Lojistik, GSYH'ye doğrudan ve dolaylı katkı sağlıyor.
Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) tarafından hazırlanan "Rekabet Gücünün Bir Öğesi Olarak Lojistik Sektörü" başlıklı rapor, lojistik sektörünün Türkiye ekonomisindeki kritik rolünü ortaya koydu. Rapora göre, lojistik ve taşımacılık faaliyetleri, Türkiye'nin mal ticaretini mümkün kılarken, ulaştırma ve depolama hizmetleriyle ekonomik büyümeye doğrudan destek oluyor.
Küresel ve Yerel Dinamikler Lojistiği Şekillendiriyor Raporda, COVID-19 pandemisi, Rusya-Ukrayna savaşı, Kızıldeniz'deki gemi saldırıları gibi küresel olayların lojistik sektörünü derinden etkilediği belirtildi. Bu süreçte alternatif rota ve taşıma modlarına yönelim arttı. Türkiye'nin coğrafi konumu ve lojistik altyapısı sayesinde bu değişimlerden avantaj sağlama potansiyeli olduğu vurgulandı.
Yeşil Dönüşüm ve Dijitalleşme Öne Çıkıyor Lojistik sektöründe yeşil dönüşümün önemine dikkat çekilen raporda, elektrikli araçlar ve düşük emisyonlu taşımacılık çözümlerinin yaygınlaşması gerektiği ifade edildi. Ayrıca, e-ticaretin büyümesiyle birlikte dijitalleşmenin lojistik firmaları için vazgeçilmez hale geldiği kaydedildi.
Türkiye'nin Lojistik Potansiyeli Türkiye'nin kara, deniz, demir ve hava yolu taşımacılığında sahip olduğu altyapı ve tecrübenin, onu küresel bir lojistik merkezi haline getirebileceği belirtildi. Özellikle "yakın ve dost ülkelerden tedarik" (friendshoring) trendinin Türkiye'ye avantaj sağlayabileceği ifade edildi.
Uyarılar ve Öneriler Raporda, lojistik sektörünün dayanıklılığını artırmak için afet risk yönetimi, altyapı yatırımları ve insan kaynağının geliştirilmesi gerektiği vurgulandı. Ayrıca, "2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı" gibi politika belgelerinin sektörün geleceği için yol gösterici olduğu kaydedildi.
Sonuç TSKB raporu, lojistik sektörünün Türkiye'nin rekabet gücü ve ekonomik büyümesi için stratejik önemini bir kez daha ortaya koyarken, sektörün geleceğine yönelik önemli tespit ve öneriler sunuyor.