Rum ve Yunan yöneticilerde "Kıbrıs Teknofest" hazımsızlığı!

Yunanistan'da yayın yapan SLpress internet sitesi Kıbrıs Teknofest'e karşı düşmanlığını ve hazımsızlığını gösterdi. Türkiye'ye işgalci gibi ciddiyetten yoksun başlıklar attı.

Haber Giriş Tarihi: 03.05.2025 15:45
Haber Güncellenme Tarihi: 03.05.2025 15:45
https://www.dijitalhaber.com.tr

Hakan Kavurmacı yazdı...

---

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde TEKNOFEST coşkusu yaşanırken Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum yönetimi durumdan rahatsız. Yunan basını TEKNOFEST haberlerini verirken Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti için "işgal altındaki bölge" ve "sözde devlet" ifadelerini kullandı.

Yunanistan haber sitesi SLpress'te 3 gündür büyük bir heyecan ve coşkuyla süren Kıbrıs Teknofest'e asılsız yazılarıyla sözde saldırılarda bulundu. Ancak, bilmiyorlar ki Türkiye Cumhuriyetinin gücünün test edilemeyeceğini.

Türkiye'ye ve Türklere karşı hazımsızlığını sürdüren Yunanistan ve Rumlar bu sefer de Kıbrıs Teknofest vesilesiyle asılsız algılar oluşturmaya, yalanlarla okuyucularını kandırmaya yeltendi.

1974'te Türkiye'nin kahramanlık destanları yazdığı Kıbrıs için Yunan ve Rumların hazımsızlıklarının çok süreceği aşikar. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Türkiye'nin meşru zaferiyle kazanılmış Türk topraklarıdır. 

SLpress'te bugün Türkiye işgalci olarak nitelendi. Bilakis Türkiye'nin topraklarıdır Kıbrıs toprakları. 

SLpress'te bugün yayınlanan okuyucu kitlesini kandırmaya, kafalarını karıştırmaya, Türklere karşı şiddet, kin, öfke ifadeleriyle dolu asılsız yazısından birkaç satırı sizlerle paylaşmak isterim.

"Bu çiğnenebilecek bir arsa değil, bu Kıbrıs Cumhuriyeti’dir! İşgal altındaki bölgelerin lideri Ersin Tatar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bugün işgal altındaki bölgelere yaptığı yasa dışı ziyarete atıfla, ayrılıkçı yapının isminin değiştirilmesinin "keşke" açıklansa diyerek temennisini dile getirdi. “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yerine Kıbrıs Türk Devleti olarak yeniden adlandırılsın” dedi (Not: Aynı Manolis, sadece kıyafetini değiştiriyor). İşte böyle bir "lider", kendi “devletinin” ismini değiştirip değiştirmeyeceğine Erdoğan’ın karar vermesini bekliyor.

Bunun dışında, Tatar, Cumhurbaşkanı Hristodulidis’in başörtüsü meselesiyle ilgili işgal altındaki bölgelerde yaşananlara ve Erdoğan’ın ziyaretine yönelik açıklamalarına son derece öfkelendi. Türkiye’ye bağımlı olan Tatar, özetle, Cumhurbaşkanının işgal altındaki bölgelerde olup bitenlere karışamayacağını, çünkü tüm ülkenin cumhurbaşkanı olmadığını söyledi. Bu, iki devlet masalının ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nin var olmadığı yönündeki anlatının klasik tekrarıdır. Ya da daha doğru bir ifadeyle, Kıbrıs devleti sadece serbest bölgelerle sınırlıdır! Bilindiği üzere, işgalci Türkiye, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanımamakta ve 1963’ten itibaren bu yapının tüm adayı temsil etmediğini ileri sürmektedir. Türk tarafına göre, Kıbrıs Cumhuriyeti Kıbrıslı Türkleri temsil etmemekte, 1974’teki Türk işgalinden bu yana da işgal altındaki bölgede herhangi bir hakkı bulunmamaktadır. Egemenliği yalnızca serbest bölgelerde geçerlidir. Tüm bu iddialar, aslında bağımsızlıktan bile önce planlanmış bir stratejinin parçasıdır.

1960 sonrası plan, devleti zayıflatıp sonunda ortadan kaldırmaya dayanıyordu. Ankara, Kıbrıs Cumhuriyeti’ni “ağır ağır öldürme” stratejisini adım adım uygulamaya koydu. Bu da devletin yapılarından çekilme, ayrı “kurumlar” geliştirme ve gettolar oluşturma yoluyla gerçekleştirilmeye çalışıldı."

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün ve yarın Kıbrıs Teknofest'te halkla içiçe olması, Türkiye'nin festivaline ülkenin Cumhurbaşkanı olarak destek vermesi elbette ki Rumları ve Yunanlıları rahatsız edecektir. 

Son söz olarak Kıbrıs toprakları Türkiye Cumhuriyetinindir. Ve ilelebet Türk toprakları olarak kalacaktır.

---