Teknoloji çok hızlı ilerliyor. Büyümeye çalışan şirketler teknolojiye yatırım yapmazlarsa geride kalıyor.

Bugün cep telefonlarının artı, eksilerinden bahsetmek isterim.

İyi yönleri: Artık cep telefonlarıyla EFT, havale, hisse senedi alış satışı dahil tüm banka işlemleri oluyor, siparişler alınıp veriliyor, yurtdışı müşterilerle toplantılar yapılıyor, önemli yazışmalar yapılıyor, randevular alınıyor, yaşadığınız sıkıntılı anları kaydederek sosyal medyada gündem olabiliyorsunuz. Sosyal medya yönetimi yapılıyor, navigasyonla en karışık adresler bulunuyor, örneğin dağ yürüyüşünde kayboldunuz cep telefonu sinyalinizden bulunuyorsunuz. Hastane randevusu... Mutlu anlarınızı fotoğraflayabiliyorsunuz. Sinema filmleri, reklamlar çekiliyor. Ambulans, polis çağırılabiliyor.

Kötü yönleri: Yasadışı bahis siteleri, uyuşturucu ticareti, yasal olmayan görüntüler, tehdit şantaj malzemesi olabiliyor.

---

Bir de cep telefonu kullanırken çevresini rahatsız eden, tehlikeye sokan görüntüler çıkıyor karşımıza.

Yeni Yalova yolundaki bir fabrikadan minibüsle eski Garaj'a gelir, eski Garaj civarındaki bankalardan başlayarak Fomara ve Heykel'e çıkardık. Şirket çok önemli bir şirketti ve bavulla para taşıdığımız zamanlar olurdu. Minibüsçü, dolmuşçu, bankacı... Sadece işiyle meşgul olurdu. Cep telefonlarının olmadığı zamanlardı.

Cep telefonlarının olduğu bir zamanda da akşam üzeri Belediye otobüsüyle Altıparmak'tan aşağı inerken şoför hem otobüsü sürüyor, hem cep telefonuyla mesajlaşıyor. Trafik yoğun ve ne cesaretle cep telefonu faal şoförün. Nilüfer ilçesinde bir görüşmem vardı, yol boyunca sürekli cep telefonuyla ilgilendi şoför. Yani kelle koltukta gittik.

---

Marketteki kasiyer de, otobüs şoförü de, dolmuş şoförü de, eczacı da, döner kesen de, motokuryeci de, doktor da, hemşire de...

İşlerimi aksatıyorlar, söyleyeceğim, ne tür tepki alacağımı kestiremiyorum, susuyorum.

---

Darlık geliyor artık. Asli görevleri olan benim işimi halletmeleri gerek. Benim vaktimi çalıyorlar.

---

Bir de başka türlü görgüsüzler var ki onlarınki daha facia. Otobüste, dolmuşta, trende, kafede, caddede son volüm konuşanlar, müzik dinleyenler, film izleyenler, oyun oynayanlar...

Korkudan "biz sizin muhabbetinizi dinlemeye mecbur muyuz?" diyemiyoruz.

Bazen de öyle kaptırıyorlar ki çok özellerini ifşa ediyorlar, farkında değiller.

---

Eskiden Ahmet Vefik Paşa Tiyatrosunun sahnesinde sadece oyun seyredilirdi. Konser varsa dinlenirdi. Çıt çıkmazdı. Geçenlerde Klasik Türk Musikisi Korosunun konserinde salondaki uğultular, cep telefonlarının zilleri, konuşmalar çok rahatsız ediciydi.

Cenaze namazı esnasında, mezarlıkta defin işlemi esnasında telefonla konuşanlar... Cuma günü hutbe dinlerken de konuşanlar, mesajlaşanlar. Hiç güzel değil.

---

Dolmuşta, otobüste, trende, konserde, her yerde... Cep telefonu görgüsüzlüğü. Bakalım bu iş nerelere varacak?

---

Sigara paketlerinin üzerinde kapkara ciğer fotoğrafı ve 'Sigara Öldürür' uyarısı yer alıyor.

Benzer şekilde, belki de cep telefonu kutularında da toplumsal saygıyı hatırlatan görseller ve mesajlar olabilir.

Ama asıl çözüm, kuşkusuz ki eğitim.

---

Hakan Kavurmacı

Tel: 0224 223 00 00 - 0551 100 46 40

hakankavurmaci@gmail.com iletisim@dijitalhaber.com.tr