Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Wwf

Dijital Haber | İş Dünyasının Haber Merkezi - Wwf haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Wwf haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

WWF-Türkiye'den uyarı: “1.8 Dünya varmış gibi tüketiyoruz” Haber

WWF-Türkiye'den uyarı: “1.8 Dünya varmış gibi tüketiyoruz”

Limitimizi yine aştık. Dünyanın bize sunduğu bir yıllık doğal kaynakları tükettiğimiz tarih olarak bilinen Küresel Limit Aşım Günü, bu yıl 24 Temmuz olarak hesaplandı. Bu tarih, gezegenimizin bir yıl içinde yenileyebileceği kaynakların yalnızca yedi ayda tükendiğini gösteriyor. Yani 2025'in geri kalan beş ayında doğadan “borç alarak” yaşayacağız. Ekolojik Ayak İzi kavramının öncüsü Global Footprint Network, New York Üniversitesi'nin ulusal ayak izi ve biyokapasite hesaplamalarından hareketle, 2025 yılı Dünya Limit Aşımı Günü'nü 24 Temmuz olarak belirledi. Bu tarih, ülkelerin gıda, enerji, orman ürünleri, karbon emisyonları gibi başlıklarda doğal kaynaklara yönelik taleplerinin, doğanın bu talepleri karşılama kapasitesiyle karşılaştırılmasıyla hesaplanıyor. 1,8 Dünya Tüketiyoruz İnsanlık günümüzde, doğanın kaynaklarını, Dünya'nın kendini yenileme kapasitesinden yüzde 80 daha hızlı tüketiyor. Bir başka deyişle, 1,8 Dünyamız varmış gibi yaşıyoruz. Doğal sermayenin bu düzeyde aşırı tüketimi, uzun vadede kaynak güvenliği açısından ciddi bir tehdit oluştururken; bunun sonuçları günümüzde de ormansızlaşma, toprak erozyonu, biyoçeşitlilik kaybı, atmosferdeki karbondioksit oranının artması, şiddeti ve sıklığı giderek artan aşırı hava olayları ve gıda ve enerji krizi olarak karşımıza çıkıyor. Veri Setleri ve Hesaplama Küresel Limit Aşımı tarihi, BM kurumları tarafından sunulan ulusal ayak izi ve biyokapasite verilerinden yararlanılarak belirlenirken, veri setlerinin düzenli olarak gözden geçirilmesi sonucunda, geçmişe yönelik hesaplamalarda da güncellemeler yapılmakta. 2025 hesaplamalarında dikkate değer bir değişikliğe neden olan başlık, okyanusların karbon tutma kapasitesinin aşağı yönlü güncellenmesi oldu. Bu durumun sonucunda, kişi başına düşen ayak izi artarken, kişi başına düşen biyokapasite azaldı ve Dünya Limit Aşımı Günü, 2024'e göre sekiz gün öne kaydı. Bu yılki değişikliğin yedi günü, veri seti güncellemeleri kaynaklı. 22 Yıllık Ekolojik Borç İnsanlık, küresel limit aşımının ilk kez hesaplandığı 1970'ten bu yana, Dünya'nın kendini yenileme kapasitesini aşmaya devam ediyor ve limit aşım tarihi neredeyse her yıl daha da erkene kayıyor. İnsanlığın gezegenimize yıllar içinde biriktirdiği ekolojik borç, şu anda 22 yıla ulaşmış durumda. Başka bir deyişle, ekolojik aşımı tamamen tersine çevirebilseydik, gezegenimizin bu borcun telafisi için 22 yıl boyunca tam kapasiteyle çalışması gerekirdi. Ancak, aşım hızı bu seviyede devam ederse, ekolojik borcumuz her yıl yaklaşık 0,8 “dünya yılı” kadar daha artmaya devam edecek. Çözüm Mümkün: Tarihi İleriye Atabiliriz WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), Dünya Limit Aşımı Günü'nü ileri tarihlere çekmenin mümkün olduğuna dikkat çekiyor. Örneğin, fosil yakıtlardan kaynaklı karbon salımının yüzde 50 oranında azaltılması, Limit Aşımı Günü'nü 3 ay ileriye taşıyabilir. Ya da otomobil kullanımının azaltılması, bu tarihi 13 gün ötelemeyi sağlayabilir. Ekolojik ayak izimizi azaltmak için, gıda israfını önlemekten yenilenebilir enerji kullanımına, ulaşım tercihlerinden doğa dostu ürün tüketimine kadar atılabilecek pek çok adım bulunuyor. Tüm bu adımlar birlikte atıldığında, hem Dünya Limit Aşımı Günü'nü ileriye taşıyabilir hem de daha yaşanabilir bir gelecek inşa edebiliriz. “Doğayla uyumlu yaşamı sadece bir tercih değil, zorunluluk olarak görmeliyiz” WWF-Türkiye Genel Müdürü Ömür Kula, bu kritik eşiğe dikkat çekerek şunları söyledi: “Doğanın bir yıl içinde bize sunduğu kaynakları yalnızca yedi ayda tüketmiş olmak hem ülkemizde hem de dünyada yaşamın sürdürülebilirliği açısından alarm verici bir gösterge. Türkiye gibi, iklim krizinden doğrudan etkilenen ve biyolojik çeşitliliğiyle öne çıkan bir ülkede, doğayla uyumlu yaşamı sadece bir tercih değil, zorunluluk olarak görmeliyiz. Bugün içinde bulunduğumuz ekolojik borç durumu, artık erteleyecek zamanımız kalmadığını açıkça ortaya koyuyor. Karar vericilerden iş dünyasına, bireylerden yerel yönetimlere kadar hepimiz, atacağımız her adımda, yapılacak her yasal düzenlemede, alınacak her kararda doğaya olan borcumuzu azaltacak tercihleri atmakla yükümlüyüz. Unutmayalım ki günü kurtarmaya yönelik atılan adımlar, eskisinden çok daha kısa vadede, gıda, enerji, iklim krizi olarak karşımıza çıkıyor. WWF-Türkiye olarak bu dönüşümün mümkün olduğuna inanıyoruz; yeter ki değişimin parçası olmayı seçelim.”

WWF Panda Dükkan, Doğada Evlat Edinin projesi başlattı Haber

WWF Panda Dükkan, Doğada Evlat Edinin projesi başlattı

WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), Babalar Gününde anlamlı ve etkisi nesiller boyunca sürecek bir hediye vermek isteyen herkesi Panda Dükkan'a çağırıyor. WWF-Türkiye'nin Evlat Edinme programıyla panda, yunus, kaplan gibi tehlike altındaki bir türü sembolik olarak evlat edinenler; sevgilerini bir hediyenin ötesine taşıyarak doğa için umuda dönüştürüyor. Yaşayan Gezegen Endeksi verilerine göre, son 50 yılda omurgalı tür popülasyonlarında yüzde 73 oranında dramatik bir düşüş kaydedildi. Tatlı su ekosistemlerindeki düşüş oranı ise yüzde 85'e ulaştı. Bu rakamlar yalnızca tür kayıplarını değil; aynı zamanda bozulan ekosistemleri, yok olan yaşam alanlarını ve tehdit altındaki doğal dengeyi gözler önüne seriyor. Ancak tüm bu tabloya rağmen, doğa, hâlâ umut barındırıyor. Gidişatın değiştirilmesi tıpkı bir babanın ailesini özenle koruması gibi kararlılık, sorumluluk ve uzun vadeli bir bağlılık gerektiriyor. 50 yıldır Türkiye'nin doğasını korumak için çalışan WWF-Türkiye, bu yılki Babalar Günü'nde sevgilerini bir hediyenin ötesine taşımak isteyenleri Evlat Edinme Programı aracılığıyla türleri ve yaşam alanlarını korumaya davet ediyor. Evlat Edinme Programı ile tehlike altındaki panda, yunus, kaplan, deniz kaplumbağası, kutup ayısı, koala, büyük beyaz köpekbalığı, imparator penguen, fil, orangutan, saz kedisi ve turna gibi türleri sembolik olarak evlat edinme imkânı sunuluyor. Program kapsamında yapılan bağışlarla bu türlerin ve yaşam alanlarının korunmasına destek veriliyor. e-sertifika, bilgi kitapçığı, isme özel basılı sertifika, ekilebilir tohumlu kâğıttan oluşan kartpostal ve not defteri, peluş oyuncak gibi çeşitli seçeneklerin de yer aldığı evlat edinme programına yapılan bağışlar, vakfın tehlike altındaki türlerin korunmasına yönelik doğa koruma çalışmalarına destek oluyor. Tıpkı yavrusunu soğuktan korumak için haftalarca hareketsiz kalan imparator penguen babalar gibi, yaşamı koruyan bir hediye tercih edenler Panda Dükkan'ı ziyaret edilebilir.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.