Özhamaratlı “Biz öncelikle kendi yapabileceklerimize odaklanmalıyız"
Özhamaratlı “Biz öncelikle kendi yapabileceklerimize odaklanmalıyız"
Üretimde katma değer, inovasyon, tasarım ve markalaşma gibi rekabet unsurlarına gereken önemi vermediğimiz zaman, sadece dış pazarlarda zorlanmakla kalmıyoruz.
Haber Giriş Tarihi: 07.04.2025 13:58
Haber Güncellenme Tarihi: 07.04.2025 14:09
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.dijitalhaber.com.tr
İSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İrfan Özhamaratlı, İstanbul Sanayi Odası Meclis toplantısında gündeme yönelik değerlendirmelerini paylaştı.
Özhamaratlı, küresel dengelerdeki değişimin sıklığının neredeyse saatlere kadar indirgendiğini, böylesi karmaşık bir ortamda Türk sanayisi için hangi risk ve fırsatların ortaya çıkacağının giderek daha acil bir soru haline geldiğini belirterek, şöyle konuştu:
“Yaşanan son gelişmeler çerçevesinde özellikle ABD’nin ithalat vergilerine ilişkin adımlarının ve bunların ülkemize getireceği risk ve fırsatların yakından izlenmesi gerektiği kanısındayız. Risklere örnek vermek gerekirse; yükselen vergiler nedeniyle ABD pazarına giremeyen Çin ürünleri, muhtemelen güçlü olduğumuz ihracat pazarlarına daha düşük fiyatlardan satılmaya çalışılacak. Biz de Çin’den ithalatı pandemi sonrasında 20 milyar dolardan 40-45 milyar dolara yükselen bir ülke olarak kırılgan bir konumdayız. Dolayısıyla bizim de bu risk karşısında ne tür adımlar atabileceğimizi etraflıca düşünmemiz gerektiği çok açık. Diğer taraftan, bizlerin sanayiciler olarak doğal refleksimiz, koşullar ne olursa olsun, güçlü yanlarımıza ve fırsatlara odaklanmaktır. Örneğin ABD’nin AB’ye uygulayacağı olası ilave vergilerden ülkemizin muaf olmasının, gelecek için ne tür fırsatlar yaratabileceği üzerine hep birlikte akıl yürütmemiz gerekiyor. Ayrıca ABD’nin vergi uyguladığı ülkelerin ABD’deki pazarından Türkiye’nin pay alma imkanı da sektör ve ürün bazlı olarak dikkatli bir şekilde değerlendirilmelidir diye düşünüyoruz.”
Yakın gelecekte ülke ihracatını ve rekabet gücünü doğrudan etkileyen unsurlar içerisinde yer alan küresel talep koşulları, enerji fiyatları, yeni gümrük vergileri gibi birçok parametrenin Türkiye’nin kontrolünün dışında olduğunu hatırlatan Özhamaratlı, “Biz öncelikle kendi yapabileceklerimize odaklanmalıyız. Görüyoruz ki, üretimde katma değer, inovasyon, tasarım ve markalaşma gibi rekabet unsurlarına gereken önemi vermediğimiz zaman, sadece dış pazarlarda zorlanmakla kalmıyoruz. İç pazarda da Çin’in, Doğu Asya’nın, Doğu Avrupa’nın giderek artan rekabet baskısıyla karşılaşıyoruz. Önümüzdeki dönemde istesek de istemesek de sanayi üretiminde yapısal dönüşümü konuşmak ve buraya gereken kaynağı ayırmak için çabalamak zorundayız. Dolayısıyla makroekonomik istikrarı yeniden tesis etme yolunda ilerlerken, dikkatlerimizi sanayide dönüşüm ajandasına doğru çevirmemiz de giderek daha acil hale geliyor” şeklinde konuştu.
İSO Başkan Yardımcısı Özhamaratlı, konuşmasında geçen hafta T.C. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığına sundukları rapor sunduklarını belirterek önerilerini şöyle sıraladı:
İhracatçılarımız için hayati önemi olan bu kredilerde halen bankalarla yaşanan limit ve teminat sorunları devam ediyor. Reeskont kredilerinin doğrudan Eximbank üzerinden kullandırılması ve teminat mektubu dışında “İhracatı Geliştirme Fonu” modelinin daha da güçlendirilmesini gerektiğini düşünüyoruz.Merkez Bankamızın yabancı para cinsi reeskont kredisi kanalını yeniden açmış olması da bir diğer olumlu gelişme. Ancak burada da İGE kefaleti şartı, firma başına 1,5 milyon dolar limit ve yüzde 2’lik döviz dönüşüm desteğinden yararlanan firmaların kapsam dışı kalması gibi unsurların gözden geçirilmesini bekliyoruz.Ek olarak, reeskont kredilerinde döviz alımıyla ilgili kısıtların kaldırılması ve halen yüzde 25 olan döviz bozdurma zorunluluğunun da fazla gecikmeden hayatımızdan çıkarılması gerekiyor.
Türkiye’nin dış ticaret açığı verdiği ilk 10 ülkede dörtte üçlük pay aldığını vurgulayan Özhamaratlı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu pazarlara üretim yapan sektörlerimizin de teknoloji ve katma değer odaklı bir dönüşüm geçirmesi gerekiyor. En başta üniversitelerimiz, sanayide AR-GE ve teknoloji geliştirme kabiliyetine daha fazla katkı sağlamalı; bunun için de bulundukları şehrin yetkinliklerine destek olacak şekilde yapılandırılmalıdır. Benzer şekilde yatırım teşvik sistemimizin de ürün–şehir–teknoloji eşleşmelerini esas alan bir yaklaşımla yeniden tasarlanmalı. STA’lar için de önerimiz var. Özellikle de AB’nin STA yaptığı, ama Türkiye’yle STA’sı bulunmayan ülkeler karşısında, ihracatçılarımız yüksek gümrük vergileri ve menşe sapmaları nedeniyle uzun süredir haksız rekabete uğruyor. STA’mız olan ve özellikle de dış ticaret açığı verdiğimiz ülkelerden maruz kaldığımız bu asimetrinin ihracatçımız lehine azaltılması gerekiyor. Yaşadığımız haksız rekabeti önlemek için, ülkemizin, AB’nin taraf olduğu STA müzakerelerini eş zamanlı ya da münferiden yapabilmesi ve daha da önemlisi karar mekanizmalarında söz sahibi olması konusunda daha fazla çaba gerekiyor.”
Türkiye’nin büyümede ihracatın rolünü 1980’lerden bu yana artırmayı hedeflediği ve önemli mesafe katettiğini vurgulayan İSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Özhamaratlı, özetle şunları söyledi:
“Özellikle 2000 yılından 2008 küresel krizine kadarki süreçte, küresel imalat sanayi ihracatındaki payımızın binde 5’ten yüzde 1’e sıçradığını görüyoruz. 2021 ile birlikte küresel tedarik zincirlerinde ortaya çıkan koşulları iyi değerlendirerek ihracatımızı daha yüksek bir patikaya taşımayı başardık. Ana pazarımız Avrupa’nın yaşadığı tıkanmalara rağmen, ihracat artışımızı kademeli bir tempoda sürdürerek 250 milyar dolar eşiğine ulaştırdık. Ancak madalyonun bir de öteki yüzü var... Tüm bu ilerlemelere rağmen, maalesef imalat sektörümüzün önemli bir kısmının halen “net ithalatçılık” zincirini kıramadığını görüyoruz. Son 10 yıllık dönemin toplamını alırsak, imalat sektöründe toplam 230 milyar dolara yakın bir dış ticaret açığı verdik. Diğer yandan son 10 yılda sadece düşük teknolojili ürünlerde ticaret fazlası sağlayabilmiş, diğer tüm teknoloji gruplarında yüklü açıklar vermiş durumdayız. Yüksek teknolojili ihracatta, özellikle savunma sanayi sayesinde son 3 yıldır umut verici bir ivme yakalasak da bunun toplam ihracat içindeki payı yüzde 4 bandını aşamadı.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Özhamaratlı “Biz öncelikle kendi yapabileceklerimize odaklanmalıyız"
Üretimde katma değer, inovasyon, tasarım ve markalaşma gibi rekabet unsurlarına gereken önemi vermediğimiz zaman, sadece dış pazarlarda zorlanmakla kalmıyoruz.
İSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İrfan Özhamaratlı, İstanbul Sanayi Odası Meclis toplantısında gündeme yönelik değerlendirmelerini paylaştı.
Özhamaratlı, küresel dengelerdeki değişimin sıklığının neredeyse saatlere kadar indirgendiğini, böylesi karmaşık bir ortamda Türk sanayisi için hangi risk ve fırsatların ortaya çıkacağının giderek daha acil bir soru haline geldiğini belirterek, şöyle konuştu:
“Yaşanan son gelişmeler çerçevesinde özellikle ABD’nin ithalat vergilerine ilişkin adımlarının ve bunların ülkemize getireceği risk ve fırsatların yakından izlenmesi gerektiği kanısındayız. Risklere örnek vermek gerekirse; yükselen vergiler nedeniyle ABD pazarına giremeyen Çin ürünleri, muhtemelen güçlü olduğumuz ihracat pazarlarına daha düşük fiyatlardan satılmaya çalışılacak. Biz de Çin’den ithalatı pandemi sonrasında 20 milyar dolardan 40-45 milyar dolara yükselen bir ülke olarak kırılgan bir konumdayız. Dolayısıyla bizim de bu risk karşısında ne tür adımlar atabileceğimizi etraflıca düşünmemiz gerektiği çok açık. Diğer taraftan, bizlerin sanayiciler olarak doğal refleksimiz, koşullar ne olursa olsun, güçlü yanlarımıza ve fırsatlara odaklanmaktır. Örneğin ABD’nin AB’ye uygulayacağı olası ilave vergilerden ülkemizin muaf olmasının, gelecek için ne tür fırsatlar yaratabileceği üzerine hep birlikte akıl yürütmemiz gerekiyor. Ayrıca ABD’nin vergi uyguladığı ülkelerin ABD’deki pazarından Türkiye’nin pay alma imkanı da sektör ve ürün bazlı olarak dikkatli bir şekilde değerlendirilmelidir diye düşünüyoruz.”
Yakın gelecekte ülke ihracatını ve rekabet gücünü doğrudan etkileyen unsurlar içerisinde yer alan küresel talep koşulları, enerji fiyatları, yeni gümrük vergileri gibi birçok parametrenin Türkiye’nin kontrolünün dışında olduğunu hatırlatan Özhamaratlı, “Biz öncelikle kendi yapabileceklerimize odaklanmalıyız. Görüyoruz ki, üretimde katma değer, inovasyon, tasarım ve markalaşma gibi rekabet unsurlarına gereken önemi vermediğimiz zaman, sadece dış pazarlarda zorlanmakla kalmıyoruz. İç pazarda da Çin’in, Doğu Asya’nın, Doğu Avrupa’nın giderek artan rekabet baskısıyla karşılaşıyoruz. Önümüzdeki dönemde istesek de istemesek de sanayi üretiminde yapısal dönüşümü konuşmak ve buraya gereken kaynağı ayırmak için çabalamak zorundayız. Dolayısıyla makroekonomik istikrarı yeniden tesis etme yolunda ilerlerken, dikkatlerimizi sanayide dönüşüm ajandasına doğru çevirmemiz de giderek daha acil hale geliyor” şeklinde konuştu.
İSO Başkan Yardımcısı Özhamaratlı, konuşmasında geçen hafta T.C. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığına sundukları rapor sunduklarını belirterek önerilerini şöyle sıraladı:
İhracatçılarımız için hayati önemi olan bu kredilerde halen bankalarla yaşanan limit ve teminat sorunları devam ediyor. Reeskont kredilerinin doğrudan Eximbank üzerinden kullandırılması ve teminat mektubu dışında “İhracatı Geliştirme Fonu” modelinin daha da güçlendirilmesini gerektiğini düşünüyoruz.Merkez Bankamızın yabancı para cinsi reeskont kredisi kanalını yeniden açmış olması da bir diğer olumlu gelişme. Ancak burada da İGE kefaleti şartı, firma başına 1,5 milyon dolar limit ve yüzde 2’lik döviz dönüşüm desteğinden yararlanan firmaların kapsam dışı kalması gibi unsurların gözden geçirilmesini bekliyoruz.Ek olarak, reeskont kredilerinde döviz alımıyla ilgili kısıtların kaldırılması ve halen yüzde 25 olan döviz bozdurma zorunluluğunun da fazla gecikmeden hayatımızdan çıkarılması gerekiyor.
Türkiye’nin dış ticaret açığı verdiği ilk 10 ülkede dörtte üçlük pay aldığını vurgulayan Özhamaratlı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu pazarlara üretim yapan sektörlerimizin de teknoloji ve katma değer odaklı bir dönüşüm geçirmesi gerekiyor. En başta üniversitelerimiz, sanayide AR-GE ve teknoloji geliştirme kabiliyetine daha fazla katkı sağlamalı; bunun için de bulundukları şehrin yetkinliklerine destek olacak şekilde yapılandırılmalıdır. Benzer şekilde yatırım teşvik sistemimizin de ürün–şehir–teknoloji eşleşmelerini esas alan bir yaklaşımla yeniden tasarlanmalı. STA’lar için de önerimiz var. Özellikle de AB’nin STA yaptığı, ama Türkiye’yle STA’sı bulunmayan ülkeler karşısında, ihracatçılarımız yüksek gümrük vergileri ve menşe sapmaları nedeniyle uzun süredir haksız rekabete uğruyor. STA’mız olan ve özellikle de dış ticaret açığı verdiğimiz ülkelerden maruz kaldığımız bu asimetrinin ihracatçımız lehine azaltılması gerekiyor. Yaşadığımız haksız rekabeti önlemek için, ülkemizin, AB’nin taraf olduğu STA müzakerelerini eş zamanlı ya da münferiden yapabilmesi ve daha da önemlisi karar mekanizmalarında söz sahibi olması konusunda daha fazla çaba gerekiyor.”
Türkiye’nin büyümede ihracatın rolünü 1980’lerden bu yana artırmayı hedeflediği ve önemli mesafe katettiğini vurgulayan İSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Özhamaratlı, özetle şunları söyledi:
“Özellikle 2000 yılından 2008 küresel krizine kadarki süreçte, küresel imalat sanayi ihracatındaki payımızın binde 5’ten yüzde 1’e sıçradığını görüyoruz. 2021 ile birlikte küresel tedarik zincirlerinde ortaya çıkan koşulları iyi değerlendirerek ihracatımızı daha yüksek bir patikaya taşımayı başardık. Ana pazarımız Avrupa’nın yaşadığı tıkanmalara rağmen, ihracat artışımızı kademeli bir tempoda sürdürerek 250 milyar dolar eşiğine ulaştırdık. Ancak madalyonun bir de öteki yüzü var... Tüm bu ilerlemelere rağmen, maalesef imalat sektörümüzün önemli bir kısmının halen “net ithalatçılık” zincirini kıramadığını görüyoruz. Son 10 yıllık dönemin toplamını alırsak, imalat sektöründe toplam 230 milyar dolara yakın bir dış ticaret açığı verdik. Diğer yandan son 10 yılda sadece düşük teknolojili ürünlerde ticaret fazlası sağlayabilmiş, diğer tüm teknoloji gruplarında yüklü açıklar vermiş durumdayız. Yüksek teknolojili ihracatta, özellikle savunma sanayi sayesinde son 3 yıldır umut verici bir ivme yakalasak da bunun toplam ihracat içindeki payı yüzde 4 bandını aşamadı.”
Haftanın popüler haberleri
Şiddet, magandalık, cinayet, yaralama... Daha ne bekliyorsunuz?
Hakan Kavurmacı, Özgür Özel'e saldırı sonrası sadece parti liderlerinin, bürokratların değil, sıradan vatandaşların da korunma haklarının anayasal hakları olduğunu yazdı...
İsviçre'de enflasyon nisanda yüzde 0’a indi
İsviçre'de yıllık enflasyon nisanda beklenenden daha fazla yavaşlayarak yüzde 0’a geriledi ve haziranda faiz indirimi daha yapılmasını destekledi.
Ticaret Bakanlığı sıkı denetimlere devam ediyor
Ticaret Bakanlığı yılın 4 ayında yapılan denetimlerde 1 milyar lirayı aşan ceza uyguladı.
Dünya Katılım Bankası Trabzon şubesi faaliyete başladı
Dünya Katılım Bankası, Trabzon şubesinin faaliyete başladığını duyurdu.
Gimat YK Başkanlığına Recai Kesimal seçildi
Gimat, yeni yönetim kurulu üyelerini duyurdu.
Euro Yatırım Holding'te yeni yönetim belirlendi
Euro Yatırım Holding, yeni yapılanmasını KAP'a duyurdu.
Bakan Şimşek'ten enflasyon yıl sonunda yüzde 19-29 olabilir tahmini
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek: Bu sene enflasyonun, yüzde 19-29 aralığında kalması ihtimalini oldukça yüksek görüyoruz.
Otomotiv en yüksek Nisan ayı ihracatına imza attı
Otomotivin nisan ihracatı yüzde 15 artışla 3,1 milyar dolar oldu.
Rusal'dan alüminyum hurdasını geri dönüşüme kazandırma hamlesi
RUSAL, yüzde 50'den fazla hurda kullanarak alüminyum kutu imalatına yönelik levhalar üretti.
İklimlendirme sektörünün en büyük firmaları ödüllendirildi
İklimlendirme Sektörünün 2024 Yılı İhracat Liderleri Ödüllerini aldı.
ESBAŞ firmaları kaynak kullanımında iş birliği yapacak
Ege Serbest Bölgesindeki firmalar kaynak kullanımında iş birliği yapacak.
BTSO'dan çağrı: Finansmana erişim kolaylaştırılmalı
Küresel ticarette rekabet ve maliyet artışları nedeniyle kur-enflasyon makası işletmelerin finansman sorununu derinleştiriyor, karlılık düşüyor.
Türk Eximbank, İtalyan SACE ve CDP ile anlaşma imzaladı
Türk Eximbank, İtalya'da faaliyet gösteren Sigorta ve İhracat Kredi Kuruluşu (SACE) ve Cassa depositi e prestiti (CDP) ile anlaşmalar imzaladı.
TÜİK duyurdu: Enflasyon yıllık bazda yüzde 37,86 oldu
Yıllık enflasyon, tüketici fiyatlarında yüzde 37,86, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 22,5 olarak kayıtlara geçti.
Rum ve Yunan yöneticilerde "Kıbrıs Teknofest" hazımsızlığı!
Yunanistan'da yayın yapan SLpress internet sitesi Kıbrıs Teknofest'e karşı düşmanlığını ve hazımsızlığını gösterdi. Türkiye'ye işgalci gibi ciddiyetten yoksun başlıklar attı.
Kıbrıs Teknofest heyecan ve coşkuyla devam ediyor
TEKNOFEST KKTC, üçüncü gününde eski Ercan Havalimanı'nda devam ediyor.
Anadolu Isuzu, midibüsleriyle Suudi pazarında
Anadolu Isuzu, Suudi Arabistanlı Neweast ile distribütörlük anlaşması imzaladı. İlk etapta midibüs modelleri bu pazara sunulacak.
GSO Başkanı Ünverdi: İhracatçılar fedakarlıkla mücadele ediyor
GSO Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi, kentten nisan ayında 777 milyon 529 bin dolarlık ihracat gerçekleştirildiğini bildirdi.
Fındık ihracatından 8 ayda 1,9 milyar doları aşkın gelir sağlandı
Türkiye, fındık ihracat sezonunun 8 aylık döneminde 1,9 milyar doları aşkın gelir elde etti.
Garanti Bankası dijital sistemleri normale döndü
Garanti Bankası dijital sistemlerinin ve çağrı sisteminin normale döndüğünü, bugün banka şubelerinin saat 17.00'a kadar hizmet vereceğini duyurdu.
FAO verilerine göre Nisan'da küresel gıda fiyatları yükseldi
FAO'nun verilerine göre Nisan ayında dünya genelinde gıda fiyatları geçen yıla göre yüzde 7,6 arttı. En çok artış et, süt ve mısır gevreğinde görüldü.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu görev dağılımı yaptı
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu ilk toplantısında Vahap Munyar’ı yeniden başkan seçti.
Her 6 çalışandan 1’i haftada 60 saatten fazla çalışıyor
Türkiye'de haftalık 60 saatin üzerinde çalışanların oranı yüzde 15,1’e ulaştı; iş-yaşam dengesi yeniden tartışma konusu oldu.
Pirelli Türkiye Satış Müdürlüğü’ne Gülnur Daş atandı
Pirelli Türkiye Satış Müdürü pozisyonuna Gülnur Daş getirildi.
Koroplast Mali İşler Direktörü Hülya Taşkın oldu
Koroplast’ın yeni Mali İşler Direktörü Hülya Taşkın oldu.
Cennet Melis Uslukılınç, Kozmoklinik'in CEO’su oldu
Cennet Melis Uslukılınç kariyerine Kozmoklinik Grup Şirketleri’nin yeni CEO’su olarak devam ediyor.
Tekfen Holding'in olağan genel kurulu 7 Mayıs 2025 tarihinde
Tekfen Holding, olağan genel kurul toplantısını 7 Mayıs 2025 tarihinde yapacağını duyurdu.
Suwen mağazaları 200'e ulaştı
Suwen yurt içinde 181, yurtdışında 19 olmak üzere toplam 200 mağazaya ulaştığını duyurdu.
Çağdaş Cam'ın yönetim kurulu görev dağılımı yapıldı
Çağdaş Cam Sanayii, Yönetim Kurulu Başkanlığına Ömer Seyfetdin Pirinç'in, Başkan Vekilliği'ne Betül Pirinç Yıldız'ın seçildiklerini duyurdu.
TKYB Başkanlığına Raci Kaya seçildi
Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası, Yönetim Kurulu üyelerini duyurdu.
Bankacılık sektörünün Mart sonu net karı 216,1 milyar lira oldu
Bankacılık sektörünün mart sonu itibarıyla dönem net karı 216 milyar 114 milyon lira oldu.
Son 12 ayda ihracat yüzde 2,7, ithalat yüzde 0,2 arttı
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, "Nisanda mal ihracatımız geçen yılın aynı ayına göre yüzde 8,5 artışla 20,9 milyar dolara yükselmiştir. En yüksek ikinci nisan ayı rakamı elde edildi." dedi.
Prof. Dr. Ali Şahin: Bel ve kalça tutukluklarını ciddiye alın!
Prof. Dr. Ali Şahin, bel ve kalçada sabah tutukluğu varsa dikkat uyarısı yaptı.
Diyarbakır'dan "KOBİ'ler için Dijital Dönüşüm artık bir zorunluluk" mesajı
Akıllı KOBİ Dijital Dönüşüm Konferansı'nın 2025 yılındaki ikinci etkinliği 29 Nisan'da Diyarbakır'da gerçekleşti.
Yanmar’dan gençlere tarımı sevdiren Hanasaka traktörü
Yanmar'dan Ayşe Tepedelen, Emine Akgün Akkan ve Seda Yılmaz, Hanasaka traktörünü tanıttı.
CLPA: Dijital dönüşüm strateji ve yatırımla başarılır
CLPA Türkiye Müdürü Önder Şenol, dijital dönüşümün sürdürülebilir yatırımlarla mümkün olabileceğini vurguladı.
McDonald's'ın küresel geliri ve karı azaldı
McDonald's'ın küresel satışları, bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 1 azaldı.
KOSGEB Kapasite Geliştirme Destek Programı'na başvurular başladı
KOSGEB Kapasite Geliştirme Destek Programı'nda ikinci başvuru dönemi başladı.
Rekabet Kurulundan 2 şirkete yaklaşık 26 milyon lira ceza
Rekabet Kurulundan Erikli ve Pınar Su'ya yaklaşık 26 milyon lira ceza.
Otomotiv en fazla ihracat yapan sektör oldu
Otomotiv nisanda 3,1 milyar dolarla en fazla ihracat yapan sektör oldu.