"Su, azaldıkça kıymeti daha da artan bir kaynaktır"
"Su, azaldıkça kıymeti daha da artan bir kaynaktır"
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Temiz su kaynaklarına erişim beka meselesidir.
Haber Giriş Tarihi: 03.12.2024 19:21
Haber Güncellenme Tarihi: 03.12.2024 19:24
Kaynak:
AA
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde Tarım ve Orman Bakanlığınca düzenlenen Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından yapımı tamamlanan 564 Tesisin Toplu Açılış Töreni'nde konuştu.
DSİ tarafından 77 şehirde yapımı tamamlanan eserlerin hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, 8'i baraj, 48'i gölet, 1'i yer altı barajı, 115'i sulama tesisi, 26'sı içme suyu tesisi, 1'i hidroelektrik santral ve 15 arazi toplulaştırma ve tarla içi geliştirme hizmeti ile 350'si taşkın kontrol tesisi olmak üzere toplam yatırım bedeli 98 milyar lira olan eserlerle 185 milyon metreküp hacminde su depolama kapasitesinin geliştirileceğini söyledi.
1 milyon 147 bin dekarlık arazinin sulamaya açılacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"Ayrıca yıllık 224 milyon metreküp içme suyu sağlamış, günlük 402 bin metreküp içme suyu arıtma kapasitesi ilave etmiş oluyoruz. Yine 484 meskul mahal ve 348 bin dekarlık araziyi taşkın zararlarından koruyor, 128 milyon kilovatsaat hidroelektrik enerji üretiyor, 3 milyon 54 bin dekar alanın tescilini yapıyoruz. Tamamlanan 564 yeni tesisimizle Türkiye ekonomisine yıllık 18 milyar lira tutarında ciddi bir katkı vereceğiz. Bu projeler arasında öne çıkan Yozgat İnandır Barajı'nın, Mersin Sorgun Barajı'nın ve Isparta, Yenişarbademli Şehit Gökhan Eriç Barajı'nı açılışlarını da inşallah birazdan canlı bağlantılarla gerçekleştireceğiz."
Erdoğan, milletin hizmetine sunmaktan kıvanç duydukları bu eserlerin hayata geçirilmesine vesile olan Tarım ve Orman Bakanlığı, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ve yüklenici firmalarına ayrı ayrı teşekkür ederek, işçisinden mühendisine, bu yatırımların tamamlanmasında sorumluluk üstlenen, emek veren, alın teri döken herkese şükranlarını sundu.
"Tarih boyunca kurduğumuz medeniyet bahçelerini suyla yeşerttik"
Suyun hem inanç hem tarih hem de kültür dünyasında hayati bir yer tuttuğunu anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Öyle ki tarih boyunca kurduğumuz medeniyet bahçelerini suyla yeşerttik. Evlerimizi, şehirlerimizi, meydanlarımızı suyun bereketiyle şenlendirdik. Camilerimizi, sokaklarımızı, caddelerimizi su yollarıyla, çeşmelerle, şadırvanlarla donattık. Bahçelerimizi su kanallarıyla, havuzlarla, fevvarelerle süsledik. Su yollarının bakım ve inşasının yanında halka ücretsiz su dağıtmak için su vakıfları kurduk. Bunun da ötesine geçerek, millet olarak aşkımızı, tutkumuzu, sevdamızı suyla anlattık, suya nakşettik.
Divan şiirimizin anıt isimlerinden Fuzuli, bakınız ne diyor. 'İşte peykanın gönül hecrinde şevkum sakin et. Susuzam bir kez bu sahrada. Benim için are su.' Yani Kirpiğin iste gönül, dinsin hicran özlemi. Susuz kaldım bu çölde, benim için ara su. O büyük şair, işte bu Su Kasidesi ile Peygamber Efendimize olan sevgi ve hürmetini suyla, su gibi berrak bir dille ifade etmiştir. Nakkaşlarımız, hattatlarımız, ebruzenlerimiz minyatürlerini, levhalarını, ebrularını yine su motifleriyle, su kıvrımlarıyla süslemiştir. Dolayısıyla su, hayatımızı idame ettirdiğimiz bir nimet olma yanında kültür kodlarımızda da baş köşeyi ayırdığımız mümtaz bir yere sahip olmuştur."
Erdoğan, günümüz dünyasında suyun kullanım alanıyla birlikte stratejik öneminin de arttığını ifade ederek, "Bizim de tarım, enerji, ulaşım, gıda ve turizm gibi sektörler başta olmak üzere artan su ihtiyacımız, üzerimizde daha fazla baskı oluşturuyor." dedi.
Bazı temel gerçekleri de paylaşmak istediğini dile getiren Erdoğan, "Dünyadaki suyun yüzde 97,5'i deniz ve okyanuslardaki tuzlu sulardan oluşmaktadır. Yani dünyanın 3'te 2'si suyla kaplı olsa da insanın kullanabileceği miktar son derece kısıtlıdır. Geriye kalan tatlı su miktarının da ancak yüzde 1'lik bölümü kullanılabilir durumdadır. Ulaşılabildiğimiz temiz su kaynakları, yeryüzündeki tatlı su potansiyelinin sadece yüzde 0,1'ini teşkil ediyor." diye konuştu.
"Su, azaldıkça kıymeti daha da artan bir kaynaktır"
Erdoğan, kaynakların bu denli sınırlı olmasının suyu hem son derece değerli hem de stratejik bir kaynak haline getirdiğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Fakat, ülkemiz dahil dünyanın birçok yerinde su, hala sınırsız bir kaynak olarak algılanmaya devam ediyor. Bu tamamen yanlış, temelsiz ve tehlikeli bir bakış açısıdır. Tam aksine su, sınırsız olmak bir yana, gün geçtikçe tükenen, kirlenen, azalan, azaldıkça kıymeti daha da artan bir kaynaktır. Küresel ısınma, iklim değişikliği, kuraklık, çölleşme, plansız sanayileşme ve kentleşme nedeniyle su kaynaklarımız olumsuz etkileniyor. Tüm bunlarla birlikte, hızlı tüketim kültürü ve su kirliliği gibi tehditler de kullanılabilir temiz su kaynaklarının hızla erimesine yol açıyor."
Erdoğan, su kaynaklarının azalmasına sebep olan bir başka önemli faktörün ise küresel nüfus artışı olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"50 yıl önce 4 milyar civarında olan dünya nüfusu, bugün 8 milyarın üzerine çıktı. Ancak nüfus artarken, yeryüzüne düşen yağış miktarında herhangi bir artış yaşanmıyor. İklim değişikliği su kaynaklarımızı miktar ve kalite bakımından olumsuz etkilerken; küresel ısınma afetlerin sıklığını ve şiddetini de artırmaktadır. Dikkat ederseniz son yıllarda su baskınları, seller, fırtınalar, orman yangınları ve kuraklık gibi doğal afetlerle daha sık karşılaşıyoruz. Özellikle bizim de içinde yer aldığımız Akdeniz havzasındaki ülkeler, iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerine en fazla maruz kalan ülkelerdir. Geçtiğimiz bahar ve yaz mevsiminde şu gerçeği hepimiz gördük, güney ve batı illerimiz orman yangınlarıyla mücadele ederken kuzey bölgelerimizdeki şehirlerimiz sel felaketleriyle boğuşuyordu. Şairlere ilham veren ığıl ığıl yağan yağmurların yerini, aniden bastıran ve çoğu zaman su baskınlarına sebep olan şiddetli yağışlar aldı. Tabiattaki düzen bozuldukça, nimetler de birer afete dönüşmektedir."
Doğadaki bozulmanın temel sebebinin, kaynakların hoyratça kullanılması, bilinçsizce tüketilmesi olduğunu ve bunun arkasında da insanın tabiatla kurduğu ilişkinin değişmesi olduğunu söyleyen Erdoğan, "Suyu, toprağı, havayı, ormanlarımızı fütursuzca sömürülecek imkanlar değil, bizden sonra gelecek nesillere teslim edeceğimiz birer emanet olarak görmemiz gerekiyor." değerlendirmesini yaptı.
Erdoğan, bu konuda tedbir alınıp bir an önce harekete geçilmezse ileride karşılaşılacak sorunların boyutlarının çok daha büyük olacağına dikkati çekerek şu ifadeleri kullandı:
"Açık söylüyorum, temiz su kaynaklarına erişim, bir beka meselesidir. Pek çok alanda gecikme telafi edilebilir ama su konusunda yaşanacak en ufak bir gecikme, telafisi imkansız sonuçlar doğuracaktır. Türkiye olarak, bu anlayışla geniş bir yelpazede kritik adımlar atıyoruz. İklim kriziyle mücadeleye en fazla destek veren ülkeler arasındayız. Ağaçlandırma seferberliği ve tasarrufu teşvik eden kampanyalarımızla toplumsal farkındalığı artırmaya çalışıyoruz. Aynı şekilde 'Sıfır Atık' projemizle israfı önlemeyi, kaynaklarımızı daha verimli kullanmayı amaçlıyoruz. 2053 yılı için belirlediğimiz net sıfır emisyon hedefimize ulaşıncaya kadar bu mücadelemizi kararlıkla devam ettireceğiz."
Erdoğan, su güvencesinin aynı zamanda gıda güvenliği anlamına geldiğini belirterek "Su yoksa tarım yok, gıda yok, bizi ve canlıları hayatta tutacak, tutunacak dalımız yok demektir. Tarım ve gıda sektörü, suya en fazla ihtiyaç duyulan, suyun en yoğun şekilde kullanıldığı alanlar olarak tebarüz ediyor. Gıda güvenliğimizi sağlamak için su kaynaklarımızı etkin ve verimli kullanmak, tasarruf etmek, bizim için ihtiyaçtan da öte zorunluluktur." diye konuştu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
"Su, azaldıkça kıymeti daha da artan bir kaynaktır"
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Temiz su kaynaklarına erişim beka meselesidir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde Tarım ve Orman Bakanlığınca düzenlenen Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından yapımı tamamlanan 564 Tesisin Toplu Açılış Töreni'nde konuştu.
DSİ tarafından 77 şehirde yapımı tamamlanan eserlerin hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, 8'i baraj, 48'i gölet, 1'i yer altı barajı, 115'i sulama tesisi, 26'sı içme suyu tesisi, 1'i hidroelektrik santral ve 15 arazi toplulaştırma ve tarla içi geliştirme hizmeti ile 350'si taşkın kontrol tesisi olmak üzere toplam yatırım bedeli 98 milyar lira olan eserlerle 185 milyon metreküp hacminde su depolama kapasitesinin geliştirileceğini söyledi.
1 milyon 147 bin dekarlık arazinin sulamaya açılacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"Ayrıca yıllık 224 milyon metreküp içme suyu sağlamış, günlük 402 bin metreküp içme suyu arıtma kapasitesi ilave etmiş oluyoruz. Yine 484 meskul mahal ve 348 bin dekarlık araziyi taşkın zararlarından koruyor, 128 milyon kilovatsaat hidroelektrik enerji üretiyor, 3 milyon 54 bin dekar alanın tescilini yapıyoruz. Tamamlanan 564 yeni tesisimizle Türkiye ekonomisine yıllık 18 milyar lira tutarında ciddi bir katkı vereceğiz. Bu projeler arasında öne çıkan Yozgat İnandır Barajı'nın, Mersin Sorgun Barajı'nın ve Isparta, Yenişarbademli Şehit Gökhan Eriç Barajı'nı açılışlarını da inşallah birazdan canlı bağlantılarla gerçekleştireceğiz."
Erdoğan, milletin hizmetine sunmaktan kıvanç duydukları bu eserlerin hayata geçirilmesine vesile olan Tarım ve Orman Bakanlığı, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ve yüklenici firmalarına ayrı ayrı teşekkür ederek, işçisinden mühendisine, bu yatırımların tamamlanmasında sorumluluk üstlenen, emek veren, alın teri döken herkese şükranlarını sundu.
"Tarih boyunca kurduğumuz medeniyet bahçelerini suyla yeşerttik"
Suyun hem inanç hem tarih hem de kültür dünyasında hayati bir yer tuttuğunu anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Öyle ki tarih boyunca kurduğumuz medeniyet bahçelerini suyla yeşerttik. Evlerimizi, şehirlerimizi, meydanlarımızı suyun bereketiyle şenlendirdik. Camilerimizi, sokaklarımızı, caddelerimizi su yollarıyla, çeşmelerle, şadırvanlarla donattık. Bahçelerimizi su kanallarıyla, havuzlarla, fevvarelerle süsledik. Su yollarının bakım ve inşasının yanında halka ücretsiz su dağıtmak için su vakıfları kurduk. Bunun da ötesine geçerek, millet olarak aşkımızı, tutkumuzu, sevdamızı suyla anlattık, suya nakşettik.
Divan şiirimizin anıt isimlerinden Fuzuli, bakınız ne diyor. 'İşte peykanın gönül hecrinde şevkum sakin et. Susuzam bir kez bu sahrada. Benim için are su.' Yani Kirpiğin iste gönül, dinsin hicran özlemi. Susuz kaldım bu çölde, benim için ara su. O büyük şair, işte bu Su Kasidesi ile Peygamber Efendimize olan sevgi ve hürmetini suyla, su gibi berrak bir dille ifade etmiştir. Nakkaşlarımız, hattatlarımız, ebruzenlerimiz minyatürlerini, levhalarını, ebrularını yine su motifleriyle, su kıvrımlarıyla süslemiştir. Dolayısıyla su, hayatımızı idame ettirdiğimiz bir nimet olma yanında kültür kodlarımızda da baş köşeyi ayırdığımız mümtaz bir yere sahip olmuştur."
Erdoğan, günümüz dünyasında suyun kullanım alanıyla birlikte stratejik öneminin de arttığını ifade ederek, "Bizim de tarım, enerji, ulaşım, gıda ve turizm gibi sektörler başta olmak üzere artan su ihtiyacımız, üzerimizde daha fazla baskı oluşturuyor." dedi.
Bazı temel gerçekleri de paylaşmak istediğini dile getiren Erdoğan, "Dünyadaki suyun yüzde 97,5'i deniz ve okyanuslardaki tuzlu sulardan oluşmaktadır. Yani dünyanın 3'te 2'si suyla kaplı olsa da insanın kullanabileceği miktar son derece kısıtlıdır. Geriye kalan tatlı su miktarının da ancak yüzde 1'lik bölümü kullanılabilir durumdadır. Ulaşılabildiğimiz temiz su kaynakları, yeryüzündeki tatlı su potansiyelinin sadece yüzde 0,1'ini teşkil ediyor." diye konuştu.
"Su, azaldıkça kıymeti daha da artan bir kaynaktır"
Erdoğan, kaynakların bu denli sınırlı olmasının suyu hem son derece değerli hem de stratejik bir kaynak haline getirdiğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Fakat, ülkemiz dahil dünyanın birçok yerinde su, hala sınırsız bir kaynak olarak algılanmaya devam ediyor. Bu tamamen yanlış, temelsiz ve tehlikeli bir bakış açısıdır. Tam aksine su, sınırsız olmak bir yana, gün geçtikçe tükenen, kirlenen, azalan, azaldıkça kıymeti daha da artan bir kaynaktır. Küresel ısınma, iklim değişikliği, kuraklık, çölleşme, plansız sanayileşme ve kentleşme nedeniyle su kaynaklarımız olumsuz etkileniyor. Tüm bunlarla birlikte, hızlı tüketim kültürü ve su kirliliği gibi tehditler de kullanılabilir temiz su kaynaklarının hızla erimesine yol açıyor."
Erdoğan, su kaynaklarının azalmasına sebep olan bir başka önemli faktörün ise küresel nüfus artışı olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"50 yıl önce 4 milyar civarında olan dünya nüfusu, bugün 8 milyarın üzerine çıktı. Ancak nüfus artarken, yeryüzüne düşen yağış miktarında herhangi bir artış yaşanmıyor. İklim değişikliği su kaynaklarımızı miktar ve kalite bakımından olumsuz etkilerken; küresel ısınma afetlerin sıklığını ve şiddetini de artırmaktadır. Dikkat ederseniz son yıllarda su baskınları, seller, fırtınalar, orman yangınları ve kuraklık gibi doğal afetlerle daha sık karşılaşıyoruz. Özellikle bizim de içinde yer aldığımız Akdeniz havzasındaki ülkeler, iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerine en fazla maruz kalan ülkelerdir. Geçtiğimiz bahar ve yaz mevsiminde şu gerçeği hepimiz gördük, güney ve batı illerimiz orman yangınlarıyla mücadele ederken kuzey bölgelerimizdeki şehirlerimiz sel felaketleriyle boğuşuyordu. Şairlere ilham veren ığıl ığıl yağan yağmurların yerini, aniden bastıran ve çoğu zaman su baskınlarına sebep olan şiddetli yağışlar aldı. Tabiattaki düzen bozuldukça, nimetler de birer afete dönüşmektedir."
Doğadaki bozulmanın temel sebebinin, kaynakların hoyratça kullanılması, bilinçsizce tüketilmesi olduğunu ve bunun arkasında da insanın tabiatla kurduğu ilişkinin değişmesi olduğunu söyleyen Erdoğan, "Suyu, toprağı, havayı, ormanlarımızı fütursuzca sömürülecek imkanlar değil, bizden sonra gelecek nesillere teslim edeceğimiz birer emanet olarak görmemiz gerekiyor." değerlendirmesini yaptı.
Erdoğan, bu konuda tedbir alınıp bir an önce harekete geçilmezse ileride karşılaşılacak sorunların boyutlarının çok daha büyük olacağına dikkati çekerek şu ifadeleri kullandı:
"Açık söylüyorum, temiz su kaynaklarına erişim, bir beka meselesidir. Pek çok alanda gecikme telafi edilebilir ama su konusunda yaşanacak en ufak bir gecikme, telafisi imkansız sonuçlar doğuracaktır. Türkiye olarak, bu anlayışla geniş bir yelpazede kritik adımlar atıyoruz. İklim kriziyle mücadeleye en fazla destek veren ülkeler arasındayız. Ağaçlandırma seferberliği ve tasarrufu teşvik eden kampanyalarımızla toplumsal farkındalığı artırmaya çalışıyoruz. Aynı şekilde 'Sıfır Atık' projemizle israfı önlemeyi, kaynaklarımızı daha verimli kullanmayı amaçlıyoruz. 2053 yılı için belirlediğimiz net sıfır emisyon hedefimize ulaşıncaya kadar bu mücadelemizi kararlıkla devam ettireceğiz."
Erdoğan, su güvencesinin aynı zamanda gıda güvenliği anlamına geldiğini belirterek "Su yoksa tarım yok, gıda yok, bizi ve canlıları hayatta tutacak, tutunacak dalımız yok demektir. Tarım ve gıda sektörü, suya en fazla ihtiyaç duyulan, suyun en yoğun şekilde kullanıldığı alanlar olarak tebarüz ediyor. Gıda güvenliğimizi sağlamak için su kaynaklarımızı etkin ve verimli kullanmak, tasarruf etmek, bizim için ihtiyaçtan da öte zorunluluktur." diye konuştu.
Kaynak: AA
Haftanın popüler haberleri
KG | AI, müvekkil, avukat ve yapay zekayı ortak platformda buluşturdu
Kurt Gürler Partners, Onedocs iş birliğiyle geliştirdiği yeni platformla müvekkil, avukat ve yapay zekayı ortak platformda buluşturdu.
Roche İlaç Türkiye CFO'su Çiğdem Erek oldu
25 yılı aşkın sektör deneyimiyle tanınan Çiğdem Erek, 6 Ekim itibarıyla Roche İlaç Türkiye Finans ve Bilgi İşlem Bölüm Liderliği görevine atandı.
Kosova’da 1892 Türk şirketi faaliyet gösteriyor
Uluslararası İlişkileri Geliştirme Platformu PRESTIGE öncülüğünde, İkitelli OSB ev sahipliğinde “Türkiye – Kosova Ekonomi Buluşması” gerçekleştirildi.
Paul Ryan, Vertiv'de EMEA Başkanı olarak atandı
Vertiv, Avrupa, Orta Doğu ve Afrika (EMEA) Bölgesi Başkanı olarak Paul Ryan’ı atadı.
İngiltere MB (BoE) politika faizini yüzde 4'te sabit tuttu
İngiltere Merkez Bankası (BoE) politika faizini piyasa beklentilerine paralel şekilde yüzde 4'te sabit tuttu.
TİM ve Asset'ten e-ihracatta yeni dönem
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ile Asset Worldwide Express arasında işbirliği mutabakatı imzalandı.
CEO’ların yüzde 71’i yapay zekâyı öncelikli yatırım alanı olarak görüyor
KPMG: CEO'ların yüzde 71'i, yapay zekâyı öncelikli yatırım alanı olarak görürken yüzde 69'u, bütçelerinin yüzde 10 ila 20'sini bu teknoloji için yapılacak harcamalara ayırıyor.
Bursa bebek ve çocuk konfeksiyonu sektörü Cezayir'de podyuma çıktı
Bebek ve çocuk konfeksiyonu sektöründeki 61 Bursalı firma, 500'e yakın Cezayir'li iş insanıyla bir araya geldi.
Mehrwerk Group, Cpp Türkiye’yi satın aldı
Almanya merkezli Mehrwerk Group, CPP Group Türkiye’yi satın aldı. CPP Group Türkiye, faaliyetlerine “Mehrwerk Türkiye” adıyla devam edecek.
2026 hac kuraları çekildi. Kimler gidiyor? 20.00'den itibaren e-Devlette
2026 hac kuraları çekildi. Hacı adayları, sonuçları saat 20.00'den itibaren e-Devlet üzerinden öğrenebilecek.
Türk kahvesi AB tescil yolculuğunda
Türk Kahvesi, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından yapılan başvuru sonucunda AB’de “Geleneksel Ürün Adı” (Traditional Specialities Guaranteed) olarak ilan edildi.
Antep lahmacununa Avrupa’dan tescil
Gaziantep’in yüzyıllardır süregelen mutfak mirasının en önemli simgelerinden biri olan Antep Lahmacunu Avrupa Birliği’nden coğrafi işaret (PGI) tescili aldı.
Mehmet Akıncı: Gaziantep’in Ekim ihracatı 929 milyon doları aştı
Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) Başkanı Mehmet Akıncı, Gaziantep’in Ekim ayında 928 milyon 964 bin dolarlık ihracat gerçekleştirdiğini belirtti.
Türk iş dünyasının Moskova'daki merkezi Arkadia yenilendi
TOBTİM Uluslararası Ticaret Merkezleri A.Ş., Moskova’daki Arkadia Alışveriş ve İş Merkezi’ni kapsamlı bir yenileme sürecinin ardından yeniden hizmete açtı.
Hat Holding ile Investco Holding'e kayyum atandı
Hat Holding AŞ ile Investco Holding AŞ'ye kayyum atandı.
Turizmde güçlü Türkiye vizyonu VTM Londra'da sahnede!
Türkiye, Londra'da düzenlenen World Travel Market (WTM) Uluslararası Turizm Fuarı'nda yerini aldı.
Gamze Uçar, Mobiltel Pazarlama Direktörü olarak atandı
Mobiltel, şirketin Pazarlama Direktörlüğü görevine Gamze Uçar'ın atandığını duyurdu.
Ersener San'a Türkiye Sigorta'da GMY görevi
Türkiye Sigorta, Ersener San'ın şirketin Genel Müdür Yardımcısı olarak atandığını duyurdu.
Otomobil ve hafif ticari araç pazarı büyüdü
Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneğinin verilerine göre otomobil ve hafif ticari araç pazarı ocak-ekim döneminde yüzde 10,20 büyüdü.
ASO'dan sanayide "yeni oyun kurma" çağrısı
ASO Başkanı Ardıç, sanayicilere "Gelin hep birlikte, betondan makineye, ranttan teknolojiye, tüketimden tasarıma geçecek yeni bir oyun alanını kuralım."
Bilim insanları Amazon’da ‘Zaman Makinesi’ kurdu
Brezilya Amazonu’nun derinliklerinde bilim insanları, gelecekteki atmosfer koşullarını canlandırmak için yağmur ormanı örtüsüne karbondioksit pompalayan bir “zaman makinesi” inşa etti.
Ekim'de ihracat yüzde 2,3 artışla 24 milyar dolar oldu
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, ekim ayında ihracatın yüzde 2,3 artışla 24 milyar dolar olarak gerçekleştiğini bildirdi.
Rekabet Kurulundan MUYA'ya soruşturma
Rekabet Kurulu, terlik ve ayakkabı sektöründeki MUYA hakkında soruşturma açtı.
Bankalar Merkez Bankasının indirim kararını hemen yansıtmalı
TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Merkez Bankası’nın faiz indirimi kararının piyasaya hızla yansıtılması gerektiğini söyledi.
"Efsane" ve "şahane" indirimlere dikkat
Ticaret Bakanlığından efsane ve şahane indirimlere dikkat uyarısı!
RUSAL, alaşım üretiminde yapay zekâ takibini devreye aldı
Alüminyum üreticilerinden RUSAL, alüminyum ergitme hazırlığının takibi için yapay zekâ teknolojisini devreye alıyor.
Sungrow, enerji depolama çözümleri ile Türkiye’de
Sungrow, enerji üretiminde verimlilik ve kararlılığı artıran yeni nesil enerji depolama sistemlerini (ESS) Türkiye pazarına sundu.
SMTECH Eurasia Fuarı yarın başlıyor
Sac ve metal işleme teknolojilerinin yeni buluşma noktası SMTECH Eurasia yarın Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi İstanbul'da kapılarını açıyor.
TIME100 AI listesinde yer alan Hao 7 Kasım'da İstanbul'da
New York Times bestseller listesine giren Empire of AI kitabının yazarı Karen Hao, etkinlikte yapay zekâ, dijitalleşme, veri politikaları ve siber güvenlik gibi konulara ilişkin görüşlerini paylaşacak.
Güvenlikte AI, Bulut ve Sensörler lokomotif olacak
Securitas Technology 2026 Global Teknoloji Trendleri Raporuna göre güvenlik yatırımlarının lokomotifi yapay zeka, bulut ve sensor teknolojisi olacak.
Türk çelik kapı sektörü, Çin’de yeni fırsatlar arıyor
Türk çelik kapı sektörü, Çin’de yeni ticaret fırsatları arıyor. Bu kapsamda; Asya’nın en büyük ticari buluşması olan Canton Fuarına ziyaret gerçekleştirildi.
Protel TechWomen Akademisi ilk mezunlarını verdi
Protel, Teknolojide Kadın Derneği (Wtech) ve Özyeğin Üniversitesi iş birliğiyle hayata geçirilen Protel TechWomen Akademisi'nin sertifika töreni yapıldı.
Microsoft, BAE'ye 15,2 Milyar ABD Doları yatırım yapıyor
Microsoft, teknolojiyi, yeteneği ve güveni artırmak için 2029 yılına kadar BAE'ye 15,2 Milyar ABD Doları yatırım yapıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine sonrası millete seslendi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi.
Avro Bölgesi’nde işsizlik oranı sabit kaldı
Avro Bölgesi’nde işsizlik oranı Eylül 2025’te yüzde 6,3’te sabit kaldı.
Dünya Altın Konseyi’ne göre altında fiyat ve talep zirveye ulaştı
Dünya Altın Konseyi’ne göre fiyatla birlikte altın talebi de yeni zirve noktasına ulaştı.
TİM Başkanı Gültepe: Rekabet gücümüzde kayıplar var
Üç gün süren program boyunca oturumlar, sektör değerlendirmeleri ve interaktif paylaşımlar eşliğinde Türkiye'nin ihracat gündemi kapsamlı şekilde ele alındı.
Arzu Öneyman'a Sanofi'de yeni görev
Sanofi'nin Avrasya Bölgesi'nden sorumlu İnsan ve Kültür Direktörlüğü görevine Arzu Öneyman atandı.
Ankara e-İhracat Zirvesi 6-8 Kasım 2025 tarihlerinde yapılacak
Ankara e-İhracat Zirvesi'nin "Küresel Ticarette Türkiye İmzası" vizyonuyla 6-8 Kasım tarihlerinde yapılacağı duyuruldu.
Türkiye e-Ticaret Ödülleri için başvurular başladı
Başvurular, 9 Kasım'a kadar "www.turkiyeeticarethaftasi.com/tr/turkiye-eticaret-odulleri" adresi üzerinden yapılabilecek.