
Pegasus Hava Yolları, bu yılın Ocak-Eylül aylarını kapsayan 9 aylık döneminde yaklaşık 32 milyon yolcuya hizmet verdi. Bu sayı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 14 arttı. Uluslararası uçuşlarda taşınan yolcu sayısı 20,5 milyona ulaşırken burada da yüzde 17’lik bir büyüme sağlandı. Kapasite, AKK (Arz edilen koltuk kilometre) bazında yüzde 16 artırıldı ve doluluk oranı yüzde 87,4 seviyesinde korundu. Şirketin gelirleri aynı dönemde 2,6 milyar euro’ya yükseldi ve yıllık bazda yüzde 10 artış gösterdi.
Küresel havacılık sektöründe maliyet baskılarının belirginleştiğine dikkat çeken Güliz Öztürk, “Pandemi sonrası dönemde hızlı hareket ederek filomuzu gençleştirdik, uçuş ağımızı genişlettik ve dijitalleşmeye yoğun yatırım yaptık. Pegasus’u geleceğin rekabet koşullarına hazırladık. Bugün global çapta sektör genelinde en kuvvetli operasyonel karlılık gösteren havayolları arasındaki yerimizi koruyoruz. 2026 yılı ise kapasite arzında daha kontrollü, daha optimize bir stratejiye yöneleceğimiz, biraz soluklanıp olgunlaşacağımız bir yıl olacak. Aynı zamanda uzun vadeli büyüme hikayemizi planlamaya ve icra etmeye devam edeceğiz” dedi.
Pegasus’un halen 124 uçaktan oluşan genç bir filosu bulunduğunu hatırlatan Öztürk, filonun önümüzdeki yıllarda dengeli bir yapıda büyümesi için geçen yıl Boeing ile imzalanan 100’ü kesin, 100’ü opsiyonel olmak üzere 200 uçağı kapsayan anlaşmanın stratejik önem taşıdığını vurguladı. İlk Boeing teslimatlarının 2028’den itibaren filoya katılması bekleniyor. Öztürk, bu adımın Pegasus’u tedarik zinciri risklerine karşı daha dayanıklı, daha esnek ve maliyet açısından optimize bir yapıya taşıyacağını söyledi.
Pegasus, artan filo genişlemesine paralel olarak bakım kapasitesini de güçlendiriyor. Bu kapsamda şirket hem hafif hem de ağır bakım faaliyetlerinin gerçekleştirilebileceği, ayrıca uçak boyama hizmetinin de sunulacağı yeni bir bakım hangarı kompleksi yatırımı yapıyor. Yeni hangarların ilk etabı olan ‘Boya ve Hat Bakım’ hangarları ocak ayında hizmete girecek. Toplam 120 milyon dolar tutarındaki yatırımın 2026 yılı içinde tamamlanmasının ardından Pegasus’un operasyonel verimliliğinin artması, dış tedarik ihtiyacının azalması ve uzun vadeli maliyet avantajı sağlanması hedefleniyor.
Dijitalleşme ve sürdürülebilirliğin Pegasus’un gelecek stratejisinde merkezi bir yere sahip olduğunu belirten Güliz Öztürk, Pegasus Innovation Lab aracılığıyla yapay zeka, otomasyon ve veri odaklı uygulamaların misafir deneyimine entegre edildiğini kaydetti.
Konuşmasında şirketin sürdürülebilirlik yaklaşımına da değinen Öztürk, Pegasus’un çevresel etkiyi azaltma hedefini sadece teknik bir gereklilik değil, kurumsal stratejinin temel unsurlarından biri olarak gördüğünü söyledi. Öztürk, filonun gençleştirilmesinin, yakıt verimliliği yüksek uçaklara geçişin ve operasyonel optimizasyonun karbon emisyonlarını azaltma stratejisinin merkezinde yer aldığını belirtti. Ayrıca Pegasus, Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı (SAF) kullanımını artırmaya yönelik programını adım adım genişletiyor; yer operasyonlarında enerji verimliliği, dijital çözümlerle kağıtsız süreçler ve atık azaltımı gibi uygulamalarla çevresel performansını güçlendirmeyi sürdürüyor.
Öztürk sözlerine şöyle devam etti: “Sürdürülebilirlik bizim için sadece çevresel değil, aynı zamanda sosyal ve ekonomik bir sorumluluk. Kadınların havacılıkta ve teknoloji alanlarında temsiliyetini artırmaya yönelik projeler yürütüyor, gençlere eğitim ve istihdam alanında fırsatlar sunuyoruz. Çalışma kültürümüzü kapsayıcılık, eşitlik ve ortak değer üretimi üzerine kuruyoruz. Hep birlikte geleceği daha adil, daha temiz ve daha yaşanabilir kılmak için çalışıyoruz. Bugüne kadar çok hızlı koştuk. Şimdi bu koşunun değerini görünür kılma zamanı. Pegasus olarak önümüzdeki dönemi verimlilik, dijital derinleşme, dengeli büyüme ve sürdürülebilir rekabet gücü vizyonuyla yöneteceğiz.”