TCMB, Bakan Mehmet Şimşek'e "Açık Mektup" gönderdi
TCMB, Bakan Mehmet Şimşek'e "Açık Mektup" gönderdi
TCMB'nin hükümete gönderdiği mektupta, 2023'ün ikinci yarısında, dış finansman koşullarının belirgin şekilde iyileştiği, rezervlerin istikrarlı artış kaydettiği belirtildi.
Haber Giriş Tarihi: 06.04.2024 02:06
Haber Güncellenme Tarihi: 06.04.2024 02:06
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.dijitalhaber.com.tr
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) hükümete gönderdiği mektupta, 2023'ün ikinci yarısında, dış finansman koşullarının belirgin şekilde iyileştiği, rezervlerin istikrarlı artış kaydettiği, talep koşullarının cari işlemler açığına yansıyacak şekilde güç kaybetmeye başladığı, TL varlıklara yurt içi ve yurt dışı talebin güçlenerek arttığının gözlendiği belirtilerek, "Tüm bu gelişmeler para politikasının etkinliğine katkıda bulunmuştur." ifadesine yer verildi.
Merkez Bankası, hükümet adına Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e "Açık Mektup" gönderdi.
Mektupta, 1211 sayılı Merkez Bankası Kanunu'nun 42. maddesi uyarınca, enflasyon hedefine ulaşılamaması halinde TCMB'nin hedeften sapmanın nedenlerini ve alınması gereken önlemleri hükümete yazılı olarak bildirmesi ve kamuoyuna açıklaması gerektiği hatırlatıldı.
2023 yılı enflasyonunun hedef etrafında konulan belirsizlik aralığının belirgin şekilde üzerinde gerçekleştiği kaydedilen mektupta, şu ifadelere yer verildi:
"Bu metin, enflasyonun hedeften sapmasının nedenleri ile hedefe ulaşmak için alınan ve alınması gereken önlemleri açıklamaktadır. Bu belgeyle birlikte, 2023'te enflasyon üzerinde etkili olan unsurlara dair analiz ve değerlendirmeleri de içeren 2024'ün ilk Enflasyon Raporu ile kısa ve orta vadede enflasyon hedefine ulaşmak için uygulanacak para politikasını daha detaylı olarak açıklayan 2024 Yılı Para Politikası metni ekte bilgilerinize sunulmaktadır. 2022 sonunda yüzde 64,3 olan yıllık tüketici enflasyonu, 2023'ün ilk yarısında baz etkilerine ek olarak döviz kurundaki yatay seyir, düşen yabancı para cinsi ithalat fiyatları ve enerji sübvansiyonlarının etkisiyle gerilemiştir. Böylece haziranda yıllık enflasyon yüzde 38,2 olarak gerçekleşmiştir.
Diğer taraftan, parasal koşulların etkisiyle kredi büyümesinde gözlenen yüksek oranlı artışlar, ücret güncellemeleri ve hane halkına yapılan transferler yılın ilk yarısında enflasyon üzerinde talep yönlü unsurların etkisini belirgin hale getirmiştir. Söz konusu gelişmeler, enflasyondan korunma saiki ile cari açığın altın ve tüketim malı ithalatı kanalıyla yükselmesine neden olmuş ve finansal piyasalarda belirsizliği artırmıştır. Ayrıca, şubatta yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerin, konut piyasası başta olmak üzere mal, hizmet ve iş gücü piyasalarında oluşturduğu arz-talep dengesizlikleri ile yeniden inşa faaliyetlerinin kamu maliyesi üzerindeki kısa ve orta vadeli etkileri enflasyon üzerindeki baskıları artırmıştır. Bu gelişmeler, fiyatlama davranışlarını olumsuz etkileyerek yılın ilk yarısında gerileyen enflasyonun ikinci yarıda artmasına zemin oluşturmuştur."
"Piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleşmeye gidildi"
Mektupta, 2023'ün haziran ayında Para Politikası Kurulu'nun (PPK), dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için güçlü bir parasal sıkılaştırma sürecinin başlatılmasına karar verdiği anımsatıldı.
Bu çerçevede, haziran-aralık döneminde politika faizinin toplamda 34 puan artırılarak yüzde 8,5 düzeyinden yüzde 42,5'e yükseltildiği hatırlatılan mektupta, şunlar kaydedildi:
"Parasal sıkılaştırmayla eş anlı olarak, makroihtiyati çerçevede, piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleşmeye gidilmiştir. Parasal sıkılaştırma ayrıca, seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma adımları ile desteklenmiştir. 2023'ün üçüncü çeyreğinde, yurt içi talepte süregelen güçlü seyrin birikimli etkileri, vergi ayarlamaları, döviz kuru gelişmeleri, ücret artışları, hizmet enflasyonundaki katılık ve ham petrol fiyatlarındaki ani yükseliş enflasyon dinamiklerinde etkili olmuştur. Ayrıca, tüm bu gelişmelerin kısa bir süre zarfında aynı anda gerçekleşmesinin fiyatlama davranışlarında oluşturduğu ilave bozulma sebebiyle de enflasyon yükselmiştir. Bu gelişmeler çerçevesinde enflasyon, haziran-eylül ayları arasında 23,3 puan artarak yüzde 61,5 seviyesine ulaşmıştır. Bu artışın 4,7 puanı, vergi dahil kur etkisi hariç olmak üzere, akaryakıt fiyatlarındaki gelişmelerden, 3,8 puanı döviz kurundaki yükselişten, 2,8 puanı akaryakıt haricindeki vergi artışlarından kaynaklanmıştır. Ücret artışı ve talebin halen oldukça güçlü olduğu bu dönemde, şokların bir arada gerçekleşmesinin fiyatlama davranışında oluşturduğu ilave bozulmanın ise enflasyon üzerinde 10,0 puan artırıcı yönde etkisi olmuştur. Bunların dışındaki faktörlerin etkisi ise toplamda 2,0 puan ile sınırlı kalmıştır."
Parasal sıkılaştırmanın ilk etkilerinin finansal koşullar üzerinde gözlendiği, kısmen talep koşullarına da yansımaya başladığı belirtilen mektupta, “Yılın ikinci yarısında, dış finansman koşullarının belirgin şekilde iyileştiği, rezervlerin istikrarlı artış kaydettiği, talep koşullarının cari işlemler açığına yansıyacak şekilde güç kaybetmeye başladığı, Türk lirası mevduat payının yükseldiği, Türk lirası varlıklara yurt içi ve yurt dışı talebin güçlenerek arttığı gözlenmiştir. Tüm bu gelişmeler para politikasının etkinliğine katkıda bulunmuştur.” ifadelerine yer verildi.
Mektupta, yılın son çeyreği özelinde bakıldığında, parasal sıkılaştırma sürecinin finansal koşullar ve iç talep üzerindeki etkileriyle tüketici yıllık enflasyonunun 3,2 puan ile sınırlı bir oranda yükseldiği, bu etkinin 2,4 puanlık önemli kısmının doğal gaz tüketiminin artmasıyla birlikte hanelerin bedelsiz kullanım sınırını aşmasına bağlı yukarı yönlü mekanik etkiden kaynaklandığı belirtildi.
Bu dönemde enflasyonun ana eğiliminin de gerileme kaydettiği bildirilen mektupta, şu değerlendirmelere yer verildi:
"Fiyatlama davranışları, özellikle dayanıklı mal gruplarında olmak üzere, öncelikle temel mallarda görece daha kuvvetli düzelme işaretleri göstermiştir. Hizmet enflasyonu katılık gösterse de talep ve maliyet koşullarına daha duyarlı olan ulaştırma ve yemek hizmetleri enflasyonunda da eğilim son çeyrekte yavaşlamıştır. Konut fiyatlarında süregelen aşırı artışlar ise yerini enflasyonun altında kalan bir aylık yükselişe bırakmış, öncü göstergeler yeni kiralık ilan fiyat artışlarında yavaşlamaya işaret etmiştir. Takip edilen çekirdek, istatistiksel ve model-bazlı göstergeler, yılın son çeyreği boyunca enflasyon ana eğiliminin yavaşladığına işaret etmiştir. Böylelikle 2023 yıl sonu enflasyonu yüzde 64,8 ile yılın son Enflasyon Raporu'nda paylaşılan tahmin aralığının orta noktasına yakın gerçekleşmiştir."
Son çeyrekte yaşanan gelişmeler
Mektupta, son çeyrek gelişmelerinin, enflasyon üzerinde etkili olan unsurlarda parasal sıkılaştırmaya bağlı olarak kademeli bir geri çekilme yaşandığını ortaya koyduğu, bu dönemde dış finansman koşulları, rezervlerdeki güçlenme, cari dengedeki iyileşme ve TL varlıklara talebin döviz kuru istikrarına ve para politikasının etkinliğine katkıda bulunduğu kaydedildi.
2023 sonu itibarıyla TL mevduatın payının, yıl içinde gerilediği yüzde 32 seviyesinden yüzde 42'nin üzerine çıktığı belirtilen mektupta, tüketici kredileri yıllık büyümesinin tepe noktası olan yüzde 60'tan yüzde 40'ın altına, 12 aylık birikimli altın ve tüketim malı ithalatı yıllık büyümesinin ise tepe noktası olan yüzde 125'ten yüzde 53'e gerilediği anlatıldı.
"TCMB, sıkı para politikası duruşunu sürdürecek"
Kurul'un 2024 yılına girildiğinde, politika faizini ocak toplantısında yüzde 45'e yükselttiği, şubat ayında ise parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkileri ve parasal aktarımı destekleyen diğer politika adımlarını da göz önünde bulundurarak sabit tuttuğu hatırlatılan mektupta, mart ayına gelindiğinde ise aylık enflasyonun ana eğiliminin öngörülenden yüksek gerçekleştiği, yakın döneme ilişkin göstergelerin yurt içi talepte dirençli seyrin sürdüğüne işaret ettiği aktarıldı.
Bu bağlamda Kurul'un, enflasyon görünümündeki bozulmayı dikkate alarak mart ayı toplantısında politika faizini yüzde 50 düzeyine yükselttiği, ayrıca, operasyonel çerçevede değişikliğe giderek Merkez Bankası gecelik vadede borçlanma ve borç verme oranlarının bir hafta vadeli repo ihale faiz oranına kıyasla -/+ 300 baz puanlık bir marj ile belirlenmesine karar verdiği anımsatılan mektupta, şunlar kaydedildi:
"Operasyonel çerçevedeki değişiklik, faiz oranlarının geldiği yüksek seviye göz önünde bulundurularak yapılan teknik bir düzeltme olup bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı temel politika faizi olarak kullanılmaya devam edilecektir. TCMB, aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşunu sürdürecektir. Enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır. Para politikasındaki kararlı duruşun; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşüreceği ve dezenflasyonu 2024 yılının ikinci yarısında tesis edeceği öngörülmektedir."
"Hizmet enflasyonundaki katılık, enflasyon beklentileri, jeopolitik riskler ve gıda fiyatları enflasyon üzerindeki riskleri canlı tutmakta"
TCMB'nin temel amacı ve önceliğinin fiyat istikrarını sağlamak olduğu vurgulanan mektupta, "Para politikası bu amaç doğrultusunda oluşturulacaktır. Bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı politika faiz oranı olmayı sürdürecek, kredi büyümesi ve mevduat faizinde öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda ise parasal aktarım mekanizmasını destekleyecek politika adımları atılmaya devam edilecektir. 2024 Para Politikası metninde belirtildiği gibi, enflasyonun gelecek dönemdeki seyri konusunda iktisadi birimlere rehberlik etmesi öngörülen göstergeler, kısa vadede enflasyon tahminleri, orta vadede ise enflasyon hedefidir. Bu çerçevede, para politikası enflasyonu geriletecek ve orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirlenmeye devam edilecektir. Parasal duruşun sürdürülmesi ile enflasyonun 2024 yılı sonunda yüzde 36 olarak gerçekleşeceği, 2025 yılı sonunda yüzde 14 ve 2026 yılı sonunda ise yüzde 9 seviyesine geriledikten sonra yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağı öngörülmektedir. Hizmet enflasyonundaki katılık, enflasyon beklentileri, jeopolitik riskler ve gıda fiyatları enflasyon üzerindeki riskleri canlı tutmaktadır." ifadelerine yer verildi.
Dezenflasyon sürecinde para ve maliye politikalarının eş güdümünün büyük önem arz ettiği, öngörülebilirliğin artmasını sağlayan OVP (2024-2026) ile somutlaşmış olan kamu politikalarına dair varsayımların TCMB'nin enflasyon tahminlerine yansıtıldığı belirtilen mektupta, bu kapsamda, asgari ücretin yılda bir kez güncellenmesi, yönetilen/yönlendirilen fiyatlar ile ücret ve vergi ayarlamalarında OVP'de sunulan enflasyon tahminlerinin gözetilmesi ve para politikasındaki sıkı duruşun ihtiyatlı maliye politikası ile desteklenmesinin öngörülen dezenflasyon patikasının tesis edilmesi açısından kritik önem taşıdığının altı çizildi.
"Orta vadeli hedeflere dezenflasyon patikasıyla uyumlu olacak şekilde bağlı kalınması, fiyat istikrarının tesis edilmesinde kritik rol oynayacak"
OVP kapsamında ilan edilen fiyat istikrarı ve finansal istikrarı destekleyici diğer tedbirlerin de dezenflasyon sürecine katkı vermesinin beklendiği aktarılan mektupta, şu değerlendirmelerde bulunuldu:
"OVP'de ilan edilen orta vadeli hedeflere dezenflasyon patikasıyla uyumlu olacak şekilde bağlı kalınması, fiyat istikrarının tesis edilmesinde kritik rol oynayacaktır. Diğer taraftan, enflasyondaki katılık ve oynaklıkları azaltacak yapısal reformlara devam edilmesi ve arz kapasitesini geliştirecek teknolojik ve dijital dönüşümün desteklenmesi, fiyat istikrarına ve dolayısıyla toplumsal refaha orta ve uzun vadede olumlu katkıda bulunacaktır. Bu kapsamda TCMB, yapısal unsurları analiz etmeye, ilgili politika önerileri geliştirmeye ve enflasyonla mücadelenin önemi konusunda ilgili paydaşlar ve kamuoyu nezdinde farkındalık oluşturmaya yönelik çalışmalarına devam edecektir."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
TCMB, Bakan Mehmet Şimşek'e "Açık Mektup" gönderdi
TCMB'nin hükümete gönderdiği mektupta, 2023'ün ikinci yarısında, dış finansman koşullarının belirgin şekilde iyileştiği, rezervlerin istikrarlı artış kaydettiği belirtildi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) hükümete gönderdiği mektupta, 2023'ün ikinci yarısında, dış finansman koşullarının belirgin şekilde iyileştiği, rezervlerin istikrarlı artış kaydettiği, talep koşullarının cari işlemler açığına yansıyacak şekilde güç kaybetmeye başladığı, TL varlıklara yurt içi ve yurt dışı talebin güçlenerek arttığının gözlendiği belirtilerek, "Tüm bu gelişmeler para politikasının etkinliğine katkıda bulunmuştur." ifadesine yer verildi.
Merkez Bankası, hükümet adına Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e "Açık Mektup" gönderdi.
Mektupta, 1211 sayılı Merkez Bankası Kanunu'nun 42. maddesi uyarınca, enflasyon hedefine ulaşılamaması halinde TCMB'nin hedeften sapmanın nedenlerini ve alınması gereken önlemleri hükümete yazılı olarak bildirmesi ve kamuoyuna açıklaması gerektiği hatırlatıldı.
2023 yılı enflasyonunun hedef etrafında konulan belirsizlik aralığının belirgin şekilde üzerinde gerçekleştiği kaydedilen mektupta, şu ifadelere yer verildi:
"Bu metin, enflasyonun hedeften sapmasının nedenleri ile hedefe ulaşmak için alınan ve alınması gereken önlemleri açıklamaktadır. Bu belgeyle birlikte, 2023'te enflasyon üzerinde etkili olan unsurlara dair analiz ve değerlendirmeleri de içeren 2024'ün ilk Enflasyon Raporu ile kısa ve orta vadede enflasyon hedefine ulaşmak için uygulanacak para politikasını daha detaylı olarak açıklayan 2024 Yılı Para Politikası metni ekte bilgilerinize sunulmaktadır. 2022 sonunda yüzde 64,3 olan yıllık tüketici enflasyonu, 2023'ün ilk yarısında baz etkilerine ek olarak döviz kurundaki yatay seyir, düşen yabancı para cinsi ithalat fiyatları ve enerji sübvansiyonlarının etkisiyle gerilemiştir. Böylece haziranda yıllık enflasyon yüzde 38,2 olarak gerçekleşmiştir.
Diğer taraftan, parasal koşulların etkisiyle kredi büyümesinde gözlenen yüksek oranlı artışlar, ücret güncellemeleri ve hane halkına yapılan transferler yılın ilk yarısında enflasyon üzerinde talep yönlü unsurların etkisini belirgin hale getirmiştir. Söz konusu gelişmeler, enflasyondan korunma saiki ile cari açığın altın ve tüketim malı ithalatı kanalıyla yükselmesine neden olmuş ve finansal piyasalarda belirsizliği artırmıştır. Ayrıca, şubatta yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerin, konut piyasası başta olmak üzere mal, hizmet ve iş gücü piyasalarında oluşturduğu arz-talep dengesizlikleri ile yeniden inşa faaliyetlerinin kamu maliyesi üzerindeki kısa ve orta vadeli etkileri enflasyon üzerindeki baskıları artırmıştır. Bu gelişmeler, fiyatlama davranışlarını olumsuz etkileyerek yılın ilk yarısında gerileyen enflasyonun ikinci yarıda artmasına zemin oluşturmuştur."
"Piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleşmeye gidildi"
Mektupta, 2023'ün haziran ayında Para Politikası Kurulu'nun (PPK), dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için güçlü bir parasal sıkılaştırma sürecinin başlatılmasına karar verdiği anımsatıldı.
Bu çerçevede, haziran-aralık döneminde politika faizinin toplamda 34 puan artırılarak yüzde 8,5 düzeyinden yüzde 42,5'e yükseltildiği hatırlatılan mektupta, şunlar kaydedildi:
"Parasal sıkılaştırmayla eş anlı olarak, makroihtiyati çerçevede, piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleşmeye gidilmiştir. Parasal sıkılaştırma ayrıca, seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma adımları ile desteklenmiştir. 2023'ün üçüncü çeyreğinde, yurt içi talepte süregelen güçlü seyrin birikimli etkileri, vergi ayarlamaları, döviz kuru gelişmeleri, ücret artışları, hizmet enflasyonundaki katılık ve ham petrol fiyatlarındaki ani yükseliş enflasyon dinamiklerinde etkili olmuştur. Ayrıca, tüm bu gelişmelerin kısa bir süre zarfında aynı anda gerçekleşmesinin fiyatlama davranışlarında oluşturduğu ilave bozulma sebebiyle de enflasyon yükselmiştir. Bu gelişmeler çerçevesinde enflasyon, haziran-eylül ayları arasında 23,3 puan artarak yüzde 61,5 seviyesine ulaşmıştır. Bu artışın 4,7 puanı, vergi dahil kur etkisi hariç olmak üzere, akaryakıt fiyatlarındaki gelişmelerden, 3,8 puanı döviz kurundaki yükselişten, 2,8 puanı akaryakıt haricindeki vergi artışlarından kaynaklanmıştır. Ücret artışı ve talebin halen oldukça güçlü olduğu bu dönemde, şokların bir arada gerçekleşmesinin fiyatlama davranışında oluşturduğu ilave bozulmanın ise enflasyon üzerinde 10,0 puan artırıcı yönde etkisi olmuştur. Bunların dışındaki faktörlerin etkisi ise toplamda 2,0 puan ile sınırlı kalmıştır."
Parasal sıkılaştırmanın ilk etkilerinin finansal koşullar üzerinde gözlendiği, kısmen talep koşullarına da yansımaya başladığı belirtilen mektupta, “Yılın ikinci yarısında, dış finansman koşullarının belirgin şekilde iyileştiği, rezervlerin istikrarlı artış kaydettiği, talep koşullarının cari işlemler açığına yansıyacak şekilde güç kaybetmeye başladığı, Türk lirası mevduat payının yükseldiği, Türk lirası varlıklara yurt içi ve yurt dışı talebin güçlenerek arttığı gözlenmiştir. Tüm bu gelişmeler para politikasının etkinliğine katkıda bulunmuştur.” ifadelerine yer verildi.
Mektupta, yılın son çeyreği özelinde bakıldığında, parasal sıkılaştırma sürecinin finansal koşullar ve iç talep üzerindeki etkileriyle tüketici yıllık enflasyonunun 3,2 puan ile sınırlı bir oranda yükseldiği, bu etkinin 2,4 puanlık önemli kısmının doğal gaz tüketiminin artmasıyla birlikte hanelerin bedelsiz kullanım sınırını aşmasına bağlı yukarı yönlü mekanik etkiden kaynaklandığı belirtildi.
Bu dönemde enflasyonun ana eğiliminin de gerileme kaydettiği bildirilen mektupta, şu değerlendirmelere yer verildi:
"Fiyatlama davranışları, özellikle dayanıklı mal gruplarında olmak üzere, öncelikle temel mallarda görece daha kuvvetli düzelme işaretleri göstermiştir. Hizmet enflasyonu katılık gösterse de talep ve maliyet koşullarına daha duyarlı olan ulaştırma ve yemek hizmetleri enflasyonunda da eğilim son çeyrekte yavaşlamıştır. Konut fiyatlarında süregelen aşırı artışlar ise yerini enflasyonun altında kalan bir aylık yükselişe bırakmış, öncü göstergeler yeni kiralık ilan fiyat artışlarında yavaşlamaya işaret etmiştir. Takip edilen çekirdek, istatistiksel ve model-bazlı göstergeler, yılın son çeyreği boyunca enflasyon ana eğiliminin yavaşladığına işaret etmiştir. Böylelikle 2023 yıl sonu enflasyonu yüzde 64,8 ile yılın son Enflasyon Raporu'nda paylaşılan tahmin aralığının orta noktasına yakın gerçekleşmiştir."
Son çeyrekte yaşanan gelişmeler
Mektupta, son çeyrek gelişmelerinin, enflasyon üzerinde etkili olan unsurlarda parasal sıkılaştırmaya bağlı olarak kademeli bir geri çekilme yaşandığını ortaya koyduğu, bu dönemde dış finansman koşulları, rezervlerdeki güçlenme, cari dengedeki iyileşme ve TL varlıklara talebin döviz kuru istikrarına ve para politikasının etkinliğine katkıda bulunduğu kaydedildi.
2023 sonu itibarıyla TL mevduatın payının, yıl içinde gerilediği yüzde 32 seviyesinden yüzde 42'nin üzerine çıktığı belirtilen mektupta, tüketici kredileri yıllık büyümesinin tepe noktası olan yüzde 60'tan yüzde 40'ın altına, 12 aylık birikimli altın ve tüketim malı ithalatı yıllık büyümesinin ise tepe noktası olan yüzde 125'ten yüzde 53'e gerilediği anlatıldı.
"TCMB, sıkı para politikası duruşunu sürdürecek"
Kurul'un 2024 yılına girildiğinde, politika faizini ocak toplantısında yüzde 45'e yükselttiği, şubat ayında ise parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkileri ve parasal aktarımı destekleyen diğer politika adımlarını da göz önünde bulundurarak sabit tuttuğu hatırlatılan mektupta, mart ayına gelindiğinde ise aylık enflasyonun ana eğiliminin öngörülenden yüksek gerçekleştiği, yakın döneme ilişkin göstergelerin yurt içi talepte dirençli seyrin sürdüğüne işaret ettiği aktarıldı.
Bu bağlamda Kurul'un, enflasyon görünümündeki bozulmayı dikkate alarak mart ayı toplantısında politika faizini yüzde 50 düzeyine yükselttiği, ayrıca, operasyonel çerçevede değişikliğe giderek Merkez Bankası gecelik vadede borçlanma ve borç verme oranlarının bir hafta vadeli repo ihale faiz oranına kıyasla -/+ 300 baz puanlık bir marj ile belirlenmesine karar verdiği anımsatılan mektupta, şunlar kaydedildi:
"Operasyonel çerçevedeki değişiklik, faiz oranlarının geldiği yüksek seviye göz önünde bulundurularak yapılan teknik bir düzeltme olup bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı temel politika faizi olarak kullanılmaya devam edilecektir. TCMB, aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşunu sürdürecektir. Enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır. Para politikasındaki kararlı duruşun; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşüreceği ve dezenflasyonu 2024 yılının ikinci yarısında tesis edeceği öngörülmektedir."
"Hizmet enflasyonundaki katılık, enflasyon beklentileri, jeopolitik riskler ve gıda fiyatları enflasyon üzerindeki riskleri canlı tutmakta"
TCMB'nin temel amacı ve önceliğinin fiyat istikrarını sağlamak olduğu vurgulanan mektupta, "Para politikası bu amaç doğrultusunda oluşturulacaktır. Bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı politika faiz oranı olmayı sürdürecek, kredi büyümesi ve mevduat faizinde öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda ise parasal aktarım mekanizmasını destekleyecek politika adımları atılmaya devam edilecektir. 2024 Para Politikası metninde belirtildiği gibi, enflasyonun gelecek dönemdeki seyri konusunda iktisadi birimlere rehberlik etmesi öngörülen göstergeler, kısa vadede enflasyon tahminleri, orta vadede ise enflasyon hedefidir. Bu çerçevede, para politikası enflasyonu geriletecek ve orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirlenmeye devam edilecektir. Parasal duruşun sürdürülmesi ile enflasyonun 2024 yılı sonunda yüzde 36 olarak gerçekleşeceği, 2025 yılı sonunda yüzde 14 ve 2026 yılı sonunda ise yüzde 9 seviyesine geriledikten sonra yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağı öngörülmektedir. Hizmet enflasyonundaki katılık, enflasyon beklentileri, jeopolitik riskler ve gıda fiyatları enflasyon üzerindeki riskleri canlı tutmaktadır." ifadelerine yer verildi.
Dezenflasyon sürecinde para ve maliye politikalarının eş güdümünün büyük önem arz ettiği, öngörülebilirliğin artmasını sağlayan OVP (2024-2026) ile somutlaşmış olan kamu politikalarına dair varsayımların TCMB'nin enflasyon tahminlerine yansıtıldığı belirtilen mektupta, bu kapsamda, asgari ücretin yılda bir kez güncellenmesi, yönetilen/yönlendirilen fiyatlar ile ücret ve vergi ayarlamalarında OVP'de sunulan enflasyon tahminlerinin gözetilmesi ve para politikasındaki sıkı duruşun ihtiyatlı maliye politikası ile desteklenmesinin öngörülen dezenflasyon patikasının tesis edilmesi açısından kritik önem taşıdığının altı çizildi.
"Orta vadeli hedeflere dezenflasyon patikasıyla uyumlu olacak şekilde bağlı kalınması, fiyat istikrarının tesis edilmesinde kritik rol oynayacak"
OVP kapsamında ilan edilen fiyat istikrarı ve finansal istikrarı destekleyici diğer tedbirlerin de dezenflasyon sürecine katkı vermesinin beklendiği aktarılan mektupta, şu değerlendirmelerde bulunuldu:
"OVP'de ilan edilen orta vadeli hedeflere dezenflasyon patikasıyla uyumlu olacak şekilde bağlı kalınması, fiyat istikrarının tesis edilmesinde kritik rol oynayacaktır. Diğer taraftan, enflasyondaki katılık ve oynaklıkları azaltacak yapısal reformlara devam edilmesi ve arz kapasitesini geliştirecek teknolojik ve dijital dönüşümün desteklenmesi, fiyat istikrarına ve dolayısıyla toplumsal refaha orta ve uzun vadede olumlu katkıda bulunacaktır. Bu kapsamda TCMB, yapısal unsurları analiz etmeye, ilgili politika önerileri geliştirmeye ve enflasyonla mücadelenin önemi konusunda ilgili paydaşlar ve kamuoyu nezdinde farkındalık oluşturmaya yönelik çalışmalarına devam edecektir."
Haftanın popüler haberleri
e-Devlet'ten yeni bir kolaylık: e-Tebligatlar tek ekranda toplandı
e-Devlet Kapısı'nda hizmete alınan "e-Tebligatlarım" hizmetiyle,SGK, GİB ve PTT UETS üzerinden gelen elektronik tebligatlar tek ekranda bir araya getirildi.
ASUS'ta Matrix 5090 sahneye çıktı
ASUS, grafik teknolojilerindeki 30 yıllık inovasyon yolculuğunu Ortaköy Feriye'de düzenlenen özel bir etkinlikle kutladı.
Suha Onay: Makine sektöründe dijital dönüşüm hızlandı
Makine imalat sanayii, dinamik yapısı ve fazla özelleştirme gerektiren üretim süreçleriyle dijitalleşmenin en çok ihtiyaç duyulduğu alanlardan biri.
Yapay zeka mobilitenin geleceğini şekillendiriyor
2025, yapay zeka için bir dönüm noktası oldu. En son Yapay Zeka Endeksi Raporu'na göre, kuruluşların yüzde 78'i en az bir yapay zeka hizmetini düzenli kullanıyor.
Dev gong Türkiye'nin en yetkin CHRO'ları oylaması için çaldı
Happy Place to Work tarafından hayata geçirilen CHRO 100 – Türkiye'nin En Yetkin CHRO'ları 2025 Araştırması, çalınan gong sesiyle resmen başladı.
CHP'nin 39'uncu Olağan Kurultayı 28 Kasım'da başlıyor
CHP Sözcüsü Deniz Yücel "39. Olağan Kurultayımızı 28, 29, 30 Kasım 2025 tarihlerinde Ankara Arena Spor Salonunda gerçekleştireceğimizi buradan ilan ediyoruz" dedi.
BMD Birleşmiş Markalar Derneği Başkanlığına Sinan Öncel seçildi
Birleşmiş Markalar Derneği’nin (BMD) başkanlığına Sinan Öncel yeniden seçildi.
TÜSİAD Yönetim Kurulu New York ve Boston’da temaslarda bulundu
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan başkanlığındaki TÜSİAD heyeti, 20-23 Ekim tarihlerinde ABD’yi ziyaret ederek New York ve Boston’da temaslarda bulundu.
Türsab seçimleri 15-16 Kasım'da yapılacak
Türsab, 26. Olağan Genel Kurulunun 15-16 Kasım 2025 tarihlerinde saat 10.00'da WOW İstanbul Hotel'de yapılacağını duyurdu.
Bursa Food Point Fuarı ile Turfood Horeca Fuarı kapılarını açtı
Bursa Food Point Fuarı ile Network Fuarcılık organizasyonunda gerçekleştirilen 6. Turfood Horeca Fuarı kapılarını açtı.
MEXT Yapay Zeka Olgunluk Değerlendirmesi Programı yapıldı
MEXT Teknoloji Merkezi ve BUTEKOM iş birliğiyle hayata geçirilen Yapay Zeka Olgunluk Değerlendirmesi Programı tamamlandı.
İTO Yan Sanayi Borsasında Kırpart tedarikçilerle buluştu
İstanbul Ticaret Odası, yerli ve yabancı sanayicileri Yan Sanayi Borsası Tedarikçi Günleri’nin bu haftaki konuğu Kırpart oldu.
İTO Başkanı Avdagiç: Faiz indirimi olumlu bir adım
İTO Başkanı Avdagiç, “TCMB’nin politika faizinde indirim döngüsünün devam etmesi, iş dünyasının finansal açıdan önünü görmesi adına olumlu bir adım. " dedi.
E-ticaret devi Alibaba, Afrika operasyonları için Durban'ı üs olarak seçti
EThekwini’nin dijital ticaret merkezi olma arayışı, küresel e-ticaret devi Alibaba’nın Afrika operasyonları için EThekwini’yi üs olarak seçmesinin ardından büyük bir ivme kazandı.
İngiltere’de yıllık enflasyon Eylül'de yüzde 3,8 gerçekleşti
İngiltere Ulusal İstatistik Ofisi verilerine göre, tüketici fiyat endeksindeki (TÜFE) yıllık artış oranı Eylül ayında, %3,8 gerçekleşerek Ağustos ayındaki orana kıyasla değişim göstermedi.
Murat Atıcı: Otomotivde yazılımın payı 2030'da yüzde 30'a çıkacak
Otomobilde kullanılan ufak bir vida bile hayati önem taşıyor. Üretim esnasında yapılacak en küçük hata, otomotiv sektöründe hem can güvenliğini hem de marka itibarını tehlikeye atabiliyor. Bimser’in geliştirdiği yazılım çözümleri ile insana bağlı manuel risk analizleri sonlandırılıyor ve proseslerde tespit edilen hatalar dijital ortamda kayıt altına alınıyor.
CFO Gibi Düşünmek
Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD), “CFO Gibi Düşünmek” başlıklı panelle iş dünyasında finansal yönetimin stratejik önemine dikkat çekti.
Kıymet Özyurt Oer: Saat Saat müşterileri Lidio Pass ile tanışıyor
Lidio Sanal POS altyapısını kullanan Saat&Saat, artık Lidio Pass aracılığıyla müşterilerine çok kanallı, güvenli ve pürüzsüz bir ödeme deneyimi sunacak.
Kaymakam Adaylığı Giriş Sınavı'na başvurular başladı
ÖSYM) Başkanlığınca 6 Aralık'ta uygulanacak İçişleri Bakanlığı Kaymakam Adaylığı Giriş Sınavı'na (2025-Kaymakamlık/2) başvurular başladı.
Borsa İstanbul'a Teknoloji İş Birliği Ödülü
Borsa İstanbul, Dünya Borsalar Federasyonu'ndan Teknoloji İş Birliği ödülü aldı.
Sanayinin dönüşümü Döngüsel Ekonomi Forumunda masaya yatırıldı
İstanbul'un küresel işbirliğini ve döngüsel dönüşümünü hızlandırmak amacıyla "Döngüsel Ekonomi Forumu İstanbul" düzenlendi.
PTT 185 yaşında
Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi PTT 185 yaşında.
Merkez Bankası politika faizini yüzde 39,5'e çekti
TCMB Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 100 baz puan düşürerek yüzde 39,5'e çekti.
TÜİK'in açıkladığı Tüketici Güven Endeksi Ekim'de kaç oldu
Tüketici güven endeksi ekimde aylık yüzde 0,3 azaldı.
Rusal'dan alüminyumda yeni proje
RUSAL, alüminyum üretiminde kullanılan alaşım tabletleri için ithal ikamesi projesini başlattı.
Can Alüminyum'dan küresel fuarlarda gövde gösterisi
Can Alüminyum, İstanbul’da düzenlenen Intermob ve İtalya’daki SICAM fuarlarında yenilikçi ürünlerini sergiledi.
Serdar Gartel'e Vaillant Group Türkiye'de önemli görev
Vaillant Group Türkiye Satış Sonrası Hizmetler Direktörlüğü’ne Serdar Gartel atandı.
Be Node Research projesi başlıyor
Türkiye Bilişim Vakfı'nın (TBV) platformu Başlangıç Noktası platformu tarafından yürütülen Be Node Research projesi, 21 Ekim'de gerçekleştirilen lansman etkinliğiyle kamuoyuna tanıtıldı.
Başkan adayı Hacıalioğlu'ndan TÜRSAB seçimi adil olmayacak sitemi
TÜRSAB Başkan adayı Nezih Hacıalioğlu: Delegelerin masraf belirsizliği, seçime katılımı engelleyip iradeyi sandığa yansıtmamayı amaçlıyor.
Antalya Limanı kruvaziyer turizminde tercih noktası oldu
Türkiye'nin önde gelen ticari yük ve kruvaziyer limanı QTerminals Antalya, bu yıl 9 ayda 12 lüks gemiyle gelen yaklaşık 10 bin turisti konuk etti.
Dünya borsaları İstanbul'da bir araya geldi
64. Dünya Borsalar Federasyonunun (WFE- World Federation of Exchanges) genel kurulu ve yıllık toplantısı, İstanbul’da Borsa İstanbul'un ev sahipliğinde başladı.
Türkiye ile Katar arasında ortak bildiri ve anlaşmalar imzalandı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Katar Emiri Hamed Al Sani huzurunda çeşitli alanlarda anlaşmalar ile Yüksek Stratejik Komite Bildirisi imzalandı.
Muharrem Yılmaz: İş yapış biçimlerimizi dönüştürmek zorundayız
Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, BTSO'nun düzenlediği Gıda Zirvesinde “Güvenilir ve Sürdürülebilir Gıda İçin Kurumsal Yol Haritası” sunumu yaptı.
ASO 62. Kuruluş Yılı ödül başvuruları 30 Ekim'de sona eriyor
Ankara Sanayi Odası 62. Yıl Ödül Organizasyonu'nda 20 sanayi firmasını ödüllendirecek.
TOBB, Yenişehir ve İznik'te okul açtı
Yenişehir TOBB İlkokulu ve İznik TOBB Anaokulu düzenlenen törenle açıldı. Açılışa TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da katıldı.
AB'nin kozmetik düzenlemeleri stratejik bir zorunluluk
Avrupa Birliği'nin sürdürülebilir kozmetik ve temizlik ürünlerine yönelik yeni düzenlemeleri AB mevzuatına uyumda stratejik bir zorunluluk.
Anne Minguzzi: "Ben artık sadece ilahi adalete güveniyorum."
Ahmet Minguzzi'nin cinayetinden yargılanan 4 kişiden 2'sinin beraatine tepki! Baba Andrea Minguzzi ise 2 sanığın serbest bırakılmasının yanlış bir karar olduğunu ifade ederek, bu kararın hakaret olduğunu savundu.
Yurt dışı eticaret sitelerinden gelen üç ürüne kısıtlama
Ticaret Bakanlığı, posta ve hızlı kargo yoluyla gelen ürünlerde insan sağlığına zararlı maddeler tespit edilmesi üzerine yeni düzenlemeyi yürürlüğe koydu.
Antalya Havalimanı'na 77 metre yüksekliğinde yeni kule
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu: "Yeni kulemiz sadece bir hava trafik binası değil, aynı zamanda Antalya'nın simgelerinden biri olacak."
İstanbul İhracatçı Birliklerinden 9,2 milyar dolarlık ihracat
İİB'den yapılan açıklamaya göre Birlik, bünyesindeki 7 ihracatçı birliğiyle 9 ayda 198 ülkeye ihracat yaptı.