Prof. Dr. Tarhan: Hayatta amacı olan insan internet tuzağına düşmez
Prof. Dr. Tarhan: Hayatta amacı olan insan internet tuzağına düşmez
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Dost TV ve Dost FM’de yayınlanan “Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ la Akla Kapı” programında “Ekran Bağımlılığı” konusunu ele aldı.
Haber Giriş Tarihi: 28.08.2024 20:06
Haber Güncellenme Tarihi: 28.08.2024 20:13
Kaynak:
Haber Merkezi
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Dost TV ve Dost FM’de yayınlanan “Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ la Akla Kapı” programında “Ekran Bağımlılığı” konusunu ele aldı. Bağımlılık tanısındaki ana semptomun kontrol kaybı olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Ekran bağımlılığı beyindeki ödül sistemini bozuyor. Amacı olan, günü planlayan bir kimse sosyal medya tuzağından, ekran maruziyetinden kendini koruyabilir.” dedi.
“Bir noktaya odaklanıp dünyanın gerçeklerinden kopmak, hipnotik bir durumdur”
Klip sendromu vakasından örnek veren Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Gecikmiş konuşma şikayetiyle bir çocuk geldi. Gecikmiş konuşma demek otizm demektir. Biz de çocukta otizm var zannettik. Araştırdık ki çocuğun ince motor, kaba motor gelişimi gayet iyi. Matematiksel zekâsı iyi. Konuşmasında gecikme var. Niye böyle diye araştırdığımızda çocuğun bütün gün televizyon izlediğini gördük. O zaman cep telefonları yoktu televizyon vardı. Televizyonu açmış çocuk. Bütün gün müzik kanallarını seyrediyor. Videolar izliyor, şarkı kanallarını seyrediyor, onları dinliyor. Hiç konuşmak, sözcük üretmek zorunda kalmadığı için sadece izliyor. Anne de ucuz bakıcı çocuğun eline kumandayı vermiş. Çocuk onunla yiyor içiyor, vakit geçiyor. Konuşmak zorunda kalmadığı için beynin sözcük üreten alanı körelmiş. Çocuk o anda oyalıyor. Hipnotize oluyor, büyülenmiş oluyor, kendini kaptırıyor. Bir noktaya odaklanıp dünyanın gerçeklerinden kopmak, hipnotik bir durumdur.” ifadelerini kullandı.
Bir tohum olarak ekiliyor ileri yaşta büyüyor…
Hayat senaryolarının küçük yaşlarda öğrenildiğini bu senaryoların büyük yaşlarda yaşandığını söyleyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Ekran maruziyetinin dozu kaçtığı zaman, çocuk başka bir şey öğrenemiyor. Çocuğun öğrenebilmesi için beş duyunun da çalışması lazım. Beş duyunun yanında deneyimleyerek öğrenmesi lazım. Söküp takarak, oynayarak, yaşayarak öğrenmesi lazım. Küçük yaşta hayat senaryoları öğreniliyor. Kişiler bu öğrenilen hayat senaryolarını büyük yaşlarda yaşıyorlar. Sadece anlatılar, hikayeler değil yaşantılar da çocukta kalıcı oluyor. Onun için büyüklerle yaşadıkları, arkadaşlarıyla yaşadıkları, oynarken, söküp takarken yaşadıkları onların gelişen zihinlerinde yer ediyor. Orada bir tohum olarak ekiliyor ve ileri yaşta büyüyor. Bu nedenle çocukların anne babayla birlikte geçirdiği zaman çok önemli. Anne babanın nasihat vermesi değil de onunla beraber yaşadığı olaylar, birlikte yaşadıkları hikayeler çok önemli…” şeklinde konuştu.
“Haftada 20 saati geçen ekran maruziyeti çocuğa zarar veriyor”
Soyut düşünme becerisinin beynin ön bölgesinin bir fonksiyonu olduğunu söyleyen Prof. Dr. Tarhan; “Haftada 20 saati geçen ekran maruziyeti çocuğa zarar veriyor. Çocuğun okul dönemi yaşına kadar ebeveyn gözetimi altında olması lazım. Çocukta 6-7 yaşında gerçeklik, soyut düşünce, kavramsal düşünce ortaya çıkıyor. Gerçeklik algısı oluşuyor. Ondan önce hayal ile gerçeği karıştırıyor. Mesela tek başına bir video seyrediyor, videoda canavarlar üzerine geliyor gibi olur. Çocuk onu gerçek zanneder. Oradan kırmızı renk yansısa, elim kanıyor zanneder. Çünkü o dönemde hayal ile gerçeği ayırt edemiyor. 6-7 yaşında gerçeklik testini beyin öğreniyor. O zamana kadar somut düşünce var. Çocuk çok zekiyse soyut düşünme 6-7 yaşından önce de başlıyor. Soyut düşünme becerisi, beynin ön bölgesinin fonksiyonu. Duygusal zekâ, sosyal zekâ ve matematiksel zekanın birlikte çalışmasıyla oluyor. Bazı çocuklar daha çabuk öğreniyor, bazı çocuklar yavaş öğreniyor. Bu sosyal ve duygusal zekâ ile çok bağlantılı.” dedi.
“Dijital bizim için bir amaç değil araçtır”
Türkiye’nin ekran maruziyetinin rekor seviyede olduğuna dikkat çeken Tarhan; “Dünyada ekran maruziyetinde rekor kıran ülke bizim ülkemiz. Dünyada bir günde ortalama 3 saat. Türkiye’de 7 saati buluyor. Çocukları bırak, yetişkinler de bile bu oran. Çok fazla ekran maruziyeti. Şu anda çocuklara küçük yaştan itibaren sürekli eline ekran verip büyütürseniz o çocuklar otistik gibi oluyor. Oturup birisiyle sohbet edemiyor, karşı cinsle ilişki kuramıyor. Yani dijital bizim için bir amaç değil araçtır. Teknoloji bizatihi tarafsızdır. Biz onu kendi amacımıza yönelik kullanırsak bize hizmet eder ama o bizi yönetirse o zaman sen kullanılırsın. Popüler kültür, dijital emperyalizm var şu anda. Ona doğru gidiyor…” ifadelerini kullandı.
“Ekran bağımlılığı beyindeki ödül sistemini bozuyor”
Bağımlılık tanısındaki ana semptomun kontrol kaybı olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Kişinin günlük hayatını, günlük yaşam üretimini kontrol etmeyi bozduysa o bağımlıdır. Ekran bağımlılığı beyindeki ödül sistemini bozuyor. Çünkü ekran çok ödül veren bir ortam, devamlı değişken haz müthiş her türlü haza ulaşabiliyor. Çok elverişli, 24 saat ulaşabiliyor, çok kullanışlı pratik bir ortam. Bundan 20 sene önce televizyonlar ilk çıktığı zaman yatak odasına koymayın diye tavsiye ediliyordu radyasyondan dolayı. Şu anda yatağın içinde cep telefonları var. Kitap okuyor gibi gözüküyor ama elinin içinde cep telefonu var. Uzvumuz gibi olmuş. Olması tuhaf bir şey değil. Hayatı kolaylaştırıyor, hızlandırıyor. Bazı tasarruflu yönleri de var. Hayata müthiş kolaylık sağladı. Erişkinlerde en önemli şey hedef. Sabah kalktığı zaman amacı olan bir kimse, günü planlayan bir kimse sosyal medya tuzağından, ekran maruziyetinden kendini koruyabilir. Buna medya okuryazarlığı diyoruz. Medya okuryazarlığına sahip olan bir kimse akıllı telefonu, tableti, bilgisayarı ihtiyacı olduğu zaman kullanır. İhtiyacı olmadığı zaman kullanmaz.” şeklinde konuştu.
“Hayatta amacı olan insan internet tuzağına düşmez”
Kişinin kendi yolunu stratejik olarak belirlemesi gerektiğini söyleyen Tarhan; “Şu anda modernizm bize bugünü yaşa diyor. Bir insan stratejik olarak düşünmeden kendine yol çizerse olaylar onu istediği yere sürükler. ‘3 sene sonra ne olacak? 5 sene, 10 sene sonra ne olacak?’ diye düşünmesi lazım. Bir gemi düşünün, limandan ayrılmış. Nereye gideceğini bilmiyor. Rüzgâr götürür, savurur ama pusulası varsa, nereye gideceğini biliyorsa, rüzgâr ona yardım eder. Onun gibi hayatta amacı olan insan internet tuzağına düşmez. Ekran maruziyetine düşmez, dijital bağımlılığa düşmez. Dijital bağımlılığından kurtulmanın yolu günü planlamak, geleceği planlamak, anlamlı bir hayat yaşamaktır. Bunu yapan kimse hiç korkmasın. Alsın, hedefine göre kullansın.” dedi.
Bu zamanın taşlı yolları internet…
Dijital dünyada da hakikati anlatmanın önemine değinen Tarhan; “Bu zamanın taşlı yolları internet. Senin davan varsa, idealin varsa, Allah'ın huzuruna gittiğin zaman bu hakikat için, tevhit için neler yaptın diye bir derdin varsa, Allah bana soracak diyorsan, bunu en güzel ifade edeceğin yer internet, dijital alan. Amerika'da ki adam okuyor. Gazze olaylarında o dede, kucağında torunu, başında sarığı ile müthiş bir bilgelikle müthiş bir teslimiyetle o çocuğunu öpmesi, vedalaşması, o rahatlığı, ölümden korkmaması, ilerde buluşacağını bilmesi bütün dünyada islamofobiyi dümdüz etti. İslamofobi ile ilgili bir sürü toplantılar yapıldı, bir sürü kitaplar yazıldı. Hiçbiri o kadar tesirli değil. O adam kafadaki, islamofobik sarık cübbe imajını darmadağın etti. Dijital yaptı bunu. Hakikati burada anlatmak gerekiyor. Böyle bir derdimiz olursa sosyal medya araç olur. Onun için biz büyükler için, inanan insanlar için bu önemli bir yöntem, hayatımızın sonuna geldiği zaman nasıl anılmak istiyorsak, nasıl bir insan olmak istiyorsak, sosyal medyayı o amaca yönelik kullanalım.” ifadelerini kullandı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Prof. Dr. Tarhan: Hayatta amacı olan insan internet tuzağına düşmez
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Dost TV ve Dost FM’de yayınlanan “Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ la Akla Kapı” programında “Ekran Bağımlılığı” konusunu ele aldı.
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Dost TV ve Dost FM’de yayınlanan “Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ la Akla Kapı” programında “Ekran Bağımlılığı” konusunu ele aldı. Bağımlılık tanısındaki ana semptomun kontrol kaybı olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Ekran bağımlılığı beyindeki ödül sistemini bozuyor. Amacı olan, günü planlayan bir kimse sosyal medya tuzağından, ekran maruziyetinden kendini koruyabilir.” dedi.
“Bir noktaya odaklanıp dünyanın gerçeklerinden kopmak, hipnotik bir durumdur”
Klip sendromu vakasından örnek veren Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Gecikmiş konuşma şikayetiyle bir çocuk geldi. Gecikmiş konuşma demek otizm demektir. Biz de çocukta otizm var zannettik. Araştırdık ki çocuğun ince motor, kaba motor gelişimi gayet iyi. Matematiksel zekâsı iyi. Konuşmasında gecikme var. Niye böyle diye araştırdığımızda çocuğun bütün gün televizyon izlediğini gördük. O zaman cep telefonları yoktu televizyon vardı. Televizyonu açmış çocuk. Bütün gün müzik kanallarını seyrediyor. Videolar izliyor, şarkı kanallarını seyrediyor, onları dinliyor. Hiç konuşmak, sözcük üretmek zorunda kalmadığı için sadece izliyor. Anne de ucuz bakıcı çocuğun eline kumandayı vermiş. Çocuk onunla yiyor içiyor, vakit geçiyor. Konuşmak zorunda kalmadığı için beynin sözcük üreten alanı körelmiş. Çocuk o anda oyalıyor. Hipnotize oluyor, büyülenmiş oluyor, kendini kaptırıyor. Bir noktaya odaklanıp dünyanın gerçeklerinden kopmak, hipnotik bir durumdur.” ifadelerini kullandı.
Bir tohum olarak ekiliyor ileri yaşta büyüyor…
Hayat senaryolarının küçük yaşlarda öğrenildiğini bu senaryoların büyük yaşlarda yaşandığını söyleyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Ekran maruziyetinin dozu kaçtığı zaman, çocuk başka bir şey öğrenemiyor. Çocuğun öğrenebilmesi için beş duyunun da çalışması lazım. Beş duyunun yanında deneyimleyerek öğrenmesi lazım. Söküp takarak, oynayarak, yaşayarak öğrenmesi lazım. Küçük yaşta hayat senaryoları öğreniliyor. Kişiler bu öğrenilen hayat senaryolarını büyük yaşlarda yaşıyorlar. Sadece anlatılar, hikayeler değil yaşantılar da çocukta kalıcı oluyor. Onun için büyüklerle yaşadıkları, arkadaşlarıyla yaşadıkları, oynarken, söküp takarken yaşadıkları onların gelişen zihinlerinde yer ediyor. Orada bir tohum olarak ekiliyor ve ileri yaşta büyüyor. Bu nedenle çocukların anne babayla birlikte geçirdiği zaman çok önemli. Anne babanın nasihat vermesi değil de onunla beraber yaşadığı olaylar, birlikte yaşadıkları hikayeler çok önemli…” şeklinde konuştu.
“Haftada 20 saati geçen ekran maruziyeti çocuğa zarar veriyor”
Soyut düşünme becerisinin beynin ön bölgesinin bir fonksiyonu olduğunu söyleyen Prof. Dr. Tarhan; “Haftada 20 saati geçen ekran maruziyeti çocuğa zarar veriyor. Çocuğun okul dönemi yaşına kadar ebeveyn gözetimi altında olması lazım. Çocukta 6-7 yaşında gerçeklik, soyut düşünce, kavramsal düşünce ortaya çıkıyor. Gerçeklik algısı oluşuyor. Ondan önce hayal ile gerçeği karıştırıyor. Mesela tek başına bir video seyrediyor, videoda canavarlar üzerine geliyor gibi olur. Çocuk onu gerçek zanneder. Oradan kırmızı renk yansısa, elim kanıyor zanneder. Çünkü o dönemde hayal ile gerçeği ayırt edemiyor. 6-7 yaşında gerçeklik testini beyin öğreniyor. O zamana kadar somut düşünce var. Çocuk çok zekiyse soyut düşünme 6-7 yaşından önce de başlıyor. Soyut düşünme becerisi, beynin ön bölgesinin fonksiyonu. Duygusal zekâ, sosyal zekâ ve matematiksel zekanın birlikte çalışmasıyla oluyor. Bazı çocuklar daha çabuk öğreniyor, bazı çocuklar yavaş öğreniyor. Bu sosyal ve duygusal zekâ ile çok bağlantılı.” dedi.
“Dijital bizim için bir amaç değil araçtır”
Türkiye’nin ekran maruziyetinin rekor seviyede olduğuna dikkat çeken Tarhan; “Dünyada ekran maruziyetinde rekor kıran ülke bizim ülkemiz. Dünyada bir günde ortalama 3 saat. Türkiye’de 7 saati buluyor. Çocukları bırak, yetişkinler de bile bu oran. Çok fazla ekran maruziyeti. Şu anda çocuklara küçük yaştan itibaren sürekli eline ekran verip büyütürseniz o çocuklar otistik gibi oluyor. Oturup birisiyle sohbet edemiyor, karşı cinsle ilişki kuramıyor. Yani dijital bizim için bir amaç değil araçtır. Teknoloji bizatihi tarafsızdır. Biz onu kendi amacımıza yönelik kullanırsak bize hizmet eder ama o bizi yönetirse o zaman sen kullanılırsın. Popüler kültür, dijital emperyalizm var şu anda. Ona doğru gidiyor…” ifadelerini kullandı.
“Ekran bağımlılığı beyindeki ödül sistemini bozuyor”
Bağımlılık tanısındaki ana semptomun kontrol kaybı olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Kişinin günlük hayatını, günlük yaşam üretimini kontrol etmeyi bozduysa o bağımlıdır. Ekran bağımlılığı beyindeki ödül sistemini bozuyor. Çünkü ekran çok ödül veren bir ortam, devamlı değişken haz müthiş her türlü haza ulaşabiliyor. Çok elverişli, 24 saat ulaşabiliyor, çok kullanışlı pratik bir ortam. Bundan 20 sene önce televizyonlar ilk çıktığı zaman yatak odasına koymayın diye tavsiye ediliyordu radyasyondan dolayı. Şu anda yatağın içinde cep telefonları var. Kitap okuyor gibi gözüküyor ama elinin içinde cep telefonu var. Uzvumuz gibi olmuş. Olması tuhaf bir şey değil. Hayatı kolaylaştırıyor, hızlandırıyor. Bazı tasarruflu yönleri de var. Hayata müthiş kolaylık sağladı. Erişkinlerde en önemli şey hedef. Sabah kalktığı zaman amacı olan bir kimse, günü planlayan bir kimse sosyal medya tuzağından, ekran maruziyetinden kendini koruyabilir. Buna medya okuryazarlığı diyoruz. Medya okuryazarlığına sahip olan bir kimse akıllı telefonu, tableti, bilgisayarı ihtiyacı olduğu zaman kullanır. İhtiyacı olmadığı zaman kullanmaz.” şeklinde konuştu.
“Hayatta amacı olan insan internet tuzağına düşmez”
Kişinin kendi yolunu stratejik olarak belirlemesi gerektiğini söyleyen Tarhan; “Şu anda modernizm bize bugünü yaşa diyor. Bir insan stratejik olarak düşünmeden kendine yol çizerse olaylar onu istediği yere sürükler. ‘3 sene sonra ne olacak? 5 sene, 10 sene sonra ne olacak?’ diye düşünmesi lazım. Bir gemi düşünün, limandan ayrılmış. Nereye gideceğini bilmiyor. Rüzgâr götürür, savurur ama pusulası varsa, nereye gideceğini biliyorsa, rüzgâr ona yardım eder. Onun gibi hayatta amacı olan insan internet tuzağına düşmez. Ekran maruziyetine düşmez, dijital bağımlılığa düşmez. Dijital bağımlılığından kurtulmanın yolu günü planlamak, geleceği planlamak, anlamlı bir hayat yaşamaktır. Bunu yapan kimse hiç korkmasın. Alsın, hedefine göre kullansın.” dedi.
Bu zamanın taşlı yolları internet…
Dijital dünyada da hakikati anlatmanın önemine değinen Tarhan; “Bu zamanın taşlı yolları internet. Senin davan varsa, idealin varsa, Allah'ın huzuruna gittiğin zaman bu hakikat için, tevhit için neler yaptın diye bir derdin varsa, Allah bana soracak diyorsan, bunu en güzel ifade edeceğin yer internet, dijital alan. Amerika'da ki adam okuyor. Gazze olaylarında o dede, kucağında torunu, başında sarığı ile müthiş bir bilgelikle müthiş bir teslimiyetle o çocuğunu öpmesi, vedalaşması, o rahatlığı, ölümden korkmaması, ilerde buluşacağını bilmesi bütün dünyada islamofobiyi dümdüz etti. İslamofobi ile ilgili bir sürü toplantılar yapıldı, bir sürü kitaplar yazıldı. Hiçbiri o kadar tesirli değil. O adam kafadaki, islamofobik sarık cübbe imajını darmadağın etti. Dijital yaptı bunu. Hakikati burada anlatmak gerekiyor. Böyle bir derdimiz olursa sosyal medya araç olur. Onun için biz büyükler için, inanan insanlar için bu önemli bir yöntem, hayatımızın sonuna geldiği zaman nasıl anılmak istiyorsak, nasıl bir insan olmak istiyorsak, sosyal medyayı o amaca yönelik kullanalım.” ifadelerini kullandı.
Haftanın popüler haberleri
Influencerler dijital iletişimde öncü bir rol oynuyor
BTM Bilgiyi Ticarileştirme Merkezinin blogunda Influencer Pazarlaması: Markalar İçin Fırsatlar ve Riskler konusu işlendi.
Grower yatırım aldı
BTM girişimlerinden yapay zekâ odaklı dijital pazarlama çözümü sunan Grower, 2,5 milyon USD değerleme üzerinden yatırım aldı.
YASED Başkanı Engin Aksoy: AB’deki rekabetçilik fırsatlar doğuruyor
Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Yönetim Kurulu Başkanı Engin Aksoy, 2024 yılı değerlendirmesi ve 2025 gündemini basın mensuplarıyla paylaştı.
Adidas Samba OG model ayakkabılarda domuz derisi tespit edildi
Reklam Kurulu, adidas’ın kullanıldığını açıklamadığı gerekçesiyle firmaya 550 bin 59 TL idari para cezası verdi.
Öngörü: Avrupa e-ticareti 5 yılda yüzde 45 büyüyecek
Forrester, 2024 ile 2029 yılları arasında Avrupa'da çevrimiçi satışlarda artış olacağını öngörüyor.
Köstence'de belediye ulaşımları Karsan e-ATA’larla olacak
Karsan, Romanya ile yeni bir teslimat anlaşmasına imza attı.
Peker GYO Genel Müdürlüğüne Ramazan Işık atandı
Murat Oktay'ın görevinden ayrılmasıyla boşalan Peker GYO Genel Müdürlüğüne Ramazan Işık atandı.
Nuh Çimento ve Nuh Gayrimenkul İnşaat birleşme kararı aldı
Nuh Çimento, Nuh Gayrimenkul İnşaat şirketiyle birleşme kararı aldığını duyurdu.
TotalEnergies ve M Oil’den yapay zekâ destekli Hijyen Kalkanı Projesi
TotalEnergies İstasyonları ve M Oil’den yapay zekâ destekli Hijyen Kalkanı Projesi!
Akdeniz Chemson'a EcoVadis platformundan platin madalya ödülü
Akdeniz Chemson, EcoVadis platformu tarafından platin madalya ile ödüllendirildi.
Erdemir'de toplu iş sözleşmesi imzalandı
Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları T.A.Ş. adına Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) ile Türk Metal Sendikası arasında sözleşme imzalandı.
HP'den oyun tutkunları için seçenekler
HP, oyun tutkunlarına özel sevgililer günü hediyeleri sunuyor.
Sevgililer Günü hediyeleri Philips'te
Sevgililer Günü'nde sevdiklerine özel bir hediye vermek isteyen kişiler için Philips, yenilikçi teknolojilere sahip kişisel bakım ürünleriyle ideal seçenekler sunuyor.
Digiage Oyun Geliştirme Kampı 13 Nisan'da başlıyor
Bilişim Vadisi DIGIAGE 9. Oyun Geliştirme Kampı 2025, 13-18 Nisan tarihlerinde Bilişim Vadisi İzmir Kampüsü’nde gerçekleşecek.
Enda Enerji, Borsa İstanbul'da ENDAE kodu ile işlem görmeye başladı
Borsa İstanbul’da gong Enda Enerji Holding A.Ş. için çaldı.
Türkiye ile Endonezya arasında 13 sözleşme imzalandı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto huzurunda, iki ülke arasında ortak anlaşmalar imzalandı.
ABD, Eylem Tok ve Timur Cihantimur'u iade edecek
Eylem Tok ve Timur Cihantimur'un Massachusetts Bölge Mahkemesi tarafından ülkemize iadelerine karar verildi.
Adjust/Başak Zerman'dan veri çağında romantizm analizi
Mobil Uygulamalar Dünyasında Sevgililer Günü
Destek Patent, TİA ile işbirliğine imza attı
Destek Patent, ISO 10668 Marka Değerleme Sertifikası'na sahip ilk Türk şirketi olarak, markaların gerçek değerini ortaya çıkarıyor.
Suzuki Scooter modellerinde kampanya
Suzuki Scooter Modellerinde Büyük Fırsat: Kick Start Kampanyası ile Cazip Fiyatlar ve Hemen Teslim Avantajı!
Masdaf Satış ve Pazarlama Direktörü Uğur Yılmazel oldu
Masdaf'ın yeni Satış ve Pazarlama Direktörlüğüne 20 yılı aşkın satış ve pazarlama yönetimi deneyimine sahip olan Uğur Yılmazel atandı.
Vaillant Group'a ödül
Vaillant Group Türkiye’nin sürdürülebilirlik projesine bir ödül daha!
Artemis Halı 30’dan fazla ülkeye ihracat ile globalde de büyüyor
Artemis Halı, Yeni Koleksiyonlarını Antalya’daki Bayi Toplantısında Tanıttı.
Sanayide güçlü ve kalıcı rekabet için dijital dönüşüm şart
Sanayi sektöründe dijital dönüşüm, rekabet avantajı sağlamak için stratejik bir zorunluluk haline geliyor.
Türk bilim ekibi Antarktika King George Adası'na ulaştı
9. Ulusal Antarktika Bilim Seferi kapsamında yola çıkan Türk ekibi, 60 saat süren uzun yolculuğun ardından Antarktika King George Adası'na ulaştı.
İstanbul'da çarşamba günü okullara kar tatili
İstanbul Valisi Davut Gül, kar yağışı nedeniyle yarın kentte eğitim-öğretime bir gün süreyle ara verildiğini açıkladı.
Siber güvenlik eğitimleri Erzurum'da başladı
Türkiye Siber Vatan Programı 2025 dönemi ilk yüz yüze eğitimleri Erzurum’da başladı.
Havacılıkta Yapay Zeka Yarışması için son başvuru 20 Şubat
Yarışmaya; Türkiye ve yurt dışında öğrenim gören lise, üniversite öğrencileri (Lisans, Ön lisans, Yüksek Lisans, Doktora ve Açık Öğretim dâhil) ve mezunları takım halinde katılabilir.
Aselsan, Havelsan ve Tusaş Malezya’da başarılı işlere imza atıyor
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Malezya iş forumunda konuştu.
Romanya Cumhurbaşkanı Klaus Iohannis istifa etti
Romanya Cumhurbaşkanı Klaus Iohannis siyasi krizi önlemek için istifa etti.
Elon Musk liderliğindeki gruptan 97 milyar dolarlık OpenAI teklifi
Elon Musk'ın liderliğinde bir yatırımcı grubu, OpenAI'ın arkasındaki kar amacı gütmeyen kuruluşu satın almak için yaklaşık 97,4 milyar dolarlık bir teklif sundu.
AKAMİB/Onur Kılıçer: ABD ve Suriye pazarlarında başarı sağlandı
Türkiye mobilya, kağıt ve orman ürünleri sektörü, 2025 yılına pozitif başladı.
E - İhracat 6,4 milyar dolara ulaştı
Türkiye’de E-İhracat rakamları hızla artıyor. 2024 yılında yüzde 27, 4 artarak 5 milyar dolardan 6, 4 milyar dolara çıktı.
Manisa, ihracatını 10 milyar dolara taşıyacak
Manisa, Yeşil İhracat Destekleriyle İhracatını 10 Milyar Dolara taşıyacak.
Türk modacılar Paris'te
Premiere Vision Manufacturing Paris Fuarı bugün başladı.
9. Ulusal Antarktika bilim seferi ekibi yola çıktı
TÜBİTAK MAM Kutup Araştırmaları Enstitüsü (KARE) yürütücülüğünde bu yıl 9’uncusu düzenlenen Ulusal Antarktika Bilim Seferi (TAE – IX) ekibi yola çıktı.
Maden manyezit sahaları ihale edilecek
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğünce Kütahya, Eskişehir ve Bursa'da bulunan 4 manyezit sahası ayrı ayrı ihale edilecek.
BTSO ve BUİKAD ekonomiye güç katacak kadın liderler yetiştirecek
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası ile Bursa İş Kadınları ve Yöneticileri Derneği (BUİKAD) arasında “Kadın Liderler Akademisi” işbirliği protokolü imzalandı.
Aselsan ile Türasaş'tan işbirliği imzası
Aselsan, Türasaş ile sözleşme imzaladığını duyurdu.
Kütahya Şeker şirketi yönetim kurulu görev dağılımı yaptı
Kütahya Şeker yönetim kurulu görev dağılımı yaptığını duyurdu.