TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Bursa'da ve Bursa iş dünyasında neler oluyor?

Yazının Giriş Tarihi: 02.05.2024 10:40
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.05.2024 14:38

UEZ Uludağ Ekonomi Zirvesi iki hafta önce Sapanca'da yapıldı.

Üstelik Uludağ da, Sapanca da bir kış turizm merkezi. O halde Uludağ, Sapanca'ya niye gitti? 

Bursa'yı mı beğenmediler? Misafirler mi beğenmiyor Bursa'yı? Yoksa Bursa'lılar misafirperverliklerini mi gösteremiyorlar? Yoksa iki taraf arasında bir husumet mi var? Yoksa ihtilaf mı var? Yoksa Uludağ mı yetersiz? Yoksa Bursa "biz daha iyisini yaparız" diye kapıyı mı gösterdi? Yoksa İstanbul Bursa arası uzak mı? Yoksa İstanbul'un tepki çeken hal hareketleri mi oldu?

Bursa iş dünyası bu konuyu çok merak ediyor.

---

Ben; Bursa protokolüne protokol konuşmalarında yer vermemeleri, BTSO ve önemli SİAD'lara davetiye gönderilmemesi, Bursa basınına çay dahi ikram etmemeleri, Bursa KOBİ'lerinin davetiye indirim taleplerine kesin bir dille "hayır" cevabı verilmesini ana nedenlerden bazıları olarak duydum.

---

Organizasyonu yapan şirket Uludağ Ekonomi Zirvesini Türkiye'nin Davos'u olarak niteliyor.

Her yıl devleti temsilen Ekonomi, Ticaret, Sanayi Bakanlarından birisi katılıyor. Yabancı ülkelerden üst düzey devlet temsilcileri katılıyor. Ulusal ve uluslararası şirketlerden konuşmacı ve dinleyiciler katılıyor.

---

Bursa ise, Merinos AKKM'si ve Uludağ ve şehirdeki onlarca 5 yıldızlı otelleriyle Ulusal ve Uluslararası düzeyde etkinlik yapacağı günleri bekliyor.

---

Bu arada Bursa yerel olarak sürekli çeşitli ziyaretler yapıyor, "nazik ziyaretler için teşekkürler" mesajları yayınlanıyor, plaket takdimleri, dostluk yemekleri türü fotoğraflar paylaşıyor.

Ama?

---

Bursa'yla özdeşleşen herşeyimizi kaybediyoruz galiba!

Uludağ'da değil de Sapanca'da Uludağ Ekonomi Zirvesi düzenleniyor.

Ulusal kanallardaki hava durumlarında ve kış turizmi bölgeleri arasında Uludağ ismi hiç geçmiyor.

1963 yılında kurulan 61 yıllık maziye sahip şampiyon Bursaspor neredeyse Bal ligine düşmek üzere. 

Hızlı tren 21 yıldır gelmedi. Bursa'lıların ümidi iyice kesildi. Bundan sonra da gelmeyeceğe benziyor.

Şehrin en ücra köşesindeki salaş bir lokanta bile en lüks restaurantla aynı fiyat tarifesi sunuyor.

Turistlerin girdikleri ortamlarda özellikle bazı yiyecek içecek dükkanlarında kılık kıyafete hiç dikkat edilmiyor.

Tarihi olan yiyecek içeceklerimiz bazı dükkanlarda adeta çamur tabağında sunuluyor.

Şehrin en eski ticaret merkezleri Kozahan, Emirhan, Fidanhan, Pirinçhan sanki çay ocaklarına kahvehanelere, nargile kafelere dönüştü.

Yenişehir Havalimanına ne uçak iniyor, ne kalkıyor. (Elbette inip kalkıyor ama trafik çok zayıf.)

Şehrin uluslararası fuar alanı yok. Olan fuar alanları da profesyonel ellerde değil. Bu yüzden sönük geçiyor.

Uludağ suyunu yabancı şirketler şişeleyip Bursa'ya ve Türkiye'ye satıyor.

Teknoloji markası yok. Şehrin herşeyi var ama bir dünya markası yok.

Decacorn, Hectacorn, Unicorn şirketleri yok.

Şehrin trafiği yeni fabrikaları, plazaları, AVM'leri taşımıyor.

Şehre gelen mültecilerin, sığınmacıların, göç edenlerin şehre uyum sağlayamaması sıkıntı çıkarıyor. 

Şehrin en eski semtleri olan Altıparmak ve Çarşamba'nın ara sokakları, mahalleleri tanınmayacak halde.

Çilek, şeftali tarlalarının bahçelerinin, kestane ormanlarının yerlerinde ticarethaneler, AVM'ler, gökdelenlerle dolu beton binalar dikili.

Ulucami, Osmangazi, Orhangazi, Çelebi Mehmet (Yeşil Türbe), Üftade, Emir Sultan ve diğer türbelerin olduğu yerlere yerli ve yabancı turist otobüsleri giremiyor.

Şifalı kaplıcaları olan şehrin insanları başka şehirlerdeki kaplıcalara gidiyor.

Afyon'da, Bitlis'te bile ikişer TV kanalı varken, Bursa'dan yayın yapan iki TV kanalı kapalı. Şu anda bir tane yayında.

Uyuşturucu içicilerinin, satıcılarının şehrin kalbi olan Heykel semtine kadar ellerini kollarını sallayarak girebilmeleri.

Şehrin en önemli iş dünyası çatı kuruluşu BTSO, üyelerinin maruz kaldığı banka, operatör ve diğer zorbalıkları dile getirmiyor.

Tüm dünya dijitale geçmişken ülkemizdeki resmi kurumlar, odalar, borsalar, bankalar, tapu daireleri, gümrükler sizden sürekli yeni tarihli barkodlu veya ıslak imzalı ve kaşeli evraklar ister. Belki 10 dakikada bitecek işleminiz günlerce, haftalarca bitmez.

Bursa'lıların istedikleri yerine Bursa'yı tanımayan, bilmeyen Genel Merkez yöneticilerinin veya hatrı sayılır birilerinin ricalarıyla şehre intibak edip etmeyeceğine bakılmaksızın, şehrin geleneklerini, mazisini, tarihini, kültürünü bilmeyen kişilerin Milletvekili ve Belediye Başkanlığı ile Meclis Üyelikleri listelerine yazdırılması veya yazdırılmaya çalışılması.

Bu liste uzar gider.

Arıza noktaları belli, kök nedenler de belli. 

---

Son söz: Bursa nereye gidiyor? 

---

Hakan Kavurmacı

iletisim@dijitalhaber.com.tr hakankavurmaci@gmail.com

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.