Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Fırsatçılara göz açtırmayacağız"
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Fırsatçılara göz açtırmayacağız"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail'e destek veren ABD ve Avrupa'ya tepki gösterdi.
Haber Giriş Tarihi: 01.11.2023 11:17
Haber Güncellenme Tarihi: 01.11.2023 11:17
Kaynak:
AA
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapılan Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi.
Cumhuriyet'in 100'üncü yaşına ulaşmasının sevincinin yaşandığı bu tarihi günlerde, bütün vatandaşların Cumhuriyet Bayramı'nı kutlayan Erdoğan, Cumhuriyet'in banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere Milli Mücadele'nin tüm kahramanlarını, aziz şehitleri, vatan topraklarını kanlarıyla sulayan yiğit gazileri rahmetle yad etti.
Türkiye'nin gelişmesi, kalkınması, güçlenmesi için samimiyetle çalışan herkese teşekkür eden Erdoğan, gerek telefonla arayarak gerekse mesaj göndererek 100'üncü yıl heyecanını paylaşan dost ülkelerin liderlerine şükranlarını sundu.
Erdoğan, yurt dışı temsilciliklerinde düzenlenen 29 Ekim törenlerine katılan misafirlere de teşekkür ederek, şöyle konuştu:
"Cumhuriyetimizin 100'üncü yıl dönümünü manasına ve önemine yakışır bir şekilde 85 milyon olarak hep birlikte büyük bir gururla kutladık. Özellikle İstanbul Boğazı'nda yapılan geçit törenimizde, ülkemizin savunma sanayisi alanında ulaştığı seviyeyi yeniden görme fırsatı bulduk. Dünyanın ilk SİHA gemisi vasfını taşıyan, donanmamızın amiral gemisi TCG Anadolu'nun öncülüğünde 100 savaş gemimiz tarafından yapılan geçit töreni, bizi hem duygulandırdı hem de kıvanç kaynağımız oldu. Bizlere bu gururu yaşatan donanmamızı, hava kuvvetlerimizi, Solo Türk ve Türk Yıldızları ile kahraman ordumuzun tüm komutanlarını, bütün mensuplarını buradan tekrar kutluyorum. Geçit törenimiz, donanmamızın gücünü göstermesi yanında, çok önemli stratejik mesajlar da içeriyor. Cumhuriyetimizin 100'üncü yılında bazı gerçekleri tekrar hatırlattık. Vatanımızı canımız pahasına koruyacağımızı, istiklalimize sonuna kadar sahip çıkacağımızı, mabetlerimizin üzerine namahrem eli değdirmeyeceğimizi, her gün beş defa gök kubbeyi çınlatan ezanlarımızı susturmayacağımızı, rengini şehitlerimizin mübarek kanından alan ay yıldızlı al bayrağımızı indirtmeyeceğimizi, bağımsızlığımıza gölge düşmesine izin vermeyeceğimizi bir kez daha 85 milyon olarak tüm dünyaya ilan ettik."
Bölgenin içinden geçtiği muhataralı dönemde bu mesajların doğru bir şekilde okunacağına inandığını dile getiren Erdoğan, "Bizim hiçbir ülkenin toprağında, denizinde, egemenliğinde, iç işlerinde gözümüz yok. Biz sadece 'Hazır ol cenge ister isen sulh-ü salah' diyen ecdadın rehberliğinde vatanımızı korumaya çalışıyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bin yıldır kesintisiz mücadele eden, istiklal ve istikbali için sürekli bedel ödeyen bir millet olarak, bunun bir tercih değil mecburiyet olduğunu vurguladı.
"Gazi Mustafa Kemal'in de muradını yansıtmıştır"
Türkiye'nin hayatta kalabilmek için başta savunma sanayisi olmak üzere her alanda güçlü olmak, sürekli kendini geliştirmek zorunda bulunduğuna işaret eden Erdoğan, "Diğer türlü çekile çekile 780 bin kilometrekareye sıkıştığımız mevcut vatan topraklarını bile bize çok göreceklerini gayet iyi biliyoruz. Bu gerçeğin şuurunda olarak, kimseye husumet beslemeden, hiç kimseye düşmanlık etmeden ordumuzu güçlendirmeye devam edeceğiz." diye konuştu.
Erdoğan, 100'üncü yıl hitabında, Türkiye'nin son bir asırda kat ettiği mesafeyi somut rakamlarla karşılaştırmalı olarak ortaya koyduklarını anımsatarak, birkaç ana başlıkta özetin özeti mahiyetinde ifade ettikleri rakamların, kimin Cumhuriyet'e hakkıyla sahip çıktığını, kimin bunun istismarını yaptığını açıkça gösterdiğini vurguladı.
100'üncü yıl etkinliklerinin milli bayram kutlamaları açısından bir referans teşkil edeceğine inandığını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Cumhuriyet'i salonlara ve balolara hapsedenlere, millete mal etmek yerine kendi ideolojilerinin aparatı haline getirenlere, Cumhuriyet adına bu ülkede yıllarca cumhur karşıtlığı yapanlara, velhasıl Cumhuriyet'i tapulu mülkü gibi görenlere bu tarihi yıl dönümünün nasıl idrak edilmesi gerektiğini gösterdik. Ayrıca günlerdir kutlamalarla ilgili yalan yanlış bilgi yayarak, milletin ensesinde boza pişirenlere de cevabımızı en güzel şekilde verdik. Milleti dışlayan, milletin olmadığı soğuk törenler yerine Cumhuriyetimizi, ruhuna uygun şekilde halkımızla omuz omuza kutladık. Davetimize icabet ederek evlerini, araçlarını, iş yerlerini bayraklarımızla süsleyen tüm vatandaşlarıma teşekkür ediyorum.
Pazar günkü tablo Gazi Mustafa Kemal'in de muradını yansıtmıştır. Gazi'nin yaklaşık bir asır önce yaptığı şu ikaz son derece mühimdir. Çevresindeki kimi şahısları, Gazi Mustafa Kemal bakınız nasıl uyarıyor, 'Beni övme sözlerini bırakınız, gelecek için neler yapacağız onları söyleyin.' Evet, Cumhuriyet'i sahiplenmek, Gazi'nin emanetine sahip çıkmak, övgü yarışına girmekle olmaz, ülkenin geleceğine ufuk çizmekle olur. Gazi'nin mirasını gerçek anlamda yaşatanlar, millete efendilik taslayanlar değil, 85 milyonun tamamına hizmetkarlık yapanlardır. Biz, işte bunu sağladık, bunu başardık."
"Bunların kim olduklarını biliyoruz"
Kendi dönemlerine kadar Türkiye'nin en büyük sorununun, milletin kurduğu Cumhuriyet'i milletin değerleriyle, inancıyla, kültürüyle hesaplaşma aracı haline dönüştüren istismarcılar olduğunu dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gardırop Atatürkçüleri yıllarca bu ülkeyi ikinci sınıf demokrasiye, ikinci sınıf ekonomiye mahkum ve mecbur etmişlerdir. Cumhuriyet'e ve kazanımlarına gardırop Atatürkçüleri kadar zarar veren başka bir kesim olmamıştır. Gazi'nin vefatından sonra milleti yıllarca inim inim inletenler işte bunlardır. Milleti mümeyyiz görmeyip, yıllarca sandığı önünden kaçıranlar bunlardır. Rahmetli Menderes'ten merhum Özal'a kadar, Türkiye sevdasıyla çalışanlara hayatı zindan edenler bunlardır. Güya Cumhuriyet'i koruma adına 1960'tan itibaren her 10 yılda bir milli iradeye kastedenler bunlar, Anadolu insanını 'takunyalı, örümcek kafalı, makarnacı, yobaz, göbeğini kaşıyan adam' diyerek aşağılayanlar bunlardır. Kızlarımızı kılık kıyafetlerinden dolayı üniversite kapılarında ağlatanlar bunlardır. Kadınların sadece okuma hakkını değil, kamuda çalışma ve seçilme hakkını da gasbedenler yine bunlardır. 'Cumhuriyet mitingleri' adı altında darbe çığırtkanlığı yapanlar bunlardır. Sırf oy tercihleri sebebiyle depremzedelerimize hakaret edenler yine bunlardır, bu faşist zihniyetin mensuplarıdır.
Milletle ve milli iradeyle barışmak istemeyen bu çevreler, bugün de farklı yöntemlerle içlerindeki nefreti kusmaya devam ediyor. Biz, bunların kim olduklarını ve hangi habis niyetlerle hareket ettiklerini gayet iyi biliyoruz. Cumhuriyet kutlamalarına bile nefret söylemi bulaştıran bu güruha asla boyun eğmeyeceğiz, hiçbir zaman prim vermeyeceğiz."
Demokrasiden ve milli iradenin rehberliğinden ne 40 yılı aşan siyasi hayatı boyunca ne de 21 yıllık iktidarları döneminde asla sapmadıklarını belirten Erdoğan, hizmet ve eser siyasetini dünya görüşlerinin merkezine yerleştirdiklerini, siyasi ikballeri uğruna milleti kutuplaştıranlardan değil, tüm kesimleriyle toplumu kucaklaştıranlardan olduklarını söyledi.
Erdoğan, kimseyi dışlamadan, farklılıkları tehdit olarak görmeden herkesi aynı hedef, aynı kader etrafında toplayarak milli birliği tahkim ettiklerini vurgulayarak, "Yılların ihmallerini gidermekte kalmadık, Gazi'nin 'En büyük eserim' dediği Türkiye Cumhuriyeti'ne tarihinin en büyük yatırımlarını kazandırdık. Milli iradeyi hakim kılmak, demokrasimizi tüm kurum kurallarıyla tesis etmek, cumhurla Cumhuriyet arasına çekilen tel örgüleri kaldırmak, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilelebet payidar olması için gece gündüz demeden çalıştık, çabaladık, mücadele verdik." diye konuştu.
"Türkiye 100. yaşını kutlarken daha önce olmadığı kadar güçlüdür"
Eksiklerle kusurların, yapılmak istenip de tüm gayretlere rağmen yapılmayan şeylerin de şüphesiz olduğunu dile getiren Erdoğan, "Elini vicdanına koyan herkesin kabul edeceği gerçek şudur; Türkiye Cumhuriyeti 100. yaşını kutlarken daha önce hiç olmadığı kadar güçlüdür, güvendedir, itibarlıdır. 21 yıl boyunca karşılaştığımız onca engele, zorluğa ve saldırıya rağmen bu hayali gerçeğe dönüştürmenin haklı gururunu yaşıyoruz." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, pazar günü itibarıyla girilen Cumhuriyet'in ikinci asrını Türkiye Yüzyılı ile taçlandırmayı hedeflediklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Daha fazla demokrasi, özgürlük, güvenlik, kardeşlik, refah, huzur ve kalkınma için 85 milyonun tamamını Türkiye Yüzyılı'nın inşasına destek olmaya davet ediyoruz. Biz birlikte Türkiye'yiz. Biz tüm zenginliklerimizle büyük Türk milletiyiz. Biz tarihi şanlı zaferlerle dolu kahraman ecdadın torunlarıyız. Bize yakışan birliktir, beraberliktir bir duvarın tuğlaları gibi kenetlenmektir. Bunu başardığımızda Allah'ın izniyle önümüze çıkacak hiçbir engel yoktur. El ele gönül gönüle vererek Türkiye Yüzyılı'nı, kucaklaşmanın, büyümenin, kalkınmanın ve barışın yüzyılı yapacağımıza yürekten inanıyorum. Görüş farklılıklarına rağmen Türkiye ortak paydasında ve Türkiye Yüzyılı ülküsünde birleşen herkese buradan teşekkür ediyorum."
"İsrail yönetimi 25 gündür tüm dünyanın gözleri önünde insanlık suçu işliyor"
Cumhuriyet'in 100. yaşını Gazzelilerin ve Filistinlilerin katliama uğradığı hüzünlü bir dönemde karşıladıklarını anımsatan Erdoğan, şunları söyledi:
"7 Ekim'den bu yana Gazzeli kardeşlerimiz çok büyük bir zulme ve vahşete maruz bırakılıyor. Avrupa ve Amerika'nın koşulsuz desteğini arkasına alan İsrail yönetimi tam 25 gündür tüm dünyanın gözleri önünde insanlık suçu işliyor. El Ehli Hastanesi'nden sonra dün de Gazzeli kardeşlerimize hediyemiz olan dostluk hastanesi İsrail güçleri tarafından hedef alındı. Kanser hastalarını tedavi eden bu kritik sağlık kuruluşu İsrail barbarlığının en son kurbanı oldu. Kanser hastaları ilaca erişim imkanlarını yitirdi. Oysa savaşta bile hastanelere dokunulmaz, hasta taşıyan ambulanslar vurulmaz, bir ülkenin veya şehrin sağlık altyapısı çökertilmez. Örgütler ile devletler arasındaki en büyük fark işte budur."
Erdoğan, devletlerin savaş hukukuna uymakla mükellef olduğuna işaret ederek, "Sadece bu saldırı bile tek başına İsrail'in hiçbir hak, hukuk ve insani değer tanımadığını ispata yeterlidir. İsrail'in doğrudan sivillere yönelik saldırıları sonucunda bugüne kadar çoğu bebek, çocuk ve kadın olmak üzere 8 bin 500 Filistinli şehit edildi, 21 binden fazla Filistinli kardeşimiz yaralandı. Birleşmiş Milletler'e göre 1000'den fazla cenaze halen yıkıntıların altında. Yerlerinden edilenlerin sayısı 1 milyonu aştı. Gazze'deki binaların çok önemli bir kısmı yıkıldı veya tahrip oldu. Elektriği, suyu, yakıtı, gıdası üç hafta önce kesilen Gazzeliler bir taraftan açlıkla diğer taraftan da ağır bombardımanla adeta kıyıma uğruyor." ifadelerini kullandı.
"İsrail'in bir an önce durdurulması gerektiğine inanıyoruz"
Demokrasi ve insan haklarının beşiği olma iddiasındaki ülkelerin bu kıyıma aleni destek verdiğine dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye olarak ilk günden bu yana sergilediğimiz insani, adaletli ve onurlu tavrı bugün de sürdürüyoruz. Sivillere yönelik eylemleri kabul etmediğimizin altını her fırsatta çiziyoruz. Daha fazla kan dökerek, daha fazla çocuk öldürerek, daha fazla hastane, okul, cami, kilise, pazar yeri vurarak, Gazze'ye daha fazla bomba yağdırarak güvenliğin sağlanamayacağını ifade ediyoruz. Devlet aklını tamamen yitirdiği görülen ve örgüt gibi davranan İsrail'in bir an önce durdurulması gerektiğine inanıyoruz. Gazze'de işlenen savaş suçlarının faillerinin hukuk önünde hesap vermesi için görüşmelerimiz devam ediyor. Gazzeli mazlum ve masumların hakkını her platformda sonuna kadar savunacağız."
Erdoğan, çatışmaların daha fazla büyümeden sona erdirilmesine dair politika önerilerini AK Parti'nin grup toplantısında paylaştıklarını hatırlatarak, şunları kaydetti:
"28 Ekim'de Atatürk Havalimanı'nda gerçekleştirdiğimiz Büyük Filistin Mitingi ile de Gazzeli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu gösterdik. 1,5 milyondan fazla insanımızın iştirak ettiği mitingimiz başta İsrail olmak üzere dünyanın birçok yerinde çok yakından takip edildi. Mazlum ve mağdurların hamisi olan ülkemiz bu konudaki hassasiyetini güçlü biçimde ortaya koydu. Pazar günü Londra'dan Paris'e, New York'tan Berlin'e, Pakistan'dan Lübnan'a kadar dünyanın farklı köşelerinde ahlak, vicdan ve hassasiyet sahibi insanlar Gazzeli mazlumlar için sokaklara döküldü. İsrail ile dayanışma adına sadece gösterileri değil, Filistin bayrağını bile yasaklayan Batılı ülkelerden yükselen bu tepkileri çok kıymetli buluyoruz. İstanbul'daki mitinge iştirak ederek Gazze için kıyama kalkan siyasi parti genel başkanlarına, sanatçılara, yabancı misafirlerimize ve 1,5 milyonu aşkın yürekli insana burada tekrar teşekkür ediyorum."
"Yeni bir güvenlik mekanizmasının tesis edilmesini gerekli görüyoruz"
Erdoğan, 25'inci günü geride kalan katliamın önüne geçilmesinin, en öncelikli mesele olduğunu vurgulayarak, "Bunun için evvelemir de ateşkesin sağlanması, ardından da kalıcı barışa giden yolun açılması gerekiyor. İlgili tüm tarafların iştirakleriyle düzenlenecek Filistin İsrail Uluslararası Barış Konferansı'nın bunun için en uygun platform olacağı kanaatindeyiz. Bölgedeki aktörlerin işbirliğinde yeni bir güvenlik mekanizmasının tesis edilmesini gerekli görüyoruz. Böyle bir adım atılması halinde Türkiye olarak sorumluluk almaya hazırız. Bizim amacımız bölgemizi içine sürüklendiği bu anafordan çıkarmaktır." diye konuştu.
Savaşı diplomatik yollarla sona erdirmek için çalışırken Gazzelilere tüm imkanlarla sahip çıkmaya devam ettiklerini söyleyen Erdoğan, "Mısır makamlarıyla koordinasyon içinde bugüne kadar 10 uçak dolusu yardım malzemesini El Ariş Havalimanı'na sevk ettik. Aralarında doktorların, sağlıkçıların, AFAD, Kızılay, basın mensuplarının da olduğu 54 görevlimizin bölgeye intikalini sağladık. Ülkemizin gönderdiği ve bir kısmı Gazzeli kardeşlerimize ulaşan yardım malzemelerinin toplamı 213 tonu buldu. Daha fazla insani yardım tırının Refah Kapısı'ndan Gazze'ye girişine izin verildikçe biz de yardımlarımızı artıracağız." bilgisini verdi.
Gazze ile Mısır arasındaki Refah Sınır Kapısı'nın açık tutulması konusunda uluslararası toplumun İsrail yönetimine baskı yapmasının önemine işaret eden Erdoğan, Türkiye'nin dünkü gibi bugün de Filistinli kardeşlerinin yanında olduğunu ve bunun gereğini yerine getirdiğini söyledi.
Erdoğan, "Ancak başta Avrupalı ülkeler olmak üzere Batı dünyası, Gazze'deki insanlık sınavında bir kez daha sınıfta kalmıştır. Tam 25 gündür çocuklar ölüyor, kadınlar ölüyor, hastaneler bombalanıyor. Tam 25 gündür 360 kilometrekarede 2,3 milyon mazlum hayatta kalma mücadelesi veriyor. Tam 25 gündür Gazze'de insanlığa ait ne kadar haslet varsa hepsi tek tek yok ediliyor ama Avrupa Birliği bırakın İsrail'i kınamayı, çıkıp ateşkes çağrısı bile yapamıyor." diye konuştu.
Uluslararası basın kuruluşlarının, 34'ten fazla meslektaşları Gazze'de öldürüldüğü halde eleştirel tek cümle dahi kuramadığına dikkati çeken Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Bunu yapmadıkları gibi hepsi bir ağızdan İsrail mezalimine kılıf uydurmaya çalışıyorlar. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Gazze'deki Birleşmiş Milletler kuruluşlarının ve personelinin hedef alınmasını sadece seyrediyor. İnsan hakları kuruluşları, 25 gündür işlenen insanlık suçları karşısında hiçbir tepki göstermiyor. Hasılı, mesele Türkiye ve İslam dünyası olunca ortalığı ayağa kaldıranlar, İsrail'in savaş suçları karşısında ortalıkta görünmemeyi tercih ediyor. Bugün binlerce Gazzeli çocuğun ölümüne seyirci kalanların, yarın herhangi bir konuda söyleyecekleri hiçbir sözün kıymetiharbiyesi olmaz. Asıl olan zor zamanda konuşmaktır, hakikatleri bugün dile getirmektir, hakkı bugün haykırmaktır. İsrail'in katliamlarına ses çıkarmayan tatlı su hak savunucularından insanlığa da dünyaya da hiçbir hayır gelmez."
Erdoğan, bundan sonra da dik ve kararlı duruşlarını koruyacaklarının altını çizdi.
"30 yıl sonrasının hedeflerini belirliyoruz"
Uluslararası alanda etki sahibi bir ülke olmanın yolunun, tüm unsurlarıyla ekonomisi güçlü ülke olmaktan geçtiğine işaret eden Erdoğan, bu anlayışla Türk ekonomisini güçlendirmeye, büyütmeye, karşılaştığı zorlukların üstesinden başarıyla gelmesi için çalışmaya devam ettiklerini belirtti.
Erdoğan, eylül başında Orta Vadeli Program'ı kamuoyuyla paylaştıklarını dile getirerek, şöyle devam etti:
"2024 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı, geçen hafta yayımlandı. Geçtiğimiz haftalarda 12. Kalkınma Planı'nı Meclisimizin takdirine sunduk. 2024-2028 yıllarını kapsayan 12. Kalkınma Planı'nı Meclis görüşmeleri tamamlandıktan sonra yürürlüğe koyacağız. Katılımcı bir anlayışla tüm taraflarla istişare edilerek hazırlanan planın en önemli özelliği 2053 vizyonumuza ışık tutmasıdır. Birileri parti içi kavgalarla, Güneş Motel utancını aratmayan pazarlıklarla, siyasete güveni zedeleyen ayak oyunlarıyla günlerini geçirirken biz 30 yıl sonrasını düşünüyoruz, 30 yıl sonrasının hedeflerini belirliyoruz."
"2053 hedefimiz 7,7 trilyon dolar milli gelir düzeyine ulaşmaktır"
Cumhuriyet'in 100. yılına 21 sene öncesiyle kıyas dahi edilemeyecek kadar güçlü bir ülke olarak girildiğini dile getiren Erdoğan, "İstanbul'un fethinin 600. seneidevriyesini inşallah satın alma paritesine göre dünyanın ilk 5 ekonomisinden biri olarak karşılayacağız." dedi.
Erdoğan, Türkiye ekonomisi için 2053 hedeflerinin 7,7 trilyon dolar milli gelir düzeyine ulaşmak olduğunu söyleyerek, Türkiye'nin, bugün birileri için hayal gibi görünen bu seviyeyi yakalayacak potansiyel, imkan ve kapasiteye fazlasıyla sahip olduğunu vurguladı.
"3,3 milyon öğrencimizin toplam 27 milyar liralık borcunu sildik"
Bu hedeflere giderken en kritik hususun, günlük sorunlarda boğulmamak olduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu:
"Gözümüzü ufuktan ayırmamaya hassasiyet gösteriyoruz. Meydanlarda vatandaşımıza verdiğimiz sözleri, ekonomimizin şartlarını zorlama pahasına tutmaya devam ediyoruz. Örgün eğitimdeki üniversiteli gençlerimize vaadimiz olan cep telefonu ve bilgisayar desteği ile ücretsiz 10 cigabaytlık internet sözümüzü geçen hafta yerine getirdik. Gençlerimizin kendilerini en iyi, en donanımlı şekilde yetiştirebilmeleri için hiçbir fedakarlıktan kaçmıyoruz. Göreve geldiğimizde yükseköğrenim öğrencilerimizin, kredi burs miktarı 45 liracıktı. Biz bu rakamı 27 kat artışla 2023 yılı itibarıyla lisansta 1250 liraya, yüksek lisansta 2 bin 500 liraya, doktorada 3 bin 700 liraya çıkardık. Ayrıca kredi almış öğrencilerimizin, geri ödemelerindeki TEFE-TÜFE oranlı güncellemeleri silerek yalnızca anaparanın ödemesini temin ettik. Bu şekilde 3,3 milyon öğrencimizin toplam 27 milyar liralık borcunu silmiş olduk."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şartları taşıyan öğrencilerin burs, başvuran her öğrencinin de kredi imkanından faydalanmasını sağladıklarını belirterek, "Aynı şekilde tek bir öğrencimizi dahi açıkta bırakmamak için yurtlarımızın sayısını ve yatak kapasitesini artırdık. Bu sene 950 bini aşkın gencimize yurtlarımızda barınma imkanı sunuyoruz." dedi.
Deprem bölgesindeki KOBİ'ler için yeni kredi paketi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapılan çalışmalarda depremzedeleri asla ihmal etmediklerinin altını çizerek, "Afetten zarar gören 11 ilimizde, 200 bin konutun inşası hızla devam ediyor. Yapımı biten konutları yakında etap etap teslim etmeye başlıyoruz. Sene sonuna kadar 41 bin konut ve 5 bin köy evinin teslimini planlıyoruz. Diğer konut ve köy evlerimiz de tamamlandıkça teslimatlarını peyderpey yapacağız." diye konuştu.
Yerinde Dönüşüm Projesi ile ilgili kredi ve hibe tutarlarının güncellendiğini aktaran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdiye kadar 235 bin kardeşimizin başvurduğu bu projemizi de süratle hayata geçiriyoruz. Deprem bölgesindeki KOBİ'lerimize yönelik KOSGEB vasıtasıyla yeni bir kredi paketini devreye alıyoruz. Dünya Bankasıyla iş birliği halinde işletme başına 200 bin lira ile 750 bin lira arasında faizsiz kredi sağlayacağız."
"Fırsatçılara göz açtırmayacağız"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ayrıca son aylarda başımızı en çok ağrıtan hayat pahalılığı ve enflasyon meselesinde de gerekli tedbirleri alıyoruz. Hiçbir ekonomik temeli olmayan bahanelerle milletin aşına ve ekmeğine kan doğrayan fırsatçılara kesinlikle göz açtırmayacağız." değerlendirmesinde bulundu.
Enflasyonla mücadeleye farklı kampanyalarla iş dünyasını da dahil ettiklerine dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bunun en somut örneklerinden biri, başta gıda olmak üzere tedarik zincirinde yaşanan aksamalardan kaynaklı enflasyon oranını asgari düzeye indirmek için yapmış olduğumuz birliktelik çağrısıdır. İndirim kampanyası çağrımıza 400'den fazla firma, 50 bine yakın şubesiyle katıldı. Bu sayı her geçen gün artıyor.
Otomobil gibi fahiş fiyat balonunun oluştuğu kimi sektörlerde dengelenme başladı. Konut sektöründe de benzer bir tablonun ortaya çıktığına şahit oluyoruz. Tüm dünya gibi bizi de olumsuz etkileyen enflasyon sorununu daha önce başardığımız gibi yeniden tek haneye indireceğiz. Bölgemizde patlak veren yeni krizler ve çatışmalar işimizi zorlaştırsa da Allah'ın izniyle bunları aşacak iradeye sahibiz. Milletimizin bu konuda bize ve ekonomi yönetimimize güvenmeye devam etmesini bekliyoruz."
"Gurur kaynağımız olan tüm sporcularımızı tebrik ediyorum"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin spor alanında yakaladığı ivmenin arttığını görmekten memnuniyet duyduklarını vurgulayarak, "Dünya çapında kazandıkları madalyalarla gurur kaynağımız olan karatecilerimiz ve 23 yaş altı Grekoromen güreşçilerimiz başta olmak üzere tüm sporcularımızı canı gönülden tebrik ediyorum." dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Fırsatçılara göz açtırmayacağız"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail'e destek veren ABD ve Avrupa'ya tepki gösterdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapılan Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi.
Cumhuriyet'in 100'üncü yaşına ulaşmasının sevincinin yaşandığı bu tarihi günlerde, bütün vatandaşların Cumhuriyet Bayramı'nı kutlayan Erdoğan, Cumhuriyet'in banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere Milli Mücadele'nin tüm kahramanlarını, aziz şehitleri, vatan topraklarını kanlarıyla sulayan yiğit gazileri rahmetle yad etti.
Türkiye'nin gelişmesi, kalkınması, güçlenmesi için samimiyetle çalışan herkese teşekkür eden Erdoğan, gerek telefonla arayarak gerekse mesaj göndererek 100'üncü yıl heyecanını paylaşan dost ülkelerin liderlerine şükranlarını sundu.
Erdoğan, yurt dışı temsilciliklerinde düzenlenen 29 Ekim törenlerine katılan misafirlere de teşekkür ederek, şöyle konuştu:
"Cumhuriyetimizin 100'üncü yıl dönümünü manasına ve önemine yakışır bir şekilde 85 milyon olarak hep birlikte büyük bir gururla kutladık. Özellikle İstanbul Boğazı'nda yapılan geçit törenimizde, ülkemizin savunma sanayisi alanında ulaştığı seviyeyi yeniden görme fırsatı bulduk. Dünyanın ilk SİHA gemisi vasfını taşıyan, donanmamızın amiral gemisi TCG Anadolu'nun öncülüğünde 100 savaş gemimiz tarafından yapılan geçit töreni, bizi hem duygulandırdı hem de kıvanç kaynağımız oldu. Bizlere bu gururu yaşatan donanmamızı, hava kuvvetlerimizi, Solo Türk ve Türk Yıldızları ile kahraman ordumuzun tüm komutanlarını, bütün mensuplarını buradan tekrar kutluyorum. Geçit törenimiz, donanmamızın gücünü göstermesi yanında, çok önemli stratejik mesajlar da içeriyor. Cumhuriyetimizin 100'üncü yılında bazı gerçekleri tekrar hatırlattık. Vatanımızı canımız pahasına koruyacağımızı, istiklalimize sonuna kadar sahip çıkacağımızı, mabetlerimizin üzerine namahrem eli değdirmeyeceğimizi, her gün beş defa gök kubbeyi çınlatan ezanlarımızı susturmayacağımızı, rengini şehitlerimizin mübarek kanından alan ay yıldızlı al bayrağımızı indirtmeyeceğimizi, bağımsızlığımıza gölge düşmesine izin vermeyeceğimizi bir kez daha 85 milyon olarak tüm dünyaya ilan ettik."
Bölgenin içinden geçtiği muhataralı dönemde bu mesajların doğru bir şekilde okunacağına inandığını dile getiren Erdoğan, "Bizim hiçbir ülkenin toprağında, denizinde, egemenliğinde, iç işlerinde gözümüz yok. Biz sadece 'Hazır ol cenge ister isen sulh-ü salah' diyen ecdadın rehberliğinde vatanımızı korumaya çalışıyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bin yıldır kesintisiz mücadele eden, istiklal ve istikbali için sürekli bedel ödeyen bir millet olarak, bunun bir tercih değil mecburiyet olduğunu vurguladı.
"Gazi Mustafa Kemal'in de muradını yansıtmıştır"
Türkiye'nin hayatta kalabilmek için başta savunma sanayisi olmak üzere her alanda güçlü olmak, sürekli kendini geliştirmek zorunda bulunduğuna işaret eden Erdoğan, "Diğer türlü çekile çekile 780 bin kilometrekareye sıkıştığımız mevcut vatan topraklarını bile bize çok göreceklerini gayet iyi biliyoruz. Bu gerçeğin şuurunda olarak, kimseye husumet beslemeden, hiç kimseye düşmanlık etmeden ordumuzu güçlendirmeye devam edeceğiz." diye konuştu.
Erdoğan, 100'üncü yıl hitabında, Türkiye'nin son bir asırda kat ettiği mesafeyi somut rakamlarla karşılaştırmalı olarak ortaya koyduklarını anımsatarak, birkaç ana başlıkta özetin özeti mahiyetinde ifade ettikleri rakamların, kimin Cumhuriyet'e hakkıyla sahip çıktığını, kimin bunun istismarını yaptığını açıkça gösterdiğini vurguladı.
100'üncü yıl etkinliklerinin milli bayram kutlamaları açısından bir referans teşkil edeceğine inandığını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Cumhuriyet'i salonlara ve balolara hapsedenlere, millete mal etmek yerine kendi ideolojilerinin aparatı haline getirenlere, Cumhuriyet adına bu ülkede yıllarca cumhur karşıtlığı yapanlara, velhasıl Cumhuriyet'i tapulu mülkü gibi görenlere bu tarihi yıl dönümünün nasıl idrak edilmesi gerektiğini gösterdik. Ayrıca günlerdir kutlamalarla ilgili yalan yanlış bilgi yayarak, milletin ensesinde boza pişirenlere de cevabımızı en güzel şekilde verdik. Milleti dışlayan, milletin olmadığı soğuk törenler yerine Cumhuriyetimizi, ruhuna uygun şekilde halkımızla omuz omuza kutladık. Davetimize icabet ederek evlerini, araçlarını, iş yerlerini bayraklarımızla süsleyen tüm vatandaşlarıma teşekkür ediyorum.
Pazar günkü tablo Gazi Mustafa Kemal'in de muradını yansıtmıştır. Gazi'nin yaklaşık bir asır önce yaptığı şu ikaz son derece mühimdir. Çevresindeki kimi şahısları, Gazi Mustafa Kemal bakınız nasıl uyarıyor, 'Beni övme sözlerini bırakınız, gelecek için neler yapacağız onları söyleyin.' Evet, Cumhuriyet'i sahiplenmek, Gazi'nin emanetine sahip çıkmak, övgü yarışına girmekle olmaz, ülkenin geleceğine ufuk çizmekle olur. Gazi'nin mirasını gerçek anlamda yaşatanlar, millete efendilik taslayanlar değil, 85 milyonun tamamına hizmetkarlık yapanlardır. Biz, işte bunu sağladık, bunu başardık."
"Bunların kim olduklarını biliyoruz"
Kendi dönemlerine kadar Türkiye'nin en büyük sorununun, milletin kurduğu Cumhuriyet'i milletin değerleriyle, inancıyla, kültürüyle hesaplaşma aracı haline dönüştüren istismarcılar olduğunu dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gardırop Atatürkçüleri yıllarca bu ülkeyi ikinci sınıf demokrasiye, ikinci sınıf ekonomiye mahkum ve mecbur etmişlerdir. Cumhuriyet'e ve kazanımlarına gardırop Atatürkçüleri kadar zarar veren başka bir kesim olmamıştır. Gazi'nin vefatından sonra milleti yıllarca inim inim inletenler işte bunlardır. Milleti mümeyyiz görmeyip, yıllarca sandığı önünden kaçıranlar bunlardır. Rahmetli Menderes'ten merhum Özal'a kadar, Türkiye sevdasıyla çalışanlara hayatı zindan edenler bunlardır. Güya Cumhuriyet'i koruma adına 1960'tan itibaren her 10 yılda bir milli iradeye kastedenler bunlar, Anadolu insanını 'takunyalı, örümcek kafalı, makarnacı, yobaz, göbeğini kaşıyan adam' diyerek aşağılayanlar bunlardır. Kızlarımızı kılık kıyafetlerinden dolayı üniversite kapılarında ağlatanlar bunlardır. Kadınların sadece okuma hakkını değil, kamuda çalışma ve seçilme hakkını da gasbedenler yine bunlardır. 'Cumhuriyet mitingleri' adı altında darbe çığırtkanlığı yapanlar bunlardır. Sırf oy tercihleri sebebiyle depremzedelerimize hakaret edenler yine bunlardır, bu faşist zihniyetin mensuplarıdır.
Milletle ve milli iradeyle barışmak istemeyen bu çevreler, bugün de farklı yöntemlerle içlerindeki nefreti kusmaya devam ediyor. Biz, bunların kim olduklarını ve hangi habis niyetlerle hareket ettiklerini gayet iyi biliyoruz. Cumhuriyet kutlamalarına bile nefret söylemi bulaştıran bu güruha asla boyun eğmeyeceğiz, hiçbir zaman prim vermeyeceğiz."
Demokrasiden ve milli iradenin rehberliğinden ne 40 yılı aşan siyasi hayatı boyunca ne de 21 yıllık iktidarları döneminde asla sapmadıklarını belirten Erdoğan, hizmet ve eser siyasetini dünya görüşlerinin merkezine yerleştirdiklerini, siyasi ikballeri uğruna milleti kutuplaştıranlardan değil, tüm kesimleriyle toplumu kucaklaştıranlardan olduklarını söyledi.
Erdoğan, kimseyi dışlamadan, farklılıkları tehdit olarak görmeden herkesi aynı hedef, aynı kader etrafında toplayarak milli birliği tahkim ettiklerini vurgulayarak, "Yılların ihmallerini gidermekte kalmadık, Gazi'nin 'En büyük eserim' dediği Türkiye Cumhuriyeti'ne tarihinin en büyük yatırımlarını kazandırdık. Milli iradeyi hakim kılmak, demokrasimizi tüm kurum kurallarıyla tesis etmek, cumhurla Cumhuriyet arasına çekilen tel örgüleri kaldırmak, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilelebet payidar olması için gece gündüz demeden çalıştık, çabaladık, mücadele verdik." diye konuştu.
"Türkiye 100. yaşını kutlarken daha önce olmadığı kadar güçlüdür"
Eksiklerle kusurların, yapılmak istenip de tüm gayretlere rağmen yapılmayan şeylerin de şüphesiz olduğunu dile getiren Erdoğan, "Elini vicdanına koyan herkesin kabul edeceği gerçek şudur; Türkiye Cumhuriyeti 100. yaşını kutlarken daha önce hiç olmadığı kadar güçlüdür, güvendedir, itibarlıdır. 21 yıl boyunca karşılaştığımız onca engele, zorluğa ve saldırıya rağmen bu hayali gerçeğe dönüştürmenin haklı gururunu yaşıyoruz." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, pazar günü itibarıyla girilen Cumhuriyet'in ikinci asrını Türkiye Yüzyılı ile taçlandırmayı hedeflediklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Daha fazla demokrasi, özgürlük, güvenlik, kardeşlik, refah, huzur ve kalkınma için 85 milyonun tamamını Türkiye Yüzyılı'nın inşasına destek olmaya davet ediyoruz. Biz birlikte Türkiye'yiz. Biz tüm zenginliklerimizle büyük Türk milletiyiz. Biz tarihi şanlı zaferlerle dolu kahraman ecdadın torunlarıyız. Bize yakışan birliktir, beraberliktir bir duvarın tuğlaları gibi kenetlenmektir. Bunu başardığımızda Allah'ın izniyle önümüze çıkacak hiçbir engel yoktur. El ele gönül gönüle vererek Türkiye Yüzyılı'nı, kucaklaşmanın, büyümenin, kalkınmanın ve barışın yüzyılı yapacağımıza yürekten inanıyorum. Görüş farklılıklarına rağmen Türkiye ortak paydasında ve Türkiye Yüzyılı ülküsünde birleşen herkese buradan teşekkür ediyorum."
"İsrail yönetimi 25 gündür tüm dünyanın gözleri önünde insanlık suçu işliyor"
Cumhuriyet'in 100. yaşını Gazzelilerin ve Filistinlilerin katliama uğradığı hüzünlü bir dönemde karşıladıklarını anımsatan Erdoğan, şunları söyledi:
"7 Ekim'den bu yana Gazzeli kardeşlerimiz çok büyük bir zulme ve vahşete maruz bırakılıyor. Avrupa ve Amerika'nın koşulsuz desteğini arkasına alan İsrail yönetimi tam 25 gündür tüm dünyanın gözleri önünde insanlık suçu işliyor. El Ehli Hastanesi'nden sonra dün de Gazzeli kardeşlerimize hediyemiz olan dostluk hastanesi İsrail güçleri tarafından hedef alındı. Kanser hastalarını tedavi eden bu kritik sağlık kuruluşu İsrail barbarlığının en son kurbanı oldu. Kanser hastaları ilaca erişim imkanlarını yitirdi. Oysa savaşta bile hastanelere dokunulmaz, hasta taşıyan ambulanslar vurulmaz, bir ülkenin veya şehrin sağlık altyapısı çökertilmez. Örgütler ile devletler arasındaki en büyük fark işte budur."
Erdoğan, devletlerin savaş hukukuna uymakla mükellef olduğuna işaret ederek, "Sadece bu saldırı bile tek başına İsrail'in hiçbir hak, hukuk ve insani değer tanımadığını ispata yeterlidir. İsrail'in doğrudan sivillere yönelik saldırıları sonucunda bugüne kadar çoğu bebek, çocuk ve kadın olmak üzere 8 bin 500 Filistinli şehit edildi, 21 binden fazla Filistinli kardeşimiz yaralandı. Birleşmiş Milletler'e göre 1000'den fazla cenaze halen yıkıntıların altında. Yerlerinden edilenlerin sayısı 1 milyonu aştı. Gazze'deki binaların çok önemli bir kısmı yıkıldı veya tahrip oldu. Elektriği, suyu, yakıtı, gıdası üç hafta önce kesilen Gazzeliler bir taraftan açlıkla diğer taraftan da ağır bombardımanla adeta kıyıma uğruyor." ifadelerini kullandı.
"İsrail'in bir an önce durdurulması gerektiğine inanıyoruz"
Demokrasi ve insan haklarının beşiği olma iddiasındaki ülkelerin bu kıyıma aleni destek verdiğine dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye olarak ilk günden bu yana sergilediğimiz insani, adaletli ve onurlu tavrı bugün de sürdürüyoruz. Sivillere yönelik eylemleri kabul etmediğimizin altını her fırsatta çiziyoruz. Daha fazla kan dökerek, daha fazla çocuk öldürerek, daha fazla hastane, okul, cami, kilise, pazar yeri vurarak, Gazze'ye daha fazla bomba yağdırarak güvenliğin sağlanamayacağını ifade ediyoruz. Devlet aklını tamamen yitirdiği görülen ve örgüt gibi davranan İsrail'in bir an önce durdurulması gerektiğine inanıyoruz. Gazze'de işlenen savaş suçlarının faillerinin hukuk önünde hesap vermesi için görüşmelerimiz devam ediyor. Gazzeli mazlum ve masumların hakkını her platformda sonuna kadar savunacağız."
Erdoğan, çatışmaların daha fazla büyümeden sona erdirilmesine dair politika önerilerini AK Parti'nin grup toplantısında paylaştıklarını hatırlatarak, şunları kaydetti:
"28 Ekim'de Atatürk Havalimanı'nda gerçekleştirdiğimiz Büyük Filistin Mitingi ile de Gazzeli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu gösterdik. 1,5 milyondan fazla insanımızın iştirak ettiği mitingimiz başta İsrail olmak üzere dünyanın birçok yerinde çok yakından takip edildi. Mazlum ve mağdurların hamisi olan ülkemiz bu konudaki hassasiyetini güçlü biçimde ortaya koydu. Pazar günü Londra'dan Paris'e, New York'tan Berlin'e, Pakistan'dan Lübnan'a kadar dünyanın farklı köşelerinde ahlak, vicdan ve hassasiyet sahibi insanlar Gazzeli mazlumlar için sokaklara döküldü. İsrail ile dayanışma adına sadece gösterileri değil, Filistin bayrağını bile yasaklayan Batılı ülkelerden yükselen bu tepkileri çok kıymetli buluyoruz. İstanbul'daki mitinge iştirak ederek Gazze için kıyama kalkan siyasi parti genel başkanlarına, sanatçılara, yabancı misafirlerimize ve 1,5 milyonu aşkın yürekli insana burada tekrar teşekkür ediyorum."
"Yeni bir güvenlik mekanizmasının tesis edilmesini gerekli görüyoruz"
Erdoğan, 25'inci günü geride kalan katliamın önüne geçilmesinin, en öncelikli mesele olduğunu vurgulayarak, "Bunun için evvelemir de ateşkesin sağlanması, ardından da kalıcı barışa giden yolun açılması gerekiyor. İlgili tüm tarafların iştirakleriyle düzenlenecek Filistin İsrail Uluslararası Barış Konferansı'nın bunun için en uygun platform olacağı kanaatindeyiz. Bölgedeki aktörlerin işbirliğinde yeni bir güvenlik mekanizmasının tesis edilmesini gerekli görüyoruz. Böyle bir adım atılması halinde Türkiye olarak sorumluluk almaya hazırız. Bizim amacımız bölgemizi içine sürüklendiği bu anafordan çıkarmaktır." diye konuştu.
Savaşı diplomatik yollarla sona erdirmek için çalışırken Gazzelilere tüm imkanlarla sahip çıkmaya devam ettiklerini söyleyen Erdoğan, "Mısır makamlarıyla koordinasyon içinde bugüne kadar 10 uçak dolusu yardım malzemesini El Ariş Havalimanı'na sevk ettik. Aralarında doktorların, sağlıkçıların, AFAD, Kızılay, basın mensuplarının da olduğu 54 görevlimizin bölgeye intikalini sağladık. Ülkemizin gönderdiği ve bir kısmı Gazzeli kardeşlerimize ulaşan yardım malzemelerinin toplamı 213 tonu buldu. Daha fazla insani yardım tırının Refah Kapısı'ndan Gazze'ye girişine izin verildikçe biz de yardımlarımızı artıracağız." bilgisini verdi.
Gazze ile Mısır arasındaki Refah Sınır Kapısı'nın açık tutulması konusunda uluslararası toplumun İsrail yönetimine baskı yapmasının önemine işaret eden Erdoğan, Türkiye'nin dünkü gibi bugün de Filistinli kardeşlerinin yanında olduğunu ve bunun gereğini yerine getirdiğini söyledi.
Erdoğan, "Ancak başta Avrupalı ülkeler olmak üzere Batı dünyası, Gazze'deki insanlık sınavında bir kez daha sınıfta kalmıştır. Tam 25 gündür çocuklar ölüyor, kadınlar ölüyor, hastaneler bombalanıyor. Tam 25 gündür 360 kilometrekarede 2,3 milyon mazlum hayatta kalma mücadelesi veriyor. Tam 25 gündür Gazze'de insanlığa ait ne kadar haslet varsa hepsi tek tek yok ediliyor ama Avrupa Birliği bırakın İsrail'i kınamayı, çıkıp ateşkes çağrısı bile yapamıyor." diye konuştu.
Uluslararası basın kuruluşlarının, 34'ten fazla meslektaşları Gazze'de öldürüldüğü halde eleştirel tek cümle dahi kuramadığına dikkati çeken Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Bunu yapmadıkları gibi hepsi bir ağızdan İsrail mezalimine kılıf uydurmaya çalışıyorlar. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Gazze'deki Birleşmiş Milletler kuruluşlarının ve personelinin hedef alınmasını sadece seyrediyor. İnsan hakları kuruluşları, 25 gündür işlenen insanlık suçları karşısında hiçbir tepki göstermiyor. Hasılı, mesele Türkiye ve İslam dünyası olunca ortalığı ayağa kaldıranlar, İsrail'in savaş suçları karşısında ortalıkta görünmemeyi tercih ediyor. Bugün binlerce Gazzeli çocuğun ölümüne seyirci kalanların, yarın herhangi bir konuda söyleyecekleri hiçbir sözün kıymetiharbiyesi olmaz. Asıl olan zor zamanda konuşmaktır, hakikatleri bugün dile getirmektir, hakkı bugün haykırmaktır. İsrail'in katliamlarına ses çıkarmayan tatlı su hak savunucularından insanlığa da dünyaya da hiçbir hayır gelmez."
Erdoğan, bundan sonra da dik ve kararlı duruşlarını koruyacaklarının altını çizdi.
"30 yıl sonrasının hedeflerini belirliyoruz"
Uluslararası alanda etki sahibi bir ülke olmanın yolunun, tüm unsurlarıyla ekonomisi güçlü ülke olmaktan geçtiğine işaret eden Erdoğan, bu anlayışla Türk ekonomisini güçlendirmeye, büyütmeye, karşılaştığı zorlukların üstesinden başarıyla gelmesi için çalışmaya devam ettiklerini belirtti.
Erdoğan, eylül başında Orta Vadeli Program'ı kamuoyuyla paylaştıklarını dile getirerek, şöyle devam etti:
"2024 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı, geçen hafta yayımlandı. Geçtiğimiz haftalarda 12. Kalkınma Planı'nı Meclisimizin takdirine sunduk. 2024-2028 yıllarını kapsayan 12. Kalkınma Planı'nı Meclis görüşmeleri tamamlandıktan sonra yürürlüğe koyacağız. Katılımcı bir anlayışla tüm taraflarla istişare edilerek hazırlanan planın en önemli özelliği 2053 vizyonumuza ışık tutmasıdır. Birileri parti içi kavgalarla, Güneş Motel utancını aratmayan pazarlıklarla, siyasete güveni zedeleyen ayak oyunlarıyla günlerini geçirirken biz 30 yıl sonrasını düşünüyoruz, 30 yıl sonrasının hedeflerini belirliyoruz."
"2053 hedefimiz 7,7 trilyon dolar milli gelir düzeyine ulaşmaktır"
Cumhuriyet'in 100. yılına 21 sene öncesiyle kıyas dahi edilemeyecek kadar güçlü bir ülke olarak girildiğini dile getiren Erdoğan, "İstanbul'un fethinin 600. seneidevriyesini inşallah satın alma paritesine göre dünyanın ilk 5 ekonomisinden biri olarak karşılayacağız." dedi.
Erdoğan, Türkiye ekonomisi için 2053 hedeflerinin 7,7 trilyon dolar milli gelir düzeyine ulaşmak olduğunu söyleyerek, Türkiye'nin, bugün birileri için hayal gibi görünen bu seviyeyi yakalayacak potansiyel, imkan ve kapasiteye fazlasıyla sahip olduğunu vurguladı.
"3,3 milyon öğrencimizin toplam 27 milyar liralık borcunu sildik"
Bu hedeflere giderken en kritik hususun, günlük sorunlarda boğulmamak olduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu:
"Gözümüzü ufuktan ayırmamaya hassasiyet gösteriyoruz. Meydanlarda vatandaşımıza verdiğimiz sözleri, ekonomimizin şartlarını zorlama pahasına tutmaya devam ediyoruz. Örgün eğitimdeki üniversiteli gençlerimize vaadimiz olan cep telefonu ve bilgisayar desteği ile ücretsiz 10 cigabaytlık internet sözümüzü geçen hafta yerine getirdik. Gençlerimizin kendilerini en iyi, en donanımlı şekilde yetiştirebilmeleri için hiçbir fedakarlıktan kaçmıyoruz. Göreve geldiğimizde yükseköğrenim öğrencilerimizin, kredi burs miktarı 45 liracıktı. Biz bu rakamı 27 kat artışla 2023 yılı itibarıyla lisansta 1250 liraya, yüksek lisansta 2 bin 500 liraya, doktorada 3 bin 700 liraya çıkardık. Ayrıca kredi almış öğrencilerimizin, geri ödemelerindeki TEFE-TÜFE oranlı güncellemeleri silerek yalnızca anaparanın ödemesini temin ettik. Bu şekilde 3,3 milyon öğrencimizin toplam 27 milyar liralık borcunu silmiş olduk."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şartları taşıyan öğrencilerin burs, başvuran her öğrencinin de kredi imkanından faydalanmasını sağladıklarını belirterek, "Aynı şekilde tek bir öğrencimizi dahi açıkta bırakmamak için yurtlarımızın sayısını ve yatak kapasitesini artırdık. Bu sene 950 bini aşkın gencimize yurtlarımızda barınma imkanı sunuyoruz." dedi.
Deprem bölgesindeki KOBİ'ler için yeni kredi paketi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapılan çalışmalarda depremzedeleri asla ihmal etmediklerinin altını çizerek, "Afetten zarar gören 11 ilimizde, 200 bin konutun inşası hızla devam ediyor. Yapımı biten konutları yakında etap etap teslim etmeye başlıyoruz. Sene sonuna kadar 41 bin konut ve 5 bin köy evinin teslimini planlıyoruz. Diğer konut ve köy evlerimiz de tamamlandıkça teslimatlarını peyderpey yapacağız." diye konuştu.
Yerinde Dönüşüm Projesi ile ilgili kredi ve hibe tutarlarının güncellendiğini aktaran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdiye kadar 235 bin kardeşimizin başvurduğu bu projemizi de süratle hayata geçiriyoruz. Deprem bölgesindeki KOBİ'lerimize yönelik KOSGEB vasıtasıyla yeni bir kredi paketini devreye alıyoruz. Dünya Bankasıyla iş birliği halinde işletme başına 200 bin lira ile 750 bin lira arasında faizsiz kredi sağlayacağız."
"Fırsatçılara göz açtırmayacağız"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ayrıca son aylarda başımızı en çok ağrıtan hayat pahalılığı ve enflasyon meselesinde de gerekli tedbirleri alıyoruz. Hiçbir ekonomik temeli olmayan bahanelerle milletin aşına ve ekmeğine kan doğrayan fırsatçılara kesinlikle göz açtırmayacağız." değerlendirmesinde bulundu.
Enflasyonla mücadeleye farklı kampanyalarla iş dünyasını da dahil ettiklerine dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bunun en somut örneklerinden biri, başta gıda olmak üzere tedarik zincirinde yaşanan aksamalardan kaynaklı enflasyon oranını asgari düzeye indirmek için yapmış olduğumuz birliktelik çağrısıdır. İndirim kampanyası çağrımıza 400'den fazla firma, 50 bine yakın şubesiyle katıldı. Bu sayı her geçen gün artıyor.
Otomobil gibi fahiş fiyat balonunun oluştuğu kimi sektörlerde dengelenme başladı. Konut sektöründe de benzer bir tablonun ortaya çıktığına şahit oluyoruz. Tüm dünya gibi bizi de olumsuz etkileyen enflasyon sorununu daha önce başardığımız gibi yeniden tek haneye indireceğiz. Bölgemizde patlak veren yeni krizler ve çatışmalar işimizi zorlaştırsa da Allah'ın izniyle bunları aşacak iradeye sahibiz. Milletimizin bu konuda bize ve ekonomi yönetimimize güvenmeye devam etmesini bekliyoruz."
"Gurur kaynağımız olan tüm sporcularımızı tebrik ediyorum"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin spor alanında yakaladığı ivmenin arttığını görmekten memnuniyet duyduklarını vurgulayarak, "Dünya çapında kazandıkları madalyalarla gurur kaynağımız olan karatecilerimiz ve 23 yaş altı Grekoromen güreşçilerimiz başta olmak üzere tüm sporcularımızı canı gönülden tebrik ediyorum." dedi.
Kaynak: AA
Haftanın popüler haberleri
12 Aralık 2025 tarihli TCMB Döviz Kurları ve Çapraz Kurları
12 Aralık 2025 tarihli TCMB Döviz Kurları ve Çapraz Kurları
Gökhan Koca'ya Garanti Bankası'nda yeni görev
Garanti Bankası, Kredi Riski Yönetimi Başkanı Murat Atay'ın görevinden ayrılmasıyla yerine Gökhan Koca'nın geçeceğini duyurdu.
Akdeniz İhracatçı Birliklerine Kasım'da 139 yeni üye katıldı
Akdeniz İhracatçı Birliklerine Kasım ayında 139 ihracatçı firma katıldı. Bu firmalar Kasım ayında 1 milyon 753 bin dolarlık ihracat gerçekleştirdi.
Gizem Kartal Sükan'a Nestlé Türkiye’de üst düzey atama
Gizem Kartal, Nestlé Waters & Premium Beverages Satış Direktörü olarak atandı.
Effie Avrupa’dan Türkiye’ye 1 ödül
Happy People Project’in TEV için hazırladığı “This Is All I Can Afford” çalışması Best of Europe: Positive Change kategorisinde Bronz Effie ile ödüllendirildi.
GEV Gelecek Zirvesi MEXT Teknoloji Merkezi'nde yapıldı
GEV Gelecek Zirvesi, MEXT Teknoloji Merkezi'nde gerçekleştirildi.
Kamil Yazıcı: Anadolu Grubu Orta Asya’da otomotiv ile büyüyor
Kamil Yazıcı “Orta Asya’nın parlayan ekonomisi Özbekistan’da içecek sektöründen sonra otomotive de yatırım yapıyoruz. Bu yatırımla iki ülke de kazanacak” dedi.
ABD, şirketlerin nadir toprak elementi stoklarını artırmalarını istiyor
ABD’de hükümet nadir toprak elementi stoklarını artırmaları için şirketlerle iş birliği yapıyor.
THY, Kamboçya'nın başkenti Punom Pen'e uçuş başlattı
Türk Hava Yolları (THY), stratejik büyüme planları doğrultusunda Kamboçya'nın başkenti Punom Pen'e uçuş başlattı.
SunExpress'in CEO'luk görevini Marcus Schnabel üstlenecek
Marcus Schnabel, gelecek yıl şubat ayından itibaren SunExpress Üst Yöneticisi (CEO) görevini üstlenecek.
Patifour açıldı
CarrefourSA, evcil hayvan sahiplerinin ve hayvanların ihtiyaç duyduğu hizmetleri ve yeni nesil yaşam konseptini tek çatı altında toplayan PATiFOUR'u hizmete açtı.
Merkez Bankası 2025'in son politika faizini duyurdu
Merkez Bankası politika faizini 150 baz puan indirerek yüzde 38'e çekti.
11-12 Aralık 2025 tarihlerinde CB'lığına Cevdet Yılmaz vekalet edecek
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 11-12 Aralık 2025 tarihlerinde Türkmenistan'a gidiyor. Bu sürede Cumhurbaşkanlığına Cevdet Yılmaz vekalet edecek.
10 Aralık 2025 tarihli TCMB Döviz Kurları ve Çapraz Kurları
10 Aralık 2025 tarihli TCMB Döviz Kurları ve Çapraz Kurları 11 Aralık 2025 tarihli Resmi Gazete'de yayımlandı.
Cumhurbaşkanlığı YİK gündeminde bölge, aile ve Kıbrıs yer aldı
Cumhurbaşkanlığı YİK'in gündeminde, bölgemizde ve dünyadaki son gelişmeler, ailenin korunması ve Kıbrıs’taki son durum ele alındı.
İSO Türkiye İhracat İklimi Endeksi Kasımda 52,4 oldu
İSO Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi, kasımda bir önceki aya göre değişim göstermeyerek 52,4 düzeyinde kaldı ve ihracat iklimindeki iyileşmenin sürdüğüne işaret etti.
Onur Yüksek Teknoloji YKB Noyan Burçin Dede seçildi
Onur Yüksek Teknoloji A.Ş., Cengiz Dede'nin yerine Noyan Burçin Dede'nin Yönetim Kurulu Başkanı seçildiğini duyurdu.
Şekerbank teknoloji şirketi kuracak
Şekerbank,teknoloji şirketi kuracağını KAP'a yazılı olarak açıkladı.
Sarıyer Kola, Trabzonspor'a sponsor oldu
Trabzonspor Sportif, Oğuz İçecek'in Sarıyer Kola markası ile şort arkası sponsor
Reap Battery Tuzla fabrikası üretime başladı
YEO Teknoloji iştiraki Reap Battery, Tuzla'daki fabrikasında üretime başladığını duyurdu.
Semra Kandemir, Hitit Bilgisayar'dan istifa etti
Hitit Bilgisayar Hizmetleri A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Semra Kandemir, şirketteki tüm görevlerinden istifa etti.
Cengiz Konak, Goodyear Adapazarı Fabrika Direktörü oldu
Goodyear, Utku İlhan’ın görevinden ayrıldığını açıkladı. 5 Ocak 2026 itibarıyla Adapazarı Fabrika Direktörü olarak Cengiz Konak göreve başlayacak.
Marka Holding, LibertUS AMC fon görüşmelerini sonlandırdı
Marka Yatırım Holding, feshedilen LibertUS AMC fonuyla görüşmeleri bitirdi.
Akmerkez GYO’da yönetim ve imza yetkisi değişikliği
Akmerkez GYO’da Sinan Kemal Uzan’ın istifası kabul edildi; yerine Taner Yalçın atandı. Şirketin temsil ve ilzam yetkileri dört imza kuralıyla yeniden düzenlendi.
Petrokent'te Ali Ercan istifa etti, yerine Efe Ercan atandı
Petrokent Yönetim Kurulu Üyesi Ali Ercan istifa etti, yerine Efe Ercan Yönetim Kurulu Üyesi olarak atandı.
Turktell, sermayesini 37,2 milyar TL’ye çıkardı
Turkcell, bağlı ortaklığı Turktell’in sermayesini 15 milyar TL artırarak 37,2 milyar TL’ye çıkardı. Yeni pay alma hakkının tamamı nakden ödendi.
Enka İnşaat, Mozambik'te sözleşme imzaladı
ENKA, Mozambik’teki 456 MW Temane Enerji Santrali’nin inşaat ve servis işleri için 158,5 milyon USD’lik sözleşme imzaladı. Proje 23 ayda tamamlanacak.
Mahir Can Ereren, Bulls Yatırım’da YKÜ oldu
Bulls Yatırım’da Gökay Yılmaz görevlerinden ayrıldı; yerine Mahir Can Ereren yönetim kurulu üyesi olarak atandı. Yılmaz’ın imza yetkileri de iptal edildi.
Koç Holding şirketi Koçfinans 30 yaşında
Koçfinans 30 yaşında.
IQON’da Pantone 2026 Cloud Dancer ile yeni modeller
IQON, koleksiyonlarında Pantone 2026 rengi olan Cloud Dancer'a geniş yer verdi.
Lezita Anadolu’nun en büyük 26’ncı şirketi
Lezita, 2024 yılındaki satış performansıyla “Anadolu’nun En Büyük 500 Şirketi” araştırmasında 26’ncı oldu.
Dijital harçlık platformu Manıbux stratejik yatırım aldı
Dijital harçlık platformu Manıbux, Apy Ventures’ın yönettiği Insha GSYF’den stratejik yatırım aldı.
Doğal taşçılar Meksika’dan yeni ticari bağlantılarla döndü
Türk doğal taş ihracatçıları Meksika’dan yeni ticari bağlantılarla döndü.
Egeli ihracatçılar Kasım'da 1,5 milyar dolarlık ihracat yaptı
Ege İhracatçı Birlikleri Kasım'da 1 milyar 533 milyon dolarlık ihracata imza attı.
Baharat ihracatının yüzde 61’i Ege’den yapıldı
İlk 10 ayda gerçekleşen 181 milyon dolarlık baharat ihracatının 111 milyon dolarlık büyük dilimi Ege İhracatçı Birlikleri üyelerince yapıldı.
Bakan Şimşek duyurdu: Sanayi destekleri artacak
"Sanayimizi ileri teknolojiye, yüksek katma değere, nitelikli istihdama ve sürdürülebilirliğe dayalı bir yapıya dönüştürürken zayıf seyreden emek yoğun sektörlere yönelik desteklerimizi artırarak sürdüreceğiz."
Casa'dan Pantone ‘Cloud Dancer’ rengine özel mobilya seçkisi
Casa, 2026’ya girerken bu dili, PANTONE’NİN 2026 rengi olarak ilan ettiği ve adını bulutlardan alan yumuşak, doğal ve dingin bir beyazla karşılıyor: Cloud Dancer.
Psikolog Özlem Demir: En büyük engelimiz mükemmel anı beklemek
Özlem Demir: “Motivasyon bizi başlatır ama disiplin devam ettirir”, “Beynimiz yeni düşünce ve davranış egzersizleriyle değişebiliyor”, “Geçmişi değerlendirirken yalnızca eksiklere odaklanmamak gerekiyor.”
RUSAL, Rusya'daki bir derecelendirmede üst sıralara yükseldi
RUSAL, Rusya'daki madencilik ve metalürji şirketlerine yönelik Çevresel Bilgi Şeffaflığı Derecelendirmesi'nde üst sıralara yükseldi.
Trump'tan Nvidia'ya özel izin
Trump, ABD'nin Çin'e Nvidia H200 çip sevkiyatına izin vereceğini söyledi.