Çilek Holding/Muzaffer Çilek "Şirket kurmak kolay ama yaşatmak zor"

Çilek Holding Yönetim Kurulu Başkanı Muzaffer Çilek, Müsiad Bursa'nın "İyiden Mükemmele Şirketlerimiz" panelinde şunları söyledi:

“TÜRKİYE MARKASI HEDEFİYLE YOLA ÇIKTIK, DÜNYA MARKASI OLDUK”

MÜSİAD Bursa Şubesi Finansal Hizmetler, Eğitim ve Danışmanlık Sektör Kurulu Başkanı İsmail Güler’in moderatörlüğünde yapılan “İyide Mükemmele Şirketlerimiz” temalı toplantıda konuşan Çilek Holding Yönetim Kurulu Başkanı Muzaffer Çilek, Çilek Mobilya’nın kuruluşundan dünya markası olmasına kadar geçen süreç hakkında açıklamalarda bulundu.  

1996 yılında Çilek Mobilya’yı kurarken genç odası konsepti üretmek ve başlangıçta 100 ülkeye ihracat yapmak hedefiyle yola çıktıklarını belirten Muzaffer Çilek, “Bugün itibariyle 300’ü ülkemizde olmak üzere dünya genelinde 1000 mağazamız bulunuyor. Rusya’dan Kuzey Afrika ülkelerine ve Avrupa’ya, ABD’den Yeni Zelanda’ya ve Japonya’ya kadar dünyanın dört bir tarafında mağazalarımız var. Yola çıkarken amacımız Türkiye markası olmaktı, fakat iç pazar küçük olunca dünya markası olduk” dedi.

FİNANSAL OLARAK KORUNMANIN FORMÜLÜNÜ

Konuşmasında, şirket ve finansal yönetim hakkında da tecrübelerini paylaşan Muzaffer Çilek, yatırım ve büyüme kararının piyasa şartlarına göre alınmasının önemine vurgu yaptı.

Çilek Holding Yönetim Kurulu Başkanı Muzaffer Çilek şunları söyledi:

“Şirket kurmak kolay ama yaşatmak zor. Bazen kimse ayağını yorganına göre uzatmıyor, küçük bir iş için büyük yatırım yapılıyor, sonra o iş yapılan yatırımın karşılığını vermiyor. Plan yaparken yolda karşılaşacağımız zorlukları da hesaba katmalıyız, yani 5 yıl sonrası için ne isteniyorsa, 10 yıl sonra olacakmış gibi planlamak lazım, ama planlanan iş mutlaka yapılmalı. Hedeften vazgeçilmemelidir. Bir iş yapmaya karar verildiğinde 3 akçenizin olması gerekiyor; bu 3 akçenin birisi üretim, birisi tanıtım-reklam, birisi de yastık altında yedek akçe olmalıdır. Yedek akçenizin olmadığı ortamda en küçük bir rüzgârda devrilirsiniz. Büyüme yavaş yavaş, kök sala sala olmalı. Şirketler kavak ağacı gibi değil de çınar ağacı gibi büyümeli. Yoksa devrilirsiniz ve şirketinizin ömrü kısa olur.”

ŞİRKETLERDE AİLE ANAYASASI

MÜSİAD üyeleriyle bilgi paylaşımda, Türkiye’deki şirketlerde genellikle kavga ve kargaşa sonrası aile anayasasının oluşturulduğuna işaret eden Çilek, “Bazen aile şirketlerinde yetki karmaşası yaşanıyor veya kavga çıktıktan sonra kurallar konuyor.  Aile anayasasının baştan yazılması gerekiyor. Dünya kitaplarına baktığımızda çok kardeşli şirketlerde liderlik daha çok ortanca kardeşe düşermiş, ben de ortanca kardeşim, liderlik bana düştü.  Biz kavga öncesi anayasamızı oluşturduk. Bizim aile anayasamız yazılırken, gelinler damatlar şirkette çalışmayacak kararı almıştık. Geldiğimiz noktada doğru bir karar aldığımızı gördük. Aile anayasamızda çocuklar şirketlerimizde çalışıyor fakat gelinler ve damatların çalışması yasak” dedi.

YENİ KUŞAKLARLA İLETİŞİM VE İLİŞKİ

Yeni kuşağa şirketlerde görev ve sorumluluk verilmesi gerektiğini de sözlerine ekleyen Muzaffer Çilek, ”Kurumsallaşma için yeni kuşağı işin içine katmak lazım ama işin altından kalkıp kalkamayacakları önemli.  Çocuklarımızı işe hazırlamamız gerekiyor, sağlığımızda çocukları da işe dahil etmeliyiz. Onlara taşıyabilecekleri kadar iş vermeliyiz, birden işlerin tamamını bırakmak olmuyor. Ayrıca aile ve iş dengesi de çok önem arz ediyor. Hem işi hem de ailemizi beraber götürmek lazım. İşten kalan zamanlarda mutlaka ailemize zaman ayırmalıyız. Ben herkese ailelerine zaman ayırmalarını tavsiye ediyorum, bu dengeyi iyi sağlamalıyız” diye konuştu.

“ÜLKEMİZDE 30 YILINI GEÇEN ŞİRKET SAYISI YÜZDE 6’YI GEÇMİYOR”

MÜSİAD Bursa Şubesi Finansal Hizmetler, Eğitim ve Danışmanlık Sektör Kurulu tarafından düzenlenen “İyide Mükemmele Şirketlerimiz” temalı toplantının ikinci konuğu Yeminli Mali Müşavir Mehmet Kurak da “Tüm paramızı yatırıma harcayamayız. Finansal dengemizi yani yedek akçemizi mutlaka bulundurmalıyız. Finansal yönetim kısmında bilgi sahibi olarak ve gücümüzü bilerek hareket etmeliyiz. Ülkemizde 30 yılını geçen şirket sayısı yüzde 6’yı düzeyinde. Şirket yönetecek kişinin eğitim seviyesi çok önemli. Hem paranın hem insan kaynaklarının iyi yönetmesi gerekiyor. Şirketlerde, bu alanlarda yetkin liyakat sahibi kişiler görevlendirilmelidir. Bu yolları takip ederek mükemmel şirketlere ulaşabiliriz” ifadelerini kullandı.

BPR