28 Şubat "postmodern darbe"nin üzerinden 27 yıl geçti
28 Şubat "postmodern darbe"nin üzerinden 27 yıl geçti
28 Şubat 1997'deki Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısının üzerinden 27 yıl geçti.
Haber Giriş Tarihi: 28.02.2024 21:24
Haber Güncellenme Tarihi: 28.02.2024 21:24
Kaynak:
AA
Refah Partisi (RP) ve Doğru Yol Partisi'nce (DYP) kurulan 54. Hükümet, 28 Haziran 1996'da ülke yönetimine geçti.
Merhum Necmettin Erbakan'ın Başbakan, DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in ise Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı olarak görev aldığı hükümet, "rejimi tehdit ettiği" iddiasıyla tartışmaların odağı oldu.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Erbakan'ın, 24 Ocak 1997'de Kayseri'ye yaptığı gezi sırasında, tek tip elbise giyip bere takan il örgütü görevlileriyle ilgili partiye uyarıda bulundu. Söz konusu durumun "Siyasi Partiler Yasası'na aykırı olduğunu" belirten başsavcılık, RP Kayseri İl Yönetim Kurulunun 30 gün içinde görevden el çektirilmesini istedi.
Başsavcılık, "fesih işleminin yapılmaması halinde, RP hakkında kapatma istemiyle dava açılacağını" da partiye bildirdi.
RP'li Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıldız'ın 31 Ocak 1997'de düzenlediği "Kudüs Gecesi"nde İran'ın Ankara Büyükelçisi Muhammed Rıza Bagheri'nin de katılarak bir konuşma yapması ve sergilenen gösteriler, "rejim tartışmalarının" daha da alevlenmesine neden oldu.
Başbakan Erbakan, 1 Şubat 1997'de itirazlara ve DYP'li bazı bakanların "imza atmayız" tepkisine rağmen "üniversitelerde başörtüsünü serbest bırakan" kararnameyi, Bakanlar Kurulunda imzaya açtı.
"Kudüs Gecesi"ne soruşturma
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ve Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Başsavcılığı, tepkilere yol açan "Kudüs Gecesi"ni düzenleyen RP'li Belediye Başkanı Yıldız hakkında 2 Şubat 1997'de ayrı ayrı soruşturma başlattı.
Bu gecede konuşan İran'ın Ankara Büyükelçisi Bagheri, 3 Şubat 1997'de Dışişleri Bakanlığına çağrılarak protesto edildi.
Bu arada, 28 Şubat sürecinde hafızalara kazanan "Sincan'dan tankların geçmesi" olayı yaşandı.
Sincan'da 4 Şubat 1997'de 15 tank ve 20 kariyer, ilçeden geçerek Yenikent'teki tatbikat alanına gitti.
"Askerin uyarısı" olarak değerlendirilen bu gelişme, Sincanlılar tarafından "darbe oluyor" şeklinde algılanarak, şaşkınlığa yol açtı.
"Koalisyon ortakları arasında sorun"
Yaşanan gelişmeler üzerine harekete geçen dönemin İçişleri Bakanı Meral Akşener, Sincan'dan tankların geçtiği gün Belediye Başkanı Yıldız'ı görevden uzaklaştırdı.
Ankara DGM'deki sorgusunun ardından Terörle Mücadele Şubesince gözaltına alınan Yıldız, beraberindeki 9 kişiyle "yasa dışı silahlı çeteye yardım, halkı kin ve düşmanlığa tahrik" iddiasıyla tutuklandı.
Yaşananlar, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in de dahil olduğu ciddi siyasi tartışmalara neden oldu.
Dönemin Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'in yaşanan süreçten duyduğu rahatsızlığı Başbakan Erbakan'a iletmesi ve sonrasındaki gelişmeler, koalisyon ortakları arasında sorunlara yol açtı.
"Demokrasiye balans ayarı..."
Siyasiler arasında yaşanan gerginlik, kamuoyuna da yansıdı. Bu kapsamda, sivil toplum örgütlerinin kadın temsilcileri tarafından Ankara'da geniş katılımlı bir miting düzenlendi.
İran Büyükelçisi Bagheri ise Kudüs Gecesi'ndeki konuşmalarının ardından artan tepkiler üzerine ülkesine gitmek zorunda kaldı.
Kudüs Gecesi'nden 4 gün sonra İçişleri Bakanlığına bir yazı gönderen dönemin Cumhurbaşkanı Demirel, "belediyelerdeki köktendinci kadrolaşmanın derhal incelenmesini" istedi. Bunun üzerine İçişleri Bakanı Meral Akşener, valiliklere gönderdiği yazıda "Cumhurbaşkanı'na bilgi verilmek üzere" konunun araştırılması talimatını verdi.
Başbakan Erbakan, 21 Şubat 1997'de, Cumhurbaşkanı Demirel ile yaptığı görüşme sonrasında "Türkiye'nin rejim meselesi yok." açıklaması yaptı.
Aynı gün, Washington'da Türk-ABD Konseyi kapanış balosunda konuşan dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Çevik Bir, yıllarca zihinlerden silinmeyecek "Sincan'da demokrasiye balans ayarı yaptık." ifadesini kullandı.
"MGK toplantısı 8 saat 45 dakika sürdü"
Tartışmaların en yoğun döneminde, Cumhurbaşkanı Demirel'in, 26 Şubat'ta Başbakan Erbakan'a "rejim konusunda endişelerini dile getiren bir mektup gönderdiği" ortaya çıktı.
Yaşanan tüm bu gelişmelerin ışığında, 28 Şubat 1997'de MGK, Cumhurbaşkanı Demirel'in başkanlığında toplandı.
MGK tarihinin en uzun toplantılarından biri olan, Türkiye'ye siyasal ve sosyal anlamda yeni bir istikamet çizen bu toplantı, 8 saat 45 dakika sürdü. Çankaya Köşkü'nde saat 15.10'da başlayan toplantı, saat 23.55'te sona erdi.
MGK toplantısına Başbakan Necmettin Erbakan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller, Milli Savunma Bakanı Turhan Tayan, İçişleri Bakanı Meral Akşener, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hikmet Köksal, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ahmet Çörekçi, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Teoman Koman ve MGK Genel Sekreteri Orgeneral İlhan Kılıç da katıldı.
Toplantıda, MİT Müsteşarı Sönmez Köksal, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Onur Öymen, Emniyet Genel Müdürü Alaaddin Yüksel, Olağanüstü Hal Bölge Valisi Necati Bilican ve Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Necdet Seçkinöz, Genelkurmay İstihbarat Başkanı Korgeneral Çetin Taner ile MGK Genel Sekreter Başyardımcısı Korgeneral Necdet Timur da hazır bulundu.
Bildiride "taviz verilemez" vurgusu
Toplantı sonrasında yayımlanan 4 maddelik MGK bildirisinde özetle "Cumhuriyet ve rejim aleyhtarı yıkıcı ve bölücü grupların, laik ve anti-laik ayrımı ile demokratik ve sosyal hukuk devletini güçsüzleştirmeye yeltendiklerinin müşahede edildiği" belirtilerek, "Anayasa ve Cumhuriyet yasalarının uygulanmasından asla taviz verilmeyeceği" vurgulandı.
Bildirinin en dikkati çeken ifadeleri ise şunlar oldu:
"Toplantıda bilhassa Anayasa ile Atatürk milliyetçiliğine bağlı demokratik, laik, sosyal hukuk devleti olarak belirlenen Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karşı çağ dışı bir kisve altında zemin oluşturmaya yönelik rejim aleyhtarı faaliyetler de gözden geçirilmiş; Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığını, Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş medeniyet yolunda, demokratik sistem içerisinde ilerlemesini teminat altına alan Anayasa ve Cumhuriyet yasalarının uygulanmasından asla taviz verilmemesi gerektiği; Anayasa'nın tanımladığı Cumhuriyet'in demokratik, laik ve sosyal hukuk devlet ilkelerinin sağlıklı bir şekilde düzenlenmesine imkan sağlayacak güvenlik, huzur ve toplumsal barışın önem ve öncelik taşıdığı; Cumhuriyet ve rejim aleyhtarı yıkıcı ve bölücü grupların laik ve anti-laik ayrımı ile demokratik ve sosyal hukuk devletini güçsüzleştirmeye yeltendikleri; Türkiye'de laikliğin sadece rejimin değil, aynı zamanda demokrasinin ve toplumun huzurunun da teminatı ve bir yaşam tarzı olduğu; devletin yapısal özünü oluşturan sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleri anlayışından vazgeçilemeyeceği, yasalarla belirlenmiş kuralların göz ardı edilerek yapılan çağ dışı uygulamaların da hukukun üstünlüğü ilkesiyle bağdaşmayacağı; Türkiye'nin 1997 yılı içinde AB'ye tam üye olacak ülkeler listesine girmeyi öncelikli bir hedef alarak sürdürdüğü, böyle bir dönemde resmi ve sivil kurum ve kuruluşların bu sürece katkıda bulunmasının gerekli olduğu, bu sebeple, demokrasimiz hakkında kuşkulara yol açacak, Türkiye'nin yurt dışındaki imajını ve itibarını zedeleyecek her türlü spekülasyona son vermek gerektiği, Türkiye Cumhuriyeti'nin laik, demokratik insan haklarına saygılı, sosyal bir hukuk devleti olduğu yolundaki temel ilkelerinin Anayasamızın ve devletimizin teminatı altında olduğu; rejimin, kendisine ve geleceğine yönelik tartışmaların, içinde bulunduğumuz ortamda Türkiye'ye yarardan çok zarar verdiği; açıklanan bu esaslar aksine davranışların, toplumumuzda huzur ve güveni bozarak yeni gerginliklere ve yaptırımlara neden olacağı değerlendirilmiş, bu konularda alınacak ve alınması gereken tedbirlerin Bakanlar Kuruluna bildirilmesine karar verilmiştir."
"Çiller, Erbakan'ı iknaya çalıştı"
MGK bildirisinin yayımlanmasının ardından, 1 Mart 1997'de askerlerin MGK toplantısına getirerek, hükümetten yapılmasını istediği 20 madde ortaya çıktı. Bu taleplerin arasında, "Temel eğitimin 8 yıla çıkması, imam hatip okullarının meslek okullarına dönüştürülmesi, irticai faaliyetlere karıştıkları için TSK'daki görevlerine son verilen askerlerin belediyelerde istihdam edilmesinin önüne geçilmesi" de vardı.
Erbakan, bu 20 maddedeki bazı ifadeleri kabul etmeyerek, kararları imzalamadı. 3 Mart'ta DYP'nin bazı önde gelen isimleri, hükümetten çekilme çağrısında bulundu.
Çiller, Başbakanlık'ta bir araya geldiği Erbakan'ı "MGK kararlarını imzalaması" konusunda iknaya çalıştı.
Bu süreçte bir basın toplantısı düzenleyen Erbakan, yeni hükümet arayışlarına tepki göstererek, "Hükümet TBMM'de kurulur, MGK'da kurulmaz" dedi.
Bazı sivil toplum kuruluşları da açıklamalar yaparak, MGK kararlarına tam destek verdiklerini ifade etti.
"Tartışmalar yol ayrımını hızlandırdı"
Çiller, Erbakan'dan Temmuz 1997'de Başbakanlık görevini kendisine devretmesini istedi. Bu isteği reddeden Erbakan, 5 Mart 1997'de MGK kararlarını imzaladı. Çiller, Başkanlık Divanı toplantısında MGK kararları ve uygulanması konusunda TBMM'de genel görüşme açılması için Erbakan ile anlaştıklarını, genel görüşme önergesini hafta başında Meclise sunacaklarını açıkladı. Ancak diğer partilerin sert tepki göstermesi üzerine, bu plan uygulanamadı.
Cumhurbaşkanı Demirel, MGK'nın anayasal ve kendine özgü bir kuruluş olduğunu vurgulayarak, "MGK kararlarının uygulanmaması halinde devletin yürümeyeceğini, uygulamayanların sorumlu olacağını" kaydetti.
Bunun üzerine Erbakan, MGK kararları için RP'li bakanlar Fehim Adak ve Şevket Kazan ile DYP'li Nevzat Ercan'dan oluşan bir "uygulama komitesi" kurdu.
Bundan sonraki süreçte, başta 8 yıllık kesintisiz eğitim olmak üzere MGK kararlarının uygulanmasında ortaya çıkan tartışmalar, DYP ve RP arasındaki yol ayrımını hızlandırdı.
RP'ye kapatma istemiyle dava
Başbakan Yardımcısı Çiller, DYP Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, MGK kararlarına direnilmemesini istedi. Bundan sonra DYP'de "hükümetten çekilelim" sesleri yükselmeye başladı.
Anayasa Mahkemesinin kuruluş yıl dönümünde konuşan Cumhurbaşkanı Demirel, "Kimse laik Cumhuriyet'e alternatif aramaya kalkışmasın" sözlerini sarf etti. Demirel, 22 Nisan'daki bir başka konuşmasında ise Türkiye'nin içinde bulunduğu krizden çıkış yolunu "seçim" olarak gösterdi.
MGK, 26 Nisan'da toplandı ve 28 Şubat'ta alınan kararların ne kadar uygulandığını belirleyebilmek için "İzleme Komitesi" kurulmasını kararlaştırdı. Bu komite, her ay MGK'ya bir de rapor sunacaktı.
Dönemin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, 21 Mayıs 1997'de, "Anayasa'nın laiklik ilkesine aykırı eylemlerin odağı haline geldiği açıklıkla anlaşıldığı" gerekçesiyle, RP'nin sürekli kapatılması istemiyle dava açtı.
"Batı Çalışma Grubu" oluşturuldu
Genelkurmay Başkanlığı bünyesinde 11 Haziran'da irticaya karşı "Batı Çalışma Grubu" oluşturuldu.
Haziranın 18'inde Başbakan Necmettin Erbakan ile yardımcısı Tansu Çiller, "giderek artan toplumsal gerginlik nedeniyle hükümetin nasıl devam edeceği" konusundaki görüşmelerinde uzlaştılar. Başbakanlığı Çiller devralacak, BBP hükümete girecek ve erken seçim yapılacaktı. Bu anlaşmadan sonra Erbakan aynı gün hükümetin istifasını Cumhurbaşkanı Demirel'e sundu.
Erbakan, Demirel ile görüşmesinde RP, DYP ve BBP'nin anlaştığını, Bakanlar Kurulu ve hükümet programının hazır olduğunu bildirdi ve hükümeti kurma görevinin Çiller'e verilmesini istedi.
Cumhurbaşkanı Demirel ertesi gün muhalefet lideri Mesut Yılmaz, Bülent Ecevit, Deniz Baykal ve Hüsamettin Cindoruk ile görüştü, ardından da hükümeti kurma görevini ANAP Genel Başkanı Yılmaz'a verdi. Yılmaz'ın görevlendirilmesine RP, DYP ve BBP liderleri tepki göstererek, Demirel'i eleştirdi.
"RP'nin 14 yıl süren siyasi yaşamı sona erdi"
Demirel başkanlığında 25 Haziran'da gerçekleşen MGK toplantısı, Erbakan'ın katıldığı son MGK toplantısı oldu. 30 Haziran'da 55. Cumhuriyet Hükümeti, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın başbakanlığında kuruldu.
ANAP-DSP ve DTP ortaklığıyla kurulan hükümette DSP lideri Bülent Ecevit Başbakan Yardımcısı olarak görev aldı.
MGK kararlarından en çok tartışılan 8 yıllık kesintisiz eğitim ile ilgili yasa tasarısı, 16 Ağustos 1997'de, TBMM'de 242'ye karşı 277 oyla kabul edildi. 8 yıllık kesintisiz eğitim uygulaması, 1997-1998 eğitim-öğretim yılının açıldığı 15 Eylül'den itibaren uygulanmaya başlandı.
Bu arada, Anayasa Mahkemesi, RP'yi, 16 Ocak 1998'de "demokratik ve laik cumhuriyet ilkelerine aykırı davranarak, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü ve millet egemenliği ilkelerini çiğnediği ve irticai faaliyetlerin odağı olduğu" gerekçesiyle kapattı. Genel Başkan Necmettin Erbakan ile Şevket Kazan, Ahmet Tekdal, Şevki Yılmaz, Hasan Hüseyin Ceylan, İbrahim Halil Çelik'in milletvekillikleri düşürüldü ve 5 yıl siyaset yasağı konuldu.
Kararın, 22 Şubat 1998'de, Resmi Gazete'de yayımlanmasıyla RP'nin 14 yıl süren siyasi yaşamı sona erdi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
28 Şubat "postmodern darbe"nin üzerinden 27 yıl geçti
28 Şubat 1997'deki Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısının üzerinden 27 yıl geçti.
Refah Partisi (RP) ve Doğru Yol Partisi'nce (DYP) kurulan 54. Hükümet, 28 Haziran 1996'da ülke yönetimine geçti.
Merhum Necmettin Erbakan'ın Başbakan, DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in ise Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı olarak görev aldığı hükümet, "rejimi tehdit ettiği" iddiasıyla tartışmaların odağı oldu.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Erbakan'ın, 24 Ocak 1997'de Kayseri'ye yaptığı gezi sırasında, tek tip elbise giyip bere takan il örgütü görevlileriyle ilgili partiye uyarıda bulundu. Söz konusu durumun "Siyasi Partiler Yasası'na aykırı olduğunu" belirten başsavcılık, RP Kayseri İl Yönetim Kurulunun 30 gün içinde görevden el çektirilmesini istedi.
Başsavcılık, "fesih işleminin yapılmaması halinde, RP hakkında kapatma istemiyle dava açılacağını" da partiye bildirdi.
RP'li Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıldız'ın 31 Ocak 1997'de düzenlediği "Kudüs Gecesi"nde İran'ın Ankara Büyükelçisi Muhammed Rıza Bagheri'nin de katılarak bir konuşma yapması ve sergilenen gösteriler, "rejim tartışmalarının" daha da alevlenmesine neden oldu.
Başbakan Erbakan, 1 Şubat 1997'de itirazlara ve DYP'li bazı bakanların "imza atmayız" tepkisine rağmen "üniversitelerde başörtüsünü serbest bırakan" kararnameyi, Bakanlar Kurulunda imzaya açtı.
"Kudüs Gecesi"ne soruşturma
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ve Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Başsavcılığı, tepkilere yol açan "Kudüs Gecesi"ni düzenleyen RP'li Belediye Başkanı Yıldız hakkında 2 Şubat 1997'de ayrı ayrı soruşturma başlattı.
Bu gecede konuşan İran'ın Ankara Büyükelçisi Bagheri, 3 Şubat 1997'de Dışişleri Bakanlığına çağrılarak protesto edildi.
Bu arada, 28 Şubat sürecinde hafızalara kazanan "Sincan'dan tankların geçmesi" olayı yaşandı.
Sincan'da 4 Şubat 1997'de 15 tank ve 20 kariyer, ilçeden geçerek Yenikent'teki tatbikat alanına gitti.
"Askerin uyarısı" olarak değerlendirilen bu gelişme, Sincanlılar tarafından "darbe oluyor" şeklinde algılanarak, şaşkınlığa yol açtı.
"Koalisyon ortakları arasında sorun"
Yaşanan gelişmeler üzerine harekete geçen dönemin İçişleri Bakanı Meral Akşener, Sincan'dan tankların geçtiği gün Belediye Başkanı Yıldız'ı görevden uzaklaştırdı.
Ankara DGM'deki sorgusunun ardından Terörle Mücadele Şubesince gözaltına alınan Yıldız, beraberindeki 9 kişiyle "yasa dışı silahlı çeteye yardım, halkı kin ve düşmanlığa tahrik" iddiasıyla tutuklandı.
Yaşananlar, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in de dahil olduğu ciddi siyasi tartışmalara neden oldu.
Dönemin Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'in yaşanan süreçten duyduğu rahatsızlığı Başbakan Erbakan'a iletmesi ve sonrasındaki gelişmeler, koalisyon ortakları arasında sorunlara yol açtı.
"Demokrasiye balans ayarı..."
Siyasiler arasında yaşanan gerginlik, kamuoyuna da yansıdı. Bu kapsamda, sivil toplum örgütlerinin kadın temsilcileri tarafından Ankara'da geniş katılımlı bir miting düzenlendi.
İran Büyükelçisi Bagheri ise Kudüs Gecesi'ndeki konuşmalarının ardından artan tepkiler üzerine ülkesine gitmek zorunda kaldı.
Kudüs Gecesi'nden 4 gün sonra İçişleri Bakanlığına bir yazı gönderen dönemin Cumhurbaşkanı Demirel, "belediyelerdeki köktendinci kadrolaşmanın derhal incelenmesini" istedi. Bunun üzerine İçişleri Bakanı Meral Akşener, valiliklere gönderdiği yazıda "Cumhurbaşkanı'na bilgi verilmek üzere" konunun araştırılması talimatını verdi.
Başbakan Erbakan, 21 Şubat 1997'de, Cumhurbaşkanı Demirel ile yaptığı görüşme sonrasında "Türkiye'nin rejim meselesi yok." açıklaması yaptı.
Aynı gün, Washington'da Türk-ABD Konseyi kapanış balosunda konuşan dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Çevik Bir, yıllarca zihinlerden silinmeyecek "Sincan'da demokrasiye balans ayarı yaptık." ifadesini kullandı.
"MGK toplantısı 8 saat 45 dakika sürdü"
Tartışmaların en yoğun döneminde, Cumhurbaşkanı Demirel'in, 26 Şubat'ta Başbakan Erbakan'a "rejim konusunda endişelerini dile getiren bir mektup gönderdiği" ortaya çıktı.
Yaşanan tüm bu gelişmelerin ışığında, 28 Şubat 1997'de MGK, Cumhurbaşkanı Demirel'in başkanlığında toplandı.
MGK tarihinin en uzun toplantılarından biri olan, Türkiye'ye siyasal ve sosyal anlamda yeni bir istikamet çizen bu toplantı, 8 saat 45 dakika sürdü. Çankaya Köşkü'nde saat 15.10'da başlayan toplantı, saat 23.55'te sona erdi.
MGK toplantısına Başbakan Necmettin Erbakan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller, Milli Savunma Bakanı Turhan Tayan, İçişleri Bakanı Meral Akşener, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hikmet Köksal, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ahmet Çörekçi, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Teoman Koman ve MGK Genel Sekreteri Orgeneral İlhan Kılıç da katıldı.
Toplantıda, MİT Müsteşarı Sönmez Köksal, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Onur Öymen, Emniyet Genel Müdürü Alaaddin Yüksel, Olağanüstü Hal Bölge Valisi Necati Bilican ve Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Necdet Seçkinöz, Genelkurmay İstihbarat Başkanı Korgeneral Çetin Taner ile MGK Genel Sekreter Başyardımcısı Korgeneral Necdet Timur da hazır bulundu.
Bildiride "taviz verilemez" vurgusu
Toplantı sonrasında yayımlanan 4 maddelik MGK bildirisinde özetle "Cumhuriyet ve rejim aleyhtarı yıkıcı ve bölücü grupların, laik ve anti-laik ayrımı ile demokratik ve sosyal hukuk devletini güçsüzleştirmeye yeltendiklerinin müşahede edildiği" belirtilerek, "Anayasa ve Cumhuriyet yasalarının uygulanmasından asla taviz verilmeyeceği" vurgulandı.
Bildirinin en dikkati çeken ifadeleri ise şunlar oldu:
"Toplantıda bilhassa Anayasa ile Atatürk milliyetçiliğine bağlı demokratik, laik, sosyal hukuk devleti olarak belirlenen Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karşı çağ dışı bir kisve altında zemin oluşturmaya yönelik rejim aleyhtarı faaliyetler de gözden geçirilmiş; Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığını, Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş medeniyet yolunda, demokratik sistem içerisinde ilerlemesini teminat altına alan Anayasa ve Cumhuriyet yasalarının uygulanmasından asla taviz verilmemesi gerektiği; Anayasa'nın tanımladığı Cumhuriyet'in demokratik, laik ve sosyal hukuk devlet ilkelerinin sağlıklı bir şekilde düzenlenmesine imkan sağlayacak güvenlik, huzur ve toplumsal barışın önem ve öncelik taşıdığı; Cumhuriyet ve rejim aleyhtarı yıkıcı ve bölücü grupların laik ve anti-laik ayrımı ile demokratik ve sosyal hukuk devletini güçsüzleştirmeye yeltendikleri; Türkiye'de laikliğin sadece rejimin değil, aynı zamanda demokrasinin ve toplumun huzurunun da teminatı ve bir yaşam tarzı olduğu; devletin yapısal özünü oluşturan sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleri anlayışından vazgeçilemeyeceği, yasalarla belirlenmiş kuralların göz ardı edilerek yapılan çağ dışı uygulamaların da hukukun üstünlüğü ilkesiyle bağdaşmayacağı; Türkiye'nin 1997 yılı içinde AB'ye tam üye olacak ülkeler listesine girmeyi öncelikli bir hedef alarak sürdürdüğü, böyle bir dönemde resmi ve sivil kurum ve kuruluşların bu sürece katkıda bulunmasının gerekli olduğu, bu sebeple, demokrasimiz hakkında kuşkulara yol açacak, Türkiye'nin yurt dışındaki imajını ve itibarını zedeleyecek her türlü spekülasyona son vermek gerektiği, Türkiye Cumhuriyeti'nin laik, demokratik insan haklarına saygılı, sosyal bir hukuk devleti olduğu yolundaki temel ilkelerinin Anayasamızın ve devletimizin teminatı altında olduğu; rejimin, kendisine ve geleceğine yönelik tartışmaların, içinde bulunduğumuz ortamda Türkiye'ye yarardan çok zarar verdiği; açıklanan bu esaslar aksine davranışların, toplumumuzda huzur ve güveni bozarak yeni gerginliklere ve yaptırımlara neden olacağı değerlendirilmiş, bu konularda alınacak ve alınması gereken tedbirlerin Bakanlar Kuruluna bildirilmesine karar verilmiştir."
"Çiller, Erbakan'ı iknaya çalıştı"
MGK bildirisinin yayımlanmasının ardından, 1 Mart 1997'de askerlerin MGK toplantısına getirerek, hükümetten yapılmasını istediği 20 madde ortaya çıktı. Bu taleplerin arasında, "Temel eğitimin 8 yıla çıkması, imam hatip okullarının meslek okullarına dönüştürülmesi, irticai faaliyetlere karıştıkları için TSK'daki görevlerine son verilen askerlerin belediyelerde istihdam edilmesinin önüne geçilmesi" de vardı.
Erbakan, bu 20 maddedeki bazı ifadeleri kabul etmeyerek, kararları imzalamadı. 3 Mart'ta DYP'nin bazı önde gelen isimleri, hükümetten çekilme çağrısında bulundu.
Çiller, Başbakanlık'ta bir araya geldiği Erbakan'ı "MGK kararlarını imzalaması" konusunda iknaya çalıştı.
Bu süreçte bir basın toplantısı düzenleyen Erbakan, yeni hükümet arayışlarına tepki göstererek, "Hükümet TBMM'de kurulur, MGK'da kurulmaz" dedi.
Bazı sivil toplum kuruluşları da açıklamalar yaparak, MGK kararlarına tam destek verdiklerini ifade etti.
"Tartışmalar yol ayrımını hızlandırdı"
Çiller, Erbakan'dan Temmuz 1997'de Başbakanlık görevini kendisine devretmesini istedi. Bu isteği reddeden Erbakan, 5 Mart 1997'de MGK kararlarını imzaladı. Çiller, Başkanlık Divanı toplantısında MGK kararları ve uygulanması konusunda TBMM'de genel görüşme açılması için Erbakan ile anlaştıklarını, genel görüşme önergesini hafta başında Meclise sunacaklarını açıkladı. Ancak diğer partilerin sert tepki göstermesi üzerine, bu plan uygulanamadı.
Cumhurbaşkanı Demirel, MGK'nın anayasal ve kendine özgü bir kuruluş olduğunu vurgulayarak, "MGK kararlarının uygulanmaması halinde devletin yürümeyeceğini, uygulamayanların sorumlu olacağını" kaydetti.
Bunun üzerine Erbakan, MGK kararları için RP'li bakanlar Fehim Adak ve Şevket Kazan ile DYP'li Nevzat Ercan'dan oluşan bir "uygulama komitesi" kurdu.
Bundan sonraki süreçte, başta 8 yıllık kesintisiz eğitim olmak üzere MGK kararlarının uygulanmasında ortaya çıkan tartışmalar, DYP ve RP arasındaki yol ayrımını hızlandırdı.
RP'ye kapatma istemiyle dava
Başbakan Yardımcısı Çiller, DYP Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, MGK kararlarına direnilmemesini istedi. Bundan sonra DYP'de "hükümetten çekilelim" sesleri yükselmeye başladı.
Anayasa Mahkemesinin kuruluş yıl dönümünde konuşan Cumhurbaşkanı Demirel, "Kimse laik Cumhuriyet'e alternatif aramaya kalkışmasın" sözlerini sarf etti. Demirel, 22 Nisan'daki bir başka konuşmasında ise Türkiye'nin içinde bulunduğu krizden çıkış yolunu "seçim" olarak gösterdi.
MGK, 26 Nisan'da toplandı ve 28 Şubat'ta alınan kararların ne kadar uygulandığını belirleyebilmek için "İzleme Komitesi" kurulmasını kararlaştırdı. Bu komite, her ay MGK'ya bir de rapor sunacaktı.
Dönemin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, 21 Mayıs 1997'de, "Anayasa'nın laiklik ilkesine aykırı eylemlerin odağı haline geldiği açıklıkla anlaşıldığı" gerekçesiyle, RP'nin sürekli kapatılması istemiyle dava açtı.
"Batı Çalışma Grubu" oluşturuldu
Genelkurmay Başkanlığı bünyesinde 11 Haziran'da irticaya karşı "Batı Çalışma Grubu" oluşturuldu.
Haziranın 18'inde Başbakan Necmettin Erbakan ile yardımcısı Tansu Çiller, "giderek artan toplumsal gerginlik nedeniyle hükümetin nasıl devam edeceği" konusundaki görüşmelerinde uzlaştılar. Başbakanlığı Çiller devralacak, BBP hükümete girecek ve erken seçim yapılacaktı. Bu anlaşmadan sonra Erbakan aynı gün hükümetin istifasını Cumhurbaşkanı Demirel'e sundu.
Erbakan, Demirel ile görüşmesinde RP, DYP ve BBP'nin anlaştığını, Bakanlar Kurulu ve hükümet programının hazır olduğunu bildirdi ve hükümeti kurma görevinin Çiller'e verilmesini istedi.
Cumhurbaşkanı Demirel ertesi gün muhalefet lideri Mesut Yılmaz, Bülent Ecevit, Deniz Baykal ve Hüsamettin Cindoruk ile görüştü, ardından da hükümeti kurma görevini ANAP Genel Başkanı Yılmaz'a verdi. Yılmaz'ın görevlendirilmesine RP, DYP ve BBP liderleri tepki göstererek, Demirel'i eleştirdi.
"RP'nin 14 yıl süren siyasi yaşamı sona erdi"
Demirel başkanlığında 25 Haziran'da gerçekleşen MGK toplantısı, Erbakan'ın katıldığı son MGK toplantısı oldu. 30 Haziran'da 55. Cumhuriyet Hükümeti, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın başbakanlığında kuruldu.
ANAP-DSP ve DTP ortaklığıyla kurulan hükümette DSP lideri Bülent Ecevit Başbakan Yardımcısı olarak görev aldı.
MGK kararlarından en çok tartışılan 8 yıllık kesintisiz eğitim ile ilgili yasa tasarısı, 16 Ağustos 1997'de, TBMM'de 242'ye karşı 277 oyla kabul edildi. 8 yıllık kesintisiz eğitim uygulaması, 1997-1998 eğitim-öğretim yılının açıldığı 15 Eylül'den itibaren uygulanmaya başlandı.
Bu arada, Anayasa Mahkemesi, RP'yi, 16 Ocak 1998'de "demokratik ve laik cumhuriyet ilkelerine aykırı davranarak, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü ve millet egemenliği ilkelerini çiğnediği ve irticai faaliyetlerin odağı olduğu" gerekçesiyle kapattı. Genel Başkan Necmettin Erbakan ile Şevket Kazan, Ahmet Tekdal, Şevki Yılmaz, Hasan Hüseyin Ceylan, İbrahim Halil Çelik'in milletvekillikleri düşürüldü ve 5 yıl siyaset yasağı konuldu.
Kararın, 22 Şubat 1998'de, Resmi Gazete'de yayımlanmasıyla RP'nin 14 yıl süren siyasi yaşamı sona erdi.
Kaynak: AA
Haftanın popüler haberleri
Luis Monreal'e Lufthansa Group'ta global görev
Luis Monreal, Lufthansa Group Airlines Orta Doğu Satış Direktörü olarak atandı.
Castrol TUCA’nın Pazarlama Direktörü Cansu Taç Ekmekçiler oldu
Cansu Taç Ekmekçiler, Castrol TUCA’nın yeni Pazarlama Direktörü olarak göreve başladı.
Difaş Fırçalarının sahibi Muammer Yüceler vefat etti
Yücel İş Plastik Sanayi, Difaş Diş Fırça Sanayi ve Sataş A.Ş. gibi önemli şirketlerin kurucusu olan Yüceler'in vefat ettiği duyuruldu.
Mehmet Şimşek: KKM’den çıkış kesintisiz sürüyor
Bakan Mehmet Şimşek, Makro finansal istikrarı güçlendiren politikalar sayesinde KKM’den çıkışın kesintisiz sürdüğünü duyurdu.
Stars of Region yarışmasının ödülleri sahiplerini buldu
Uluslararası Ekonomi Zirvesi’nin ikinci gününde Stars of Region yarışmasının ödülleri de sahiplerini buldu. Yarışmanın birincisi Carbon Gate Co-Founder oldu.
Kadın girişimciler İyi İşler Festivali’nde buluştu
İyi İşler programından bu yıl 27 kadın mezun oldu.
Boyner Holding kurucularından Osman Boyner vefat etti
Türk Tekstil ve moda dünyasının duayen ismi Osman Boyner, 99 yaşında yaşamını yitirdi.
IEA Başkanı Birol'dan kritik minerallerde tekelleşme uyarısı
IEA Başkanı Fatih Birol, temiz enerji geçişi için kritik minerallerin tedarikinde çeşitliliğin sağlanması gerektiğini belirterek tekelleşmenin önlenmesi gerektiğini vurguladı.
Mahmurcan Aslı Akdaş Dinamik Isı'daki görevinden istifa etti
Dinamik Isı şirketi Yönetim Kurulu Üyesi Mahmurcan Aslı Akdaş'ın istifasıyla boşalan göreve Alp Akif Akdaş'ın atandığını duyurdu.
Pınar Su ve İçecek'e Rekabet Kurulundan 5 milyon liraya yakın ceza
Pınar Su ve İçecek Sanayi, Rekabet Kurulunun 4.877.401,33-TL idari para cezası verdiğini duyurdu.
Recep Süleyman Özdil, Halkbank YK Başkanlığına devam ediyor
Halkbank yaptığı olağan genel kurul toplantısı sonrası yönetim kurulu görev dağılımını duyurdu.
Kamilhan Süleyman Yazıcı, Coca Cola Yönetim Kurulu Başkanı seçildi
Coca Cola İçecek A.Ş. gerçekleştirdiği Olağan Genel Kurul Toplantısı sonrası Yönetim Kurulu görev dağılımını duyurdu
Taha Aksoy, Çimbeton YK Başkanlığına seçildi
Çimbeton, Yönetim Kurulu Başkanlığına Taha Aksoy'un seçildiğini duyurdu.
Mart ayındaki rekor sıcaklıklar, iklim hedeflerine tehdit
Rekor Mart Sıcaklıkları, Küresel İklim Hedeflerini Zorluyor.
“Bir İleri Dönüşüm” sergisi 39 Galeri’de sanatseverlerle buluşuyor
“Bir İleri Dönüşüm” sergisi, 19 Nisan 2025 Cumartesi günü 39 Galeri’de kapılarını açtı ve 26 Nisan tarihine kadar sanatseverleri ağırlamaya devam edecek.
Protel'in İnsan ve Kültür Direktörü Selin Güzel oldu
Protel'in İnsan ve Kültür Direktörlüğüne insan kaynakları alanında 15 yılı aşkın deneyime sahip olan Selin Güzel atandı.
IdeaSoft, 20. yılında En İyi İşverenler listesinde
IdeaSoft, Great Place to Work® tarafından “Türkiye’nin En İyi İşverenleri 2025” listesine seçilerek 20. yılını anlamlı bir başarıyla taçlandırdı.
BNP Paribas Cardif'ten beyaz eşya ve cihaza güvence
BNP Paribas Cardif Türkiye, cihaz koruma ve uzatılmış garanti ile beyaz eşyaları ve elektronik cihazları hırsızlık ve hasarlara karşı koruma altına alıyor.
Yusuf Akbal: Alışverişte tercih sebebi ödeme rahatlığı
Rubikpara Yönetim Kurulu Başkanı Akbal’a göre, ödeme sistemleri müşteri çekmede mağaza vitrinlerinden çok daha etkili hale geldi.
Yanmar Türkiye, 3 markasıyla Konya Tarım Fuarı’nda
Konya'da düzenlenen Konya Tarım Fuarı'nda Yanmar Turkey; Yanmar, Solis ve LS marka traktörlerin yanı sıra YTAgri tarım ekipmanlarını da sergiledi.
Türk sos markası Chef Seasons, Riyad’da büyüme arayışında
Chef Seasons, EİB organizasyonuyla Suudi Arabistan’a çıkarma yaptı. Firma, HORECA ve perakende kanallarında güçlü bir yer edinmek istiyor.
WWF-Türkiye ve Şahinbey Belediyesi, Endonezya'da incelemelerde bulundu
WWF-Türkiye Genel Müdürü Ömür Kula ve WWF'in Plastik Projeleri ekibi, Gaziantep Şahinbey Belediyesi ile birlikte Endonezya'nın başkenti Cakarta'ya inceleme ziyaretinde bulundu.
Ebru Gündeş, İzocam'ın 60. yıl kutlamasında sahne aldı
İzocam, 60. yılını görkemli etkinliklerle kutladı.
Metro İstanbul işçileri grev kararı aldı
İBB iştiraki Metro İstanbul işçileri, grev kararı aldı.
Kütahya'da deprem korkusu
Kütahya'da 4,5 ve 4,6 büyüklüğünde depremler meydana geldi.
Çin, hizmet sektörünü genişletmek için plan yayımladı
Çin, ülkenin hizmet sektörünü daha da genişletmek için bir plan yayımladı ve uygulama mağazası hizmetleri için yabancı sermaye oranı kısıtlamalarını kaldırmayı önerdi.
Tarkim Yönetim Kurulu Başkanlığına Veysel Tolga Atik seçildi
Tarkim, Yönetim Kurulu görev dağılımı yaptığını duyurdu.
UEFA Başkanı Ceferin: İstanbul'da harika turnuvalar bekliyoruz
Ceferin, 2026 UEFA Avrupa Ligi ve 2027 UEFA Konferans Ligi finallerinin yaklaştığını ve 2032'deki Avrupa Şampiyonası'nın da "ufukta" gözüktüğünü kaydetti.
UEFA İstanbul Ofisi törenle açıldı
UEFA İstanbul Ofisi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra UEFA Başkanı Aleksander Ceferin ve çok sayıda yerli ve yabancı misafirin katılımıyla açıldı.
Panasonic Tawers G4 ile otomotiv üretiminde dijitalleşme
Panasonic TAWERS G4 Kaynak Robotu Sistemi, otomotiv üreticisinin dijitalleşmesini destekliyor.
Petrol Ofisi “Düşük Karbon Kahramanı” ödülünü kazandı
Petrol Ofisi Grubu Maxima Hybrid motor yağı serisiyle “Düşük Karbon Kahramanı” ödülüne layık görüldü.
Çukurova Isı’nın geleneksel bayi toplantısı İstanbul’da yapıldı
Çukurova Isı, 15-17 Nisan tarihleri arasında Lazzoni Hotel İstanbul’da düzenlediği geleneksel bayi toplantısında 100’ü aşkın bayi temsilcisi ile buluştu.
Netaş, ideaNex İnovasyon Platformu ile çalışan fikirlerini destekliyor
Netaş, çalışanların yenilikçi fikirlerini geliştirebileceği ideaNex platformunu kullanıma sunarak, kurum içi inovasyon kültürünü güçlendirmeyi amaçlıyor.
TD Synnex’ten çalışan refahına yeni teknoloji destekli yatırım
TD SYNNEX, çalışanlarının psikolojik, mali, hukuki ve vergisel konularda 7/24 destek alabileceği LEAP hizmetini yeni mobil uygulama ile kullanıma sundu.
Anadolu Isuzu’dan Şanlıurfa’ya 25 Citiport teslimatı
Anadolu Isuzu, modern tasarıma ve erişilebilirliğe sahip 25 adet Citiport otobüsü Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi’ne teslim ederek toplu taşımaya katkı sağladı.
Masraf yönetimi Bizigo ile dijitalleşiyor
Bizigo, harcama ve gider süreçlerini tamamen dijitalleştiren Masraf Yönetimi Uygulamasıyla bir yeniliğe daha imza atıyor.
Able4All ile kapsayıcılıkta yeni dönem başladı
Esra Odabaşı liderliğinde kurulan Able4All, kurumların kapsayıcılık kültürünü ölçümleyip geliştirmeye odaklanan dönüşüm odaklı bir sosyal girişim olarak tanıtıldı.
Türkiye'nin en iyi şirketleri açıklandı
Great Place To Work® Türkiye’nin En İyi İşverenleri™ 2025 listesini yayınladı.
Güven kültürü olan şirketler daha dayanıklı
Great Place to Work®’ün 2025 raporuna göre güven temelli kurumlar hem krizleri daha iyi yönetiyor hem de finansal olarak daha başarılı oluyor.
Avrupa’nın en büyük kariyer fuarı Marmarakaf başlıyor
Kocaeli’de düzenlenecek MARMARAKAF, genç yeteneklerle Türkiye’nin önde gelen firmalarını bir araya getirerek istihdam ve staj fırsatları sunacak.