Prof. Dr. Tarhan: Hayatta amacı olan insan internet tuzağına düşmez
Prof. Dr. Tarhan: Hayatta amacı olan insan internet tuzağına düşmez
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Dost TV ve Dost FM’de yayınlanan “Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ la Akla Kapı” programında “Ekran Bağımlılığı” konusunu ele aldı.
Haber Giriş Tarihi: 28.08.2024 20:06
Haber Güncellenme Tarihi: 28.08.2024 20:13
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.dijitalhaber.com.tr
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Dost TV ve Dost FM’de yayınlanan “Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ la Akla Kapı” programında “Ekran Bağımlılığı” konusunu ele aldı. Bağımlılık tanısındaki ana semptomun kontrol kaybı olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Ekran bağımlılığı beyindeki ödül sistemini bozuyor. Amacı olan, günü planlayan bir kimse sosyal medya tuzağından, ekran maruziyetinden kendini koruyabilir.” dedi.
“Bir noktaya odaklanıp dünyanın gerçeklerinden kopmak, hipnotik bir durumdur”
Klip sendromu vakasından örnek veren Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Gecikmiş konuşma şikayetiyle bir çocuk geldi. Gecikmiş konuşma demek otizm demektir. Biz de çocukta otizm var zannettik. Araştırdık ki çocuğun ince motor, kaba motor gelişimi gayet iyi. Matematiksel zekâsı iyi. Konuşmasında gecikme var. Niye böyle diye araştırdığımızda çocuğun bütün gün televizyon izlediğini gördük. O zaman cep telefonları yoktu televizyon vardı. Televizyonu açmış çocuk. Bütün gün müzik kanallarını seyrediyor. Videolar izliyor, şarkı kanallarını seyrediyor, onları dinliyor. Hiç konuşmak, sözcük üretmek zorunda kalmadığı için sadece izliyor. Anne de ucuz bakıcı çocuğun eline kumandayı vermiş. Çocuk onunla yiyor içiyor, vakit geçiyor. Konuşmak zorunda kalmadığı için beynin sözcük üreten alanı körelmiş. Çocuk o anda oyalıyor. Hipnotize oluyor, büyülenmiş oluyor, kendini kaptırıyor. Bir noktaya odaklanıp dünyanın gerçeklerinden kopmak, hipnotik bir durumdur.” ifadelerini kullandı.
Bir tohum olarak ekiliyor ileri yaşta büyüyor…
Hayat senaryolarının küçük yaşlarda öğrenildiğini bu senaryoların büyük yaşlarda yaşandığını söyleyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Ekran maruziyetinin dozu kaçtığı zaman, çocuk başka bir şey öğrenemiyor. Çocuğun öğrenebilmesi için beş duyunun da çalışması lazım. Beş duyunun yanında deneyimleyerek öğrenmesi lazım. Söküp takarak, oynayarak, yaşayarak öğrenmesi lazım. Küçük yaşta hayat senaryoları öğreniliyor. Kişiler bu öğrenilen hayat senaryolarını büyük yaşlarda yaşıyorlar. Sadece anlatılar, hikayeler değil yaşantılar da çocukta kalıcı oluyor. Onun için büyüklerle yaşadıkları, arkadaşlarıyla yaşadıkları, oynarken, söküp takarken yaşadıkları onların gelişen zihinlerinde yer ediyor. Orada bir tohum olarak ekiliyor ve ileri yaşta büyüyor. Bu nedenle çocukların anne babayla birlikte geçirdiği zaman çok önemli. Anne babanın nasihat vermesi değil de onunla beraber yaşadığı olaylar, birlikte yaşadıkları hikayeler çok önemli…” şeklinde konuştu.
“Haftada 20 saati geçen ekran maruziyeti çocuğa zarar veriyor”
Soyut düşünme becerisinin beynin ön bölgesinin bir fonksiyonu olduğunu söyleyen Prof. Dr. Tarhan; “Haftada 20 saati geçen ekran maruziyeti çocuğa zarar veriyor. Çocuğun okul dönemi yaşına kadar ebeveyn gözetimi altında olması lazım. Çocukta 6-7 yaşında gerçeklik, soyut düşünce, kavramsal düşünce ortaya çıkıyor. Gerçeklik algısı oluşuyor. Ondan önce hayal ile gerçeği karıştırıyor. Mesela tek başına bir video seyrediyor, videoda canavarlar üzerine geliyor gibi olur. Çocuk onu gerçek zanneder. Oradan kırmızı renk yansısa, elim kanıyor zanneder. Çünkü o dönemde hayal ile gerçeği ayırt edemiyor. 6-7 yaşında gerçeklik testini beyin öğreniyor. O zamana kadar somut düşünce var. Çocuk çok zekiyse soyut düşünme 6-7 yaşından önce de başlıyor. Soyut düşünme becerisi, beynin ön bölgesinin fonksiyonu. Duygusal zekâ, sosyal zekâ ve matematiksel zekanın birlikte çalışmasıyla oluyor. Bazı çocuklar daha çabuk öğreniyor, bazı çocuklar yavaş öğreniyor. Bu sosyal ve duygusal zekâ ile çok bağlantılı.” dedi.
“Dijital bizim için bir amaç değil araçtır”
Türkiye’nin ekran maruziyetinin rekor seviyede olduğuna dikkat çeken Tarhan; “Dünyada ekran maruziyetinde rekor kıran ülke bizim ülkemiz. Dünyada bir günde ortalama 3 saat. Türkiye’de 7 saati buluyor. Çocukları bırak, yetişkinler de bile bu oran. Çok fazla ekran maruziyeti. Şu anda çocuklara küçük yaştan itibaren sürekli eline ekran verip büyütürseniz o çocuklar otistik gibi oluyor. Oturup birisiyle sohbet edemiyor, karşı cinsle ilişki kuramıyor. Yani dijital bizim için bir amaç değil araçtır. Teknoloji bizatihi tarafsızdır. Biz onu kendi amacımıza yönelik kullanırsak bize hizmet eder ama o bizi yönetirse o zaman sen kullanılırsın. Popüler kültür, dijital emperyalizm var şu anda. Ona doğru gidiyor…” ifadelerini kullandı.
“Ekran bağımlılığı beyindeki ödül sistemini bozuyor”
Bağımlılık tanısındaki ana semptomun kontrol kaybı olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Kişinin günlük hayatını, günlük yaşam üretimini kontrol etmeyi bozduysa o bağımlıdır. Ekran bağımlılığı beyindeki ödül sistemini bozuyor. Çünkü ekran çok ödül veren bir ortam, devamlı değişken haz müthiş her türlü haza ulaşabiliyor. Çok elverişli, 24 saat ulaşabiliyor, çok kullanışlı pratik bir ortam. Bundan 20 sene önce televizyonlar ilk çıktığı zaman yatak odasına koymayın diye tavsiye ediliyordu radyasyondan dolayı. Şu anda yatağın içinde cep telefonları var. Kitap okuyor gibi gözüküyor ama elinin içinde cep telefonu var. Uzvumuz gibi olmuş. Olması tuhaf bir şey değil. Hayatı kolaylaştırıyor, hızlandırıyor. Bazı tasarruflu yönleri de var. Hayata müthiş kolaylık sağladı. Erişkinlerde en önemli şey hedef. Sabah kalktığı zaman amacı olan bir kimse, günü planlayan bir kimse sosyal medya tuzağından, ekran maruziyetinden kendini koruyabilir. Buna medya okuryazarlığı diyoruz. Medya okuryazarlığına sahip olan bir kimse akıllı telefonu, tableti, bilgisayarı ihtiyacı olduğu zaman kullanır. İhtiyacı olmadığı zaman kullanmaz.” şeklinde konuştu.
“Hayatta amacı olan insan internet tuzağına düşmez”
Kişinin kendi yolunu stratejik olarak belirlemesi gerektiğini söyleyen Tarhan; “Şu anda modernizm bize bugünü yaşa diyor. Bir insan stratejik olarak düşünmeden kendine yol çizerse olaylar onu istediği yere sürükler. ‘3 sene sonra ne olacak? 5 sene, 10 sene sonra ne olacak?’ diye düşünmesi lazım. Bir gemi düşünün, limandan ayrılmış. Nereye gideceğini bilmiyor. Rüzgâr götürür, savurur ama pusulası varsa, nereye gideceğini biliyorsa, rüzgâr ona yardım eder. Onun gibi hayatta amacı olan insan internet tuzağına düşmez. Ekran maruziyetine düşmez, dijital bağımlılığa düşmez. Dijital bağımlılığından kurtulmanın yolu günü planlamak, geleceği planlamak, anlamlı bir hayat yaşamaktır. Bunu yapan kimse hiç korkmasın. Alsın, hedefine göre kullansın.” dedi.
Bu zamanın taşlı yolları internet…
Dijital dünyada da hakikati anlatmanın önemine değinen Tarhan; “Bu zamanın taşlı yolları internet. Senin davan varsa, idealin varsa, Allah'ın huzuruna gittiğin zaman bu hakikat için, tevhit için neler yaptın diye bir derdin varsa, Allah bana soracak diyorsan, bunu en güzel ifade edeceğin yer internet, dijital alan. Amerika'da ki adam okuyor. Gazze olaylarında o dede, kucağında torunu, başında sarığı ile müthiş bir bilgelikle müthiş bir teslimiyetle o çocuğunu öpmesi, vedalaşması, o rahatlığı, ölümden korkmaması, ilerde buluşacağını bilmesi bütün dünyada islamofobiyi dümdüz etti. İslamofobi ile ilgili bir sürü toplantılar yapıldı, bir sürü kitaplar yazıldı. Hiçbiri o kadar tesirli değil. O adam kafadaki, islamofobik sarık cübbe imajını darmadağın etti. Dijital yaptı bunu. Hakikati burada anlatmak gerekiyor. Böyle bir derdimiz olursa sosyal medya araç olur. Onun için biz büyükler için, inanan insanlar için bu önemli bir yöntem, hayatımızın sonuna geldiği zaman nasıl anılmak istiyorsak, nasıl bir insan olmak istiyorsak, sosyal medyayı o amaca yönelik kullanalım.” ifadelerini kullandı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Prof. Dr. Tarhan: Hayatta amacı olan insan internet tuzağına düşmez
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Dost TV ve Dost FM’de yayınlanan “Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ la Akla Kapı” programında “Ekran Bağımlılığı” konusunu ele aldı.
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Dost TV ve Dost FM’de yayınlanan “Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ la Akla Kapı” programında “Ekran Bağımlılığı” konusunu ele aldı. Bağımlılık tanısındaki ana semptomun kontrol kaybı olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Ekran bağımlılığı beyindeki ödül sistemini bozuyor. Amacı olan, günü planlayan bir kimse sosyal medya tuzağından, ekran maruziyetinden kendini koruyabilir.” dedi.
“Bir noktaya odaklanıp dünyanın gerçeklerinden kopmak, hipnotik bir durumdur”
Klip sendromu vakasından örnek veren Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Gecikmiş konuşma şikayetiyle bir çocuk geldi. Gecikmiş konuşma demek otizm demektir. Biz de çocukta otizm var zannettik. Araştırdık ki çocuğun ince motor, kaba motor gelişimi gayet iyi. Matematiksel zekâsı iyi. Konuşmasında gecikme var. Niye böyle diye araştırdığımızda çocuğun bütün gün televizyon izlediğini gördük. O zaman cep telefonları yoktu televizyon vardı. Televizyonu açmış çocuk. Bütün gün müzik kanallarını seyrediyor. Videolar izliyor, şarkı kanallarını seyrediyor, onları dinliyor. Hiç konuşmak, sözcük üretmek zorunda kalmadığı için sadece izliyor. Anne de ucuz bakıcı çocuğun eline kumandayı vermiş. Çocuk onunla yiyor içiyor, vakit geçiyor. Konuşmak zorunda kalmadığı için beynin sözcük üreten alanı körelmiş. Çocuk o anda oyalıyor. Hipnotize oluyor, büyülenmiş oluyor, kendini kaptırıyor. Bir noktaya odaklanıp dünyanın gerçeklerinden kopmak, hipnotik bir durumdur.” ifadelerini kullandı.
Bir tohum olarak ekiliyor ileri yaşta büyüyor…
Hayat senaryolarının küçük yaşlarda öğrenildiğini bu senaryoların büyük yaşlarda yaşandığını söyleyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Ekran maruziyetinin dozu kaçtığı zaman, çocuk başka bir şey öğrenemiyor. Çocuğun öğrenebilmesi için beş duyunun da çalışması lazım. Beş duyunun yanında deneyimleyerek öğrenmesi lazım. Söküp takarak, oynayarak, yaşayarak öğrenmesi lazım. Küçük yaşta hayat senaryoları öğreniliyor. Kişiler bu öğrenilen hayat senaryolarını büyük yaşlarda yaşıyorlar. Sadece anlatılar, hikayeler değil yaşantılar da çocukta kalıcı oluyor. Onun için büyüklerle yaşadıkları, arkadaşlarıyla yaşadıkları, oynarken, söküp takarken yaşadıkları onların gelişen zihinlerinde yer ediyor. Orada bir tohum olarak ekiliyor ve ileri yaşta büyüyor. Bu nedenle çocukların anne babayla birlikte geçirdiği zaman çok önemli. Anne babanın nasihat vermesi değil de onunla beraber yaşadığı olaylar, birlikte yaşadıkları hikayeler çok önemli…” şeklinde konuştu.
“Haftada 20 saati geçen ekran maruziyeti çocuğa zarar veriyor”
Soyut düşünme becerisinin beynin ön bölgesinin bir fonksiyonu olduğunu söyleyen Prof. Dr. Tarhan; “Haftada 20 saati geçen ekran maruziyeti çocuğa zarar veriyor. Çocuğun okul dönemi yaşına kadar ebeveyn gözetimi altında olması lazım. Çocukta 6-7 yaşında gerçeklik, soyut düşünce, kavramsal düşünce ortaya çıkıyor. Gerçeklik algısı oluşuyor. Ondan önce hayal ile gerçeği karıştırıyor. Mesela tek başına bir video seyrediyor, videoda canavarlar üzerine geliyor gibi olur. Çocuk onu gerçek zanneder. Oradan kırmızı renk yansısa, elim kanıyor zanneder. Çünkü o dönemde hayal ile gerçeği ayırt edemiyor. 6-7 yaşında gerçeklik testini beyin öğreniyor. O zamana kadar somut düşünce var. Çocuk çok zekiyse soyut düşünme 6-7 yaşından önce de başlıyor. Soyut düşünme becerisi, beynin ön bölgesinin fonksiyonu. Duygusal zekâ, sosyal zekâ ve matematiksel zekanın birlikte çalışmasıyla oluyor. Bazı çocuklar daha çabuk öğreniyor, bazı çocuklar yavaş öğreniyor. Bu sosyal ve duygusal zekâ ile çok bağlantılı.” dedi.
“Dijital bizim için bir amaç değil araçtır”
Türkiye’nin ekran maruziyetinin rekor seviyede olduğuna dikkat çeken Tarhan; “Dünyada ekran maruziyetinde rekor kıran ülke bizim ülkemiz. Dünyada bir günde ortalama 3 saat. Türkiye’de 7 saati buluyor. Çocukları bırak, yetişkinler de bile bu oran. Çok fazla ekran maruziyeti. Şu anda çocuklara küçük yaştan itibaren sürekli eline ekran verip büyütürseniz o çocuklar otistik gibi oluyor. Oturup birisiyle sohbet edemiyor, karşı cinsle ilişki kuramıyor. Yani dijital bizim için bir amaç değil araçtır. Teknoloji bizatihi tarafsızdır. Biz onu kendi amacımıza yönelik kullanırsak bize hizmet eder ama o bizi yönetirse o zaman sen kullanılırsın. Popüler kültür, dijital emperyalizm var şu anda. Ona doğru gidiyor…” ifadelerini kullandı.
“Ekran bağımlılığı beyindeki ödül sistemini bozuyor”
Bağımlılık tanısındaki ana semptomun kontrol kaybı olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Kişinin günlük hayatını, günlük yaşam üretimini kontrol etmeyi bozduysa o bağımlıdır. Ekran bağımlılığı beyindeki ödül sistemini bozuyor. Çünkü ekran çok ödül veren bir ortam, devamlı değişken haz müthiş her türlü haza ulaşabiliyor. Çok elverişli, 24 saat ulaşabiliyor, çok kullanışlı pratik bir ortam. Bundan 20 sene önce televizyonlar ilk çıktığı zaman yatak odasına koymayın diye tavsiye ediliyordu radyasyondan dolayı. Şu anda yatağın içinde cep telefonları var. Kitap okuyor gibi gözüküyor ama elinin içinde cep telefonu var. Uzvumuz gibi olmuş. Olması tuhaf bir şey değil. Hayatı kolaylaştırıyor, hızlandırıyor. Bazı tasarruflu yönleri de var. Hayata müthiş kolaylık sağladı. Erişkinlerde en önemli şey hedef. Sabah kalktığı zaman amacı olan bir kimse, günü planlayan bir kimse sosyal medya tuzağından, ekran maruziyetinden kendini koruyabilir. Buna medya okuryazarlığı diyoruz. Medya okuryazarlığına sahip olan bir kimse akıllı telefonu, tableti, bilgisayarı ihtiyacı olduğu zaman kullanır. İhtiyacı olmadığı zaman kullanmaz.” şeklinde konuştu.
“Hayatta amacı olan insan internet tuzağına düşmez”
Kişinin kendi yolunu stratejik olarak belirlemesi gerektiğini söyleyen Tarhan; “Şu anda modernizm bize bugünü yaşa diyor. Bir insan stratejik olarak düşünmeden kendine yol çizerse olaylar onu istediği yere sürükler. ‘3 sene sonra ne olacak? 5 sene, 10 sene sonra ne olacak?’ diye düşünmesi lazım. Bir gemi düşünün, limandan ayrılmış. Nereye gideceğini bilmiyor. Rüzgâr götürür, savurur ama pusulası varsa, nereye gideceğini biliyorsa, rüzgâr ona yardım eder. Onun gibi hayatta amacı olan insan internet tuzağına düşmez. Ekran maruziyetine düşmez, dijital bağımlılığa düşmez. Dijital bağımlılığından kurtulmanın yolu günü planlamak, geleceği planlamak, anlamlı bir hayat yaşamaktır. Bunu yapan kimse hiç korkmasın. Alsın, hedefine göre kullansın.” dedi.
Bu zamanın taşlı yolları internet…
Dijital dünyada da hakikati anlatmanın önemine değinen Tarhan; “Bu zamanın taşlı yolları internet. Senin davan varsa, idealin varsa, Allah'ın huzuruna gittiğin zaman bu hakikat için, tevhit için neler yaptın diye bir derdin varsa, Allah bana soracak diyorsan, bunu en güzel ifade edeceğin yer internet, dijital alan. Amerika'da ki adam okuyor. Gazze olaylarında o dede, kucağında torunu, başında sarığı ile müthiş bir bilgelikle müthiş bir teslimiyetle o çocuğunu öpmesi, vedalaşması, o rahatlığı, ölümden korkmaması, ilerde buluşacağını bilmesi bütün dünyada islamofobiyi dümdüz etti. İslamofobi ile ilgili bir sürü toplantılar yapıldı, bir sürü kitaplar yazıldı. Hiçbiri o kadar tesirli değil. O adam kafadaki, islamofobik sarık cübbe imajını darmadağın etti. Dijital yaptı bunu. Hakikati burada anlatmak gerekiyor. Böyle bir derdimiz olursa sosyal medya araç olur. Onun için biz büyükler için, inanan insanlar için bu önemli bir yöntem, hayatımızın sonuna geldiği zaman nasıl anılmak istiyorsak, nasıl bir insan olmak istiyorsak, sosyal medyayı o amaca yönelik kullanalım.” ifadelerini kullandı.
Haftanın popüler haberleri
Sosyal Etki Zirvesi 14 Mayıs 2026'da
Sosyal Etki Zirvesi’nde 3.kez 14 Mayıs'ta başlıyor.
Gümrüklerde uyuşturucu geçişine af yok
Sarp Gümrük Kapısı ve İstanbul’da gerçekleştirilen iki ayrı operasyonda, 310 kilo esrar, 291 kilo kokain yakalandı.
Mitsubishi Electric, Nozomi Networks'ü satın alacak
Mitsubishi Electric, Endüstriyel Siber Savunmayı Geliştirmek ve Operasyonel Dönüşümü güçlendirmek için Nozomi Networks'ü satın alacak.
Palandöken, “Kredi kartı ve temerrüt faizleri düşürülmeli”
TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken Merkez Bankası’nın kararının piyasaya olumlu yansıması için bankaların da elini taşın altına koyması gerektiğini belirtti.
Teknopark sayısı 113'e ulaştı
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, teknopark sayısının 113'e ulaştığını bildirdi
İstanbul Havalimanı Avrupa'da birinci, dünyada beşinci oldu
İstanbul Havalimanı günlük ortalama 1624 uçuşla bir kez daha Avrupa'da birinci, dünyada beşinci en yoğun havalimanı oldu.
Otomotiv ihracatında artış
Otomotiv ihracatı yılın ilk 8 ayında yüzde 7 artışla 682 bin 743'e ulaştı.
Togg T10F, 5 renk seçeneğiyle satışa sunuldu
Türkiye'nin mobilite alanında hizmet veren küresel teknoloji markası Togg, ikinci akıllı cihazı T10F’i Türkiye’de siparişe açtı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bugün Katar'da
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Katar ziyareti dolayısıyla Cumhurbaşkanlığına, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz vekalet edecek.
Sürdürülebilir Gıda Ödülleri başvuruları başladı
Türkiye’nin gıda sektöründe sürdürülebilir dönüşümün vitrinine dönüşen Sürdürülebilir Gıda Ödülleri bu yıl üçüncü kez düzenleniyor.
Yeni bir siber saldırı: PDF fatura dolandırıcılığı
HP'ye göre saldırganlar ultra gerçekçi PDF fatura yemleriyle taktiklerini bir ileri seviyeye taşıyor.
12 Eylül 2025 tarihli TCMB Döviz Kurları ve Çapraz Kurları
12 Eylül 2025 tarihli TCMB Döviz Kurları ve Çapraz Kurları
Tansu Tüyel'e Peakup'ta üst düzey atama
PEAKUP Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı görevine Tansu Tüyel getirildi.
Şölen Pazarlama Genel Müdürü Orçun Doğan oldu
Şölen, Pazarlama Genel Müdürü görevine FMCG sektörünün deneyimli ismi Orçun Doğan’ın getirildiğini duyurdu.
AstraZeneca Türkiye Ülke Başkanı Dr. Münevver Gönenç oldu
Dr. Münevver Gönenç, AstraZeneca Türkiye Ülke Başkanı oldu.
Şirin Işık'a Unilever'de üst düzey görev
Unilever Türkiye ve Arabistan Gıda Genel Müdürlüğü’ne Şirin Işık atandı.
Sakarya Meydan Muharebesi 104 yaşında
Kurtuluş Savaşı'nın dönüm noktası Sakarya Meydan Muharebesi 104 yaşında
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Togg T10F'nin sürüşünü yaptı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, Togg'un yeni satışa çıkan modeli T10F'nin ilk teslimatı yapıldı.
Bakan Şimşek'ten cari açık öngörüsü
Bakan Şimşek: 2025'de cari açığın GSYH'ye oranının yüzde 1,4 ile sürdürülebilir seviyelerde kalmasını öngörüyoruz.
Anadolu Yatırım Genel Müdürü Dr. Nuri Sevgen oldu
Anadolu Yatırım’ın Genel Müdürlüğü görevine Dr. Nuri Sevgen atandı.
Ege’nin En İyi İşverenleri™ 2025 listesi açıklandı
Çalışanlarına sundukları güven, aidiyet ve gelişim fırsatlarıyla öne çıkarak Egenin En iyi İşverenleri listesine girmeye hak kazanan şirketler açıklandı.
11 Eylül 2025 tarihli TCMB Döviz Kurları ve Çapraz Kurları
11 Eylül 2025 tarihli TCMB Döviz Kurları ve Çapraz Kurları
TOBB'dan eğitime destek! Kapaklı TOBB Ortaokulu açıldı
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği TOBB yeni bir eğitim yatırımına imza attı. 16 derslikli Kapaklı TOBB Ortaokulu törenle hizmete girdi.
TAV'ın işlettiği dört havalimanı hizmet kalitesi ödülü aldı
TAV Havalimanları'nın işlettiği Ankara Esenboğa, İzmir Adnan Menderes, Milas-Bodrum ve Üsküp havalimanları, 'Havalimanı Hizmet Kalitesi' (ASQ) ödülü aldı.
DOF Robotik Sanayi, Borsa İstanbul'da işlem görmeye başladı
Borsa İstanbul’da gong DOF Robotik Sanayi AŞ için çaldı.
Halkbank Sırbistan'da 3 yeni şube açtı
Halkbank, Sırbistan'ın başkenti Belgrad ile Niş ve Novi Sad şehirlerinde şube açtı.
Faizsiz ev, iş yeri ve araç satın almada yeni dönem başlıyor
Bakan Kurum, faizsiz ev, iş yeri ve araç satın almada yeni dönemin detaylarını paylaştı.
Sınır kapılarında gurbetçi yoğunluğu
Edirne'deki Kapıkule, Pazarkule, İpsala ve Hamzabeyli ile Kırklareli'ndeki Dereköy sınır kapılarından gurbetçi sezonunda 5 milyona yakın yolcu geçiş yaptı.
DMM, haftada 4 gün mesai uygulaması iddiasını yalanladı
Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), "Orta Vadeli Program'da haftada 4 gün mesai uygulamasına geçileceği" iddiasının gerçeği yansıtmadığını bildirdi.
ABD bütçesi ağustosta 345 milyar dolar açık verdi
ABD Hazine Bakanlığı, Ağustos ayı bütçe dengesi raporuna göre federal hükümetin bütçe açığı 345 milyar dolar olarak hesaplandı.
Merkez Bankası politika faizini yüzde 40,5'e çekti
Merkez Bankası politika faizini 250 baz puan indirerek yüzde 40,5'e çekti.
Bakan Bolat: Yılın ikinci çeyreğinde yüzde 4,8 büyüdük
Bakan Bolat: Yılın ikinci çeyreğinde yüzde 4,8 büyüdük, bunun dinamosu sanayi sektörü oldu.
Habertürk, Show TV ve Bloomberg HT'ye el konuldu
"Suç örgütü kurmak", "vergi kaçakçılığı", "dolandırıcılık" ve "kara para aklama" suçlamasıyla Can Holding ve bağlı şirketlerinin mal varlığına el konuldu.
Bambum, Züchex Fuarı’nda yerini alacak
Bambum, 11-14 Eylül 2025 tarihlerindeki Züchex Ev ve Mutfak Eşyaları Fuarında emayeden bambuya porselenden döküme kadar binlerce çeşit ürününü görücüye çıkaracak.
KOBİ'lerin finansmana erişimi kolay olmalı
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu yayımlanan OVP hakkında değerlendirmelerinde özellikle KOBİ'lerin finansmana erişimi ilk sırada yer aldı.
5 Eylül 2025 tarihli TCMB Döviz Kurları ve Çapraz Kurları
5 Eylül 2025 tarihli TCMB Döviz Kurları ve Çapraz Kurları
Pfizer Medikal Kanıt Üretimi Direktörü Dr. Tugay Önal oldu
Dr. Tugay Önal, Medikal Kanıt Üretimi Direktörü, Prostat Portföy Lideri olarak atandı.
Golden Global Yatırım Bankasıyla 190'dan fazla ülkeye para transferi
Golden Global Yatırım Bankası, hayata geçirdiği yeni ‘Uluslararası Para Transferi’ hizmetiyle müşterilerine saniyeler içinde para gönderme imkânı sunuyor.
İstanbul Rumeli Üniversitesi ile GOSB Teknopark'tan işbirliği
İstanbul Rumeli Üniversitesi ile GOSB Teknopark A.Ş., girişimcilik ekosisteminin güçlendirilmesi ve üniversite-sanayi iş birliğinin geliştirilmesi amacıyla iş birliği protokolü imzaladı.
Gürkan Erol, Netaş Satış Direktörü olarak görev yapacak
Netaş, yönetim kadrosuna yeni isimler ekliyor. Şirketin Satış Direktörlüğüne Gürkan Erol getirildi.