Resmi kurumlara gittiğinizde çoğu zaman işleriniz hallolmadan dönersiniz.

Bu kimi zaman memur veya yönetici keyfiyetinden, kimi zaman memur veya yöneticinin inisiyatifi olmasına rağmen "yetkim yok" diye savuşturmasından, kimi zaman işi bilmemelerinden kaynaklanır. Bir de hükümet kendi siyasi görüşünden olmadığından görevi olmasına rağmen yapmayıp, zorluk çıkartanlar da vardır.

---

Karşınızda insaflı memur veya yönetici yoksa size git gel yaptırmaktan büyük haz duyar. 

Çünkü onun için sizin o kuruma gelirken yaşadığınız sıkıntılar hiç önemli değildir.

İşyerinizden zar zor izin almışsınızdır. Şehrin en ücra köşesinden gelmişsinizdir. Bebeğinizi komşuya bırakmışsınızdır. Cebinizde yolculuk parası yoktur. Evde yatalak hastanız vardır. Yardımcı olabilecekken etmez, "yapacak bir şey yok" der gönderir.

Sizi asla dinlemezler, git evrakları tamamla gel derler.

---

Halbuki önlerindeki bilgisayarda sizin tüm bilgileriniz vardır. Buna rağmen kimi zaman bir kaşe yok diye, kimi zaman tarih güncel değil diyerek başlarından savarlar.

Vergi Dairesinde mükellefiyetiniz başlayacak. Dijitalden müracaat edersiniz, yok illaa kuruma gitmek durumundasınız.

Bankada şirket hesabı açtıracaksınız. Kredi kullanmayacağım deseniz bile vergi dairesinden onaylı gelir gider tabloları, bilançolar isterler. Hayır derseniz hesap açmazlar.

Kosgeb'e devlet destekleri için müracaat edersiniz. Sizden imza sirkülerinden tutun, sicil gazetenize kadar tüm evrakları isterler. Teker teker bilanço kalemlerinizi girmenizi ister kurum. 

Ticaret ve Sanayi Odasına gidersiniz, eksik evrak bahanesiyle geri gönderir. 

Tapu alım satımı yapacaksınız. Noter, Belediye, Tapu Müdürlüğü, Vergi Dairesi entegrasyonu olmadığı için bir oraya, bir oraya koşturursunuz. Kimi zaman 1 hafta koşturursunuz, sonra ben ne kadar yol aldım diye bakarsınız, sonuç hiç yol almamışsınız.

Eşiniz, ana babanız vefat etmiş. O kadar acınızın üstüne bir de veraset intikali yaptıramazsınız...

Hep bir yerlerde pürüz, hep bir yerlerde gerilim.

---

Neyse, işinizi halletmişsiniz ancak geride bir sürü yol parası, benzin parası, otopark parası, fotokopi parası, vergi parası, sicil parası harcamışsınız. 

Hele bir de gideceğiniz güzergahta Diplomat, Bürokrat, Vali, Belediye Başkanı geçecekse arkanızdan rengarenk çakarlı araçlarla kenara itilip, geçiş üstünlüğü mutluluğunu yaşayan konforlu araçtakiler artlarına bile bakmadan kaybolurlar giderler. Sizler onların ardından sıkışık trafikte 50 km. mesafede harcamanız gereken benzini 5-6 km. mesafede harcamışsınız.

---

Harcadığınız vakte mi yanarsınız, sıkışık tepişik belediye ulaşım araçlarında hastalık risklerine kapılmamaya mı çalışırsınız, çöken psikolojinizi düzeltmeye mi çalışırsınız, harcanan paralarınıza mı yanarsınız?

---

Bursa Adliyesinin 3 değişik semtte hem de en uç noktada binası var. Birisi Uluyol'da, diğeri Yalova yolunda, diğeri de Ataevler'de. Eğer ki, yanlışlıkla Ataevler'e gittiyseniz sizi Yalova yoluna gönderirler. Arabanız varsa gidiş dönüş yarım gününüz yolda geçecektir. Arabanız yoksa gidiş dönüş tam gününüz yolda geçecektir.

Setbaşı Vergi Dairesi diye Setbaşına geldiyseniz taşındığını söylerler. Sorarsınız Ataevler'e yönlendirirler. Ataevler'e gidersiniz, buradan Kazım Karabekir mahallesine taşındı derler. Bu güzergahta aracınız yoksa mesai saatinin yüzde 75'ini yollarda geçirirsiniz. Bursa merkezdeki vergi daireleri sık sık adres değiştirir.

Eviniz Heykel'dedir. Milli Eğitim Bakanlığı sistemi çocuğunuzun kaydını 1,5 saat uzaklıkta bir mesafedeki okula yapmıştır. İl Milli Eğitim Müdürlüğüne gidersiniz, bizim konumuz değil, ilçe Milli Eğitim Müdürlüğüne gidin derler. Derdinizi anlatırsınız dinlemezler. "Sistem böyle" deyip sıvışırlar. Aslında sistem öyle değildir. Kendilerinin mevzuattan, kanundan haberleri yoktur. Doğrusunu onlara siz anlatırsınız.

21. yüzyılda niçin dosyalarla uğraşılır ki? Hani tüm devlet kurumları dijitale geçmişti.

Madem dijitaldeysek şehrin her noktasındaki hizmet noktasında hizmet vermek zorunda değiller mi?

---

Herhangi bir devlet dairesinin eski yerini biliyorsunuzdur. Yeri değişmiştir. İlgili kurumun web sayfasında bile adres konumu yoktur. Bunu bile vatandaşa lutfetmezler.

---

Dünyanın dijitalde, yapay zekada, uzayda yarıştığı bir çağda vatandaşı bir A4 kağıdı bahanesiyle yormak, yoran kişilerin geriliğinin emaresidir.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ne diyor? "Siz bu millete efendilik değil, hizmet etmek için varsınız."

---

Halbuki kişi kimliği ile gittiği kurumda işini bir kerede halletse...

Hakkı değil midir bunu istemek?

Lüks müdür bu istek?

Ulaşılması çok zor bir istek midir bu istek?

---

Devletimizin dijitalden sorumlu birimleri e-devlet hizmetlerini çoğaltmalıdır.

Devletimizin en üst şikayet mercii olan CİMER sonuç alınmayan değil, sonuç alınan bir merci olmalıdır.

---

Hakan Kavurmacı