. Bağımlılık tanısındaki ana semptomun kontrol kaybı olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Ekran bağımlılığı beyindeki ödül sistemini bozuyor. Amacı olan, günü planlayan bir kimse sosyal medya tuzağından, ekran maruziyetinden kendini koruyabilir.” dedi.
“Bir noktaya odaklanıp dünyanın gerçeklerinden kopmak, hipnotik bir durumdur”
Klip sendromu vakasından örnek veren Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Gecikmiş konuşma şikayetiyle bir çocuk geldi. Gecikmiş konuşma demek otizm demektir. Biz de çocukta otizm var zannettik. Araştırdık ki çocuğun ince motor, kaba motor gelişimi gayet iyi. Matematiksel zekâsı iyi. Konuşmasında gecikme var. Niye böyle diye araştırdığımızda çocuğun bütün gün televizyon izlediğini gördük. O zaman cep telefonları yoktu televizyon vardı. Televizyonu açmış çocuk. Bütün gün müzik kanallarını seyrediyor. Videolar izliyor, şarkı kanallarını seyrediyor, onları dinliyor. Hiç konuşmak, sözcük üretmek zorunda kalmadığı için sadece izliyor. Anne de ucuz bakıcı çocuğun eline kumandayı vermiş. Çocuk onunla yiyor içiyor, vakit geçiyor. Konuşmak zorunda kalmadığı için beynin sözcük üreten alanı körelmiş. Çocuk o anda oyalıyor. Hipnotize oluyor, büyülenmiş oluyor, kendini kaptırıyor. Bir noktaya odaklanıp dünyanın gerçeklerinden kopmak, hipnotik bir durumdur.” ifadelerini kullandı.
Bir tohum olarak ekiliyor ileri yaşta büyüyor…
Hayat senaryolarının küçük yaşlarda öğrenildiğini bu senaryoların büyük yaşlarda yaşandığını söyleyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Ekran maruziyetinin dozu kaçtığı zaman, çocuk başka bir şey öğrenemiyor. Çocuğun öğrenebilmesi için beş duyunun da çalışması lazım. Beş duyunun yanında deneyimleyerek öğrenmesi lazım. Söküp takarak, oynayarak, yaşayarak öğrenmesi lazım. Küçük yaşta hayat senaryoları öğreniliyor. Kişiler bu öğrenilen hayat senaryolarını büyük yaşlarda yaşıyorlar. Sadece anlatılar, hikayeler değil yaşantılar da çocukta kalıcı oluyor. Onun için büyüklerle yaşadıkları, arkadaşlarıyla yaşadıkları, oynarken, söküp takarken yaşadıkları onların gelişen zihinlerinde yer ediyor. Orada bir tohum olarak ekiliyor ve ileri yaşta büyüyor. Bu nedenle çocukların anne babayla birlikte geçirdiği zaman çok önemli. Anne babanın nasihat vermesi değil de onunla beraber yaşadığı olaylar, birlikte yaşadıkları hikayeler çok önemli…” şeklinde konuştu.
“Haftada 20 saati geçen ekran maruziyeti çocuğa zarar veriyor”
Soyut düşünme becerisinin beynin ön bölgesinin bir fonksiyonu olduğunu söyleyen Prof. Dr. Tarhan; “Haftada 20 saati geçen ekran maruziyeti çocuğa zarar veriyor. Çocuğun okul dönemi yaşına kadar ebeveyn gözetimi altında olması lazım. Çocukta 6-7 yaşında gerçeklik, soyut düşünce, kavramsal düşünce ortaya çıkıyor. Gerçeklik algısı oluşuyor. Ondan önce hayal ile gerçeği karıştırıyor. Mesela tek başına bir video seyrediyor, videoda canavarlar üzerine geliyor gibi olur. Çocuk onu gerçek zanneder. Oradan kırmızı renk yansısa, elim kanıyor zanneder. Çünkü o dönemde hayal ile gerçeği ayırt edemiyor. 6-7 yaşında gerçeklik testini beyin öğreniyor. O zamana kadar somut düşünce var. Çocuk çok zekiyse soyut düşünme 6-7 yaşından önce de başlıyor. Soyut düşünme becerisi, beynin ön bölgesinin fonksiyonu. Duygusal zekâ, sosyal zekâ ve matematiksel zekanın birlikte çalışmasıyla oluyor. Bazı çocuklar daha çabuk öğreniyor, bazı çocuklar yavaş öğreniyor. Bu sosyal ve duygusal zekâ ile çok bağlantılı.” dedi.
“Dijital bizim için bir amaç değil araçtır”
Türkiye’nin ekran maruziyetinin rekor seviyede olduğuna dikkat çeken Tarhan; “Dünyada ekran maruziyetinde rekor kıran ülke bizim ülkemiz. Dünyada bir günde ortalama 3 saat. Türkiye’de 7 saati buluyor. Çocukları bırak, yetişkinler de bile bu oran. Çok fazla ekran maruziyeti. Şu anda çocuklara küçük yaştan itibaren sürekli eline ekran verip büyütürseniz o çocuklar otistik gibi oluyor. Oturup birisiyle sohbet edemiyor, karşı cinsle ilişki kuramıyor. Yani dijital bizim için bir amaç değil araçtır. Teknoloji bizatihi tarafsızdır. Biz onu kendi amacımıza yönelik kullanırsak bize hizmet eder ama o bizi yönetirse o zaman sen kullanılırsın. Popüler kültür, dijital emperyalizm var şu anda. Ona doğru gidiyor…” ifadelerini kullandı.
“Ekran bağımlılığı beyindeki ödül sistemini bozuyor”
Bağımlılık tanısındaki ana semptomun kontrol kaybı olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Kişinin günlük hayatını, günlük yaşam üretimini kontrol etmeyi bozduysa o bağımlıdır. Ekran bağımlılığı beyindeki ödül sistemini bozuyor. Çünkü ekran çok ödül veren bir ortam, devamlı değişken haz müthiş her türlü haza ulaşabiliyor. Çok elverişli, 24 saat ulaşabiliyor, çok kullanışlı pratik bir ortam. Bundan 20 sene önce televizyonlar ilk çıktığı zaman yatak odasına koymayın diye tavsiye ediliyordu radyasyondan dolayı. Şu anda yatağın içinde cep telefonları var. Kitap okuyor gibi gözüküyor ama elinin içinde cep telefonu var. Uzvumuz gibi olmuş. Olması tuhaf bir şey değil. Hayatı kolaylaştırıyor, hızlandırıyor. Bazı tasarruflu yönleri de var. Hayata müthiş kolaylık sağladı. Erişkinlerde en önemli şey hedef. Sabah kalktığı zaman amacı olan bir kimse, günü planlayan bir kimse sosyal medya tuzağından, ekran maruziyetinden kendini koruyabilir. Buna medya okuryazarlığı diyoruz. Medya okuryazarlığına sahip olan bir kimse akıllı telefonu, tableti, bilgisayarı ihtiyacı olduğu zaman kullanır. İhtiyacı olmadığı zaman kullanmaz.” şeklinde konuştu.
“Hayatta amacı olan insan internet tuzağına düşmez”
Kişinin kendi yolunu stratejik olarak belirlemesi gerektiğini söyleyen Tarhan; “Şu anda modernizm bize bugünü yaşa diyor. Bir insan stratejik olarak düşünmeden kendine yol çizerse olaylar onu istediği yere sürükler. ‘3 sene sonra ne olacak? 5 sene, 10 sene sonra ne olacak?’ diye düşünmesi lazım. Bir gemi düşünün, limandan ayrılmış. Nereye gideceğini bilmiyor. Rüzgâr götürür, savurur ama pusulası varsa, nereye gideceğini biliyorsa, rüzgâr ona yardım eder. Onun gibi hayatta amacı olan insan internet tuzağına düşmez. Ekran maruziyetine düşmez, dijital bağımlılığa düşmez. Dijital bağımlılığından kurtulmanın yolu günü planlamak, geleceği planlamak, anlamlı bir hayat yaşamaktır. Bunu yapan kimse hiç korkmasın. Alsın, hedefine göre kullansın.” dedi.
Bu zamanın taşlı yolları internet…
Dijital dünyada da hakikati anlatmanın önemine değinen Tarhan; “Bu zamanın taşlı yolları internet. Senin davan varsa, idealin varsa, Allah'ın huzuruna gittiğin zaman bu hakikat için, tevhit için neler yaptın diye bir derdin varsa, Allah bana soracak diyorsan, bunu en güzel ifade edeceğin yer internet, dijital alan. Amerika'da ki adam okuyor. Gazze olaylarında o dede, kucağında torunu, başında sarığı ile müthiş bir bilgelikle müthiş bir teslimiyetle o çocuğunu öpmesi, vedalaşması, o rahatlığı, ölümden korkmaması, ilerde buluşacağını bilmesi bütün dünyada islamofobiyi dümdüz etti. İslamofobi ile ilgili bir sürü toplantılar yapıldı, bir sürü kitaplar yazıldı. Hiçbiri o kadar tesirli değil. O adam kafadaki, islamofobik sarık cübbe imajını darmadağın etti. Dijital yaptı bunu. Hakikati burada anlatmak gerekiyor. Böyle bir derdimiz olursa sosyal medya araç olur. Onun için biz büyükler için, inanan insanlar için bu önemli bir yöntem, hayatımızın sonuna geldiği zaman nasıl anılmak istiyorsak, nasıl bir insan olmak istiyorsak, sosyal medyayı o amaca yönelik kullanalım.” ifadelerini kullandı.
Haftanın popüler haberleri
Nahıl Yılbaşı Alışveriş Şenliği devam ediyor
Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı'nın Nahıl Yılbaşı Alışveriş Şenliği 44 İlden 101 Kadın Kooperatifinin katılımı ile başladı.
Microsoft Türkiye'de Esra Gaon ve Candan Eser’e yeni görev
Microsoft Türkiye'de Esra Gaon ve Candan Eser’in yeni atamaları yapıldı.
Çin'e yapılan doğrudan yabancı yatırımlar azaldı
Çin'e yapılan doğrudan yabancı yatırımlar, Ocak-kasım döneminde bir önceki yıla göre yüzde 7,5 oranında azaldı.
Yılın “modern pazarlama projeleri” ödüllendirildi
SMARTIES AWARDS Türkiye ’25 ödülleri, 15 Aralık 2025 tarihinde Swissotel The Bosphorus’ta gerçekleştirilen Gala Gecesi ile sahiplerini buldu.
Epica Awards’tan Türkiye’ye 2 ödül
Epica Awards'tan Türkiye bu yıl 2 Bronz ödülle geri döndü.
İstanbul Havalimanının yoğunluk rekoru
İstanbul Havalimanı günlük 1444 uçuşla Avrupa'nın en yoğun havalimanı oldu
İhracatçı firmalara resim ve harç istisnası için verilen süre uzatıldı
İhracatçı firmalara, dahilde işleme rejimi ile resim ve harç istisnası uygulamaları için ek süre imkanı tanındı.
Yetkili emlakçı sayısı 90 bine yaklaştı
Ticaret Bakanlığından haksız fiyat artışına neden olan taşınmaz ilanları için 173,3 milyon lira ceza
Tüketici hakem heyetleri 2,5 yılda 2 milyon dosyayı sonuca bağladı
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, "Tüketici hakem heyetlerinde de son 2,5 yılda yaklaşık 2 milyon dosya sonuca bağlanmıştır, bunun tutarı 21 milyar liradır." dedi.
Erdem Tatbul'a Aksa'da yeni görev
Aksa şirketi Mali İşler Direktörlüğü'ne Muhasebe ve Finansal Raporlama Müdürü olarak görev yapan Sn. Erdem Tatbul'un vekâlet edeceğini duyurdu.
Kaplamin YK Başkanlığına Rıza Kandemir seçildi
Kaplamin Ambalaj Sanayii ve Ticaret A.Ş., Yeni Yönetim Kurulu Başkan ve Üyelerini KAP'a yaptığı açıklamayla duyurdu.
Tekfen Holding hissedarları davadan vazgeçti
Tekfen Olağan Genel Kurulunda konuşan hissedar İltem Dokurlar Tekfen Holding’e yönelik davadan vazgeçtiklerini ilan etti.
Jantsa Umurlu fabrikası’nda üretime geçici ara
Jantsa, Umurlu Fabrikası’nda planlı bakım ve envanter çalışmaları nedeniyle 21 Aralık 2025–2 Ocak 2026 tarihleri arasında üretime geçici olarak ara vereceğini açıkladı.
Murat Atay, Garanti Faktoring YK Üyeliğinden istifa etti
Garanti Faktoring, Murat Atay'ın Yönetim Kurulu Üyeliğinden ayrıldığını duyurdu.
Balsu Gıda’da Nusret Özbağ’a Şili’de Genel Müdürlük
Balsu Gıda, Türkiye operasyonlarından sorumlu Operasyon Komitesi Üyesi Nusret Özbağ’ın, yüzde 100 bağlı ortaklığı Balsu Industries of Chile’e Genel Müdür olarak atandığını açıkladı.
E-ihracatta gümrük süreçleri kolaylaştırıldı
Ticaret Bakanlığı, 2025/14 sayılı Genelge ile e-ihracatta konsinye ihracat ve hızlı kargo gümrük işlemlerini kolaylaştıran düzenlemeleri yürürlüğe aldı.
Elektronik Ticari Defter Sistemi'nde (ETDS) yeni bir zorunluluk
1 Ocak 2026’dan itibaren kurulacak tüm şirketler, pay defteri ve genel kurul defterlerini Elektronik Ticari Defter Sistemi (ETDS) üzerinden tutacak.
Eskişehir OSB 56. yılını kutluyor
Eskişehir OSB, 34 milyon metrekarelik alanda 916 firma ve 53 bin 386 çalışanla faaliyet gösteriyor.
Nvidia yeni açık kaynaklı yapay zekâ modellerini tanıttı
Çin'deki açık kaynaklı yapay zekâ ürünlerindeki patlama ortamında Nvidia yeni açık kaynaklı yapay zekâ modellerini tanıttı.
IFCO 2026 Fuarı 4 Şubat 2026'da İFM'de başlıyor
IFCO 9. İstanbul Fashion Connection Fuarı 4–7 Şubat 2026 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi'nde düzenlenecek
Rota Portföy ve Goldfinch fon kurdu
Rota Portföy Goldfinch Sanayi ve Teknoloji Girişim Sermayesi Yatırım Fonu, düzenlenen lansman etkinliği ile tanıtıldı.
Taksiler en çok iş merkezlerinden, cafe ve restoranlardan çağrılıyor
Türkiye'deki kullanıcılar en sık iş merkezleri ve üniversiteler (%31) ile sosyal mekanlarda (%27) uygulama üzerinden taksi çağırıyor.
Lojistiğin yeni işletim sistemi 'Kamyoon' faaliyette
Kamyoon uygulaması faaliyette. Kamyoon, uçtan uca lojistik teknolojileriyle sektörde “tek veri hattı” yaklaşımını hayata geçiriyor.
Özel 5G ağları ile yeni bir dönem başlıyor
Özel 5G ağları ile acil hizmetler, üretim ve savunma gibi kilit sektörlerde yeni bir dönem başlıyor.
HP'den hareketli zararlı yazılımlara dikkat uyarısı
Hareketli zararlı yazılımlara dikkat: Animasyonlu tuzaklar kullanıcıları kandırarak PC'lere zararlı yazılım bulaştırıyor.
2026 yılının ilk çeyreğinde istihdamda iyileşme bekleniyor
ManpowerGroup araştırması: Türkiye'de 2026 yılının ilk çeyreğinde istihdamda iyileşme bekleniyor.
Mamabüs Catering'ten gıda güvenliği, çocuk sağlığı ve kurumsal sorumluluk
Mamabüs Catering, okul beslenmesine gıda güvenliği, çocuk sağlığı ve kurumsal sorumluluk standartı getirdi.
BBC Studios ve CosmoBlue Media, Türkiye’de stratejik ortaklık kurdu
BBC Studios ve CosmoBlue Media, MENA ve Türkiye’de eğlence ekosistemini büyütmek üzere stratejik ortaklık kurdu.
Yandex Türkiye'de Veronika Zueva ve Edita Yıldız'a atama
Veronika Zueva şirketin BDT, Balkanlar ve Afrika bölgelerindeki stratejik ortaklıklarını, Edita Yıldız ise Yandex Ads Türkiye Bölge Direktörü olarak şirketi yönetecek.
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti yayımlandı
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu'nun (PPK) 11 Aralık'taki toplantısına ilişkin özet yayımlandı.
Türk Eximbank ile Asya Kalkınma Bankası arasında kredi sözleşmesi
Türk Eximbank ile Asya Kalkınma Bankası arasında 500 milyon avro tutarında kredi sözleşmesi imzalandı.
Asgari ücret için ikinci resmi toplantı yapıldı
Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2026'da geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamındaki ikinci toplantısını yaptı.
ECB 3 temel politika faizini sabit tuttu
Avrupa Merkez Bankası, 3 temel politika faizini piyasa beklentileri doğrultusunda sabit tuttu.
Zeray GYO, Borsa İstanbul'da işlem görmeye başladı
Borsa İstanbul'da gong Zeray Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı AŞ için çaldı.
Yüzyılın Konut Projesine başvurular 19 Aralık'ta sona eriyor
e-Devlet üzerinden bugün saat 23.59'da, Ziraat Bankası, Halk Bankası, Emlak Katılım Bankası üzerinden ise yarın saat 17.00'de sona erecek.
Aralık 2025 ayı Vergi Takvimi
Gelir İdaresi Başkanlığı gib.gov.tr internet sayfasında yayınlanan Aralık 2025 vergi takvimini derledik.
KPMG, CEE Skoru en yüksek markayı açıkladı
KPMG'nin raporunda 2025 yılında Türkiye'nin müşteri deneyimi açısından en yüksek skora sahip 10 markası yer aldı.
Yalın Şeyler kitap lansmanı Salt Galata’da gerçekleşti
“Yalın Şeyler” kitabı, Salt Galata’da, mimarlık, tasarım, kültür sanat ve iş dünyasını bir araya getiren toplantıda tanıtıldı.
Yıllık e-ticaret hacminin yüzde 20’si Kasım'da gerçekleşti
Kasım ayı, tek başına yılın toplam sipariş hacminin yüzde 20'sini oluştururken, önceki aya göre siparişlerde yüzde 45 artış kaydedildi.
FonOrion, Abone Sepeti’ne 200 bin dolar yatırım yaptığını duyurdu
THK-ORION TEKMER tarafından hayata geçirilen FonOrion, Abone Sepeti’ne 200 bin dolar yatırım yaptığını duyurdu.